POLİTİKA Bitaraf devletlerin vaziyeti Avrupanın ve Amerikanın büyük ve küçük devletleri bitaraflıklarını ilân ettiler, Amerika müttehid hükümetleri devleti bitaraflığını ilân etmeğe, hem de İngiltere ve Fransa dahil olduğu halde, her hangi muharip devlete silâh ve mühimmat satılmasını meneden ve son zamanlarda tadiline Rooseveltin beyhude çalıştığı malüm Bitaraflık kanununu tatbik etmeğe karar vermiştir. Buradan İngiltereye ancak Kanada Dominyonu üzerinden kaçak olarak silâh ve mühimmat gelebilir, Amerika kıtasındaki hükümet- lerden, halkının nazilere şiddetli muhalefeti ile meşhur Meksikanın başın- da bulunanlar da bitaraf kalmağı tasmim etmişlerdir. Antil sularındaki Al man gemilerinin ekserisi Meksika limanlarına iltica etmiştir. Her tarafta ve bahusus Avrupada devletlerin pek çoğunun bitaraf kal mast, yeni harbin ikinci bir dünya harbi ve hattâ umumi bir Avrupa muba- rebesi şeklini almasına mani olmuştur. Sovyet Başvekili Molotof, malâm nutkunun şimdi bildirilen ikinci kıs- mında, Almanya ile akdolunan misaktan beklenen başlıca neticenin, önüne geçilmesine imkân görünmiyen Avrupa harbinin mümkün mertebe mah. dud bir sahaya münhasır kalmasını temin olduğunu ehemmiyetle kaydet- miştir, Fakat muharip devletlere yakın komşu bulunan devletlerin bitaraflık- larının mahfuz ve mer'i olması şimdiden nazik bir metcle teşkil etmektedir. Hollandanın havasında yükseklerden yabancı hava filolarınm geçmiş olma- sı, bu devleti bitarallığına dikkatle riayet edilmesi için, muharip devletler, yani İngiltere, Fransa ve Almanyanın nezdinde teşebbüslerde bulunmağa sevketmiştir. Garpte Alman ve Fransız ordularının tecemmü etmekte ol e e Ea mmm le ye Havada yaşayan nebat Her türlü nebat ve ağaçlar topra- ğın içine kök salarak büyümektedir. Fakat ahiren Avrupaya getirilen sa- lep otu cinsinden bir nebatın top- rakla değil, havada yaşadığı görül Hattüstüva iklimine mahsus olup Tillandsia ismini taşıyan bu nebatın büyümek için en sevdiği yer telgraf direğidir. Direğin başına konulan ne- bat çam sakızı gibi buna yapıştıktan sonra köklerini havaya doğru sal- maktadır. Kökü havadan aldığı muh- telif maddelerle yaşamaktadır. Sırf hava ile yaşayan bu nebat is- tediği havadar yeri bulduğu zaman © kadar gürbüzlenip serpilmektedir ki nihayet yapıştığı ağacı ve telgraf © direğini sıkletine tahammül edemiye- rek devrilmeğe mecbur etmektedir. Şemsiye yıldırımı çekmiş İngilterede bir şemsiye feci bir hadiseye sebep olmuştur. Londrann yarış mahalli olan Epsom'da atların koştuğunu seyreden bir baba kız şid- detli yağmurdan dolayı şemsiyenin altına sığınmışlardır, Bu sırada şem- siyeye yıldırım isabet etmiş ve kol ko- la bulunan baba ile kızı öldürmüş- tür. Bu adamın diğer bir kızı kenar- da bulunduğundan sağ kalmıştır. Londrada Ilk defa şemsiye dolayı. sile İnsan ölmüştür. Bin kilometre kateden çocuk balonu Şarki Prusyada Königsberg şehri civarında köylüler tarlalar içinde büyük bir çocuk balonu bulup üze- rinde bir ecnebi dilile yazılmış ya- zıdan ve buna merbut haritadan şüp- he ederek milli müdafaa memurları- na teslim elmişlerdir. Balonun üzerine bunun şimali Fransada (L0) şehrinden 8 hverilmiş olduğu ve serseri bir balo- nun kendi başına ne kadar mesafe katedeceğini anlamak için uçurul muş olduğu yazılmış ve uçutuğu nokta merbut haritada tesbit edil miştir. Fen mütehassısları balonu muâye- ne ettikten sonra uçurulduğu mahal de merbut pusulada yazılı ndrese müracaat etmişlerdir. Balonun hakikaten (Lil) den uçu- rulduğu anlaşılmıştır. Lil ile Königs- berg arasındaki mesafe bin kilomet- reden fazla bulunduğuna nazaran