Sahifa 6 Sİ Dilimize çeviren: Şükrü Kaya dt Bu bira; ammada güzel biral Sihhatinize!... Evet efendim; ben her vakit böyle şişmandım. Bak bir defa şu fotoğrafa, kadife yastığa otur- tulmuş parmağını emen, altı aylık; şu anadan doğma çırılç p lak bebek yok mu; işte o; bizzat benim fotoğrafımdır; söyleyin hç bundan daha tombul bir bebek gördünüz mü? Beni her hafta fırıncının tera> zsinde tartarlarken bütün karıları da toplanır seyr- ederlermiş; anacığımın da kol- tukları kabarırmış. Beni hayatın eşiğinde bekliyen ebenin o zaman söylediği lâfları her zaman tekrar ederler du- rurlar: — Hanım, demiş, — oğlan! Hem de yumak gibi bir çocuk.. Anladınız mı ben doğduğum günde böyle yusyuvarlakmışım. O gündenberi hep- beni tütün kavanozuna, kanapelerin ortasına konulan balzakvari yuvarlak yas- tıkara hep tombul, dolgun ve şişkin şeylere benzetirler. Otuz yedi senedenberi benzettikleri de daima ayni şeylerdir!.. Kıyas ve teşbihde insanların ne kadar fakir olduklarını an- lamak için insan mutlaka efen- dim yüz kiloluk olmalı. Hem bilmem ki hoşa git miyecek bir hakikati ikide bir tekrar edip durmakta ne mana var? Şişmanım vesselâm! Anladık bü, muhakkâk böyle; - hepiniz kâli derecede söylediniz, zaten benim de bunu inkâr ettiğim yok ki... Malüm at Şişmanlara kimse ehemmiyet vermez. Burnunun üs- tünde sivilcesi olan bir vatan- daşla alay etmeğe — cesaret edemi'yen bir kimse bir şişmanla eğlenmek kadar zevkli bir şey bulamıyor, anlaşılmaz şey vesse- lâm. — (Koca yanaklı), (kalın enseli). İşte bize karşı — kullanılan en kibar tâbirler. Hem bunlar- öyle kelimelerdir ki - bunlara kızmak fazla olarak bir de nezaketsizlik sayılır hal Hiç bir kimse, sözüme " iyi dikkat edin; hiç bir kimse bizim bu sözlerin bize nasıl tesir et. tiğine ehemmiyet bile vermez. Artık nasılsa bir defa, hiç bir şeye sinirlenmememiz için Cenabı- hakkın bu kadar yağı mebzul bir surette lütfen vücudümüze doldurduğu fikri kabul edilmiş! İşin iyisi bizim şişkolar ken- dilerine söylenilen olur olmaz şeylere de — aldırmazlar; —hatta fazla olarak ekserisi bundan zevk duyuyormuş gibi davranır. Hiç bir şişman, zayıflardan hissettiği kini, nefreti — onların yanında açıktan açığa söylemez. Biz onların yanında bu gibi şey- lerden hep zevk ve neşe ile bahsederiz. —Bu kaideyi acaba bu adam değiştirir mi? Diye bana bakmayın hal Beni bu şehre sevkeden se- bebe gelince o büsbütün başka bir iştir. İnce Bir iş; fakat siz bana itimad telkin edyorsunuz, sizi bu akşam ilk defa olarak görü- yorum amma bana öyle geli- 'yor ki biz biribir mizle çok iyi anlaşacığız. Sazın tolambaçlı bir takım — itirafatta — bulunacağımı maballenin (göbekli), Yazan: Hanri Bero zannetmeyin!... Zaten pantalo- nundan taşan adamlar nadiren karışık işlere girişirler!... Size bir kelime ile anlatayım: —Efendim ben, âşıkım. Âşık! Ne o; gülüyorsunuz.... - Vallahi zaten ben de bunu bekliyordum. İşte herkesi güldüren bir şey. Evet efendim âşıkım.. Âşık! Öyle yal Fillere âşık olmak yakışma- dığı gibi Venedk kanalları da balinalar gezinsin diye yapılma- mıştır. Pek âlâ; efendiler gülünüz; ca- nınızın isted ği kadar herkesle beraber siz de gülünüz, dünyanın bütün kahkahaları; masum, so- kulgan, muhteriz, mahcup, lütuf- kâr, şefkatli iyi kalbli, alçak gönüllü, yumuşak, yavru aşkın kulunuz — çaptaki şişkoların da kalbine