29 Temmuz 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

29 Temmuz 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bahife 4 — AKŞAM Tapu ve kadastro umum müdürü dün mesai arkadaşlarile temas etti B. Halid Ziya bütün teşkilât memurlarına yaptığı hitabede şu sözleri söyledi: “ Halka eziyet eden, lüzumsuz yere zorluklar çıkaran ve meşru yollardan ayrılmaya kalkanlarla şiddetle mücadele Mi Şehrimizde buluna tapu ve ka- © dastro umum müdürü B, Halid Zi. ya Türkkan dün Istanbul tapu ve kadastro binasında umum müdür. Jüğe tayininden sonra ilk defa ola» rak memurlarla temas etmiş, şehri. mizdeki kadastro müdürleri, baş mü- hendisleri, sicil muhafızları ve mua- vinlerile her daireden genç birer memuru binanın içtima salonunda toplayarak kendilerine bundan son- ra nasıl çalışmak lâzım geldiğini izah edip yeni direktifler vermiştir. Tapu ve kadastro işlerinde heyeti fenniye müdürü, başmüfettiş ve mü- şavir sıfatile çalışan ve memlekette bu işin tek hocası sayılan laymetli umum müdür, mesai arkadaşlarile yaptığı konuşmaya «Sizinle ilk te- masımı bugün müdürü umuminiz $# fatlle burada yaparken teşkilâtımı- xa dahil bütün arkadaşlarıma hitap etmiş olacağım: cümlesile başlamış ve demiştir ki: — Deruhte ettiğimiz işin ehemmi. yetini size burada izah edecek deği. lim. İşin bizzat kendisi ve hâdisat bize ihtar ediyor ki bu Iş, yani fapu işleri namuslu, çalışkan ve memleket evlâdmın elinde halkı istirahatı kalb ile çalıştırtacak ve nihayet mal sa- hiplerini endişesiz evine, barkına, tarlasına sahip kılacaktır. Biz, mal canın yongasıdır, diyoruz. Ne talih- tir ki bunun hüsnühalde muhafaza- sı da size teslim edilmiştir. Bu iti- barla mal sahiplerinin hayatile meş- gul olanların bu işlerde ne kadar dikkatli ve ne kadar nazik olmaları lâzım geldiğini kendi kendine mey- dana çıkararır. Ben bu hulâsayı burada yaparken pek mühim gördüğüm bir ciheti tah- Mi ederek nası) bir neticeye varmak istediğimi söyliyeceğim. İki tip tanıyorum. Birisi ve birin- cisi çalışkan, dürüst, fedakâr, hal- kın işini kendi işi gibi dikkatle ya- pan, işi ve iş sahiplerini sayan ve seven, vazilesinin ifası, itmamı için hiçbir emre İntizar etmeden çalışan ki: Bu takımın kıymeti pek büyük- tür. Bu şerefli insanların mevkii de kalbimdedir. Bunları burada hür. metle selâmlar, ellerini öperim. İkincisi, lâkayıttır, insafsızdır, işi ve iş sahiplerini üzmek, ukalalıklar, zorluklar icad etmektedir. Birincisi in-| sanlar nezdinde ne kadar kıymetli ise ikincisi de o kadar menfurdur. Ben birincilerin dostu ve tarafta. n, Ikinci kısmın da hasmı biamani- yım, Maziyi karıştırmayacağım. Fa- kat fena itiyatlara sahip olanlar bu tabiatlarından vazgeçmez, o balka eziyet eder, lüzumsuz yere zorluklar çıkarır, meşru yollardan ayrılır ve ben buna muttali olursam bu idarede müdürü umumi sıfatile bulundu. ğum müddetçe bu gibilerle şiddetle mücâdele edeceğim. Bunları kökün- den kaldırmak en mukaddes borcum- dur. Cümhuriyet o