29 Nisan 1939 AEŞAN Sahife 13 — B. Potemkin (Baştaralı 1 nci sahifede) Ekselâns Potemkin, gardaki husu- si salonda kendilerini karşılayan 2€- vat ile bir müddet görüştükten sonra doğruca Sovyet sefaretine gitmiştir. B. Potemkin, saat on otuzda Riy gşeticümhur köşküne giderek deft mahsusu imza ve müteakiben Harici- ye Vekili Şükrü Saracoğlunu, Başve- kil doktor Refik Saydamı ziyaret et- miştir. Hariciye Vekili bu ziyareti bizzat ziyaret etmek, Başvekil doktor Refik Saydam da kart bırakmak suretile Ja- de etmişlerdir. Saat 13 de Hariciye Vekili Şükrü Saracoğlu tarafından misafir B. Po- temkin şerefine Anadolu klübünde bir yemek verilmiş ve bu giyafette Dahiliye Vekili Faik Öztrak, Muhabe- rat ve Münakalât Vekili Ali Çetin. kaya, Hariciye Vekâleti ve Sovyet s€- fareti erkânı hazır bulunmuşlardır. — — Bir otomobil bir bisiklete çarptı, bisikletteki yaralandı Şoför Arifin idaresindeki otomobil Zincirlikuyuda Suterazizi civarından Sarıyere gitmekte iken on yedi yaş- larında Sotiri İsminde birinin bindiği bisiklete çarpmış, Soliri yaralanmış, şolör zabıtaca yakalanmıştır. Rüşvet almış? Sabri adında bir polis memuru, karısile kavga eden Vangel adında 'ni düzelteceğinden bahse- ira rüşvet almak suçundan yakalanıp adliyeye verilmiştir. Dün Sabri vedinci sorgu hâkimi tarafın- is ve hakkında tev- Fuhşa teşvik suçundan tevki fedildiler z ve kadınları fuhşa teşvik» Mesud adla- ida iki erke adında bir kadın dün adi di sorgu hâkl edilmişlerdir. Üç arkadaş arasında kanlı kavga Galatada Ziya, Ali ve Yusuf isim- İerinde üç arkadaş evvelki gece kav- ga etmişle ma ile tehlikeli sürette yaralamıştır. Polis, yaralı Beyoğlu hastane- sine yatırmış, suçluyu yakalayarak adliyeye vermiştir. Arnavutköyde oturan Vangel, Büyük ayazmada koyunlarını otlat- makta iken bahçıvan Koço ile kavga etmiş, Koço bastonla Vangeli başın- dan yaralamıştır. Bir sandal devrildi, içinde- kiler kurtarıldılar "Taksimde oturan Eleni, Angeliki ve İstamatya isimlerinde üç kadın, Dol- mabahçeden hava almak üzere bir sandala binerek açılmışlardır. Bir aralık sandal devrilerek hepsi denize dökülmüşse de etraftan yetişenler tarafından kurtarılmışlardır, Bir çocuk sancılanarak öldü, cesedi morga kaldırıldı Kasımpaşada oturan Ali oğlü Mus- tafa adında 18 yaşlarında bir çocuk dün birdenbire sancılanmış ve bir saat kadar sancılar içinde kıvrandık- tan sonra ölmüştür. Vaka adliyeye bildirilmiş, doktoru B. Enver Karan tarafından yapılan muayene neticesinde ölüm şüpheli görüldüğünden otopsi yapıl- mak üzere cesed morga kaldırılmış- tır, Geyvede tütün satışı Taraklı (Akşam) — Bu sene Gey- vede tütün piyasası açılmadığından müstahsil endişe içinde idi. Son gün- lerde İnhisar idaresile birlikte şirket- Jerin de adamları gelmiştir. Tütünün kilosu 60 - 90 arasında satılmaktadır. Yalnız Doğantepe köyü elli bin kilo tütün satmıştır. Köylünün sevincine payan yoktur. En fazla basma tütün olup bu da 90 - 120 arasında satıl mıştır. Bugün Geyve ve köylerinin adetâ bayram günü