Ingilizlerle Almanların çatışmasını seyrederken... Geçen gün bir haber intişar ettiydi, bilmem dikkatinize çarptı mı? Almanyada, ecnebi merkezlerinden verilen radyo haberlerini, » velev ken- di evinde, kendi odasında - dinlemek ağır c*zayı icab ettiriyormuş. Hele bunları dinledikten sonra başkasına anlatmak büsbütün feci cürüm! Şayet anlatılan şey, milli ahvali ruhiyeyi bozacak mahiyetteyse, cezası: İdam! Baltayla mı? Tasrih edilmiyor... Buna mukabil, demin İngiliz rad- yosu' havadis veriyor, kendi efkâri umumiyesini tenvir ediyordu: — Alman menabiinin bildirdiğine göre, 10,090 Lehli esir edilmiş! - diye bildirdi. Hitlerin İngilizleri itham eden söz- lerirden başlıyarak, kendi aleyhlerin- deki bütün “axiyetleri izah etti. İşte iki zihniyet arasındaki fark... Çocukken: — Bir şey saklıyorsun.., Demek ki. kabahat işledin! - derlerdi. Büyüdükten sonra da vaziyet değiş- mez! Hattâ daha da ileri gidiniz: Devlet- ler için de ayni şeydir. Bir şey sakla- aıyor, gizleniyor mu? Altı behemehal çürüktür. Bir lâfla levrilmeklen kor. kan devlet olur mu?... Yaşasın hakikat! Harp zamanmda bile... «Şayet hakikat aleyhimize dahi olsa, gene öğrenilsin, bilinsin!» diyen zihniyeti tebcil etmemek elden gelmi- yor. #sa Derken, londra radyosu, havadisler arasında musiki faslına geçti. Sanki hiçbir şey olmuyormuş, orta- lik süt limanmış gibi, tenorlar, bari- tonlar biribirini takip etti, Kuğular, ölmeden evvel en güzel şarkılarımı söylerlermiş, Bu insanları dinlerken de «Kuğu şarkısı» diye düşündüm, Alman radyosunu açıyorsumuz: Bir yaylım ateş nutuk, arkasından bando muzika!... Muharebeleri de öyle? Selâmün aleyküm iperit gazına, hastane bombardımanına, mülteciler vapurunu torpillemeğe başladılar, İn- gilizler sözlerini tutarak ancak âske- ri mevkiler üzerine bomba, sivil halk üzerine de 6 milyon beyanname atı. yorlar, Fakat acaba bunlar sayesinde Al man halkını isyan ettirmeğe muvaf- fak olacaklar mı? Bir hikâye dinle- miştim: Almanların başıma bir şef geçmiş; ihtilâl bayraklarını açmışlar, Belediye binasını zapt için cemaat halinde iler- liyorlarmış. Önlerine ne mani çıkarsa yıkabilirler. Tam bir köşe basına gelmişler. Be- lediye reisliğinin ilânı: «Bu sokaktan bu istikamete geçmek seyrüsefer kaidelerine mugayirdir.» Bunu okuyan isyan alayı: — A... Yasakmış,. - diye geri dön- müş... İngiliz dostlarımızın altı milyon be- yannamesine yazık oldu gibi... Zihniyet başka... Böyle uzaktan iki tarafın kavgasını | seyrederken yalmz kuvvet çarpışma- larını değil, zihniyet farkların da ne bariz şekilde görüyoruz. i (Vâ - NO) — Artık tiyatro, sinema mevsimine giriyoruz bay Amca.., i evvelce tesbit edilen kıymet üzerinde i dilerinden sorulacaktir. .. Bir kaç gün sonra sinemalar sa- Limanda faaliyet — başladı Karadenizden bir Sovyet, bir Romanya vapuru geldi Harbin başladığı gündenberi dur- müş olan liman faaliyeti yeniden başlamıştır. z Dün Karadenizden Sovyet Rus bandıralı Sananetye, Romanyanın Daçya vapurları Ilmanımıza gelmiş- Bunlar, Akdenize çıkacaklardır. Tırhan ve Anafarta vapurları da İz. mirden gelmişlerdir. İtalya bandıralı bazı