sokulmasına mani olb- maz. Beni'böyle görüyorsunuz yal.. İşte ben belki de kara ıevdıh— ların sonuncusuyum. — Çöplükte bir çiçek! Diyeceksiniz. Neden olmasın sorarım size, bundan kime ne? Bir gün; burasını iyi dinleyin! Bir gün ikz bir kardeşmişiz gibi tıpkı bana benziyen bir adama rasgeldim. Tıpkı benimki gibi davula benziyen bir vücud, iyi gişirilmiş otomobil lâstiği g bi çifte gerdanın üzerine otur- tulmuş allı morlu bir surat. Bu zatı Felemenkte “Bovaledok, da bir şefkat pazarında tenteden yapılmış bir barakada görmüş- tüm. Boynuna bir peşkir tak- mıştı. Herkes bir kuruş veriyor suratına pişmiş elma atıyordu. Halk da buna bayılıyordu. Ora- daki bütün “kızların en sevgili eğlenceleri bu idi. Yumuşak ek maların benimkine pek benziyen © surata yapıştığı vakit çıkar- dığı sulu, balçık — sadası- hâlâ kulaklarımdadır. İşte efendiler ben, onunkine benziyen bu suratla romantik aşklar, firari buseler, serenadlar, gondollar, ipek merdivenler ta- hayyül etmekteyim. Bu halimle şeye benziyen bir kadın seviyo- rum. Neye? Kadın neye benzer? Kadın demek küfidir! irafat, evet. Fakat ifşaat asla, — Bardaklar boş — duruyor, gelsin biralar! * Oh canım bira! Birayı. sever misiniz? Zevkim - sıra, bana hiç yaramıyor. Sevdiğim her şey gibi bira da dokunuyor ve şiş- kinlik veriyor. Zaten — şişman adamları her şey şişirir, perhiz, spor, düş, uykusuzluk — harp, evet; evet muharebe bile beni $ şirmiştir. Fakat yalnız bir defa beni nakli bile tüylerinizi ürpertecek işkencelere sokan bir hekimin verdiği sağlık zayıflatmıştı. Buna © kadar sevinmiştim ki — gevin. cimden derhal eveıltındeı daha fazla şişmeğe başladım. Buna ne kıdıı kızdığımı an- Tatayım: Bir sabah erkenden doktor vizite paralarını almağa gelmişti derhal — gözlerimden hayatının tehlikede olduğunu — anladı ve kaçtı. Arkasından eğildim bak- tım merdivenlerden kaydırak gibi kayıyordu. Fakat onun öyle kaç- ması bende gördüğünüz bu yağın kalmasına mani olamadı. Hatta başka yağ tabakaları da geldi üstüne kondu. ğ — Sonu var — ANADOLU 3 Japonya Amerikaya tarziye ve tazminat vermekle beraber, Uzak Şarkta yegâne me mesul ben olmalıyım, diyor. Pekinde kendi emrinde bir devlet kuruyor Amerika, bir cihetten tatmin edilmedi. Ingiltere, gemilerini çekmek degıl, iki tane daha gönderiyor :muahede, Fransada, büdce mü: Tokyo, 14 (Radyo) — Asahi gazetesine göre, Nankinin suku- tundan sonra Uzak Şarkta mes- uliyeti yalnız başına üstüne ala- eaktır. Bu suretle imparator da, Japon menafiini, diğer ecnebi. lerin menahiine karşı korumak mücadelesinde kuvvet bulmuş olacaktır. Umumi karargâh ve hükümet, siyasi ve askeri bir sulh için, Mikadonun riyasetinde bir kon- ferans aktedeceklerdir. Çin hü- kümetine düşünmesi için müsa- ade verilecek, ısrar ederse “Çin hükümeti yok, farzolunacaktır. Domci ajansı da, Nankin hü:- kümetinin yerine geçecek hükü- met merkezinin Pekin olacağı, muhtar şarkı Hopei hükümetinin buraya bağlanacağını, Şansi Ho- nan ve diğer bazı eyaletlerin de iştiraki muhtemel olduğunu, ye- ni idarenin Şimali Çine, belki de Yontse havalisin» hükmedece- ğini bldirmektedir. Pekinde oku- nan bir beyannamenin yeni ida- renin fırkacılık ve komünizme karşı olduğu, şarki Asya akide- lerinin ve endüstrisinin — inkişa- fına çalışarak komşularile dost- luk münasebetleri kuracağı bik dirilmektedir. Tokyo, 