POLİTİKA Fransa, Italyaya karşı kati vaziyet aldı İtalya Akdeniz rekabeti ve İspanya işleri yüzünden İngiltere ile ihtilâf halinde bulunduğu zaman davasını askeri ve bahri kuvvetlerini İngiltere için ehemmiyetli ve nazik nokta ve hudutlarda tahşit etmişti. Meselâ yeni ismi Libya olan Trablusgarb ve Bingazi ülkesinin şark hududunda Mısırda- ki İngiliz kuvvetlerine karşı yüz bin kişilik bir ordu ve üssülharekesi Tobruk olmak üzere yüzlerce bombardıman ve takip tayyaresi yığmış idi. Donan- masını da Akdenizin en dar yeri olan Tunus ile Sicilya arasındaki boğazın orlasında ve Mullanın karşısında bulunan Pantelleria adası civarında top- lairuş ve hücuma hazir bulundurmuştu. İtalya şimdi de Fransaya karşı serdeylediği arazi ve siyasi taleplerini teyid için askeri ve bahri tazyik tedbirlerine müracaat etmiştir. Bu dela Trablusgarb ülkesinin garb hududunda Tunustaki Frans kuvvetlerine karşı 200,000 kişilik bir ordu yığmıştır. Bu tehditkâr hazırlığa karşı Fransa da; Almanya Alsas Loren üzerin- den tanrruz ettiği zaman İtalyanın da Trablusgarbden taarruz eylemesi muhtemel olduğunu çoktan hesab ederek Tunusun cenub hududunda vü- cuda getirmiş bulunduğu Afrika (Majino) su hattında (75,000 kişilik hir kuvvet toplamış ve asıl Fransadan da bir kolordu celbetmişti. İtalyanın umumi harbin sonunda olduğu gibi şimdi de kend terkedilmesini taiep ettiği Fransız Somalisi hududunda da külliyetli tahşir ettiği ve Kırldenirde mühim bahri kuvvetleri topladığı Pariste haber alınmıştır. Marsiiyâdan Uzak Şarka gidecek ve Kızıl denizden geçecek Fran- siz posta vapurları yollarından alikonulmuş ve bunlar ile Cibuliye piyade kuvvetleri sevkedilmiştir, Suriye savahilinde bulunan bir kruvazör de Fransız Somalisine gitmek üzere yola çıkarılmıştır. Bundan daha evvel Cibutiye yetişmesi için bir tor- pitobot da, alelâcele gönderilmiş ve daha sonra bu iki gemi kâfi görülmiye- rek bir Fransız torpito filosu sevkedilmiştir. İtalyan donanmasının Akdenizdeki Fransız donanmasının merkez üs sülharekesi bulunan Tulonun karşısında bulunan Spezzia büyük harp li- manda toplandığı ve İtalyan istediği üç Fransız vilâyetinin bulunduğu kara hududunda dahi İtalyanların tabkimatta bulundukları anlaşılmıştır. Fransa Italyanın bu askeri ve bahri hazırlıklarına karşı telâş etmemekte ise de alelâcele her türlü ihtiyati tedbirleri almaktan da geri durmamakla- dır. Akdenizde Fransanın menfaatleri kendisi için hayati ehemmiyeti haiz bulunduğundan İngiltereninkine benzemez. Binaenaleyh Fransa herne bahasına olursa olsun İtalya ile anlaşmağa şitab etmeğe taraftar değildir. Bu meselede Fransada sağ ve sol bütün partiler hükümetin arkasında bu- in Daladier metin ve kati bir vaziyet almıştır. Patagonya koyunları oturdu, koyunlarına meşin çizmeler dikti ve hayvanlara bu çizmeleri giy- | dirdi. Koyunlar çizmeleri giyince | hastalanmaz oldular, Hasta olanla- rın hastalığı geçti. Bugün Boynes - Ayreste büyük bir fabrika koyunlara mahsus miikem- mel kauçuktan çizmeler imal ediyor ve Patagonyada sürü sürü çizmeli ko- İ Patagonya diyip geçmeyiniz. Yer yüzünün en besli