vapur ve şi- leplerin de bugünlerde limanımıza geleceğini yazmıştık. Dün gelmesi beklenen Armani Kapo vapurunun bugün gelmesi muhtemeldir. Bütün mahkemeler dün faa- liyete başladılar Adliye tatili evvelki gün akşam üzeri hitam bulmuş ve dün sabahtan itibaren bütün mahkemeler faaliye- te başlamışlardır. Ağır ceza mahke- mesi İşe başlar başlamaz Iki cürmü meşhut davasına el koymuştur. Yeni teşkil olunan münferit hâ- kimli mahkemeler hakkında dün de Adliye Vekâletinden müddelumumi- liğe tebligat yapılmamış ve hukuk, ceza, ticaret ve ağırceza mahkemele- ri yine eski şeklilerile çalışmışlardır. Emniyet müdürlüğü Yeni müdür bugün işe başlıyor Emniyet mü i B. Sadreddin Aka- nın valiliğe terfii üzerine yerine tayin olunan vali muavini B. Muzaffer Ak- alın bilfiil bugünden itibaren emniyet direktörlüğünü ifa edecektir. Dün emniyet müdürlüğüne B. Sadreddin Aka gelerek akşam geç vakte kadar muamelâtın teslimile meşgul olmuş- tur. Emniyot müdür muavini B, Mehmed Ali de Konya emniyet müdürlüğüne tayin edilmiştir. Gerek B. Sadreddin Aka, gerek B, | Mehmed Ali ayın on beşine kadar ye- ni vazifeleri başında bulunacaklardır. Bunlardan başka, emniyet direktörlü. | ğü ikinci ve üçüncü şube müdürlerinin de terfien emniyet müdürlüklerine ta- yini kararlaşmıştır.. Yeni istimlâkler Yeni istimlâk kanunu mucibince teşkil edilen takdiri kıymet okomis- yonlarından biri Beyazıt - Koska arasındaki caddenin açılması, diğeri de Bebek - İstinye hattı üzerindeki binalar için çalışmağa devam et mektedir, Eminönünde istimlâk edilecek bi- naların mühim bir kısmının kıymet. leri evvelce tesbit edildiğinden Mal sahipleri komisyona dâvet edilerek istimlâke razı olup olmadıkları ken. Muvafakat edenlerin paraları verilerek istimlâk muamelesi yapılacaktır. Muvafakat etmiyenlere yeni kanun hükümlerine göre yeniden takdiri kıymet yapıla- Karilerimizin mektupları Atatürke hürmeti Hüsnühatk Arap harfleri görü- lüyor: «,.. hakkındaki ihtisasati> Arap harjli bir izahname nasl konulur? Hürmet isteriz! Osman Engüçer Arozözler Burada yapılması kabil olaca ğı anlaşıldı Son Avrupa bâdiseleri üzerine Be- lediyenin aroğöz tedarikinde müş“ külâta uğradığını ve arozözlerin bu- rada imaline teşebbüs edildiğini dün yazmıştık. Arozözlerin satın alınma- 8ı için bütçede 30 bin liralık bir tah- sisat vardır. Dün Vali doktor Lütfi Kırdarn relsliği altında Belediyede bir top- Jantı yapılmış ve bu mevzu Üzerinde görüşülmüştür. Eldeki 30 bin lira İle beş arozöz imali mümkün olacaktır, Arozözlerin karoseri ve pompa kı- sımları İstanbuldan kolayca temin edilecektir. En ziyade şasi Ltedariki müşkül görülüyordu, Yapılan tetki- kat neticesinde bir firmanın Avrupa- dan getirtip kliring dolayısile güm- rükten çıkaramadığı şasiler olduğu anlaşılmıştır. Belediye, bunların gümrükten çıka- rılması için hükümet nezdinde teşeb- büste bulunacak ve bunlar elde edi. lir edilmez hemen ârozözlerin İmali- ne başlanacaktır. Miraç gecesi İstanbul müftülüğünden: Eylülün onuncu pazar günü recep ayının yir- mi altısına müsadif olduğundan mez- kür pazar günü akşamı (pazartesi gecesi) Leylei