AKŞAMDAN AKŞAMA İstihsal etmek, bugünün en mühim vatani hizmetidir Başvekil B. Refik Saydam, Avrupa barbi karşısında Türkiye iktisadiya- fana dair efkâri umümiyeyi ferahla- an bir tebliğ neşretti, Geçen harple bu seferki arasında Türkiyenin istihsal bünyesi değişmiş- tir. Hele gıda bakımından kendi ken- dimize kifayet edecek vaziyetteyiz. çök şükür, Gene dünkü gazeteler yâr ziyordu: Tren Erzuruma varmış! De- miryolu siyasetinin gıda maddeleri nakliyatı bakımından da bizi ulaştır- dığı hayırlı neticeyi sevinçle görüyo- ruz, Hadisatın cereyanı ne olursa ol- olunuyor, Fakat hazırlanmışları ye- mekle de kalmıyacağız. Yeniden is- tihsal için de tedbir alınmış; ki, en ehemmiyetlisi budur. Başvekâletin resmi tebliği şöyle di | yor: Bu senenin mahsulü verimli olmuğ v0 depolara slınmağa (o başlanmıştır. Türk köylüşünün sonbahar çalışma devri gelmiş- tir. Her tarafta yağmurlar yağmaktadır. Derhal nadasa başlamak ve kış ekimini bü seneden daha ziyade mikdarda çıkara- cak şekilde çeşldii ekim yapmak vatarı- mızın en yüksek ve mühim menfaailerin- den biri olduğunu halkımızın bilmesi lâ- gımdır. Bütün devlet dairelerinin, bilhas- &a köye kadar teşkilâtı uzanan resmi mü- esseselerin her nevi mahsulün gelecek 88- ne daha çök olmasında köylü vatandaşın ne kadar müessir olacağını kendilerine köy köy, mahalle mahalle anlatması için emir verilmiştir. Her münevver Tür- kün de bu mühim fikri yaymakta ve an- latmakta hükümete yardım etmesini rie& ederim, Dün bu sütunda: «Harp vaziyetine göre bir iktisad sistemi yapılsın!» di- ye hükümete ve ferdlerimize tavsi- yelerde bulunuyordum. O yazıyı Baş- yekilin gece geç vakit gelen beyanna- mesini okumadan yazmıştım. Hükü- met, demiryollarının maddi cihazile olduğu kadar iktisadi teşkilâtın ma- nevi ağı ile de memleketi şimdiden kuşattığı müjdesini veriyor. Artık iş ferdlere kalıyor: Lüzumsuz telâşlarla iktisadiyatı sarsmamak, sekteye uğ- ratmamak, istihsal ve tevzi işlerini arttırmak o ve mükemmelleştirmek! Bu devirde her mahsul revaçta ola- caktır, Ferdi teşehbüsle hangi faydalı mata' istihsal edilse rağbet bulacak- tar, İstihsal etmek, istihsali çoğaltmak! Bugünün en mühim vatani hizmeti budur. ii Bu harb insanları şişmanlatıyor — Şişmanlamışsın, monşer! — Tabii değil mi?... Harp icabı... —! — Şuna buna uyduk, İlk umumi harpteki gibi kıtlık olursa diye bir çuval un aldık, Başvekil de söylüyor ya: Bir kaç aydan fazla dayanmazmış. Hem 1914 den evvel şehirlerimiz €c- enbi unile ekmek yerlerken şimdi hububat ihracatcısı olmuşuz. Bir se- ne müddetle gıdamız müemmenmiş. Onun için, aldığımız un bozulmasın diye çuvalı tüketmeğe çabalıyoruz. Bak bir haftadanberi sabah akşam yediklerimizi anlatayım: Tatar böre- Ki, tepsi böreği, su böreği, Nemse bö- reği, erişte, baklava, sarıburma... (Vâ-Nü) — Devamı 4 üncü sahifede — | | | Imar plânı Harb dolayısile B. Prost . gelemiyor Şehircilik mütehassısı B. Prost'un eylül başında gelmesi bekleniyordu. Avrupadaki harp vaziyeti dolayısile B, Prost'un Fransadan ayrılamıyaca» ğı tahmin ediliyor. Tepebaşı bahçesinde yeni tiyatro binasının plânını yapan Fransiz mi- marı B, Gotye plânını Belediyeye ver- miş ve dün Fransaya hareket etmiş- tir. Fransız mimarı, askerlik vazife- sine iitihak edecektir. 