İ HAKİKAT — ——) ÖLÇÜ - DÜNYA - NİYET - AKIL Rüzgârın bir güvercin kanadından söktüğü bir tüy bile kaybolmıyacaktır; varlığı ve yokluğu çepçevre 'kuşatan ebedi bir mizân içinde, kendimizde arayacağı- mız mizân ve ölçü âhengi: 21 — İncil'de yazılıdır ki, ne edersen onu bulursun; hangi ölçüyle veznedersen, o ölçüyle veznedilirsin... Yalnız şu hadisin dipsiz derinliğine biraz sarkabi- lecek olan; İslâmın, Peygamberinin ve ilâhi sırların in- celiği önünde kendinden geçer gibi olur;e İverir ki, bu anlayışa tevhit sırrını bozacak bir leke düşürmesin. İslâmdaki ümit ve teselli sonsuzluğunu, fikir ve hüriyet dipsizliğini görür gibi oluyor musunuz: 22 — Allah bana dediki: “Ben kulumun zannı içindeyim; istediği gibi bana zannetsin. ,, Dinimiz aşk dini, ahlâkımız aşk ahlâkı olduğu gibi nizamımız da aşk nizamıdır: 23 — İnsan, sevdiğiyle beraberdir. Bu nizamın içinde kendi .kendimizi ebedi bir (iyi) ve (kötü) mizânı altında tutacağız: 24 — İyi hallerinden sevinç ve kötülükle- rinden acı duyuyor musun; demek ki müi'min- sin... Bizim dinimizde dünya kaçaklığı yoktur; her şeye hakkı verilecek ve hiçbir yerde tufeyli olunmıyacaktır : 25 — Sizin hayırlınız, dünyası için âhireti- ni, âhireti içinde dünyasını bırakmıyan, bir de insanlara yük olmayandır. İşte bizde dünya kadrosu: 26 — Dünyanın manzarası tatlıdır; onu hakkiyle alıp hakkiyle tasarruf edene mübarek- tir; fakat dünyaya ve nefsani duygularına da- lan bir çoğu vardır ki, Kıyamet günü kendile- rine ateşten başka birşey kalmaz. Bizde her şey iç ve asli hükme; kabuğa değil, ru- ha; dış görünüşe değil, niyet ve fikre bağlıdır ve yalnız bu ölçü kâinata bedeldir : 27 — İşler ve ameller niyete göredir. Daima kasd ve niyet: 28 — Bir iyliğe yol gösteren, ecirde, o iyi- liği yapanla birdir. Ve aynamız selim akıldır : 29 — Onlar ki, akılla nimetlendirildiler, kurtuldular. mağrur m a eyy ağ api ie yy yağ ağ eml ri sete AHLAK | ! RİKKAT - ZAYIFI HİMAYE - FEDAKÂRLIK Bağışlamak... Büyük Bağışlayıcı'ya karşı, gözlerimiz utançtan toprağa mıhlı, her defa bağışlamak: 209 — Bir Mü'min kardeşinin, suçu yüzün- den dilediği mazereti kabul etmeyen insan, suçun bir misli fazlasını yüklenir. İşte ruh ve ahlâk kadromuzun ana direklerinden dört tanesi : 21 — Belâya uğrayınca sabreden, bir şey verilince şükreden, zulme uğrayınca affeden, zulüm yapınca istiğfar eden, dünya ve âhiret emniyet ve hidayettedir. Bir takım vazife gösterişlerinin kabuğunda kalmış olanlara bakmayın; sadece ahlâk, ahlâk, ahlâk: 22 — İnsan amellerinin mizânında, iyi ah- lâktan değerlisi ve ağırı yoktur. İyi ahlâk sahibi insan, yalnız bu haliyle oruç tutanla- rın ve namaz kılanların derecesini bulur. Öksüzler; mahzun bakışlariyle taşı bile göz göz oyan minimini sahipsizler, bakımsızlar, himayesizler, temel ahlâk öiçümüz olan merhamet duygumuzun baş- lıca hedefleri : 3 — Kalbinizin yumuşaklığiyle beraber hacetlerinizin yerine gelmesini isterseniz ök- süzlere acıyınız; onların başlarını okşayınız; onlara yemeklerinizden yediriniz; ki kalbiniz yumuşasın ve hacetiniz yerine gelsin... Öksüzün Allah nazarındaki değerini: bir hamlede anlamak çok kolay; Allahın Sevgilisi ve Kâinatın Efen- disi bizzat öksüzdü : —.Ben;ş ve öksüze kefalet edici insan, Cennette bir aradayız... Şu ahlâk ve dünya görüşünden, şube şube bütün nizamlariyle bütün cemiyet mayasını yuğurabilirsiniz : . 25 — Veliliği kendisine bağlı, yahut bir başkasına ait bir öksüzü yetiştiren ve koru- yana Cennet verilir. O Cennet ki, tek güzelliği, O'nun mekânı olmaktan, dolayısiyle üstün ve mefkürevi hayat pilânı olmaktan ibarettir: 26 — İki küçük kızı öz çocukları arasında yetiştiren ve koruyan, Cennette benimle, şu iki parmağım gibi yanyanadır. Ve işte, işte, tarihi 1946 yıldanberi saydığını zan* neden Garp dünyasının, henüz vardığı bedahetlerden birini, bütün aslilik ve hakikilik kaynağından alın : 27 — Ben size iki zayıfın hakkını yasak ediyorum; biri öksüz, öbürü kadın... ',