bir çocuk balonunun bu kadar mesa. feyi katedebileceği tesbit edilmiştir. Şoföre ihtarda bulunan makine Amerika Müttehit (hükümetleri ecümhuriyeti adeta bir otomobil mem- leketidir. Bütün dünyadaki otomobil. lerin yarısı buradadır, Otomobillerin çokluğundan kazaları da akıllara hayret verecek derecede sık &ık vu- kubuluyor. Kazaları mümkün merte- be azaltmak için her çareye buş vu- rulmaktadır. Bu cümleden olarak şoförlerin dü. günce ve şuurlarına yardım edecek türlü, türlü vasıtalar icad edilmektedir. Bunlardan biri de «Otomatik şuur» ismi verilen garip bir âlettir. Bu âlet makinenin munddidesine merbut bir küçük fonoğraftır. —esasasısı| Arjantinde bir Alman vapu- runun tayfası vapuru terketti Buenos-Afres 6 (A.A.) — Rosorlo'. dan bildirildiğine göre Anatolia adın. daki Alman vapurunun tayfası, yola çıkmaktan imtina ederek vapuru terketmiştir. Vapurda ancak 8 zabit kalmış ol. duğundan geminin hareketini tehir etmek mecburiyeti hasıl olmuştur. Amerikada yeni vergi ihdasi düşünülmüyor Vaşington 6 (A.A.) — Maliye Na- gri Morgenthau, harpten mütevellid fazla kazançlara mâni olmak için hususi vergiler ihdas etmeği düşün- ediğini peyan etm Otomobilin sürati saatte altmış kilometreyi geçtiği zaman bu otoma- tik makine faaliyete gelmekte ve şu sözleri söylemektedir: «Dikkati Kalabalık yollarda bu kadar süratle gidilmez!» Otomobilin sürati saatte 75 kilo- metreyi geçtiği zaman şu sözleri söy- lemektedir: «Kendine geli Aklını başına top- la! Fren yapi» Sürat 100 kilometreyi bulduğu za- man otomatik şuur: «Her an ölümü bekle!» diye bağırır. Sürat 130 kilo- metreyi bulduğu zaman âlet cistira- hati ruhun için tanrıya yalvarırım.» der. NESNE BA EANEBAEEEEEESA KENARA Alman sosyal demokrat fır- kasının Alman milletine hitabı Londra 6 (A.A.) — Alman sosyal - demokrat fırkası dün akşam amele fırkası güzeteleri kanalile Alman mil- letine hitaben bir beyanname neşre- derek Hitlerden yakasını kurtarma» ga davet etmiştri. Mısır, Almanya ile harp halinde değil Paris 6 (A.A.) — Almanya ile dip. lomasi münasebetleri kesmek kara- rını vermiş olan Mısır, Almanya İle harp halinde değildir. Maamafih AL | Yeni harpte çok tayyare düşmesinin sebebi nedir? Tayyarelere karşı müdafaa vesaiti çok terakki etti Dakikada bir kaç yüz mermi atan toplar havada geçilemez bir ateş seddi vücude getiriyorlar Avrupada başlıyan yeni harb mü- nasebetile her gün neşfedilen tebliğ- ler birçok tayyarelerin düşürüldü. günden bahsediyor, Tayyarelere kar- a müdafaa tertibatının ne kadar tekemmül ettiğini bilmeyenler buna hayret ediyorlar. Halbuki mesele ba- sittir ve bu kadar tayyare düşürül- mesini tabii görmek lâzımdır. Tayyare 35 . 40 senelik bir keşif. tir. İlk defa olarak umümi harpte silâh makammda kullanılmıştır. O zaman bu silâha mukabele edecek vasıtalar pek azdı. Yerden açılan mitralyöz ateşi, yahud atılan toplar pek müessir olamıyordu. Tayyareler bu ateşe rağmen nisbeten alçaktan uçarak bombalarını hedeflerine atı- yor ve bir zarara uğramadan, hare- ket ettikleri yere dönebiliyorlardı. Eskiden tayyare hücumlarına kar- şı yegâne müdafaa silâhı tayyare idi. Düşman tayyareleri yaklaşınca müdafaa tayyareleri havalanır ve sık sık hava muharebeleri olurdu. Umumi harpte iki tarafta da bu mu- harebelerde büyük kahramanlıklar göstermiş olanlar vardır. Bugün tayyarelere karşı müdafaa Gir bigiliz tayyare de vasıtası birinci derece tayyare top- ları, bundan sonra avcı tayyareleri- dir. Bugün kullanılan tayyare top- ları küçük çaptadır, fakat çok sürat- le mermi atabilmektedir. Bu topların ne kadar müessir olduğu İspanya dahili harbinde görülmüştür, İspan- ya harbinde iyi müdafaa tertibatı olmıyan yerlerde tayyareler hemen serbesçe uçarak bol bol bomba at- mişlar, alçaktan uçarak mitralyöz ateşile kara muharebesine yardım etmişlerdir. Müdafaa tertibatı mü- kemmel olan yerlerde ise çok yüksek- ten, 5000 - 5500 metre irtifadan uçar rak oradan bomba * atmağa mecbur olmuşlardır. Bu bombalar hedetleri- ne isabet etmemiş ve pek az zarar vermiştir. 