3 motosiklet kazası Bir kişi motosikletten düştü, 2 kişi yaralandı Dün şehrimizde üç motosiklet Kâ- zasi olmuştur. Üsküdarda Bülbülderesinde oturan Muhteşem isminde biri bindiği moto- sikletin sepetine Muzaffer adında bir arkadaşını almış, beraberce göz meğe çıkmışlardır. Bir aralık yolları bozuk olan bir kısma tesadüf etmişler ve bu sırada vukua gelen sarsıntı ile Muzaffer sepetten dışarı fırlıyarak yola düşmüştür. Bu düşüş neticesinde Muzaffer muhtelif yerlerinden yaralanmış, hâ- diseden haberdar edilen zabıta me- murları tarafından Haydarpaşa haş- tanesine yatırılmıştır, Sadık adında bir çocuk motosiklet- le Fatihten gelmekte iken balıkhane idaresi memurlarından B. Rizaya çarparak yaralamıştır. Polis, Sadık hakkında kanuni takibat icra etmek- | tedir. * Beyoğlunda bir fırında hamurkâr. lık eden Ali İstiklâl caddesinde bir ta- raftan diğer tarafa geçerken Sami minde birinin kullandığı motosikletin #admesine uğramış, muhtelif yerle- rinden yaralanmıştır, ; Nikâh muameleleri çoğaldı Son günlerde şehrimizde nikâh mu amelelerinin çoğaldığı tesbit edilmiş. tir. Nikâh evrakının namzedlere meo- canen verilmesi, nikâh işlerinde hü- kümetin emri ile gösterilen kolaylık lar bu çoğalmada âmil olmuştur. Haftanın iki gününe inhisar eden evlenme zamanında beher evlenme memurluğunda en aşağı on iki çiftin akidleri yapılmaktadır. Son hafta içinde şehrimizin muhtelif nikâh me- murluklarında (100) e yakın akid ya- pilmiştır. Nikâh muameleleri, bilhas- sa Fatih ile Eminönü Kazalarında çoğalmıştır. İncir çalarken yakalandı Seyyar hamallık eden Ahmed 1s- minde biri, el arabasının içine koy- duğu on beş kilo İncir ile Balıkpaza- rından geçerken bir aralık arabayı bir| kenara bırakıp su içmek İstemiş, bu sırada sabıkalılardan Keğork, ara- badaki incirleri aşırıp kaçmak üzere iken polisler tarafından görülerek ya- khalanmıştır. AKŞAM ŞEHİR HABERLERİ Karilerimizin mektupları Atatürkün resi resmi güm- rüğe tabi olur mu ? Almanyada ihtizasini Üerletmekte iken son hadiseler münastbetile avdet, eden muteber bir kariimiz şöyle yazı- yor: «Bir çok hududlardan geçtim. Bi- zimkine varınca hiç ummadığım bir | | vaziyetie karşılaştım. İstanbuldan gi- derken Atatürke adi büyük bir duvar futografisi götürmüş, orada odama asmıştım, Avdetle bunu Kümrüğe tâbi mal saydılar; elimden aldılar, Sekiz kilo gelen bu resim için otuz lira isti- yorlar. İşim Ankaradadır ve şimdi Atatür. kün fotografı emtia ambarlarında bu- lunuyor. Bir takım ticaret eşyası ile beraber. Sirkeciye gelince sözde suhu- let gösterdiler. Buradan götü'düğüme dair vesika ibraz edrsem lâde ederler. miş, Fakat vayifem dolayısle Ankaraya gidiyorum. Burada benim imzam ol- mazsa vermezler, Bu gibi mantıksız işler yapmaktan (| ne zaman yağgeçeceğiZ?» te , Emniyet müdürlüğünde | Yeni müdür ve muavini işe başladılar Müdür B. Muzaffer Akalın Muavin B. Danişi İ — Yeni emniyet müdürü B. Muzaffer Akalın dünden itibaren yeni vazile- Sine başlamıştır. Emniyet müdürü, | kendisile görüşen bir muharririmize şunları söylemiştir. — «Bugün emri almış ve yeni va- zifeme başlamış bulunuyorum. Sar- sılmaz azim ve fedakârlık, şuurlu ni- zam Ye disiplin medeni idarenin has- sas ve bilgili uyanıklığı mesalmizin esasını teşkil edecektir. Istanbul po- lisinin esasen bu