hükümetinin ka» | nunlarınin pençesi onların yakasına yapıştığını kendileri göreceklerdir. Karanlık hapisane köşelerinde, ka- til, cani, serseri ve sahtekârlarla Tapu ve kadastro umum müdürü B. Halid Ziya Türkkan hatta muvakkat müddetle bu cehen- nemden uzak kalmalarını, kendile- rini ve ailelerini böyle bir felâkete sürüklememelerini şimdiden açıkça bildirmek omecburiyetindeyim, İsti- rahatı kalb ile çalışıp yaşamak du- rürken bu cehennemi hayata yaklaş. mamalarını, daha ortada hiçbir şey yokken bu tehlikeli ve çok acı yoldan gitmemelerini isterim. Temenni ede- rim ki ben bu gibilerle karşı karşıya gelince ben bunları size vaktile söy- lememiş miydim dememiliyim. Beni kendinize daima yardımcı ve daha terakki ve tealinize hizmet eder bir arkadaş görmek elinizdedir. Varolduğu gündenberi dünyada ha- rTikalar yaratmış Türk neslinin ey- lâtları şerefle yaşar, şerefle çalışır. Arkadaşlarımın hepsinden © bugün- den itibaren fena itiyatla tehlikeli yola sapmış meslektaşlarını uyandır. malarını, bu memleketin bizden bek- lediği ve beklemekte haklı olduğu işlerini obaşarmak için birbirinize azami yardım etmenizi isterim, Ce- hâlet, sulniyet, ihmal ve fena itiyat- ların neticelerini her yerde herkes görüyor ve işitiyorsunuz. Çabuk ve gayri meşru servet yapmak istiyen- lerin akibeti canilerin, katillerin, sabtekârların yattığı karanlık hapi- sane köşeleridir. Mahdut olan haya- tı şerefle geçirip istirahatı kalb ile çalışıp yaşamak dururken kendileri- ni ve ailelerini bedbaht etmemeleri- ni burâda hassaten hatırlatmağı bu gün vazife bilirim. Memlekete hizmet için ele gelmiş İ büyük fırsat sahası açıktır. Bâhtiyar ona derim ki bu fırsattan istifade et- sin. Memlekette şerefli yaşasın, hal- ka hizmetler etsinler. Allah hepini- zin yardımcısı olur.» B. Halid Ziya Türkkan mesai ar- kadaşlarının alkışlarile karşılanan bu hitabesinden sonra tapu ve ka- dastro dairelerini teftişe çıkmış ve görülmekte olan işler hakkında alâ- kadar memurlardan izahat almıştır. HATAY'ın ana vatana kavuşması 23 Temmuz 1939 Hatay'da yapıları merasim: Hatay Bayrağının inip ye- rine TÜRK Bayrağının çekilmesi Ves. Bütün teferrüatile FİLM Stüdyosu tarafından filme alınmıştır. Bu kıymetli vekayi filmi matinalardan itibaren: bugün IPEK ve MELEK Sinemalarında Programlarına ilâveten gösterilmektedir. Sabırsızlıkla beklenen BEŞİKTAŞ SEÇ EŞİ ve Sineması açıldı. İlk üm BÜYÜK VAL Sorijinal İngilizce kopyası m men MUHA NIYOR * —— — At yarışlarında bahsımüşterek Hızlı koşan hayvanın vasıfları nelerdir? At koşularında vaktini hoş geçir- fek istiyen seyircilerin zevki bir ta- raflıdır, Koşucularla bahsi müşterek meraklılarının zevki ise iki taraflıdır. Biri gurur hislerinin okşanması, di- geride az veya çok bir mükâfat al. maları. Ancak bu iki katlı zevk ve tatlı he- yecan hiç bir tavla zarının mürüvve- tine bağlı değil, belki inceden inceye hesaba dayanan şatrancın derin dü- şüncelerine bağlıdır. Hangi evsaftaki atın nerelerde, ne vakıt ve ne şartlar dalresinde âzami enerjisini sarfede rek koşuyu kazanacağını düşünme- den kazanılan koşu ancak tavla zarı- nın düşeş kabilinden bir tesadüfün kereminden ibarettir Bütün teknik vasıfları müsavi olan iki hayvandan bacaklı olanı Çirtifaı yüksek) hele kısa ım elerde her halde kısa boylu olandan dahâ ziyade muvaffak olur. Uzun bir tesalüp dev- resinden sonra nesilleri ıslah edilmiş yüksek İngiliz at ve kistaklarının koşularda Arap hayvanlarile başbaşa veya bazan ilerde kaldıklarının sebe- bini burada aramalı, İrtifamın nısfın- dan ziyadesini gövdesi ve nısfından az kısmını ayakları teşkil eden hayvan- lara (yere yakın) tabir olunur ki bu gibi hayvan ayni teknik şartları havi olan bacaklı hayvanlardan - bahusus uzak mesafede - daha ziyade muvaf. fak our. Umumi harpte 3000 kısrak sekiz saat mütemadiyen (Şuayba) mevkii. ne kadar orta dörtnal ile koştukları halde hiç bir kısrak kesilmedi. En iyi ve ıslah edilmiş İngiliz hayvanların- dan bu mukavemeti beklemek beyhu- dedir. Omuz başımdan (Cidago) dizkapa- ğın tam ortasına kadar ölçülen me safe, dizkapağının ortasından tırnak başıma kadar olan mesafenin üç misli veya dahu ziyade olursa böyle hay- vana (yere yakın) hayvan derler ki, her türlü fenni ve tabii evsaf ve te şekkülle malik yüksek bacaklı bir hay- yandan daima daha uzun mesafelere muvaffakıyetle koşabilir. Hayvanın burun ucundan omuz ba- şına kadar olan mesafe cidagodan, yani omuz ucundan kuyruksokumuna kadar olan mesafeye nazaran biraz daha uzun olursa bu hayvanın tabii uzunluğu yerindedir. Denilebilir ki bu iki mesafenin müsavatı da mahzur değildir. Cidagonun sâgrnın en yüksek noktasından pek az yüksek olması hayvanın tabii teşekkülüne nis. betsizlik vermez. Yalnız sağnnın ön kısma, yani cidagoya nazaran hisse. dilir gibi fazla hâkim olması o hayva- nın biraz meyilli arazide dalma mağ. Yup olacağına delâlet eder. Fakat bi- Yâkis meyilli arazide böyle hayvanlar daima enerji sarlederek daha seri ko- şarlar. (Tavşanlar ve tavşan avcılığı yaptırılan tazılar) gibi. Uzun ve enli, kuyrukaltı geniş, ha- nepler açık, hele kuyruk, Koşarken dik olursa, bu hayvanın başka teknik şartlarla beraber muvaffakiyetle ko- şacağına işarettir. Düşük sağrili Av. rupa atlarının başka kuvvetli olduk. ları mütevarit ise de Arap hayvanla- rında bir mahzur gibi teâkki olunur, Çünkü Araplar kıstak ve atlarına, araba, top çektirmezler. Ancak sürat- le ve devamlı koşusuna rağbet ederler, Gelecek yazıda amudiyetler ve baş İle boyundan bahsedeceğiz. Emeki süvari: Aziz Akgöral TİYATROLAR: ŞEHİR TİYATROSU sanatkârlarından Hizm ve arkadaşları Cağaloğlu Çiftesaraylar sinema bahçesinde Bu gece mat 21 de BİR MUHASİP ARANIYOR CEMAL Bu gece Kumkapı Kilp Bahçesinde EGE TİYATROSU Bu gece Beylerbeyi İskele Tiyatrosunda AZRAİL Zengin varyete, Ertuğrul Sadi Tek, Halide Pişkin iştiraklle Bu gece Bostancıda ZUDERE. HELVA " Kardeş katilinin muhimkerdesine başlandı Ağabeysi karısına fena