14 (Radyo) — Baş- vekil Konoya beyanatında, Ja- ponyanın, ;şimdiki Çin: hüküme tinin gölgesinin yerinde yeni bir devlet kuracağını söylemiş: — Askeri harekâtta — bazı devletlerin zarar görmesine mü- teessifiz. Bu devletler Japonya- nın Uzak Şarkta istikrar tesis edecek yegâne devlet olduğunu tasdik etmeleri lâzımdır. Onla- rin menfaatleri, Çın-Japon teş- riki mesaisine bağlıdır. Nankinin sukutu, Çın meselesinin heyeti umumiyesinin halline doğru bir adımdır. Ağlebi ihtimal, muha- sama daha uzun sürecektir. Londra, 15 (A.A) —İyi haber alan mahfeller İngiliz kabine- sinin bu günkü içtimaında Çin sularına iki zırhlı gönderilmesi iht malinin müzakere edileceğini bildirmektedir. Her balde İngil- terenin Japonların - talep ettiği veçhile Çin sularındaki gemile- rini geri çekmiyeceği muhakkak addedilmektedir. Londra, 25 (A.A.) — Alman- yanın Çindeki sefaret memurla- rının içinde bulunduğu Vhang- poo ismindeki İngiliz harb ge- misinin Japon deniz tayyarleri tarafından bombardıman edil- mesi neticesinde Almanyanın Tokyo nezdindeki protestosu Londranın diplomatik mahfille- rinde pek müsait bir tesir hasıl etmiştir. Vaşingtan, 15 ( Radyo ) — B. Hirotanın Amerikanın Tokyo elçisine tevdi ettiği tarziye no- tası müsaid karşılanmıştır. Bil- hassa tarziye ve tazminat teklifi şayan kabul görülmüştür. Fakat ::*m""' Çindeki Amerikalıların nması için alınacağı bildiri- len tedbirler kısımı gayri — kâfi malümatı muhtevi l&“lllılnr. Vaşington, 15 (ALA.) — Ha- riciye Nezareti B. Hirotanın Amerika sefiri B. Greve tevdi etmiş olduğu notayı neşretmek. tedir. Bu notada ezcümle şöyle denilmektedir: Hâdisenin rüyet kabiliyetinin doğru yol almakta olan vapur demasimar 16 Kânunuevel Fransa - Suriye müzakereleri Tansa, anlaşmayı ne vakit tasdik edecek? İstanbul 15 (Hususi) — Salâ- hiyettar Fransız mehafiline göre, Süriye Başvekilinin Paristeki te- masları devamdadır. Bu nokta- dan olmak üzere, iki devlet arasındaki 1 İlkkânun 936 tarihli zakeresinden sonra tasdik edi- lecek, ekalliyetler hakkında bir mektup neşrolunacaktır. Fransa, ekalliyetlere ait meselelerde ser- bestisini mubafaza edecektir. Yeni idare, kapitülâsyonların ilgasından sonra Mısırda teşkil edilen idarenin ayni olacaktır. Paris, 15 (Radyo) — Fransa haric'ye müsteşarı ile Suriye Başvekili B. Cemil Mürdüm ara- sında görüşmelerden sofira mat- aşağıdaki tebliğ — veril- ve kayıkları takib etmek emrini | almışlardı. Beyannamede netice olarak şöyle denilmektedir: İngiliz ve Amerikan harb ge- milerine karşı yapılan bu taar- ruzların tamamile arızi ve tesa- dült bir şekilde yapıldıklarına şüphe yoktur. Gazeteler hariciye nezareti ile Deniz madamlarının tebliğlerini neşretmekte fakat bunlara hiç bir şey ilâve etmemektedir. Ruz- veltin imparatora şahsi mektubu da neşredilmemektedir. Mikado- nun şahsiyeti mukaddes adde- dildiği ve imparator siyasetin fevkinde bulunduğu için bu mek- tub Japonların hassasiyeti için cidden bir darbe teşkil etmiştir. Bununla beraber imparator Nei- jinin 1894 de Carev.ce karşı ya- pılan tecavüz dolayısile teessüf- lerini beyan etmek üzere bizzat tedbirler almış olduğu hatırla- tılmaktadır. *Suriye Başvekili B. Cemil Mürdüm ile Fransa hariciye müs- teşarı arasındaki noktai nazar teatileri, Fıııııı-Suııye ııııııtı;'ki M. Ruzvelt pek az olmasından dolayı tuy- yarelerin