vasıflarla mücehhez bulunması, mesaimizin muvaffakiye- te İsali için bir teminattır.» Yeni emniyet müdür muavini B. Dâhiş de dünden itibaren vazifesine başlamış bulunmaktadır. Birinci şube müdürü B. Ekrem Di- yanbakır < emniyet: müdürlüğüne, |, ikinci şube müdürü B. Nevzad Erzu- İ ram emniyet müdürlüğüne, üçüncü şube müdürü B, Mehmed Sinop em- İ niyet müdürlüğüne tayin edilmiş- lerdir. İ o Yeni birinci şube müdürlüğüne Nevşehir kaymakamı B. Edib Yavuz, ikinci şube müdürlüğüne Erzurum emniyet müdürü B. Nazım Arda, üçüncü şube müdürlüğüne Diyarıba- kır emniyet müdürü B. Nazım Özden getirilmişlerdir. Bunlar da yakında Inşaat malzemesi Belediye fiatleri tetkik etmeğe karar verdi Belediye ve resmi dairelerle iş ya- pan müteahhidlerden bir kısmı alâ- kadar makamlara müracaatla muka- velelerinde mevcut bulunan bazı İn- şant malzemesini tedarik etmek hu- susunda güçlük çektiklerini ileri sür- müşlerdir. Belediye, gıda maddeleri gibi inşa- at malzemesi flatlerini de tedkik ede- cektir. Lüzumsuz ve sebebsiz olarak flatleri yükseltenlere tesadüf edilirse bunlar hakkında tedbirler alınacak- tır, Asfalt yollar Tozkoparan - Şişhane yolu- nun da inşası bitti Tozkoparan ile Şişhane arasında ki yolun asfalt olarak inşası bitmiş- | tir. Yol, yakında merasimle açılacak- tır. Yol açıldıktan sonra Taksimden Karâköye inen otomobil ve otobüsler Aynalıçeşmeden 'Tepebaşına sapma- dan doğrudan doğruya asfalt yolu te- kib ederek Şişhaneye çıkacaklardır. Evvelki gün inşaatı biten Ankara - Babıâli caddesinde beton sağlam bir zemine İstinat ettiğinden zeminin kaymasına ihtimal verilmemektedir. Bu itibarla bugünlerde mözaik taşla- rın arasına soğuk asfalt dökülmesi- ne başlanacaktır. Şişhane ile Kuledibi arasındaki yo- lun inşasına başlanmıştır. Bu yolun İ beton kısmı 25 eylülde bitecek, teş- rinievvel sonunda da asfali ikmal ©! edilecektir. Gümüşsuyu yolunun da İnşasına devam ediliyor. Yolun Mühendis mek. tebinin ön kısmına doğru ciheti ev- velce mozaik parke taşından inşa edi- lecekti. Fakat şimdi bundan vazge çilmiş ve asfalta çevrilmesine karar verilmiştir. Mülkiye müfettişleri Belediye şubelerini teftişe başladılar On senelik Belediye muamelâtını tedkike memur olan mülkiye müfet- tişleri merkezdeki tahkikatı ikmal et- mişlerdir. Mülkiye müfettişleri, şim- di. Belediyenin kazalardaki muamele- lerini tedkike başlamışlardır. Bu ka- rar üzerine mülkiye müfettişleri, A- dalarda işe başlamışlardır. Adalar kazasında hem Belediye, hem de mülkiye işlerine aid tedkikler ya. pacak, bundan sonra diğer kazaların muamelâtını teftiş edeceklerdir. Müfettişler teftiş bitince raporları. nı Vekâlete bildireceklerdir, Kartalda iki hırsızlık Kartalda Küçükyalıda gazinocu B. Tahsine aid bir sandal evvelki gece meçhul şahıslar tarafından kaçınl- mış, fakat havanın muhalefetinden bir tarafa birakılmış, hırsız da kaç- mıştır. Ayni yerde Mustafa isminde birinin evine hırsız girmiş bazı kıy- metli eşya çalıp kaçmıştır. Kartal jandarması bu İursızlıkların failleri- yeni vazifelerine başlıyacaklardır. ni aramaktadır. SOHBET Notlar L HARP EDEBİYATI, — Her sanat. kâr hayata az çok tesir etmek ister. Bir «cihan telâkkisi» getirir, kendi görü- şünü etrafa kabul ettirmek ister, «Sa- nat sanat içindir. diyen sanatkâr bile