Sikin Selimli, şehzadelik devrinde ve Kütahya valiliğinde iken sa rayın- da, ba adası melezlerine benziye gari adam emişti. gö “ şarap ve elm ,iddia ediyordu. Fakat onun düpedüz “sara y dalkavuğu olduğu rivayet ediliyor- du akkak olan bir şey varsa, bu vi m, panyadan tardolunan Musevi- lerdendi. Ailesi ile be vi ize yerleşmiş ve zahiren hıristiyanlığı kabu ederek kendisine (Don Mike; adını ver- yadan kov da rahat ve emniyet içinde yaşadıklarını duyar duymaz, kardeşini yanına alarak İstanbula köştu. (Don Mikez), o zaman pek Bakır a olmasına rağm erkekti. 1 en ven sonra ken yol alta . oni man bulunuyordu Bu bü “si hüküm- ti ilikli Mi Yal FP YAHUDİ YURDU MESELESİ lim) in de şarap ve O meraklısı oldu- gu Şile ediliyor (Nasi), hiç tereddüt e tmeden, doğru- ca tepsi a gitti. (Kendisini, bir şarap ra elmas mütehassısı olar. ehzadeye takdim etti. Beraber götürdüğü şaraplar kadar nefisti' ki,zevkine düşk a u ii sarayında kendisine derhal bir yer verdi. (Nasi), şarâbından e zekâsiyle Şehradeyi Beğ Kısı e bir zamanda, Veliahdın n 5 arasına girdi Ve kıs zaman sonra Şehzade, TI nci elim ünvaniyle tahta çika kmaz, (Nasi “ onunl beraber, İstanbuldaki nla opkapı sarayına yerleşti. tanın gözdesi, şahane bir hayat yaşıyordu. Vezirlerin debdebe ve azame- tini bile pek o, atılacağı mace; m tu. min are a tevec- cüh v istifade ederek, bir Fikir adesesiyle geçmiş gün: 33 yi evvelki (Şehbal), Padişahın içinde (Heyet-i ükelâ — Nazırlar Heyeti) ne ziyafet ver- diği Küçüksu sarayına ait bu resmi neşredi- yor. Balkan harbi sıraları... Türkiyenin dış- tan görünüşü, vaktiyle e minik muhafızları mevkiindeki milletçiklerin bile siz (Vükelâ) sına bu kapının arkasında hindi dolması yedirmektedir. traboili yurdu) kurmay şıyan dindaşlarını oraya nüyordu. Bu düşüncesini tahakkuk ettir- diği takdirde, güya hem dini ve milli bir hayır işliyecekti, hem de onların başın geçerek, eski Beni İsrail ikm lam; gibi saltanat sürecekti. (Nasi), bu hayalini hakikate tebdil gt Misa Padişahın zaafından istifade ordu — gi vketpenah!.. Hayatta, insan- ik altınlarına sahip olmayı e — (Nasi il bu arzum tahak- kuk ederse, sen Kıbrıs kralı olacaksın. diyordu padişah, bu cömertliğinin eserini daha evvel “göstermek istemişti. fet Xx e yapılırken, Akd ml on iki büyük adasının (Duka) ne teş si) ye verdi. Artık, (Nasi) nin hayalleri hakikat olmak istidadını göstermişti. Kendisi adaların Dukalığını kazandığı gibi, Kıb- n fethi hazırlıklarına da giri- (N EGM işletti. Osmanlı do- nanmasın; olayca zaferler kazandır- mak için pilânlar tertip etti. Venedik limanına adamlar gör i üşman do- Ziya ŞAKİR arı, yeni yurda davet etti. Fakat karşı- sına, birden bire (taassub) dikildi : — Ha, . Bizim (Arzı mevüd) umuz var! Oradan gre yere yerleşemeyiz ! Bu ap a »ldesyi Nasi) nin pilânı Şi suya siri III üncü Sultan Murad devrinde Muse- viler, sarayda pek imkân görülemi » .. Üçüncü teşebbüs, II nci Sultan Ha- mid zamanında vukua geldi. Avrupada büyük bir (Siyonist) kongresini müteakip, Viyana'da intişar eden (Naya Fraya Prese) gazetesinin başmuharriri geldi Hamid'den a! Musevilerin (Arzı mevüd) a yerleşmeleri için müsaade istedi. Sultan Ha Musevilerin fikrini iyice anlamak için, “a ğatadiğ ürkütmedi. Onu dikkatle rare i, Hattâ, pazarlığa bile Yi Sonj ©. azik bir meseledir. Ben, va- ziyeti ie von ik edeyim. Bir kere de Arabların fikrini öğreneyim, size cevap vereyim. Dedi. Fakat, buna lüzum bile gör- medi. 7 .. Son teşebbüsler, Meşrutiyet devrin- vukua gelmişti... (İttihat ve Terakki kki ; vu! (Metr Salem) ve (Manuel. Karasu) gibi di. Fakat bu teşebbüsler de hiç bir neti- i, * .. Kıbrıs adası, Musevilere w mı gelir- di, çok mu gelirdi? Bunu miyorum. Ancak,(Yasef Maş) nin haşr yara