Sokifa 6 Orta Anadoluda yeni Türk endüıtrisı'n—i—n büyük eserinde hayat: Kayser: kombinasında. Türk işçisi teknikte olduğu kadar politikada da ehliyetini ispat etm Manisa saylavı Turgüd Türkoğlu Bir hafta evel Kayseride idim. Tabit bu gezintinin ilk - hedefi oradaki bez fabrikasını görmek- ti Öyle yaptım. Kuruluşunda bu güzel eseri bir daha gör: müştüm. O zamana göre bugün epey ilerleyiş var. O vakit bir çok - ecnebi mü- tehassıs ustalar vardı. Büugün galiba yalnız biri duruyor. Bizim işçilerimizden mütehas- s1s usta, kalifiye işçi yetiştir- mek gayet kolay. bir iş - oldu. Halbuki nerede yeni sanayi kur ruluyorsa orada her şeyden'evel düşünülen korkulan nokta - bu oluyor. Rusya hâlâ bu cihetten şikâ- yetçi. Lâzımı kadar kalifiye işçi ve mütehâssıs yı iremiyormuş. Onun için biz işçilerimizle if- tihar edebiliriz. Kayseri kombi- nası kendine lâzım unsurları ta- mamladığı gibi kurduğu bir mekteble de mütehassıs işçi ve usta yetiştirmektedir. -Buradan diploma alanlar, kurulmakta ve kurulacak olan dokuma - fabri- kalarımızda derhal iş alabilecek- lerdir. Fabrika - faaliyetini, — çalışma tarzını, satış üsüllerini - biraki-* yordum. Çünkü bu günkü mev. zua girmez. Fabrika direktörü' Bay Sadık bana çok heyecanlı bir gece ya- şattı. Ondan bahsedeceğim. Ken- dine de bunun için burada . te- şekkürlerimi sunmalıyım. Fabrikada çalışıp partiye yar zılı olan işçilerin ziyaretim - ge- cesi yıllık Ocak kongreleri vardı. Geniş bir salon ve bine - ya- kın erkek ve kadın.. Ortada bir masa üstünde bir hoparlör, Muvakkat reis ocak- idare heyetin'n yıllık çalışmalarına ait raporu okuttu.Söz istiyenler var. İlkin kombina direktörü - masa başına hoperlör karşısını iyor: *— Burada herkes fikrini ol duğu gibi ve açıkça söyliyebilir. Ben de partinin bir azası sıfatile okunan raporu tenkid edece- ğim., dedi ve tenkidini yaptı. Hatipler ondan sonra sıra sıra kürsüye geldiler. Söylediler, anlattılar ve istediler: Ocak idare heyeti çalışamadı. Neden bütün işçiler partiye alınmamış? Koca bir yıl geçmiş ortada ne bir kütüphane, ne muntazam toplantı yeri, ne de göze çarpacak f aliyet var. Parti oklarını izah edecek, K sanayi ve ekonomi - siyasetimizi partililere anlatacak bir çok konferanslâr - verilebilirdi. Hal- buki hiç bir şey yapılmadı. Uzatmıyalım. İdare heyeti in- tihabı yapıldı. Kongrenin idare heyetine itimadsızlığı anlaşıldı. İdareye yeni bir heyet seçildi. İşçilerimizin bu kongredeki dilekleri de değerlidir. Memleke- tin maarifine, umumi sıhbâtine, nakliye vasıtalarına vesaire - ve- saire aid kıymetli - mütalealar var. Amma, en ziyade dikkati celb eden nokta, istisnasız her işçi- nin (Memleket) için (Millet) için söz söylemesidir. Çalışmakta bulundukları fab- rikayı benimsiyerek, kendi mal- ları olduğunu bilerek söz söy- lemiş olmalarıdır. Türk işçilerinin düşünme ve konuşmalarında; rejimimize, parti oklarımıza, poltika hayatımıza uygun olarak görülen bu ahenk ve intibak ehliyetinin kıymetini, yaşadığımız zamana göre yük: sekliğini anlamak için okuyucu: larımız müsaade ederler. Başka memleketlerdeki amele hayatın- dan da bir nebze bahsedeyim, Hafızam aldatmıyorsa Eflâtun olacak; yazdığı bir eserde, o zaman devletin dokuma tezgâh- larında çalıştırdığı es rlerin h_ı- yatından bahsederken demiş: *ne vakit mekik ve tezgâh ken- di kendine hareket