'Tayyareye karşı müdafan topları- nın tesiri umumi harple bile görlü- müştür. O zaman pek basit toplar kullanılmasına rağmen Alman hava kuvvetleri kumandanı general Hop- ner'in tebliğine göre 1918 senesi ba- şından teşrinisani iptidasına kadar 10 ay içinde Alman müdafaa kuv- | vetleri 748, Fransız ve İngilizler 545 tayyare düşürmüşlerdir. O zaman bir tayyareye isabet ettirebilmek için Almanların zaptettikleri 4000 gülle lâzımdı. Bugün bunun yarısından âz gülle ile daha çok mü- him neticeler elde ediliyor. Küçük çapta altı toptan mürek- kep bir batarya tasavvur edilsin. Beher top dakikada 180 gülle attığı- na göre 6 top bin gülleden fazla atar demektir, Bu, 200 metrelik bir yerde 1500 - 2000 metre irtifan kadar bir ateş hatlı vücude getirmektedir. Bu hatta giren tayyare muhakkak isa- bet tehlikesine maruzdur. Binaena- leyh batarya mühim merkezleri pek iyi müdafaa edebilir, 'Tayyareler son zamanlarda çok te- rakki etmiştir. Saatte vasati sürat dört beş yüz kilometreyi bulmuştur. 600 kilometre sürnlle uçan tayyare. ler de vardır. Fakat buna mukabil müdafaa tertibatı da o nisbette te İ rakki etmiştir. Topların attıkları gül le mikdarı mütemadiyen artmakta- | dır. Nişan vesair hedef tayini vasıta. ları da çok mükemmelleşmiştir. Mü- dafaa vasıtalarının terakkisi tayya- relerin faaliyetlerini tahdid etmek- tedir. Bugün mühim zaylatı göze al- madan akınlar yapmak ihtimali kal- mamıştır. yal ye BROMBERG'in (o Almanlar eline geçtiği haber veriliyor. Bu şehrin Leh lisanile ismi Bydgoszez'dir İdare merkezi oain Bromberg 87,800 nüfus- ludur. Töton şövalyeleri zamanında büyük bir ticaret şehriydi, On dör- düncü asırdan şimdiye kadar daima ticari ehemmiyetini muhafaza etmiş- tir, Kendi ismini taşıyan bir kanal vasıtasile Warta, Oder'e bağlanır. Yeni bir şimendifer hattı da şehri Baltık sahiline bağlar. Şehrin tabak- haneleri, değirmenleri, büyük depo- ları meşhurdur, Muk&teli fabrikaları vardır. ! KULM da Almanlar tarafından alınmış. Bu şehrin Leh İisanile ismi | Chelmno'dur. Yüzde 83 Lehli olmak Üzere 11,700 nüfusu vardır. Ziraat makineleri fabrikası vardır. Kulm Leh şehirlerinin en eskileri arasın- dadır. ! “zi olmuştur. Krakow Belediye dairesinin saat kulesi ve dokuzuncu asır arasında yaşayan Krakus isimli bir kahramana atfe- derler. Şehir ohuncu asırdanberi ma. Tuftur; Piasts ailesinin ilk prensle- 1609 da kral üçüncü Siğsmund merkezi Varşovaya nâkle- dinceye kadar paytaht kaldı. Polonyanın üçüncü taksiminde Krakow Avusturyanın hissesine düş- tü. 1809 la 1815 arasında Napolyo- nun kurduğu Varşova Dükalığının mühim merkezlerinden birini teşkil etti. 1815 muahedesile 140,000 nüfus- lu ve 1,220 kilometre murabbalık müstakil cümhuriyet erazisinin mer- i kezi oldu. 1846 da Avusturya Kra- kow'u tekrar aldı ve 1918 e kadar mu- hafaza etti. O tarihten itibaren şehir yeni Polonya devletinde kalmıştır. Krakow'un 233,000 nüfusu vardır. Büyük Casimir tarafından 1364 de kurulan en eski Polonya üniversitesi buradadır, Diğer yüksek mekteplerile | de bir kültür merkezidir. i Bükreş sinemalarında Fransa ve İngiltere lehinde tezahürat Bükreş 8 (A.A.) — Bükreş sine- malarında Fransa ve İngiltere lehi-