- POLİTİKA Fransanın müstemleke ordusu Bir sene içinde bir milyonluk bir ordu teşkili kabil olmuştur Bu ordunun büyük bir kısmı son aylar içinde Fransaya nakledilmiştir General Franco'nun : beyannamesi Yeni bir Avrupa harbinin önü alınamaması üzerine şimdi bütün dünya bunun mevzii ve dört devlete münhasır kalmasına çalışıyor. Bilhassa türlü sebeplerden dolayı memleketlerinin dahiti yaralarını kapatmak ve iktisadi yeni nizam ve intizam kurmak ile meşgul bulünan devletler harbin umumi. leşip bir gün kendilerinin de ister-İstemez. sürüklenmelerinden çok endişe ediyorlar, Cebelültarık boğazında 130 parça İngiliz harb gemisinin tecemmü etmesi. ve şimali Afrikada Fransızların umumi seferberlik yapmalarından İspanyol. Fasının hududunda azim- Fransız ve yerli kuvvetlerinin yığılmış olması İs- panyayı da harbe sürüklemesi. ihtimalini doğurmuştur. Bunun için İspanyanın başında bulunan general Pranco umum devlet lere hitaben bir beyanname neşvederek üç sene devam eden dahli harbin şahidi bulunduğu fecaat ve dehşetini anlatarak yeni harbin her hangi su- retle genişletilmemesinin Jüzumunu beyan etmiş ve harbin - büyümesinin şimdiki müharipler için bir fayda temin elmedikten başka yeni harplerin tohumunu atmış olacağını söyledikten sonra bu maksad etrafında umum devletlerin ittihad: eylemesini istemiştir. Harbin büyümesinden bilhassa şimdiki harb sahnesine yakın olan dev. | letler son derecede çekiniyorlar. Bunlardan Romanya Lehistanm askeri müt- | tefiği olduğu halde bitarallığını ilân etmiş ve buna şiddetle riayet etmekte. | wi p 3 R İ De bulunmuştur. Avrupada müzeler yalnış-arkeoloji İle alâkadar ilmi kaymeti balz eski'eser- leri töşhire mahsus .değildir. Çok. gâ- rip.Yarlıkları, Firavunlardan “kalmış, mumyalar kadar itina İle muhafaza ediyorlar. Meselâ cenubi Almanyada İnn nehri. sahilindeki Braunau şehri müzesi dünya tarihinin en uzun saka- Uni olduğu gibi. muhafaza etmesi İle bütün cihanda büyük bir şöhret ka zanmıştır. Bu sakalın uzunluğu İki metre doksan Iki santimetredir. Bütün Almanyanın itibar ettiği bu Üç metreye yakın uzunluktaki sakal 1567 tarihinde vefat eden Braunau'un belediye meclisi azasından Hans Stei- | ninger isminde bir adama giltir. Zama»| nında uzun sakalını hayretle seyret- | Mükâfatla kullananların en nefe | | Otomobil ettikleri şey elinde ceza yazmağa ha 7ir kurşun. kalemi ve defteri tutan işaret polis memurlarıdır. Fakat ce- za ve hattâ kamçı'yolsuz hareket eden goförleri ıslaha kâfi” gelmemektedir. Gene kazâlar sik sık vuku buluyor. Amerika müttehid hükümetlerin. den 'Teksasta Houstan şehiri belödiyesi şoförleri yola getirmek için yalnız ce» za vermek kâfi gelmediğini've müca- zat kâdâr mükâfati dahi bol bol ver- mek maslahata, daha uygun olaca- ğını düşünmüş ve işaret memurlarıs na Belediye kanunlarına dikkatle ris- | Iktisadi meseleler | üç metrelik sakal AKŞAM mek'için Avrupanın her tarafından zi yaretçiler gelirdi. «Kendisine büyük göhretve hayliservet temin eden uzun sakalı kendisinin ölümünede sebep-ol- muştur. Bir gün uzun'bir taş merdi. venden aşağı