miraç olduğu ilân olu- nur. Hırsızlıktan maznun üç kadın muhakeme ediliyor Hırsızlıktan mazmun Salme, Emi- ne ve Hatice adlarında üç kadın dün asliye ikinci ceza mahkemesinde mu- hakeme edilmişlerdir. İddiaya naza- ran bu üç kadın Kapalı çarşıda bir kuyumcu dükkânına girerek bilezik âlacaklarını söylemişler ve dükkin- cının çıkarıp tezgâh üzerine koyduğu 125 lira kiymetinde Yeş bileziği ça- hp savuşmuşlardır. Sonradan yaka- lanan kadınlar mahkemeye verilmiş- ler, dün yapılan muhakemede suçla- rı tamamile inkâr etmişlerdir. Şa- hitlerin çağrılması için muhakeme başka güne bırakılmıştır, Bay Amcaya görel... lonlarını... .. Tiyatrolar perde! ln am erini açacakl. Liselerde olgunluk İmtihanı kalkıyor Üniversiteye girecekler imti- han edilecekler Lise mezunlarının imtihanlarına alt olgunluk imtihanı talimatname- sinin tadiline lüzum görülmüş ve bu maksada Ankarada Maarif Vekâle- tinde bir toplantı yapılmıştı. 'Toplan- taya iştirak eden üniversite profesör- lerinden Petres, Nöymark, Hirşt, Galatasaray lisesi müdürü B. Beh- cet, profesör B, Sadrettin Celâl şeh- rimize dönmüşlerdir. Toplantıda ye- ni İmtihan talimatnamesi hazırlan- muştur, Bu talimatnnmeye göre lise me- zunlarının şimdiye kadar tabi olduk- ları olgunluk imtihanı lâğvedilmiş- tir. Buna mukabil, lise mezunları içinde yüksek mekteplere ve üniver- siteye girecek gençler, üniversitenin salâhiyettar bir ilim heyeti huzurun- da imtihan edileceklerdir. Bu imti- handa muvaffak olanlar üniversiteye veya yüksek mekteplere kabul edile- ceklerdir. Gazi köprüsünün ayakları Gazi Köprüsünün inşaatını ikmal etmek üzere Azapkapı ve Unkapanı başları için sipariş edilen ayakların Almanyanm harbe girmesi üzerine gelemiyeceğini yazmıştık. Belediye, köprüyü biran evvel ta- Havagazı patladı Bir karı koca ve çocukları muhtelif yerlerinden yandılar Cihangirde oturan B. Muhsin dün bir aralık mutfak tarafından doğru hava gazi kokusu almiş ve müsluklar. dan herhangi birinin açık kalmış ol duğu zehabına kapılmıştır. B, Muhsin yanında karısı ile bir ço- cuğu olduğu halde mutfağa kadar giderek bir kibrit çakmışlır, Fakat bu kibrit çakmasile iştialin vukua gelme. si biran Içinde olmuş ve husule gelen aâlevlerle karı, koca ve çocuk yüz ve ellerinin muhtelif yerlerinden oldukça ehemmiyetli surette o yanmışlardır. Hâdiseden haberdar olan diğer apartı- man sakinleri zabıtayı haberdar et mişler, polis, bu işten anlıyan bir adam getirterek gazın intişarının devamına mâni olmuş ve aile efradını Beyoğlu hastanesine naklettirmiştir. Edebiyat fakültesinde serti- fika usulü kabul ediliyor. Edebiyat fakültesi profesörler mec- iisi bugün toplanacaktır. Bu top. lantıda fakültenin tedrisat talimat- namesi hazırlanacaktır. Fakültede şimdiye kadar tatbik edilen sınıf usulü kaldınlacak, yerine sertifika usulü konacaktır. Yani edebiyat fakültesine devam edecek talebeden bir kısmı serbes derslere devam ede- rek sırf bir ilim adumi olarak mezun olacak, diğer kısımdan mezun olan. lar da fakültenin asıl derslerile be. raber pedagoji derslerini de takip ederek edebiyat muallimi olarak ye- tişeceklerdir. Yaza vedâ ediyoruz Yandık, sıcaktan boğuluyoruz, det- ken o da geldi geçti. Aylarca beynimi. müşfik bir anne eli gibi vücudü okşu- | yor. Sabahleyin hafifçe tüyleri ürper- ten serin rüzgâr öğleye doğru ılıklaşı- rin üzerinden vücudü çimdikliyor. Bal» konlarda, taraçalarda, bahçelerde açık saçık oturulamıyor. Birçok kimseler, hele sayfiyelerde bulunanlar güneş battıktan sonra naftalin kokulu par- desülere sarınıyorlar, 1 On gün evveline kadar gece yarıları bile mahşer gibi kalabalık kaynaşan bahçe gazinolarında şimdi sant dokuz- dan sonra el ayak çekiliyor; kuytu kö- danın ılık göğsünde oyalıyan, dudak- ları morarmış genç çiftlerden başka | kimseler kalmıyor. Kırların yeşil çi. menleri sararmış yapraklarla örtülü. yor. Rüzgürm ıslığı vızlarken ağaçlar dermansız birer hasta gibi titreşiyor, Beli kamburlaşmış sarı bir yaprak te- peden kendini salıveriyor, iniltiyi an- dıran boğuk hışırtılarla inerken yolda eşleri, dosllarile kucaklaşıp vedalaşı» yor. Sağda solda yol hazırlığını tamam« lamış daha birçok yapraklar da bu ha- zin yolculuğa iştirak edip bir -g kafilesi halinde yere iniyorlar, Bir zamanlar kapısında saatlerce Si ra beklenen plâjlara da rağbet kalma- dı, Ekseri öğle vakıtları, serinlenmek ihtiyacından ziyade eğlence maksadi- İe denize giren gençlerin bile tüyleri dikenleniyor, dudakları morarıyor. Akşam üzerleri güneş pembe tülünü de toplayıp çekildikten sonra etrafı hazin bir sessizlik, bir kâbus perdesi kaplıyor. Sebepsiz bir sıkıntı, yeri be. lirsiz bir ağrı gibi bütün vücudü sari yor. Tebessümlerde ezici bir kırgınlık, kahkahalarda gizli bir hıçkırık hisse diliyor. Boğazın billür göğsü kirli bir sis perdesile örtülüyor, Derinlerden pe len vapur, tren sesleri boğuk bir inilti gibi kulakları tırmalıyor, Dudaklar son bir busenin tatlı hatırasile titri- yor, gözler tatlı bir hatıranın son ha- yalile sürülüyor, gönüller uzun bir has- retin ilk acısile sızlıyor. Herşeyde, her yerde hazin bir ayrılık ürperişi var; Yaza veda ediyoruz... Sayfiyelerde göç hazırlıkları başla- dı. Şehirde mahalle aralarında başla” rını havaya kaldırıp pencerelerde «ki. ralık» levhası arıyan gruplar dolaşıyor. Sucu dükkânlarının çıngırakları sus- İ tu, Kaldırımlara sıralanıp derin derin «ohu çekerek bardak bardak buzlu su, ayran, Umonata içen gruplar dağıldı. Sucuların, hazirandan başlayıp ağus- i tos sonuna kadar hararet arttıkça kil çülen bardakları tekrar büyümeğe ladı, Köşe başlarında avaz avaz hay» kıran seyyar sucular, şerbetçiler gü- Zümleri, damacanaları bıraktılar; şim- di sonbahar mahsulü kabuklu ceyiz, kavrulmuş badem satıyorlar. Yakım- da kaldırımlara kebap kestane man- galları da sıralanacak, Sevgili yaza el. veda!... Cemal Refik ...1011000001100100018081800000000001888 28800 Omuzundan ısırarak yaralamış Bir fırında yatıp kalkan Mustafa | İle fırın müsteciri Dimo bir para me- | Selesinden Kavga etmişler, Dimo, | Mustafayı çıplak Omuzundan ısır â mak suretile yaralanmasına sobeb olmuştur, Hadiseye el koyan polis, Mustafayı tedavi altına aldırmış, Di. mo hakkında kanuni takibata girişi. » Ka. İle mmm Te Ji