gemilerin alâmetlerini seçememelerinden ileri gelmiş olduğu aşikârdır. Japonya, Ame- rikan harb gemisi ile Amerikan vapurlarının uğramış - oldukları ver- miştir. Nazırlar, Fransa-Su:iye müna- sebatının mütekabil itimada da- yanan bir dostlukla — inkişaf et- tirilmesi etrafında mutabakatle- rini memnuniyetle müşahede ey" hasardan ve telefat vukua gel- * lemişler.,, Bi K ü İngiltere de protesto ediyor ——— — miş olmasından derin teessürler 3 düymaktadır. Ve Amesikabök-| , Lendre 15 (Rfd’“)b_ İngi | / Yurddaş! kümetine; samimt . taziyetlerini liz kabinesi, bugün sabah saat Doğan wıiıu!n nüfus tez- grsetmeği Yarıacadır. aponya 10 da Başbakan Nevil Çember- | keresi çıkartır gibi, bankada laynın riyasetinde toblanmıştır. Hariciye Nazırı Bay Eden, Yangtze nehrinde taarruza uğ- ramış olan İngiliz gemileri için bir tasarruf hesabı açtır. Ço- cuğuna bügyük iyilik etmiş olursun. Tokyo, 15 (Radyo) icabeden tazminatı verecek ve hâdisenin mesulleri - hakkında lâzımgelen tedbirleri alacaktır. Japonya hükümeti daha şimdi- — Gaze. den mahalli memuruna bu bapda | Japonyaya - verilecek - protesto | , | A l oD müktezi emirler vermiştir. Ja- | Potosını okumuş ve kıbıneye Ruzveltin, Japonya imparatoru- ponya — hükümeti'>bu “hâdise 'l.h'“ Veşmiştir. nu protestö etmesinden hiç bah- yüzünden Amerika ile Japonya Notanın — muhteviyatı, henııı setmemektedirler. Çünkü Mika- arasındaki dostane münasebet- | ilân edilmemiştir. donun şahsiyeti siyasetin fevkin- lerin —müteessir — olmıyacağını Londra, 15 (Radyo) — Hari- | de tutulmaktad: - Yalnız Harici- ümit etmektedir. ciye Nazırı B. Eden, Avam ka- ye ve Harbiye — zırlarının tar Tokyo, 15 (A.A.) — İmpara- | marasının bugünkü toplantısında | ziye verdikler —& bahsetmişp torluk umumi karargâhının de- | (Yanze) hâdiseleri hakkında iza- | lerdir. hat vermiş ve Japonya nezdin- de protestoda bulunulacağını, bu hususta bir nota tanzim edil- diğini söylemiştir. Pres Asosyasyon gazetesine niz şubesi tarafından neşredilen ve Yangtze hâdiseleri hakkında resmi izahat veren bir beyan- namede Japonların Çın vapur- ları gördüklerini zannederek ta- Roma, 15 (Radyo) — Stefani Ajansının yazd * vx göre, Japon tayyarelerinin » » ıbardımanında Paney Amerik:ü topçekerinde bulunan ve yaralanarak — ölen arruz etmiş olduklarını bildir- | göre, (Yanze) hâdiselerinden do- | İtalyan muharriri Sandronun ölü- mektedir. Tayyareler bozulan | layı İngilterece Japonyadan taz- | mü hakkında Tokyoda İtalyan Çin — kuvvetlerinin — bakiyesile | minat istenecek ve bundan sonra| sefiri Aoriti Japonya Hariciye Yangtze nehrinin — mansabına | İngilterenin Çindeki menafii için | Nazırı B. Hirota ile görüş- Japonyadan teminat aranacaktır. | müştür. Az bulunur baıı estantaneler | l | | Fotoğııiçılıhı çok kiymet taşıyan pozlar, bilhassa fevkalâde ahvalin o an içinde objektiften plâka aksettirilmiş olanlarıdır. Meselâ, Kral Aleksandrın öldürülmesinde ve eski Mısır Kralına ya” pılan- suikastta çekilmiş fotoğraflar gibi.... Maamafih, yukarıdakilerin de kıymeti az değildir. Bilhassa bunlardan birinde, bir arabanın kor” kunç bir uçuruma yuvarlandığını görüyorsunuz. O dakikada, bir tesadüfle, orada bulunup bu fotoğ” rafı çekmis olmak, eşi az bulunur bir hâdisedir. Diğer fotoğraflar da, voölda ve at yarışlarında iki süvarinin düşüşlerini eöatarive-. —— &