gibidir. İsveç kralı Berlinde Berlin 28 (A.A.) — İsveç Kıralı hu- #usi olarak bir gün kalmak üzere Berline gitmiştir. İstasyonda protokol şefi, İsveçin Berlin elçisi ve diğer bir çok yüksek zevat tarafından kar;e lanmıştır. Ziya, Ali ile Yusufu ka- | adliye | İ ker mecnun politikacılar tarafından B.Hitler, karşılıklı olmak garanti vermeğe hazır (Baştarafı 1 nci sahifede) vabı Rayhştag huzurunda Alman mil- leti namına vermek için sizi çağır- | dım. Cevabıma muttali olduktan sonra onu tasvib veya reddetmek si- xe aid bir meseledir. (Şiddetli «red hiç bir zaman, hâşa!a nidaları). Benim yegâne gayem Alman mille- tinin taalisi, emniyeti ve ittihadıdır. Siyasi hayata atıladariberi bu gaye peşinde koşarım. Bunlara hiç kan akıtmadan eriştirmektir ki, 20 sene- denberi çiğnenen hakları yerine ge- tirmeğe Allah beni muvaffak kıldı. Bu gayeye vasıl olurken hiç bir ya- nemediğime eminim. Bugünkü büyük Alman hududu da- hilinde asırlardanberi Alman olmı- yan bir karış yer bile yoktur. Bugün- kü Alman arazisi Amerika kıtası be- yazlar tarafından zabt ve istilâ edil meden çok evvel gene Almandı. Bundan 21 sene evvel umumi harb bittiği zaman dünya artık bir sulh ve adalet devri yaşanılacağını zennei- ti. Fakat bu hayale kapılanlar aldan- dılar. Yalnız Alman milleti o değil, diğer bütün millerler de aldatıldılar. Harklere, harb saflarında harb etmi- yen adamların sebeb oldukları anla- Şıldı, Onun içindir ki 115 milyon as- harbe sevkedilmiş oldu. Bu adamlar harb bitince mesuliyetleri birbirleri- nin üzerine atmağa koyuldular. Umu- mi harbten sonra neden sulha ka- vuşmadığımızı bugün hepimiz bili- yoruz. Alman milletine gelince atavatanı inkısama uğratılmak müstemlekeleri 'n alınmak ve ham meddelerden um edilmek suretile milletimi- at hakkı ) kendi muk; rallarına sabib olmaları prensipine riayet edildi, ne de Alman milletinin yaşkmasma imkân bırakıldı. Bundan başka Avrupada bir ahenk husule gel- mesini menedecek darbelerin indiril- den çekinilmedi. Saar ve Alzas Loren Sulh için sarfettiğim mesaj esna- sında meseleleri birbirinden ayırma- ya ehemmiyet verdim. Meselâ Saar mıntakası üzerindeki Almanyanın $1- rih hakkını şiddetle ilerliye sürerken Alzas Loren meselesinde başka tür- Jü düşündüğümü kati olarak ileriye sürdüm. Bu suretle her türlü sui te- fehhümün ortadan kalkmasını iste. dim. Fransız diplomatları bu hare- ketimi gayet tabii buldular. Halbuki iş bu merkezde değildi. O hareketim Fransızlardan korkmanın bir neti- cesi değildi, (siddetit alkışlar) - Sabık bir muharib sıfatile böyle bir korku için hiç sebeb göremiyorum - Avru- pada ebedi bir sulh tesisi için böyle bir boktai nazar güdüyordum. Benim samimi sözlerime rağmen gerginliğin gene zail olmaması kapitalistlerin çı- karmış oldukları yaygaralardan ileri gelmiştir. Ben şimdiye kadar bütün milletle- re teminat vermek fırsatlarını kaçır. madım. Meselâ Şimali Avrupa dev- letleri mülki tamamiyetlerinin ihlâli olunacağını hatırlarına bile getirmez- ler. Tecavöz etmemek hususunda