inerken ayağı sakalına takılmışi ve aşağıya kadar 'yuvarlan- nuş. ve dizleri kırılmıştır. Yaşh: bir adam. olduğundan ayak kemiklerinin kırılması ölümünü intaş etmiştir. Vefatı esnasında sakalının vücudü ile beraber görnülmesini" vasiyet etmiş- tir. Fakat hükümet bu emsalsiz'saka- ın müzede muhafazasına lüzum göt“ müş bunun yerine mezarının taşına sakalının bir resmini kabartma ölârak tesmeltirmiştir. ıslâh! yet eden ve disiplinden — aytılmıyan Şoförleri cetaya müstahak 'olan 50 förler gibi kaydederek müğdiriyete ha- ber vermelerini: emretmiştir. 'Hareketi'takdire şayan görülen ş0- förlete tahtiri birer takdirname gön- dermeği ve üzerine de Belediye tiyat- rosu için bedâva bir bilet hediye et- meği usul“ ittihaz etmiştir. Öteden beri yolsurlüuklarile meşhur ve müsec cel bir hayli şoför takdirname ve be- dava bilet almak için yola gelmişler ve başkalarına nümune olacak suret- te otomobillerini kulismmağa başla- muşlardır. 914 Türkiyesi, bugünkü Türkiye Kaç gündenberi piyasada: zahire fi- atleri, lüzumsuz yere yükselmiştir. Bunün ne kadar gülünç bir -hartket olduğunu Valimiz Lüâtlt Kırdar etraflı bir surette izah etti; Onun için; bu gi- bi: hareketlerin ne Kadar münasiz ols duğu üzerinde durmıyacağiz. Yalnım | 1914 Tütkiyesi ile bugünkü Türkiyes nin ekonomik kabiliyeti hakkında; bir ! kaç satır yazmağı faldeli görüyoruz. * 1914 Türkiyesi harbe girdiği'zaman iki kumaş fabrikası vardı; Bugün pa | mma. bez, basma; yünlürkümsş is. | tihsalâtımız, ihtiyacımızın yüzde yet. mişini teşkil etmektedir. 1914 Türki. yesinde, gıda sanayii bile teessüs et- memişti, İstanbul ve sahil yilâyetle- rimizde, hattâ iç Anadolunun bir İa- Sum yerlerinde bile, Marsilya ve Odesa unları istihlâk edilmekteydi, Bugün Türkiye, dışarıya binlerce ton buğday ihraç ettiği gibi, icabında, Suriyeye un bile sevketmektedir. Buğdayımız da ihtiyaçtan fazla olduğu için dışarı- ya satmak mecburiyetihdeyiz, Bu 96 neki rekoltemiz, 3 milyon tondur, Bu miktarın 2? milyon tonu bize kâfidir. Bir milyon tonunu ihraç edebiliriz. 1914 Türkiyesinde, şeker mevcud | değildi. Bugün şeker fabrikaları ihti. | yacımızın yarıdan fazlasmı temin et- | mektedir. Bundan başka bu ekonomik varlığı temin eden münakale vasıta- larını da gözöüne gelirmek lâzım- dır. Bugün Erzurumda yetişen buğ- dayı, Haydarpaşa istasyonuna getir. mek mümkündür. Halbuki umumi harpte, bu bir hayaldi. Umumi harpte sıkıntı çektiğimiz za- man: «Keşki bizim de şeker; pamuk- İ lu bez, fabrikalarımız, dömiryollarımız olsaydı. diye derdleşirdik, şeker ucüz- lasın'diye Romanya yolunun açılarak Çek ve Avusturya şeker fabriknların- dan'şeker alalım diye düşünüyorduk. Büyük Şef İnönü tarafindan kurü- lan Cümhuriyet endüstrisi, Türkiş6- ye ekonomik suliada başlıbaşına bir vârlık tömin elmiştir. Bu, büyük ha- kikati düşünerek hiç telâş ve endişe duymadan iftihar etmemiz icap eder. Hüseyin Avni —————— e Sultanahmed. hafriyat sahası Sultanahmedde- Arasta #okağında İngiliz profesörü B. Bakster'in: yap- tığı hafriyat sahasında arsasu İstim- lâk edilenlerin pârası profesör tara- fından