13 Aralık 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 4

Efendimiz , Müşdecimiz , Kurtarıcımız dün | HAKİKAT ASKERLİK VE SPOR AHLAK | YEMİNVEİRADE Ö günün oku, bugünün (modern) silâhlarıdır : «Anamın başı, babamın başı üzerine!» Tarzındaki yeminler, e MK ne lğibağiğin bağdaşır, nede ahlâkımızla: Ok atmak, oyunla geçirilen zamanların en iyisidir. Allah, size, babanız ile yemin etmeği yasak eder. İşte, bütün bir aile, spor ve zevk kadrosu: Yalan söz, hele buna Allahı iri oünalk söyleneni, islâm ocuklarımza suda yüzmeği, ok atmayı öğretiniz! Bir ahlâkına en giran gelen harekettir kadının, evinde iplik bükmekle vakit geçirmesi ne güzel eğlencedir | Ana ve babanızdan ikisi birden &8izi çağıra Büyük günâhların en büyüğü Allaha şirk, anasına ve cak olursa evvelâ annenizin dâvetine koşunuz babasına isyan, yalan yere yemin, birde sivrisineğin ka- —. nadı kadar bile olsa bir inme hakkını yemek yolun- 4 i i da Allahın ismiyle hâkim unda söylenen sözdür ki, emleket müdafaasından şahıs zevkine kadar en ince alâka: Kıyamete büdim kalplerde iz “düğüm e MALE Daima silâh kullanarak, silâh tâlimiyle vakit geçiriniz! Gm Zira eğlencelerin e hayırlısı silâhla vakit geçirmektir. İslâmda doğru yere bile yemin etmek, mecbür olmadan doğ- ru değilken, yalan yere veya Allahtan başkasına edilen yeminleri düşünelim; i er sahada, malik Pe muhafaza etmek ve elden kaçırmamak şiarımızdır Allahtan gâyrine edilen her yemin, şirktir. Her kim nişancılıkta fen sahibi olur da sonra onu bı- ADİLE, rakacak olursa, İlâhi nimetlerden birini kaybetmiş olur. . İşte insan iradesinin terbiyesi ve bu terbiyenin ahlâkını ta- şımak mevzuvnda ikide birde yemine baş vuranların akibeti ve e ok tâlimi yaparken bir tavuğa nişan alan bir Sahabesi- yemin etmemekteki sır: ne m Peygamberinin buyurdukları ; Yemin eden adam, ya yeminine hiyanet, çe yemin Silâh kullanmayı öğrenirken, canlı bir hayvanı hedef ettiğine lee eder, tutmayınız | Tertipleyen : Hikmet Sahibinin — Abdinin — Kölesi DiNNİZİ. EAENRAZ A. İSLAMIN MEZHEPLERİ slâmda esasen tek mezhep vardır; o da o takiben sıra, gösterdiğimiz gibidir. Her (obir mevzudaki kolay tarafını ele almak; Sünnet ve Cemaat ehli mezhebidir. Yâni şa i aşıdığ KRM ve böylece dini meselelere ait her mevzuu ei m arya (Selâm ve selât ona r unlar habilerinin itikat ve fiillerini yoh nin birçok mıntakalarında, Maliki mezhebi şimali Afrikada, Şafii mezhebi Mısır; Irak, İran ve Kürdistan mıntâkalarında, Hambeli mezhebide Bağdat ve civarında yayılmıştır. . Dört mezhep arasında iman ve itikat (o herbirinden işe ve kolayâ gelir taraflarin bahsinde hiçbir fark yoktur. Farklar, her alınmış olmasından ibaret kalacağı için mezhebin sahibi bir büyük müctehit olmak al Memi istitad k N “e pi dini fiillere ve âmellere aâiddir. k Erdemler. SİNE Aka PN ni kurucularının dünyaya geliş alıy ie üşterek gaye, birinin emrini yerine getirmekte şahsi bir gösterelim: Sünni z maat e yol iy özür sahibi olunursa, ayni mevzuğ öbüründe mecut kolaylıktan faydalanmak âmele ait ufak ye ihtilâflar, işte hep bu (o suretiyle olur. Bu kolaylığa mukabil de yola daha doğru dah hususundaki ğa farkla; > gelmedir. Bu dört mezhebin herbirinde bir Yakına kabbii iel ge işli kO, banatına mümin, kendi mezhebiyle diger üç mezhebi ve lâzımdır. hak bilerek hareket ettiği ve âmelde kendi u dört mezhepten başka mevcut ve yükse mezhebine uyduğu takdirde doğru yoldadır. er nisbet iddia eden bütün mezhepler rol daha eşki olduğu söylenir. Bu ikisini (Mezhepleri birleştirip herbirinin herhangi (tek kelime ile dalâlet yollarıdır. mezheplerden birindeki daha hafif çşart- larla halledilip mezhepler arası bir katış- ayni mezhebin ayni mevzudaki Zor taraf-