hayvanları bu di- yarda yetişir. Ancak koyunlara yaz günleri kıran giriyor, sürülerde bin- lerce koyun ölüyordu | Patagonyaya Boynes - Ayresin en ünlü yeterinerleri çağrıldı. Veteriner- ler işi incelediler ve sebebi buldular: "sx günleri Patagonya yaylası çok rutubetli oluyor, koyunlar'bu rutu- bete dayanamıyor ve ölüyor Yapılan tedavi, verilen ilâçlar bu hastalığa deva olamıyordu. Nihayet günlerden bir gün, gobanlardan biri | New-York k olanı New - York | açılmış olan nı 0 ktır. rginin 500. hek- tardır. Amerikalıların tehminine gö- re sergiyi 60 milyon kişi gezecektir. Bunun için her gün sergiyi gezen- dar Muaz22: satıh mesah, Yarbay ailesi 1630 senesinde Fransada Pü - dö - | Domda Tiers de bir çocuk döğ- | nr lar, Daha sonra lik çağı hadisesiz namuslu, dürüst ndi, sene bir erki üncü sene yirmi beş sene sonra bir erkek, yirmi altı sene sonra bir kız doğurdu ikinci 86- Karabükte spor Karabük (Akşam) Bir ay evvel teşkil edilen Karabük Demir ve Çe- lkspor klübü çalışmalarına başlamış ve İngilizlerle * yaptığı maçı 5-1 gibi büyük bir farkla kazanmıştır. g2 ğTABiR 2 ÜRHAN CEM İstimlâk yüzünden taşındı Ankara Caddesi Âdalet hanı * yunlar dolaşıyor. Bü çizmeler sayesinde güney Pa- tagonyada artık koyunlara kıran gir- miyor. Koyun telefatının önü bu & retle alınmış oldu. sergisi lerin azami sayisi 800,000, vasati sa» yısı 250,000 olacaktır. Serginin kurulması için sarfedile- cek olan paranın tutarı 150,000,000 dolardır. Buna mukabil sergiyi gez- meğe gelenler Amerikada hiç deği 30 milyar frank harcıyacaklardır. Jak yirmi altı çocuk babasıydı. Çocuklar tahsili bitirdikten sonra asker olmak hevesine kapildı- iar. Hepsi de askör mektebine girdi. Bir temmuz 1960 da Belçikada Fiö- rü harbi patladi. Yirmi beş Pransiz fırkasında yirmi beş Jak kardeşler vazife aldı. Kızkar- deşleri de kolorduda hastabakıcıydı. Babalar? 1747 de doğduğu şehirde öldü, 117 yaşındaydı. Yılbaşı Gecesi NOVOTNİ de Müzik, Şarkı, Dans ZENGİN KOTİYON ve EĞLENCELER Masalarınızi erkenden tedarik ediniz. # nam e Ep KANSIZLI Nörasteni, zaliyet ve Chlorose benissirlik icin ne deva kanl İhya eden Kainiiipelietr tmimterip edimişir. SIROP DESCHIENS, PARIS ğ akal ys Aşk ve sevda için uzun nutuklara ihtiyaç olmadığı “> bir keredaha anlaşıldı Dünyanın en zengin (kiziarın- dan biri gel hafta içinde İn- gilterede evlene- cektir. Bu kız he nüz 18 yaşında- dır. Koleji bitireli ancak beş ay var- dır, İlk defa olar Tak sosyete hayâ- | tana girdiği ve bir baloya götürüldü gü zaman genç bir Fransız mar- kisi ile tanışmış, iki genç bi ni sevmiş ve evlen- meğe karar ver- mişlerdir, adı dir, Ailesi İngüte- rede en büyük tü- tün tcarethanesi sahibidir. 1000 senesinde Kurulan bu müessesenin bugünkü ayesi 38 milyon İngi- liz Tirasıdır. Bu paranın yegâne va» risi mis Wills'dir, Genç kız çok sevimli, fakat o nis- te mahcubdur. Geçende bir hayır lesses için verilen baloda mar- ki de Brefeillac'ir. oğlu Maurice ile tanışmıştır. Maurice 29 yaşındadır a dans etmişler dır. Bu e hemen nişanlanmış. 4: «Sevişmek için uzun a ihtiyaç yoktur» diye bir şarkı vardır. İn isi ile Fransız delikanlısının 4 rası bu şarkı- nın doğru laiğunu göstermiştir. Çünkü marki bir kelime İngilizce bilmiyor. Genç kız dâ Fransıcaya va- ek. değildir. Fakat buna rağmen an- şlar, birbirlerini osevmişlerdir. genç kız nişanlısına İngilizce ders vermektedir Nişanlılar ikinci kânunün beşinde evleneceklerdir. Düğünü o müteakib Fransa ve Belçikaya gidecekler, bal- Düğün evi önünde cinayet 17 yaşında bir çocuk gelinin babasını öldürdü İzmir (Akşam) -—- Çeşme kazasının Alaçatı nahiyesinde bir cinayet olmuş, 17 yaşında Nail adındu biri, 55 yaşın- da Hasan Belkırani biçakla çarşı için- de kahveler önünde öldürmüştür. Ci. nayetin sebebi, eski bir husumettir. Bundan bir müddet evvel Hasan Bel kıranın kızı Haticeyi Alaçatılı Saded- din adında biri kaçırmıştı. İzmir vi- lâyetindeki kiz kaçırma vakularının çoğunda olduğu gibi babası zabitaya Şikâyet etmiş, nlı yakalanmış, mahkemeye verilmiş, sonra kızın ba- bası evlenmelerine razı olmuş, hattâ vaka gü Hasan Belkıranın evinde bir de düğün tertip edilmiştir. Sadeddin muhakeme edilirken Nail Karakon da şahid sıfatile dinlenenler arasında idi. Hasan Belkıran, bu gen- cin, Hatice ve Saddedin arasında öte- denberi bir aşk mevcud olduğu hak- kında söylediği sözlerden muğber ol. muş bulunmalı ki, onu düğüne davet &lmemiş, fakat Nall, davet edilmediği bu düğüne gitmiştir. Hasan Belkıran, husumet beslediği bu delikanlıyı dü. ğün evinden tahkir ederek kovmuş, © da hakareti âmiz bir kaç söz söyle. miştir. Bu hâdise üzerine Nall ve Ha- san düğün evinden çarşıya çıkmışlar, orada kavgaya tutuşmuşlardır. Genç ve çevik olan Nall birdenbire bıçağını çekerek Hasanı müteaddid yerlerinden yaralamış, öldürmüş, za- bıta yetişerek katili, kanlı bıçağile ya- kalamıştar. Adiiyece hadise tahkikalına el ko- nulmuştur, ill İngilterede dünyanin en genç ve en zengin kizla- rından biri bir kelime in- gilizce bilmiyen bir Fran- sız delikanlısını sevdi, iki genç nişanlandı, gelecek hafta evlenecek. Şimdi mis; nişanlısına ingilizce öğretiyor ayını burada geçireceklerdir. Buün- dan sonra iki sene için Madagaskar adasına gideceklerdir, Mis Wilis diyor ki: «Maurice'in işi Madagaskardadır. Onun için Madâgaskara gitmek 14 zımdır. Ev idâresile meşgul olmadı- #ımdan ne yapacağımı bilmiyorum. Vaktile sanat mektebine giderek ders almadığıma sikılıyorum. Maa- mafih şimdiden epeyce şeyler öğren- dim. Bir çok kitablar da aldım, Bun- lara bakarak işleri yürüteceğim. Bana kalırsa bir izdivaçta mesud olmak için iki tarafın birbirinin mümkün olduğu kadar hoşuna git- meğe (çalışması lâzımdır, Şüphesiz Maurice ile ben aynı şeylerden hoş- lanmıyoruz. Fakat İkimiz de musiki- yi, eta binmeyi seviyoruz. Sonra birbirimize karşı müsaadekârikta bü- Tunacağız. oYani Onun sevdiği şey- leri ben de sevme- ğe çalışacağım, o da benim sevdiğim şeyleri sevecek.» Gelinin düğün elbiselerini hazır- lamak için iki ay- danberi çalışılıyor. Bu elbiselerin Mm- tihabında kzn bütün aile efradı kendisine yardım Terzisi, İngiltere kraliçesinin ter. sisi olan Norman Harineli'dir. Bu terzi mis Wills'e dört model gönder- miş, bunlardan en sadesi