ederse o vakit esaret kalkacak.., Eflâtun bunu iki bin küsur yıl evel söylemiş. O vakit, hatta bundan yüz elli yıl evel (24) saatte (45) bin kadının yaptığı — ipliği şimdi mevcud dokuma - tezgâhlarında yalnızca (bir) kadın (8) saat çalı Fabrikanın iç kısmına bir bakış iş bulunuyor.. ç mekikler, tezgâhlar ve daha bir çok şeyler kendi kendilerine hareket ediyor. Bir buçuk asırdır, Avrupa ve Amerikada elde edilen yüz bin- lerce ihtira sayesinde . (mekik) değil (dağlar) bile kendi ken- dine harekete geldi. Yer yüzünde hayatın sediği ilk — gündenberi, insan tabiatle karşı - karşıya gündenberi hç şüphe yok ihtira fikri de başlamış bu- lunuyor. Ve binlerce yıllık beşer tarihi gibi, binlerce yıllık bir - ihtira tarihi de var. Beşer kütleleri gibi beşer fikirleri de Okyanus- lâar geniş ve kuvvetli bir yürüyüşle eskiden yeniye doğru akmakta bulunmuştur. Ancak bir buçuk asırdanberi elde edilen ve derhal tatbikata intikal ettirilen ihtiralar karşı- sında, binlerce yıllık - ihtiralar hiç ka'ıyor. Denebilir ki bu gün tabiat, insanın elinde oyuncak kalmıştır. Eflatuna göre, o halde beşe- riyetlten esaret kalktıktan başka yer yüzü bu gün bir (cennet) olmalı sanlar da (melek) gibi olma'ı idi, Halbuki vaziyet, hakikat ta- mamile bambaşka, acaba neden? Çünkü, bütün bu — ihtiralar ve ihtiralardan — elde edilen sonsuz faydalar (şahst menfaat) lere mal olmuştur. Avrupada büyük fabrikalarda çalışan yüz binlerce (amele) bir (patron) un, bir (şahs) a aid sermayenin esiri olarak — çalış. mıştır. Böylelikle Avrupa ve Ame- rikada sanayün ilk kurulduğu yerlerde bir (amele) hareketi yapabiliyor. Çünkü İ (sây) ile (sermaye) mücadelesi ANADOLU Norveç Milletler cemiyeti çer- çevesi içinde çalışacak Hslo, 14 (A.A.) — Hariciye Nazın Koht Arbeider Baldet gazelesine beyanatında demiş- tir kiz İtalyanın Cenevreden ayrılmış olması bizim üzerimizde hiç bir tesir yapmıyacaktır. Eğer dünya iki ideoloji bloka ayrılacak ise Norveçin hangi blokta yer ala- cağı şüphe götürmez. Fakat biz bu esasa dayanan ayrılık — iste- miyoruz. Norveç muhtelif hükü- met şekilleri ile alâkadar olmak- sızın milletler arasında sulhü adaleti hâkim kılmak için Mil- letler Cemiyeti çerçevesi içinde çalışacaktır. İngiltere kralı altıncı Jorjun doğduğu gü- nün yıldönümü Londra, 14 (Radyo) — İngil- tere krâalının doğduğu günün yıldönümü — münasebetile bugün burada şenlikler olmuş, toplar alılmış ve sarayda ailei krali arasında tebrikler olmuştur. Kız kaçırma Bayındırın Uladı köyünde Veli kızı 14 yaşında Esmayı ayni köy- den Mehmed oğlu Seyfi kaçır- mış ve zabıtaca tutularak Adli- yeye verilmiştir. Yurddaş! Bol, bol reçel yiyen ço- cuk kuvvet ilâcına muhtaç olma: Japon ordusu, Bukeo şehrini zaptetmiştir Dün gece, İîanl;rîı.n zaptı münasebetile Japonyanın her tarafında şenlikler olmuştur Şanghay, 14 (Radyo) — Ja- pon orduları, bugün de ilerliye. rek Pokeo şehrini zaptetmişler ve şehrin şimalinde tahşidat yapmağa başlamışlardır. Çin ordusu muntazaman çekil- mektedir. Tokyo, 14 (Radyo) — Japon- yanın her tarafında Nankinin zaptı münasebetile büyük şen- likler yapılmaktadır. Bu gece, sarayın önünde bir fener alayı tertip edilmiştir. mıştır. Sınıf mücadeli ye andığımız mücadelenin en koyusu da bu olmuştur. Avrupa medeniyetini bu gün kemirmekte bulunan kurdların en korkuncu işte bu (patron) kavgası olmuştur. Orada (Amele) nin kini, inti- kamı o derece inkişaf etti ki amele: “Kahrolsun sermaye sa. hipleril; diye bağırdığı vakit, isterse vâtan da beraber kah- rolsun! demekte bir dakika bile tereddüd göstermez. » .. Şimdi gelelim sadedimize: Ka- mâlist Türkiyede sanayi, ağır sa- nayi kurulurken elbette biz, baş- kalarının düştüğü hataya düşme- meli idik. Onun için bir çok Parti kong- relerinde verilen kararlara göre bizim rejimimiz şahsi teşebbüse ve kazanca bir mevki vermek- tedir. Onu tanımakta ve hürmet göstermektedir. Bu ancak bir dereceye kadar olmalıdır. Bunun içn büyük sanayii, bü- yük işleri hükümet elile ve pa- rası ile yapıyoruz. Yani bu müesseseler millet malı olarak çalışıyor. Bu suretle biz; sınıf mücade- lesinin önüne geçmiş oluyoruz. Bu müesseselerde çalışan iş- çilerimiz - biliyorlar ki — onların hakkını yemeğe, kesesine indir- meğe çalışan ortada bir (şahıs) bir (patron) yok. Fabrikanın — kazancı fazlacâ olsa bile bu para yine milletin işlerine sarfolunacaktır. Teknik çalışmalarında takdir- lere lâyık bir meharet gösteren işçilerimiz, işte parti poltikamızı devletçilik siyasetimizi de kendi kendilerine erkenden kavradılar. Onun için kongre gecesi yukarı- da yazdığım gibi göğsümüzü ka- bartacak bir şekilde heyecanlı, kiymetli, değerli - fikirlerle dolu olarak geçmiştir. Türk işçisi, teknikte olduğu | Kurumu, gümrük karşısındaki işletme hanında bir gibi rejimimize, poltikamıza ait hayatta da ehliyetini ispat etmiş- tir. Bu hepimiz için, bütün mibk let için ifthar olunacak mesut bir hâdisedir. Turgut Türkoğlu Manisa mebusu Kurşuna dizilen Çinliler İmparator, Japonyanın her ta-) rafından tebrik telgrafları almak- tadır. Şanghay, 14 (Radyo) — Ma- reşal Şan«Kay-Şek, ordunun geri çekilmesi hakkında bir emirname neşretmişrir. Mareşal radyoda beyanatta bulunarak, Nankinin sukutunun mücadeleye nihayet vermiyece- gini, Nankinin, esasen askeri kıymet ve ehemmiyetini çoktan kaybetmiş oldağunu söylemiştir. B. Delbos, bugün Pragda bulunacak Fransa ile Yugoslavya arasında üç muahede birden imza edildi. M. Delbos Belgrad, 14 (Radyo) — Fransa Hariciya Nazırı B. Delbos, bu- radan hareket etmeden evel, Yugoslavya Ticaret Nezaretine gitmiş ve Nazır Vermaniç ile üç ticaret ve kliring muahedesi imzalamıştır. Yeni muahedelar, Fransaya karşı olan eski borçlarını tesviye edebilmek üzere Yugoslavya için son derece müsaadekârane tan- zim edilmiştir. B. Delbos, müteakıben Fran» sız sefarethanesine giderek, Ro- manya, İngiltere ve Çekosla- vakya sefirlerini kabul - etmiş, uzun müddet konuştuktan sonra Praga hareket eylemiştir. B. Delbos, yarın saat 15 te Praga muvasalat etmiş buluna- caktır. Belgrad, 14 (A.A.) — Delbas ile Yugoslavya Ticaret Nazırı Rbani, bu gün saat 12,30 da ti- caret nezaretinde Fransız - Yu- goslav ticaret muahedesini imza —Sonu 8 inci sahifede— Tariş meşheri üzüm kurumu, tasarruf haftası için bir meşher açtı Uzusal Ekonomi ve artırma haftası münasebetile “TARIŞ, Üzüm * İncir - Üzüm Meşheri, açarak nefis mahsullerimizi halkımızın istifadesine ımf' miştir. Perakende suretile yapılan satışlar, her türlü kazanç endi* şesinden uzak olup sırf yerli mahsullerimize rağbeti temin maksa” dına matuftur. Meşher, bir hafta devam edecek; kapanacaktır. haftasından sonra tasarruf Resmimiz Tariş Meşherini tesbit etmektedir.