muamele ediyormuş, kadın himaye etmek istemiş, bu yüzden kavga çıkmış Evvelki akşam Edirnekapı surları dışarısında Bahri ve Vehbi adlarında iki kardeşin bir kadın yüzünden kavga ettiklerini bunlardan Bahrinin tabanca ile kardeşini ağır surette ya- ralayıp kaçtığını dün yazmışlık. Bal Tİ iki gün o civarda kırlarda dolaş- | tıktan sonra dün Rami civarında jan- darmalar tarafından yakalanmış ve tahkikat eyrakile birlikte adliyeye teslim edilmiştir. Yapılan tahkikata nazaran; oda- cılık yapan Bahri, kendinden büyük kardeşi Vehpinin karısı Meftuneye âşık olmuş ve kadına bir kaç tane de aşk mektubu gönderilmiştir. Nihayet kadın bu vaziyeti kocasma anlatmış ve kavga da bu yüzden çıkmıştır. Evrak arasında bulunan vedün mahkemede okunan bu mektuplarda Bahri, kardeşinin karısına; gibi talihsiz bir kadını himaye etmek benim vazifemdir. Sen zavallı ve iyi bir ev 'kadınısın. Kardeşimle evlen- mekle talihsizliğe uğradın. Eğer ağa- beyim Vehpi senin yüzünden bana fena muameleye devam ederse ben de ona Karşı her fenalığı yapacağım.» diyordu. Kadıköy kaymakamlığı da- iresinde odacı olan Bahri bu aşk mek- tuplarını Kadıköy kaymakamlığının resmi damgalı kâğıtlarına yazmış Sultanahmed birinci sulh ceza hâki- mi tarafından sorguya çekilen Bahri vakayı şöyle anlattı: — Kardeşimin karısına acırdım. Ağabeyim kendisine fena muâmele ederdi. Ben onu himaye etmek isti- yordum. Bu yüzden ağabeyim Vehpi ile aramız açılmıştı. «Senin | tumsa âmirlerimin emiri Vaka günü ağübeyimin Sultanah- | meddeki evine gitmiştim. Orada biraz ağız kavpası yaptık, Sonra kardeşim sokağa çıkıp gezmemizi teklif etti, Onun ısrarile Edirnekapı dışansına çıktık. Orada gene kavgayı tazeli- yerek bana küfretti, yumruk, tokat vurdu ve koynundan çıkardığı büyük bir yemek çatalile üzerime hücum etti, Fakat telâşından çatalı elinden düşürdü. Bu defa da tabancasını çekti. Ben derhal üzerine atılarak tabancayı elinden almak istedim, bo- guşurken silâh bir defa patladı fa- kat kurşun boşa gitti. Tabancay! almak üzere tekrar uğraşırken silâh ikinci defa patladı. İkinci kurşunun ona isabet ettiğinin farkına varama- dım. Fakat korkudan kaçtım. Bu va» kada benim kabahatim yoktur. İlk tahkikatta dinlenen şahidler ise, Vehpinin, Bahriye tekme ve yum- rukla vurduğunu ve Bahrinin de onu göğsünden iterek karşi düvarın öni ne çekilip tabanca ile ateş ettikten sonra kaçtığını söylemişlerdi. Maz- nun Bahri bu ifadeleri reddetti. Hâ- kim, Bahri hakkında tahkikatın mev- kufen deyamına karar vererek kendi- sini tevkif etti. Adliye avans' ilmühaberle- rindeki tahrifat davası Adliye avans ilmühaberlerinde tah- ritat yaparak zirnmet ve ihtilâs suç- larından, maznun âdliye mutemedle- rinden Emin, Tevfik, arkadaşları Necmi, Fenni ve Asimın omevkufen, Şerif ve İsmailin gayri mevkuf ola- rak muhakemelerine dün ağır ceza mahkemesinde devam edilmiş, maz- nunlardan Tevfik sorguya çekilmiştir. Tevfik ifadesinde demiştir ki: — Adliye mutemedi Emin