ödenecekil. Bu kususta Bele- diye tavassutta bulunmuştur. Arsa 29 hiplerinden şimdiye kadar yedi kişi. nin parası verilmiştir. Arsaları satın alınanların diğerisienin de paraları verilecektin “” Avrupada» başlıyan? “yeni harrpte Fransanın müstemleke “ordusunun mühlm-bir Tol oynıyücağı anlaşılmak» tadır. * Fransamnı geniş bir-müstem: leke imparatorluğu: vardır. Buradan | milyonlarca asker tedarik etmesi'ka--| bildir. Halbuki umumi:harpte Pran- | sız müstemlekeleri ancak 276 bin as- | ker vermişti, Bu asker şu suretle 4y- rTümaktadır: | Atrikadan 150,000” * Hindi Çiniden 48,000 | Madazaskardan 40,000 Antil ve Reuniondan 36,000 | Somaâliden 2,500 Okyanus adalarından 1,500 Yekün 216,000 Bu mikdar Fransız müstemlekele- | rinin genişliğine ve altmış müyonu | bulan nüfusuna nisbetle pek azdir. Rus! günkü Dalgdler kabinesinin Müstem- lekât Nazırı B. Georges Mandel iş | başına gelir gelmez bunun farkına varmış ve icapeden tedbirlerin | alınması için famliyete başlamıştır. Georges Mendel, Fransanın en işgü- | zâr adamlarından biri olark tanın: mıştır. Uzun müddet Clemaânosau'nun husust kalem müdürlüğünde “bulun. muştur. | Pariste çıkar Match" gazetesinin! Üeznir süyarileri ve Senegalliler anlattığına göre tuttuğunu koparan” | bu: adam yukarıdaki “rakamları *ve Frarisiz müstemlekelerinin. müdafaa svicin “alınan yarımı tedbirle görün» ce hayretle şu sözleri söylemiştir; — Nasıl olur? 'Piansanın, 'müs- temlekelerile beraber 100 milyon-nü- fusu vardır. Bu-kadar müfus movcud- ken müstemlekelerinden bir #aç yüz bin asker alabilsin; doğrusu şaşılar cak şey... Ben bu. işle meşgul ola- cağım. B. Mandel #ilhakika derhal işe baş- lamuştır. 1938 senesi nisanında başlı- yan bu faalivet kısa bir zamanda çok iyi neticeler vermişlir. Müstemlekât Nazırı evelâ gidip Başvekili görmüş, kendisine şu sözleri söylemiştor? — 9i4den 918 senesine kadar müs- temlekelörde 354 bin asker alınmış tır. Bunun 276 bin! Fransaya nakle- dilmiş, harbe iştirük etmiştir. Diğer leri müdafaa için bulundukları yer. de kalmışlardır. Ben Fransaya 2 mik yonluk Wir müstemleke ördusü' ver mek istiyorum. Başvekil bi dakika düşündükten sonra #OrMÜŞtu” « Bunun için ne istiyorsunuz? * — Evvelâ general “Bührer'in« bize verilmesini; “sonra *Müstemlekât: Na- zırmın oil müdafan meclisinde ia» Yunmasımı. .. Bülirerti vermek Başvekil ve MİWi Müdârfas “Nazir ölan Dâlsdler'den büyük'bir fedakârlık İstemek demtkti. Çünkü 'Bu asker kendisinin” başltc yârdımcıst idi. Fakat Başvekil bu fe- dakânlığı kabul etti, Müstemlekâb Naztrr'da milli müdafâa meclisine girdi. B. Mandel iki milyonluk bir ordu leşkil'ederek bununla'hem müs- temlekölerin müdafaasını temin, hem de Fransanın müdefeasına yardım etmek istiyordu. . General Bührer'le: birlikte çalış- mağa başlayınca » şu sözleri: söyle. miştir: — Bir sene içinde bir milyonluk bir ordu'vücuda getirmek ve bunun bi yük bir kısmını, “kabil olduğu kadar süratle Fransaya nakletmek lâzımdır, Bundan 'sanra İkirbi mliyoniçin ça- lışmağa büşlıyacdğiz: Mateh gâzetesi diyor ki: #Bu dü- şünce derhal tatbik suhasina: kon- muştur. Bu sayede bugün müstemle- keler kendi kuyvetlerile kendilerinin. müdafaalarım:temin-edecek hale gel- dikten başka. alınan askerlerin üçte ikisi Fransaya” nakledilmiştir. -Son aylarda Fransaya çıkarılan bu Kuvs wetler kendilerine tahsis-edilen -mev» kilerde: bulunuyorlar» Yalova. kaplıcaları Sıhhiye Vekâleti doktor Ni- had Reşadın istifasını kabul etmedi Ankara 8 (Telefonla) — Yalova kaplıcaları müdürü B. Nihad Reşad Belgerin istifa ettiği yazılmıştı. Haber verildiğine göre Sıhhiye Vekâleti bu istifayı Kabul etmemiş, bunun üzeri- ne B, Nihad Reşad dâ istifasını geri almıştır, Kısa bir zaman içinde Yalovayı modâöm“bir su: şehri haline - getiren doktor B. Nihad Reşadin Yalova kap- Ucalarının. başında kalması memnu niyetle: karşılanmıştır. Tapu memurları arasında tayinler Ankara'8 (Akşam) Erzurum grupu tapu sicil müdürü B. Rahmi Erge Van, tapu-kadastro müfettişle- rinden. Yümni Karopa Erzurum gru. pu tapu.sleli müdürlüklerine, Eskişe. hir tapu slefl muhafızı Şükrü Dinçer Hatay vilâyeti tapu sicil müdürlüğü. ne İayin edilmişlerdir. Manisa kadastro hâkimi B. Hasip Koralm maaşı kadrosu veçhile 70 H- * GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Erzurum'un tarihçesi Tren Erzuruma vardı, Harp gürül tüsüne rağmen bu güzel hâdiseyi göze den kaçırmamak lâzımdır, . Eskiden kış basınca karlar yolları kapar; me- deni dünyaya, Erzurum, Patagonya kadar uzak kalırdı. Cümhuriyet dev» rinin. şimendifer- siyaseti; bu: “Türk. şehrini artık böyle mevsim ve mesafe - inzivasından “kurtarmış oldu; Erzurum “şehrinin * tarihçesine - bu münasebetle bir nazar atalım; “ Erzurum hakkında henüz esaslı bir tetebbü yapılmamıştır, Çok eski zamanlardan beri "bugünkü şehrin mevkiinde “Tileodosipolis © BLEYCUtU. Buraya Karin'de derlerdi. Araplar Kas likale ismini vermişlerdi. Yeni şehrin kurulması on birinei asırdadır. Selçükller Anadoluya ya- yılmağa başladıkları vakit burasını Roma (Rume) toprağı telâkki ettiler, O manaya gölmek üzereeArzırun» de diler. Fakat Selçukilerin gelmesile beraber bu ülkedeki Roma hakimiyeti nihayet buldu. «Kendi gitti, ismi kal dı yadigâr: kabilinden Erzurum adı kaldı, 1192 « 1230 tarihletinde burüsın » durmuşlardır, Kunbed denilen türbo- ler bunlar zamanından kalmadır v5 Türk sanatının saheserlerindendir 1241 de Erzurum Moğol: islllâsına uğradı: Sonraları “Akkoyunlular “bus Tada' hüküm sürdüler; Şehir, 1472den itibaren Osmanlı Türklerinin“ eline» geçti. u Erzurumda Selçuk devrine aid kıys metlt eserler vardır. Yakutiye ve Ha tuniye medreseleri en güzel numuünö leridir, Büyük bir ticaret merkezi, bir keryan. yolu olduğu... için. Osmanlılar zamanında Erzurumun: nüfusu 130 bine kadar çıklıysa da Rus'muhars- beleri, zelzeleler ve: cihan: harbi esna» sındaki istilâlarla bu TÖakam.şimdi 30 bin raddelerine inmiştir. Trenin: Erzuruma' yeni “bir hayab vereteğinde şüphe. yoktur. Bir çocuk ağaçtan düşerek yaralandı Erenköyüc Kozyutağında oturan Şerif isminde bir çocuk dal koparmak üzere çıktığı bir ağaçtan düşmüş, 6 hemmiyeti surette yarslandığından eye kaldırılmıştır,