hiç bir şüphe ve tereddüd bırakamadığım gibi verdiğim sözleri tutmadığımı is- bat edecek bir hareketim görülme- miştir.» Avusturya ve Çekoslovakya B. Hitler bundan sonra Avusturya- nın Almanyaya ilhakını mevzuubah- setti, Almanya ile Avusturyanın bir devlet teşkil etmesi lâzım geldiğini tarihe istinaden. beyan etti, ondan sonra Çekoslovakya hâdiselerine ge- çerek dedi ki: «Çekler bize yabancı bir millettir. Bununla beraber ayni devlet dahilin- de yaşanmış bin senelik bir mazi var- dır. Versay muahedesini yapanlar Avrupanın ortasında Almanyaya karşı muazam bir silâh deposu vücüde ge- tirmek için tesis ettikleri oÇekoslo- vakya devletine yabancı milletleri zorla sokarak esir etmekten çekinme- diler. Çekler bu silâh deposu vazife- sini ne kadar hararetle ifa ettilerse Merkezi Avrupanın sulh ve sükünü- da o derece ihlâl edilmiş oldu. Çekos- lovakyanın esasen gayri tabii olan mevcudiyeti zaman ile gittikçe daha ziyade şübheye girdi. Nihayet Garbi Avrupayı alâkadar eden bir mesele olmak şeklinden çıktı. Şayet Çekoslovakya kendisine tevdi edilen vazifeyi ifa edebilseydi Alman- ya gene mahvolmazdı, fakat biz Çe- koslovakya denilen silâh deposunun infilâkını menederek Çekler için en muvafık hal çaresini bulmağa mu- vaffak olduk. Kapitalist grupların menfaatine âlet olan Beneş bizim bu hareketimi- ze bir kere daha mani olmağa teşeb- büs etti. Tek bir Alman askeri silâh altına çağrılmamışken bizim seferber- ") liğimizi iddia ederek Çekoslovakya askerlerini hududlara yığdı, Millet- lere kan döktürerek bazı kimselere pera kazandırmak için her türlü ya- lanlara baş vurdu. Bizim hiç bir kor- kumuz olmadığı için bu Çek sefer- berliğine mukabele etmemekliğimiz Avrupayı gene harpten kurtarmış oldu. Dünyarın en büyük ordusuna ve en muazzanı hava kuvvetlerine malik olan Alman milletine kati surette te- min ederim Ki hiç bir kuvvet bugün- kü Siegiried hatlarını yarmağa muk tedir olamıyacaktır. Münih konferansi Prag seferberlikle felâket yarata- mıyacağını anlayınca ikinci bir çare- ye baş vurdu. Bunun neticesinde Mü- nih konferansı toplandı. Bu konfe- rans Garp di n bir ricali diye telâkki olunabilir, Orada verilen garantide Çekoslovakya hududunun alâkadar komşu devletler tarafından e tesbiti mevzuu bahisti. Bu leri Almanya ve İtalyanın hakemlikierile halledildi. O devirde Romanyanın ,en salâhiyettar şahsi tarafından bana vukubulan bir mü- racaati, Amerikalıların Romanya hakkındaki hayali endişelerini kır- mak için zikretmek isterim. O salâ- hiyettar Romanyalı zat bana Roman- ya ile Almanya arasındaki iktisadi münasebetlerin inkişafı için Çekos- lovakyanın tasfiyesi esnasında Al man, Rumen hududunun birleştiril- mesini teklif etti, Bu esnada Çekoslovakya dağılmak üzere bulunuyor ve mevcudiyet hak- kını kaybediyordu. Ben bu vaziyet Karşısında Alman ekalliyetinin sulh ve sükünet içinde yaşamaları temin edil- mek şartile Çeklere karşı Almanyanın hayırhahane hareket edeceğini bil. | dirdim. Buna rağmen müdhiş bir $i- lâh deposu olan Çekoslovakya intilâk etmek tehlikesile karşılaştı. Orasını elimize geçirdikten sonra bulduğu- muz binden fazla tayyare, 40 binden fazla mitralyöz, binlerce top, bir mil- | yondan fazla tüfek, milyardan fazla mermi ve fişek, patlayıcı maddeler ve daha haddsiz hesapsız harp malze mesi buna bir delildir. Bu cepbane- nin infilâkmı menederek milyonlar- ca insanın hayatını kurtardığım için bana teşekkür edilmelidir. Almanların o mıntakadaki yalnız siyasi değil, iktisadi de olan menla- atlerini araması kadar tabii birşey olamazdı. İrlanda, Filistin İngilizlerin “şiddetli kontrolü Ye tenkitleri bizim bu (araştırmamıza mâni olamadı. Çünkü Almanlar bu- gün nasıl Irlanda meselesinden dola- yı İngiltereyi tenkit edemezlerse İn- gilizler de bizi Çekoslovak meselesin- den dolayı tenkit edemezler. Cham- berlain'in Münihte verdiğim vald ile bu Çekoslovak meselesini nasıl biri- birine karıştırdığını anlıyamadım. İngiltere ile Almanya arasında müş- terek bir yaşama anlaşması yok- tur ki İngilizler Çek mselesine müda- bale debilsinler. Şayet bu vald her meseleye şamilse İngilterenin de, me- selâ Filistinde, bize sormadan hiç bir harekete tevessül etmemesi lâzım ge- lir. Şu halde Münih anlaşması bozul- duysa bunun münhasıran İngiltereye ait bir mesele ilması lâzım gelir. Ben Anglo Sakson milletlerinin | 2 — Harici ez memleket imtiyazından rim. Fakat bu takdirim Alman mil etinin menafiini ihiâl edemez. Bizim menfaatlerimiz de dikkate alınmalı- dır, Daimi dostluk mütekabil hakla- rm tanıninasına İstinat ederse idare ettirilebilir. İngilizler anlamalıdırlar ki Almanyada kendilerine karşı ken- dimizi hakir görmüyoruz. Mazimiz bunu kabul ettirmiyecek kadar par- laktır. Bizim kendimize olan hürme- timiz İngilizlerin. kendilerine olan hürmetlerinden aşağı değildir. Şayet İngilizler bunu takdir etmezlerse a- ramızda dostluk mevcut olamaz. Biz dostlarımıza İstinat ederek bu bhis- lerimizi kabul ettireceğiz. Müstemlekelerimizi isteriz. Bu hu- süsta İngilizlere yaptığım teklifler İngiliz devletini tehlikeye düşürecek ve utandıracak bir teklif değildir. Halbuki İngiltere buna mukabil bi- zi çember içine almakla mukabele ediyor. Onun için İngiltere ile ara- mızda mevcut olan deniz anlaşmasını bugünden itibaren feshediyorum, Şa- yet İngiltere bu hususta yeniden mü- zakereye girişmek isterse en mesud olacak adam benim. Bu sayede tam bir anlaşma vücude getirmiş oluruz. Bizler bizim olmıyan birşeyi istemi- ruz. Hiçbir devlete karşı tecavüz fik- rimiz de yoktur.» Burdan sonra Hitler, Memel me- Selesini mevzuubahselli ve bu me- selenin de Versay muahedesile gasb- edilen yerlerden başka bir karış yer bile istemediğini isbat ettiğini söy- ledi. Almanyanın bir çok devletlerle iktisadi münasebetleri olduğunu, bu devletlerin milli iktisadiyatlarını ken- diliklerinden kuvvetlendirmeleri Al- manya için matlüp olduğunu beyan | etti, Polonya ile münasebat B. Mitler bundan sonra Polonyaya karşı tecavüz fikri olduğunu tekzib ederek dedi ki: «Alman - Leh münasebatı hakkın- da söylenecek fazla birşey yoktur. Ben Polonyanın serbes, bir mahrece muhtaç olduğunu daima dikkate al | dım. Müteveffa Cümhur reisi Pil Sutski ile olan anlaşmaya riayet olunmasını istedim. Fakat bir mese. le açıkla kaldı. Danzig bir Alman şehridir ve Almanyaya avdetini isti- yor. Bu meselenin de halli Avru- Payı niyahet kati sulha kavuştura- caktır. Ben Polonyaya karşı âzami fedakârlığı yapıyorum, mahreç olan ihtiyacını tasdik ediyorum. Fakat Polonyanm bir deniz mahrecine ihti- yacı varsa Almanyanın da Şarki Prus- yaya bir mahrece ihtiyacı vardır. Onun için Polonyaya aşağıdaki tek- liflerde bulundum: 1 — Danzigin Almanyaya iadesi, istifade etmek şartile koridordan ge- çecek bir Alman otomobil yolu ile bir şimendifer hattı inşası, 3 — Dansigde Lehistanım iktisadi haklarının tanın. ması ve bu arazide serbes bir Leh li- üzere | 2. Ergani Sıvas - Ersiram I 334 doğumlu ve bunlarla muameleye ta- bi ehiiyetnamexiz islâm ve gayri islâm kısa hizmetlilerle yüksek ehliyetnameli deniz kısa hizmetlileri 1 Mayıs 939 da ha- aırlık kıtasında bulunmak üzere sevkedi- leceklerdir. Bu maksadin bunların, vesi- kaları ve hüviyet elizdanlarile birlikte şü- bemize derhal müracaat etmeleri ilâm Akba müesseseleri Ankarada her dilden kitap, gazete, Eminönü < Halkevinden: 1 - İlk tahsil imtibanlarına hazırlık kursu 2 Mayıs Salı akşamı saat (20,15) de açılacak ve ve Salı, Perşembe Cumartesi akşamları ayni saatlerde derslere devam olunacaktık, ? - Müllet Mektebi (B) kursu imtihanla. nnahazırlık derslerine de 3 Mayıs 939 çar- samba akşamı saat (20,15) de başlanacak çarşamba lünç vakalar ihdas edilerek hazırlan- makta olduğunu söyledi, dedi ki: «Almanya her şeye hazırdır. Bu hazırlığı * ordusuna, tayyarelerine, milletinin ittihadına ve bilhassa Püh- rere olan itimadına istinad eder. Bü- yük İtalyan dostumuzu da sarsılmaz bir itimadımız vardır. İspanyada mü- manı ihdası, 4 — 25 senelik bir sulh mukavelesi akdi. Halbuki Lehistan bu teklifleri ma- atteessüf reddeti, Hududa asker sevketti, Fakat Danzig hiçbir zaman Leh olamaz. Bu vasiyet aramızdaki anlaşmaya mugayirdir. Aramızda va- zıh bir anlaşma lâzımdır. Lehistanın İngiltereye karşı giriş- tiği taahhütleri 934 tarihli Alman - Leh anlaşmasile kabili telif olmadığı . için merkür anlaşmayı bugünden itibaren feshediyorum. Fakat Lehistan ile yeni bir anlaş- ,ma yapmağa hazırım. Şayet böyle iyibir anlaşmanın mevcut olmama- sından dolayı Avrupa yeni endişelere düşerse bunun müsebbibi harp mü. şevvikleridir.» İspanyada vaziyet Hitler burdan sonra İspanya me- selesine geçerek orada demokrat mem- leketler tarafından yapılan teşebbüs- lerin akim kaldığını, maamafih de- mokratların, milletlerde gördükleri azimleri kırmak için çalışmakta de- vam ettiklerini, Amerikanın da bu İngiliz gayretini himaye edebilmesi için Amerikan efkârı umumiyesinin kolonizasyon Kudretlerini takdir ede. | Mars sakinlerinin hücumu gibi gü-- “ tekabil hayati ihtiyaçlarımızı takviye çeki ki i yememe silen