29 Ekim 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3

29 Ekim 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 9 Tikteşrin Yeni Sıhhiye Vekilimiz BMW:: bir telgraf gönderdi kadar olduğu gibi bundan son- ra da kâymetli mesailerile bu idealin husulünü temin odecek- lerinden emin olarak kendileri- ne muvaffakıyet dilerim.. Yugoslavya Baş vekili de geliyor Başvekilimizle konuşacak! / İstanbul, 28 (Hususi muhabi- Timizden) — Yugoslavya Başve- kil B. Milan Stoyadisovlç Bap Vekilimiz B. Celal Bayarla gö- nek üzere on beş güne ka- T memleketimize gelecek ve karada iki gün kalacaktır. Bakır madenimiz İstanbul, 28 (Hususi) — Ku- tshan bakır madenimiz yarın (bugün) işlemeğe açılacaktır. Paris sergisi Gelecek sene de açık kalacak.. Paris, 28 (Radyo) — Beynel- Hilel sergi komitesi, bugün top- E "Miş ve uzun münakaşalardan noıırı. Patis sergisinin, 1938 se- vî'nde de devam etmesini tas- eylemiştir. Komite, verdiği Va kararı Fransa Ticaret Neza- “he bildirmiştir. BâAsker! delegemiz kreşte meçkul asker abide- * sine çelenk koydu i ükreş, 28 ( Radyo ) — Ro- yya Veliahdi Grand Voyvod :ıı silin, Romanya ordusuna da- rMlîıııı.ı. Münasebetile yapılan iy, Ömde hazır bulunan Tür: e askeri mümessili G. Muhar- hjle Yunanistan askeri dele- î":ıDr_ıkoı, bugün meçhul asker lıı.ı csine çÇelenk koymuşlar ve iteakıben Müzeleri ziyaret ey- eu esidır, de ANADOLU | Balkan antantı G.Kurmay başkanları toplandılar ————or— O .0 —4 ga Şereflerine ziyafetler verildi ve büyük komutanlar, Rumen Buşvekiline aid ziyafette de bulundular Ankara, 28 (Hususi muhabiri- mizden) — Balkan antantı letleri Erkânıharbiyei Umumiye Reisleri, bugün ilk dela olarak Erkânaharbiyoi Umumiye binasın- da - toplanmışlardır. - İçtima iki Mareşal - Fevri Çakmak, saat 17,30 da Balkan devletleri Er- küntharbiye —Reisleri — şereline Anadolu kulübünde bir ziyalet vermiştir. Dost ve müttefik dev- letlorin askeri heyetleri, öğleden sonra şehirde gezinti yapmışlar, akşam da Milli Müdafaa Vekili General Kâzım Özalp — tarafın- dan şehir lokantasında - şerefle- rine verilen ziyafette hazır — bu- lunmuşlardır. Kurmay başkanları, yemekten sonra Romanya Başvekili B. Tataresko — şerefine Ankarapa- lasta verilen baloya gelmişlerdir. Ankara, 28 (A.A.)— Dost ve müttefik Romanya Başvekili Ek- selâns Tataresko beraberlerinde Romanyanın Ankara elçisi, Bük- reş elçimiz, Romanya Başvekâlet siyasi büro direktörü, Hariciye Vekâleti hususi kalem direktörü, mihmandarları ve Rador Ajansı genel direktörü olduğu halde bu sabah saat 10,5 de hususi trenle Ankaraya — muvasalat etmiş — ve Türk-Rumen bayraklarile dona- tılmış olan istasyonda Başvekil Celâl Bayar, Hariciye Vekili Dr. Tevfik Rüştü Aras, Hariciye Ve- kâleti siyasi müsteşarı Numan Menemencioğlu, Başvekâlet müs- teşarı Kemal Gödeleç, Ankara vali ve Belediye reisi Nevzad Tandoğan, Hariciye — Vekâleti umumi kâtibi Nebil Batı, Anka- ra garnizon komutanı general Mustafa Gökçe, Hariciye pro- tokol Şefi — Şevket — Fuad Keçeci, Birinci darie tesi Cevat Açıkalın, — Emniyet direktörü Sadri, Ankara merkez komutanı Albay Demir ile — Romanyanın Ankara ataşemilteri, Bükreş ata- şemilterimiz, Yunan, Coloıvlğ- vak elçileri ve Romanya elçilik ileri gelenleri, Romanya ordula- m genel kurmay baş kanı - gene- ral Sikityu, beraberlerinde mih- mandarları tarafından karşılan: mış ve bir asker kıt'ası selâm resmini ifa eti muzika Rumen 1— Beyaz adam, elini tabancası- nn kâbzesine atmış olduğu hal- de: “— Sen kimsin?,, Diye sordu ve: “ — Ben mi?, Ben Tarzanım, fakat siz kimsiniz?,, cevab ve suali ile karşılaştı: Kaşları çatılan adam: “ — Bana bir zamanlar Con Drin- ker derlerdi; bahriyeli idim, şim- di ben'Nestar Moln ve Böyer cemiyetinin reisi ve allahıyım. M. Tataresko Ankarada ve- Türk marşlarımı