idi. Ken- disi kanunen ancak binlira avans alabiliyordu, Adliyede ekseriya daha fazla para sarfına lüzum görüldüğü cihetle müddelumumilik icabında fazla avans alınabilmesini temin maksadile mutemedin ikiye çıkani- masını muvafık görmüş, bunun Üze- rine ben de mutemed Kminin mute medi grek 19 edildim. Aldığım ayasların hepsinin mahsup muame- leleri de yapılmıştır. Bazı avans il mühaberlerindöki imzalar bana aid değildir. Bilâhare ehli vukuf tarafın- dan yapılan tedkikler neticesinde de benim yerime bu imzaların Emin ta- rafından atılmış olduğu Benim vâ: ibaretti, 936 senesine aid evrakı vede tah- rifat yapıldığı ve bunlar mevhum şahıslara izafe edilen mevhum mas- raflar olduğu iddia ediliyor. Bu hu- susta mutemed Emin benden daha la izahat, verebii Geçen celsede Emin kalkarak: — Ben suçlu değilim, dedi. Ne yap ile yaptım. 17 aydanberi mevkufum. Timarhane lere kadar sevkedildim. Avans ilmü- haberleri hadisesi etrafında birinci sorgu hâkimliği tarafından tahkikat yapılırken adliye baş müfettişi B. Rahmiye bir istida verdim ve müddel umumi muavinlerinden bazılarının kendilerini tebriye için esas evrak üzerinde (uğraştıklarını bildirerek buna mani olunmasını ve delillerin zayi olmaması için tedbir almmasını istedim. Bu istidam nazarı itibara alınmadı sorgusu Evrakı sarfiye tanzimi işlerinde müdeitumumi muavinleri ve âzalar toplanarak karar verirler, ben de bu karar dairesinde hareket eder- dim. Eğer bu işlerden dolayı bana mesuliyet terettüb ediyorsa bunları imzalıyanlar hakkinda da takibat yapılmalıdır. Vakit geçmiş olduğundan diğer maznunların sorguya çekilmeleri için muhakeme başka güne bırakıldı. Çocuğunu sünnet ettireceklere İC. E.K. Eminönü kazasından Ağustosun 5 inci cumartesi günü İst. 44 üncü mektep salonlarında nülehâssıs etibba nezareti altında sünnet âmeliyatı yâpılacaktır. Çocuğunu sünnet ettirmek istiyen İ ler Divanyolunda Çocuk kütüphane si sekreterliğine ve Ç. E. K. Eminö- nü, Alemdar, Kumkapı, Beyaz: ü çükpazar nahiye idare heyetlerir müracsat etmelidir. Bugün LÂLE'de 1- ALTIN HARBİ ,GEORG BRENT — OLIYIA de HAVILLAND 2-VATAN Hasreti HARRY BAUR - JANİNA GRİSPİN 3- Yeni metro jurnal da Fransada 14 Temmuz Buzün 1 ve 2,30 da tenzilâtlı matineler ASKERLİK İŞLERİ Fatih askerlik şubesinden; 903 - 939 ders yılında lise veyn mundil okullarla daha yüksek okullardan mezun olupta tam ahliyetrameli olanlardan teh- sillerine devam etmiyeceklerin 1 Eyi 899 da hazırlık kıtasına; sevkleri mul rerdir. Bu şeralti halz şubemize mens tam ehliyetnamelilerin 1 Eylül 939 da | sırhk kıtasında o bulunabilmeleri iç 1 Eylül 939 dan 15 Eylül 039 gününe kad £ Beşiktaş askertiğ şubesinde teşekkül ec cek askerlik meclisinde muayeneleri y tırılmak üzere nüfus cüzda, name ve mektep vesikal şubeye müracaatları ilân Kadıköy Halkevinden; 4 Ağustos 939 cuma günü sast 17 de mebuslarımız tarafından Haj- kevimiz ziyaret edileceğinden üyüle. Bu | rin Halkevini teşrifleri,

Bu sayıdan diğer sayfalar: