se | BORÇLU İ Otomobilden aşağı İnmezdi. Şam- Paryadan başka içki içmezdi. Günde Üç defa elbise değiştirirdi. * Zengin mi idi? Hayır, gırtlağına ka- dar borçluydu. Bir gün terzi, lokantacı, kundura- &i ve saire ve salre başina toplândılar. — Paraları ver dediler, — Yok, — Peki borçlarını ne zaman ödiye- çeksin!... — Ameam Paristen gelince. Alacaklılar köpürdü; — İki senedir ayni lâf dinliyoruz. — Amma bu sefer doğru. İşte am- camdan mektup aldım. — Ne zaman gelecek?... — Ne zaman kendisine yol parasi — Affedersiniz baylar birinizden biri ıslak tahta bezine oturumş! Öyleyse Salamon evleneli bir ay olmuştu. Karısının dişi tuttu, dişciye götürdü. Dişci baktı: Bu diş dedi bir sene evvel çekili. meliydi. Salamon; — Öyleyse dedi çekme parasını ka- yın babamdan alınız! Obur — 'Tuhaf şey... İnsanın yedikçe iş- tihası açılır demişler. Doğru değil, İki pirzola yedim, iştiham açılmadı. İki tabak sebze yedim, iştihâm açıl- madı. İk! tabak'dolma yedim. iştiham açılmadı. İki tabak tatlı yedim iştiham gene açılmadı... Bu iştihasızlığa bakı- hırsa çok hastayım demektir!... İhtiyat | Sabaha karşı saat üç. Bir'ahbap Aliyi kolundan tutup &ve götürdü. Ali bulut gibi sarhoş- in. a Evine giren Ali ahbabının elini sıktı: — Teşekkür ederim dedi, sen candan bir arkadaşsın... Eğer sen olmasaydın ben evimin yolunu bu- iamazdım... Allah razı olsun sen- den... Sana minnetlarım. We biraz düşündüklen donra ilâ»; ve elti: — Yarın ayni saatle gene ota» dan geçer misin? Taksi Basis biri İstanbula geldi. Şehri ge öp görmek için bir teksiye bindi. Köyüne döndüğü zaman sordular: — Yiyip içtiğin senin olsun, İstan- bülda neler gördün? — Hiç birşey göremedim, çünkü gö- zümü taksi saatinden âyıramıyordum. Fikir Bayan oğluna çıkıştı: — Ben sana sokakta oynama diye tenbih etmedim mi?.. — Ettin. — Peki neden gene sokağa çıkıp oys nadın? — Ne bileyim ben, babam her za- man ânnenin bir dediği bir dediğine uymaz der de... — Kancığım arlık beni akşam yemeğine bekleme. Adamın biri hayvanları koruma ce- miyetine baş vurdu: — Beni üye yazınız, dedi, bu suret- le beslediğim bir pillçe karşı vazifemi yapayim. — Peki efendim. Ancak piliçin size he iyilik ettiğini söyleyiniz de mecmu- 7 a | Hayvanları koruma — Her halde şu kırmızı kumaş ho- şunuza gitmiştir. — Evet, beğendim. Fakat yağmur da dürdu, artık eve gidebilirim. Bekle Bayın bir hizmetçisi var, elinden geldiği kadar az şey kırmağa çalışıyor. Ne yapsın ki, camları temizlerken mu- hakkak bir tanesini kırıyor. Camcı ça» gırıyorlar, bir cama yüz elli kuruş alı. yor. Bir gün hizmetçi iki cam kırdı. Cam cı ikisine iki buçuk Tirâ istedi: — Ne kadar çok olursa o kadar az para alırım. — Öyleyse bunları şimdi yapma, ge- lecek hafta gel, büyük salonun cam- larını temizliyeceğim! İmdat Büyük bir tayyare Fransadan Ame- rikaya giderken Bahrimuhitin ortasın» da küçük bir motör gördü. Deniz dal- galıydı. Pilot dalgalarda çırpınan mo- tördekilere acıdı, yolunu değiştirdi, al-| çaldı. Motördekilere seslendi: — Korkmayınız, şimdi Amerikaya gidiyorum, birkaç saal sonra size im- dad gönderirim. i Motördekiler cevap verdiler: | — Zahmet etmeyin; biz kazaya uğ-” rıyacak olan tayyarelere yardım için dolaşıyoruz! ... amızda yazalım. — Hayatımı kurtardı. — Sahi mi?... Nasl?. — Bir gün açlıktan ölecek derece» ye geldim, hemen piliçi kestim, kızar- tp yedim!.. çift iskarpin daha ısmarladı: — Cumartesi günü şu adrese deriniz. KR eye — Sağ ayağım vuruyor dedi, kalıba koyunuz... Cumartesi günü ikinci çift geldi, giydi: — Sol ayağım vuruyor dedi, kalıba koyunuz... Ve bedavadan bir çift iskarpine sa- Bip oldu we derhal başka bir mahallede İDET yemekten sonra muntazaman dişlerinizi fırçalayınız başka bir oda tuttu. Mühim bir heroinci 9 Mart ve89 şebekesi yakalandı i Paşabahçede bir imalâthane kurup geniş mikyasta kaçakçılık yapacaklarmış 1716 kilo afyon, heroin imaline yarıyan âletler ele geçirildi, suçlular herşeyi itiraf ettiler Uyuşturucu maddelerle mücadele âid teşkilât bir marttan İtibaren mamen emniyet düdürlüğüne devre. | dülmşitir, Bu yeni şeklin mevkii tatbi- ke konduğu şu bir hafta zarfında tek tük zehir kaçakçılığı yakalanma- $ı işinden başka, dün yeni ve mühim bir şebeke ele geçirilmiş bulunmakta- dır. Bu şebekenin şimdiki helde eleba- şıları, Unkapanında Şair Beliğ soka- ğında oturan ve apartıman inşaatın- da çalışan Emin, Harbiyede Merci- mek apartımanının altı numaralı da- iresindb oluran ve Bahçekapıda esans- cılık yapan İlalyan tebaasından Ar- mando, balıkçı Kasım, Başabahçede İ İncirköyünde oturan Hacı bey, gene Başabahçede Sahib mollanın köş- künde yatıp kalkan korucu Dürsun- dur, Bünlar müştereken vasi mikyasta beyaz zehir kaçakçılığı yapmağa ka- rar vermişler ve ellerinde hazırladık- ları tesisatı da Sahib mollanın çifli- ğinde Kurmayı kararlaştırmışlardır. — | a Bunu haber alan emniyet müdür- lüğü kaçakçılık“teşkilâtı derhal icab eden tedbirleri almış, kurularak he- roin fabrikası malzemesi olarak 1716 kilo afyon, üç fıçı, dört kilo soda, asid, heroin imalinde kullanılan lâstik eldi- ven ve daha bir çok edevat ele geçi- rilmiş ve müsadere olunmuştur, Yar yapacakları geniş gehir kaçakçılığı raf etmişlerdir. Bu şebeke ile daha alâkadar kimse- ler bulunup bulunmadığı araştır. makta ve tahkikat devam etmektedir. Bir sabikalının çorapları içinde heroin paketleri çıktı Gümrük muhafaza teşkilâtı me. murları ötedenberi vaziyetinden şüb- he ettikleri sabıkalılardan Mustafayı Beyoğlu sinemalarından birinde ya- Kalamışlar , ve, Üezirmmde araştırma yapmışlardır. Memurlar bu taharriyağ sonunda Mustafanın çorapları içinde bir kaç heroiri paketi bulmuşlardır. Kaçakçı mahkemeye verilmiş, hero inler müsadere edilmiştir. 4 yaşlarında bir kız çocuğu atların ayakları arasında can verdi Dün şehirde bundan başka daha altı kaza kaydedildi Dün saat on altıya doğru Vefada ! feci bir araba kazası olmuştur. Ve- fada, Kovacılar caddesinde Gazanfer sokakta bir evde oturan Denizbank! amelesinden Nasrinin dört yaşların. | daki kızı Feriha dün akşam üzeri oturduğu sokağın biraz aşağısındaki | caddede oynamakta İken kısmen iniş olan caddenin üst başından aşağı doğru beygirleri dört nala koşan bir yük arabasile karşılaşmıştır. Kızcağız, bir tarafa kaçmak iste- miş ise de muvaffak olamamış ve beygirler bütün hızile kıza çarparak ayakları altına almış ve çiğnemişler- ir, Çocuk hayvanların ayakları ve tekerleklerle beraber bir hayli sürük- Jenmiş, neden sonra araba durduru- Jabilmişse de Ferihanın korkunç bir şekil alan cesedile karşılaşılmıştır. Bu feci Kazaya polis ve adliye el koymuş, kazayı yapan arabacı Halil tevkif edilmiştir, Diğer kazalar Bu kanlı kazadan başka dün, Şe- hirde daha altı muhtelif kaza olmuş- tur. İ ya Divanyolunda atlamak ii Beşiktaştan Fatihe gitmekte olan vatman Seferin idaresindeki tramva- en Be. kir isminde biri, müvazenesini kaybe- derek düşmüş, yaralanmıştır. Unkapanında oturan İdris isminde biri, şoför Mustafanın idaresindeki otobüsün sadmesine uğrayarak yara- lanmıştır. Şoför Mustafanın idaresindeki bir taksi, Nişantaşı taksi mahalline 80 kulurken, yine otomobil şoförlerinden Kadriye çarparak yâralanmasına 88 bep olmuştur. Üsküdarda Sinanpaştda oturan Mehmed isminde biri, atlamak istedi. ği tramıvaydan düşerek yaralanmış- tır. Şoför Ragıbın idaresindeki otobtis, Galatada oturan on dört yaşlarında İsak isminde bir çocuğa çarparak muhtelif yerlerinden yaralamıştır. Şoför Haşimin idaresindeki bir kamyon da Cihangirde Rana apartı Mmanında oturan on altı yâşlarında Nermin isminde bir kıza çarparak ehemmiyetli surette yaralamıştır. Bir maznun adliyeden kaç- mak isterken yakalandı Muhtelif hırsızlıklatdan maznunen yakalanarak muhakeme edilmek üze- re clirmü meşhud mahkemesine geti- rilen Pokrat adında biri dün bekçi ile beraber müdde'umumilik kalemine girmiş ve kaydı yapılıp kapıdan çi- 'kınca birdenbire bekçinin önünden kaçmıştır. Pokrat alt kata inerek kapıdan sa- vuşmak istemişse de adliye karakol Jandarmaları kendisini yakalamışlar- dır. Sultanahmed üçüncü sulh ceza mahkemesinde sorguya çekilen Pok- Tat tevkif edilmiştir. Alibey köyünde ağaç kesil- mediği anlaşıldı Geçen ayın 16 sında. Silâhtarağa mevkii mütevellisi olduğunu iddia eden Fatma isminde bir kadının İstanbul valisine istida ile müracaat ederek Kâğıdhanede Alibey köyü ci- varında bir âdamın ağaçları kesip taş ocaklarını tahrib ettiğinden şi- kâyette bulunduğunu yazmıştık. Ali- bey köyü muhtarından aldığımız bir tezkerede yapılan tahkikat neticesin- de köy hudduları dahilinde ağaç ke- sen ve taş ocağı tahrib eden kimse olmadığının anlaşıldığı bildirilmek- tedir. RADYOLIN ile SABAH, ÖĞLE ve AKŞAM