çalmıştır. Bir tayyare filomuz da Gazi istasyonundan itibaren muhterem misafirimizi solâmlamış ve istas- yon binasının iç ve dışında toplanan kalabalık bir halk küt- leşi hararetle alkışlamıştır. Ankara, 28 (AA) — Ro- manya Başvekili muhterem misa- firimiz Ekselâns Tataresko öğle- den evel Riyaseticumhur köşküne giderek defteri mahsusu imza ve mütcakıben Romanya sefirile birlikte Hariciye Vekili Tevfik Rüşdü Arası, Başvekil Celâl Ba- yarı ve B. M. Meclisi reisi Ab- dülhalik Rendayı ziyaret — etmiş- lerdir. Bu ziyaretler iade edilmiştir. Ekselâns Tataresko öğle ye meğini Romanya sefarethanesinde| yemişlerdir. Dersim hâdisesinin esrar perdesi yırtılıyo İstanbul, 28 (Hususi muhabirimizden) — Dersim is, 'anı muhake- yi masi fevkalâde bir safhaya girmiş bulunmaktadır. Şimdiye kadar yapılan tahkikat ve maznuoların ifadeleri, Seyid Rızanın Silican iç- timamna iştirak ettiğini meydana çıkarmış; son celsede kendisi de bunu itiraf etmiştir. Muhakemeye pazartesi günü devam edilecektir. Bu celsede bazı mühim vesikaların mahkemeye arzedildiği haber verilmektedir. Türk-Yunan birliği İki ordu, artık bir tek ordu ve iki donanma birtek filodur Atina, 28 ( A.A. ) — Atina Ajansı direktörü B. Vekiarellis Etnos gazetesinde yazdığı bir makalede, B. Rüşdü Arasın Ma- yıs 1929 da kendisine yaptığı beyanatı hatırlatmaktadır. Doktor Tevfik Rüşdü Âras o zaman Yunan hudutlarını Türk budutları olarak telâkki ediyo- rum, demişti. B. Metaksas da — Yunan ve Türk milletine evelki gün yap- tığı hitapta: Yunanistanla Türkiye arasında Size hayatımın kıymetini izah etmiyeceğim, çünkü bu “kadar vaktim- yoktur. yâlnız- size bura- da — bulunanların - hayat — veya ölümlerinin 'benim elünde oldu- içinde ve yerler arkasında — 71e- kirli ok ve hançerler silâhlanmış Nestor muharibleri de emre ha- zardır. artık hudut mevcut olmıyacağı gün pek yakındır, diyordu. Makalenin muharriri mütcakı- ben Türk. matbuatının - ve bil- hassa Ulus gazetesinin B. Me- taksasın idare ettiği bugünkü müttehit ve disiplinli Yunanistan hakkındaki yazılarını ve B. Me- taksasın Averofta Türkiye elçisi ile yaptığı bir mükâlemeyi ha- tırlatmaktadır. B. Metaksas bu görüşme es- nasında şöyle — demişti: — İki ordu artık bir tek ordu, iki filo da bir tek filodur. ilâve-etti: “ — Buraya ilk ge- len beyaz benim. Sen de ikinci oluyorsun.,, Dedi. sae ** Nestor: “ — Bu ada, ikimize çok dar ve küçük geliri, Diye- rek tabancasını çekti; fakat bu reketi evelden tahmin eden 'arzan tam isabet bir yumruk ile Nestorun tabancasını — elin- den düşürdü. Reislerini tehlike. | rin olduklar 2 — Con Drinker sonra şunu dal de gören silâhilar gizli olduk- V __â/yasî ic 3 mol Umumi harp tehlikesi var mı?- Biri şarkta, diğeri garpta; dün- yanın iki ucunda ateş var, Her sabah gözlerimizi endişe ile açı- yoruz, acaba bu ateş ocakların- dan birinden bir gün bir kıvık cım sıçrıyacak ve hütün dünyayı korkunç — bir felâkete sürükliye- cek mi?. Avrupanın yalınız mad- rabaz diplomatları - sırf biribi- rinden korktukları için - bir bu- çuk senedir ne yaptılar yaptılar İspanya harbinin dünyaya bulaş- masına mani oldular. Sırf milli menfaatlerinden doğan ve milli menfaatleri istilzam ettirdiği müd- detçe devam edecek olan bu hüsnüniyetleri acaba sonuna ka- dar sürecek mi? Avrupada umumi bir harbin önünü alabilecekler mi? Takriben bir buçuk sene ka- dar evel bu mevzu üzerinde gene durmuş, bu korkunç suale cevap vermeğe çalışmıştım. Ö zaman- danberi dünya vaziyeti çok de- Şişti, maruf tabirile Melez köp- rüsünün altından çok sular aktı. Bugün vaziyet ayni şekilde mi- dir? Bir buçuk sene evel iddia ettiğim gibi ayni cosaretle bu- gün de “Hayır, daha bir müd- det için umumi bir harp tehli- kesi yoktur, demeğe imkân var mıdır?. Bu suallere bugün de hakika- te - bittabi nisbi bir şekilde - yakın bir cevap verebilmek için evelemirde bazı noktalar üzerin- de durmağa lüzum vardır: 1914 umumi herbi başladığı devirlerde bütün dünyanın kana- ati bu müthiş marekenin nihayet Hamdi Nüzhet ÇANÇAR üç dört ay devam edebileceği ve beşeriyetin bu felâkete bun- dan fazla tahammül etmesine imkân olmadığı merkezinde idi, O zamank: ilim ve fen terakkile- rinin esdsları — narzarıdikkate alı- narak verilen bu hüküm tatbi- katta iflâs etti ve umumi harp dört ay değil, tam dört sene devam - etti Bugün o harbi yapmış, ona istiyerek veğa istemiyerek sürük- lenmiş olan dısanlar- henüz has yattadır ve henüz dünyanın he- men her noktasında iktidar mevs kündedirler. Bugünkü Alman deve let reisi umumi - harpte Alman cephesinde bir çavuş olarak hiz. met etmiştir. Foşist İtalyanın enerjik Başvekili bütün umumi harbi gönüllü sıfatile cephelerde geçirmiş, bugünkü fen terakkileri önünde bir harbin ne demek olduğunu yaşıyarak idrak etmiş- tir. Fransız kabinesini, İngiliz ka- binesini teşkil eden nazırlar ara- sında umumi harbi cephelerde yaşamış olanlar hâlü ekseriyeti teşkil etmektedirler. Binaenaleyh elimizde müsbet bir bvokta olarak şu ests vardır; Dünyanın mukadderatına hâkim olanlar, umumi harbı fiilen idrak etmiş ve ona karışmmış olan ine sanlardır. Bunlar hayati bir möce buriyet görmedikçe memleketle- rini kolay kolay ateşe atamazlar: Çünkü — tecrübe ile bilirler ki, memleketlerini gözü kapalı atâ- cakları bir harpten galip te çıks salar, mağtüp ta olsalar ayni de- (Sonu 5 inci sahifede ) Vapur bekliyen tüccar malları Bodrumdaki arkadşımız bildi- riyor: Bu hafta seferini yapan Dum- lupınar vapuru, Fethiye, Dalyan, Marmaris, Bodrum, Küllük, Ku- şadası iskelelerinden yük alma- dan bir gün teahhurla İzmire dönüyor. Bu iskelelerde yüzlerce ton mal bekliyor. Gelecek hafta da ayni hal olursa vaziyet çok fena: dir. Tacirler, Vekâlete, Deniz- yolları idaresine telgrafla şikâyet ettiler. Bu arkadaşımızın verdiği ha- ber bizi şöyle düşündürdü: Biz, bir iki vapur faciası ge- çirdik. Acıları hâlâ içimizdedir. Ve İnebolu faciası, hiç şüphesiz fazla mal almaktan ileri gelmiş- ları yerlerden çıktılar, Tarzana saldırdılar. 3 — Tarzan bunlara - saldırdı. Fakâat bunlar — çoktular.. — Yum- rukla yere devrilenler çoktu; fa- kat arkası da devam ediyordu. Tarzanın yorgunluk hissetmeğe başladığı - sırada, Nestor gene sahneye girdi ve havaya bir si- lâh attı. Muharibler bunun üze- verde çivilenmiş gibi kardı â — Un var — ( tir. Bu itibarla dikkatli davran: | mak lâzımdır. amma, söz götür miyen, akan, kokan, bozulabilen, teahhura hiç müseadesi olmıyan bu tüccar malları ne olacak, diye sorarsak kıyamet mi kopar?, Kopmaz şüphesiz. Sanki, daha büyük bir vapur çıkarılsa ve « hatta gönderilse, yahud da Mer- sinden harekette diğer iskeleler: deki mallar da hesaplansa, kıya- met mi kopar? Yarın, öbür gün tüccar ziyana girince, elbette bir kıyamet ko. pacaktır. Fakat şimdiden buna bir çare bulmakla kıyamet mi kopar? İcra memuru B. Adnan Dünkü sayımızda Değirmen- dağı mahallesinde üç kişinin ya- ralanmasile neticelenen - vak'aya lora memuru B. Adnanın ismi karışmıştı. B. Adnan dün idare- hanemize gelmiş ve hâdisede hiç bir alâkası bulunmadığını, yalnız yaralananların bulundukları dük- kândan bir paket sigara aldığını söylemiştir. Son dakikada şunu duydum; “Antalya tacirlerinin — tolgraf- ları üzerine Vekâlet, Morsin va. Purunu gönderip 8 bin parça malı aldırmış. Vapur, bugün limanımızda bekleniyormuş.. Ben de “zaton başka — birşey söylememiştim. Buna teşekkür etmek, muhakkak ki, - vazifemiz. dir. Hatta Dumlupınar — vapuru da gelmiş. Fakat - tekrar — eski mevzua dönerek, ya diğerleri W& olacak, diye vamet mi kopar? | Ahmel çecuy sorarsak

Bu sayıdan diğer sayfalar: