rl İran Wi ng VK UZ 7) NIZ “SADİ: r gece Mekke çölünde uy- kalkacağım, bişe ida artık ne olursa olsun» ded ürük develerin — kaldığı li nrsun. Eğer uyur- sân ölürs Göç eyi İN çöl yolunda mu- gaylan ağacının altında uyumak hoştur. Fakat candan geçmek lâzımdır : HİKÂYE Bir deniz kenarında bir âbidi gördüm; bir kaplanın hücu- 1 vim bir dali giriftar oldum» diyor. v. Eğer muhterem dostu! beni ek katl için adi 04 e gün e gücendi diye e HİKÂYE Bir derviş zarurete düştü, e li evinden bir kilim O hırsızlığı e mahkemeye cürüm sabit oldu. Hâkim elinin kesil- mesine hükmetti. Kilim sahibi şefaat etti: ona helâl ettim» dedi. Hâkim; «Senin helâl etmen haddi şer'iyi icradan vazgeçmem» dedi. Kilim sahibi - bir hilei e. iye bularak - hâkime hitaben: «Doğ- u buyurdunuz, fakat o, ferdin malını değil, vakfın malını eg Vakıftan bir şey çal- mak el kesilmesini mucip «Ben «Bu vakıf işi kilim senin idi? Kilim sahibi: «Ben bir fakirim, Fakir kimsenin memlükü olma- 10 ge bu defa - hırsızı tev- bi ona - dünya başına dari geldi ki mome bir dostun evinden çaldın? Başka yerde çalacak birşey, ğini m?» Dedi. Hırsız şöyle Efendim anlaşılan i bi, hakimler cevap erdi: şitmemişsin- şöyle şe meni e: sil, süpür, düşmanların bir sale kalırsan acze düşme şmi Şların derisini, KER Mi için ri HİKÂYE ie birisi bir âbi- bizi hatırla- Âbit «Evet ne zaman Cenabı kkı unutursam o zaman hâ- tırlarım» dedi. Birisini Cenabı Hak kapısın- dan sürerse o zavallı her tarafa koşar; fakat birisini Cenabı Hak çağırırsa onu kimsenin kapısına koşturmaz. HİKÂYE İyi ie birisi rüya- sında bir işahı ate bir âbidi ehenmemde Ki hâkimler: si biri- auğikalıyı böyle âli dere- celer bulmasının, âbidin sine: «Padişah eril siasiöbet sebebile cennetlik; âbid, padi- ahlara (yakla yi geebehile cehennemtik lari tu rin kapısını Faki Km ve bunun halini, in soran Emirin ondan ihsan dilenen fakir ne kötü fakirdir. Hırka, çul, palâs, yamalı , elbise ne ine yarar? Dük ile — am olmazsın. Allaha vara- mazsın. Eğer adam olmak isti- ei “kendisini fena işlerden uzak tut! Derviş olmak" için kuzu derisinden yapılmış adi bir serpuşa: hacet yoktur. pe ahlâkça, sıfatça derviş old istersen Dabi tatar külâhı toŞİ GULISTAN Kilisli Rifat -b, CE, Ea Erek 046. SOKRAT: üç Mayısın helin. mz vücuda Mirai Sikğe karşı bir fikir o a 4 onu en getiren şey, tek'in şekli... Bu şeye zıt fikir ise; fikri... çift Demek, iyi fikri aslâ üç içine giremiyec. İkiyle bir ds) ateğle soğukta ve daha birçok başka şeyde olduğu gibi, © daima kendi zıddı ile beraberdir. kendi Zıddını şeyin zıddını kabul etmez. Ne kepi Aa an fikrini; ede'onuh iki i olan on sâyısi, Epi dimi Eb eder, gi noktamıza dö- Bundân önce sözünü en emin cevaptan baş- sana cahillerin cevabiyle, hara- rettir demiyeceğim; fakat biraz önce dediklerimizden çıkarılmış özi bulunduğunu söyliyece- — Geri kalanlar için de ie A cevap ver, bedenin canlı olması için kendinde bulunması a şey nedir? Evet, ruh!. Diyalog Salih Zeki AKTAY Edebiyat tarihi SOKRAT Atinada ve Sene 469 M.E.) oğlu. d keltraşlık etti, olani temsil etti; ve temas ettiklerinin hemen hepsini hayran bıraktı. Me harblerinde askerlik de bazi general- olan ithamlarında sonrada kendisini hep beee ahlâk ve din hasretti. Bu Konuşmalarda usu- lü, hasmını tezadlar içinde yaka ona pe de yelek onu imh: ip bu kanayan, yepyeni bir mefkürenin ha cisi gibi göründü ve eski e anane adına hiç birşey bırakmadı. Kendisi şahsen çir- kin ve fena giyimliydi. Önüne çıkanı'en korkunç sualler altın- da inletiyor ve yaşı cemi- şadığı yette hiçbir şeyi ayakta bırak- <©Ö mıyordu. Böylece her gü ebed binlerle geçirerek öldü (So rat)ın meşhur müdafaası, le besi (Piâton-Efittün) tarafından (Apoloji - Apolocya) ismi altın- da zaptedilmiştir. Yukarıdaki Berdi (Sokrat) ın ruha ait bir konuşmasını gös- teriyor. B larda (Sokrat) er e mizacını ve vahdan temayül eden kâ- fasını er sunuz. Salih Zeki AKTAY