bu arzüdan kurtulamaz; Oscar Wil de'm: «Sanat hayatı değil, hayat sa- natı taklid eder. sözü o şairde de tesir arzusunun -hem pek kuvvetli bir su- rette. bulunduğunu göstermez mi? Bu harb bize, edebiyatçıların söy- lediklerinin zihinlerde öyle pek derin bir iz bırakmadığını isbat etti, 1914 - 1918 harbinden sonra, ateşin, siper hayatının, milletlerin silâhlanmasın- dan doğan maddi ve manevi sefaletin ne olduğunu anlatan az kitap mı ya- zıldı?... Bunların bazıları, meselâ Bar- busse'ün Ateş'i, Remarguc'ın Garp cephesinde sükünel'i hemen her dile tercüme edildi, milyonlarca insan ta. İ rafından okundu, filimlerle gösterildi, | Onların harbe büyük bir darbe var.” duklarını sanıyorduk; çok kimseleri” «1914 hârbine girmiş veya onün faci”” alarını dinlemiş olan insanlar bir da- ha harbi istiyemez, harbe razı olamaz« diyorlardı, Avrupâyı bir haftadanberi” tekrar kavrıyan ateş, bu iddiaların ne kadar boş olduğunu meydana koydu. Meğer milyonlarca insan o kitaplari sırf vakit geçirmek için, hayat ile bü- yük bir alâkası olmıyan birer masal diye okumuş!... Onları kapatır kapat- maz unutuyor ve harp zaruretine bo- yun eğiyor. Harbin dehşetini anlatarak insan ları çarpışmaklan vaz geçirmeğe ça- lışanlar bir şeyi unutuyorlardı:. İm- san oğlu, labiati itibarile kahraman- dır ve hak bildiği şeyler için nefsini fe- da etmekten kaçınmaz. Barbusse Ateş'i harbin en şiddetli anlarında yaz- mıştı; onu neşrelmesinin tehlikeli ol. duğunu elbette biliyordu; o kitabın, Fransa harb hükümeti tarafından ta kib edilmesi, bozgunculuğa davet sa- yılması ve muharririnin vatan haini diye cezalandırılması kabildi, Bar- busse, hak bildiği bir fikri müdafaa etmek, yaymak için kendini tehlikeye atmaktan, hayatını feda etmeği göze almaktan kaçınmamıştı. Fakat onda bulunan bu cesaret baş- kalarında yok mudur? Harbe giden as» ker cephenin eğlence yeri olmadığının farkındadır; bunu kendisine romancı- ların anlatmasına hacet yoktur; o da, elbette, sükün içinde, işi ile uğraşmak ister. Fakat işinden, hayatından, ço- luğundan çocuğundan mübarek saydı Zi bir şey vardır ve bunun için, dehşe- tini bildiği harbe razı olur, gider. Bu- gün Rhin boyunda, Lehistan'da çar- pışan insanların istedikleri sadece biribirlerini öldürmek midir? Hepsi de kendilerini ve karşılarındakini bir hak için feda ediyorlar, Bir Fransız moralisti; «Kabahat yalnız bir tarafta olsaydı, kavgalar uzun sürmezdi. der; biz.de onu takli- den: «Hak yalnız..bir tarafta olsaydı, harblerin.çoğu olmazdır diyebiliriz, İki tarafın hakkının, kan dökmeden, dostça uzlaştırılması şüphesiz daha iyi olur; dünyada bunu istemiyen kim- se yoktur, Fakat buna her zaman fm- kân bulunamıyor, ateşin facialarına katlanmak lâzım geliyor, Harbin sadece çarpışmak insiyakıne dan doğduğunu iddin etmek de kabil- dir, Fakat ben onun hakkı müdafaa etmek insiyakından, gayesi olan bir Nurullah ATAÇ (Devamı $ inci sahifede) — Her devrin kendine mahsus lâ rahmetli sulh devrinin... Gü aöl ğe eti . Polonyada av eğlenceleri gibi harp devrine girer girmez. .. Fillerle zürafaları sığınaklara garabetleri oluyor bay Amca!.. Mese. | garabetleri vardı!.. Avrupa yeni bir | sokmak gibi yeni garabetler başla. .. Fakat bir genç kadının kilisede çırıl çıplak dun edişi hepsinden ga- ze