beğenilerek sipariş edilmiştir. Bu sade gelinlik el- bisesi beyaz satendendir. İncileri iki haftada işlenebilmiştir. Nikâh esmâ- sında diz çöktüğü zaman dizinin al tına konulacak olan yastık ta kena- rı sırmalı satendendir. Gelin taci hakiki portakal çiçeklerinden yapıla- cak ve düğün günü tayyare ile Fran- sadan gelecektir. Nikâh merasimi Londranın Annun- ciation kilisesinde yapılacaktır. Lon- drarın meşhur çiçekçilerinden biri kiliseyi altı büyük çiçek sütunile süslemek için emir almıştır. Bu çiçekçi diyor ki: «Gelin sarışın ve beyaz olduğu için tezyinat beyaz ve altın yaldızlı olacaktır. Zambak ve mimoza çiçeklerini intihab ettim» Gelinin ismi April olduğundan ve nisan mânasına geldiğinden kilise- nin kabul salonunun bahar çiçekle. rile süslenmesi kararlaştırılmıştır. GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Hüseyin Cahid Yalçın Hüseyin Cahid Yalçın, C. H. P. * tarafından Çankırı mebusu nâmzedliğine gösterildi. Tanınmış muharrir, 1875 de İstan. bulda doğmuştur. Maliye muhasebe» cilerinden Riza beyin oğludur, İlk tahsilini Sirozda, orta ve yüksek tah- silini İstanbulda görerek 1896 da Mülkiyeden çıktı. Ondan sonra da Vefa ve Mercan idadilerinden, birinei- sinde müdür muavinliği, ikincisinde müdüflük yaptı. Bu sıralarda Edebiyatı Cedidenin erkânı arasında tanınmağa başlamış- tı. İlk eseri eNadides isimli romanidir. Fakat hikâyelerinden ziyade makale- lerile şöhret aldı. 1908 de gündelik Servetifünuna . siyasi makaleler ya- zarâk ilk defa politikaya atıldı. PIYA u akşam yılbaşı piyangosu çeki- lecek. Piyango modem bir müessese de ğildir; orta çağların sonuna doğru Avrupada piyango başlamıştı. Fakat daha ilk çağlarda İranilerle Misirli- larda piyango vardı, Eski Yunanis- tanla Romada ziyafetlerden sonra pi- yango çekilirdi. Neron devrinde sirk oyunlarından sonra tertip edilen pi- yangolar halk için ayrı bir eğlence olurdu. Bu piyangolarda beyaz kâğıt mânasına gelen Karto Biankalar da- ğıtılır. Para, eşya, ev ve gemi gibi he- diyeler çıkardı. Piyango buradan kal. muştar. Uzun bir zaman Avrupada piyan- go yok giiv. 15 inci asırda Venedik, Tevfik Fikret ve Hüseyin Kâzımla birlikte tesis ettiği Tanin kendisine kaldı. Hüseyin Cahid, bu, gazetede, Zü» manın terakkiperver fikirlerini müda» faa etti. Tanin İttihad ve Terakkinin mühim İstinadgâhlarından biri har line geldi. Hüseyin Cahid, Meşrutiyetin ilâ nından sonra İstanbul mebusu seçil miş,sonra intihabi yenilenmiş ve Mebusan reisi olmuştur. Bir aralık Düyunu umumiye Os manlı dayinler vekilliğine seçildi. Mü- tarekede Maltaya sürüldü. Orada bu- Tunduğu müddet zarfında gerek fran- sızcadan, gerek italyancadan yüz cild kadar mühim eser neşretmiştir. Türk dilinin gramerini de yapmıştır. NGO Cenova ve Napoli pazarlarında piyan- go İle eşya satılmağa başlandı. 1533 de piyango Fransaya girdi. Pransada piyango öyle rağbet gör- dü ki, krallar piyangoyu hazine men- faatini temin için devlet emrine ak dılar. 1639 dan sonra bütün Avrupada piyango müesseseleri kurulmağa baş- Jadı. Her devirde, her memlekette pi. yangonun leh ve aleyhinde ceroyanlar uyanmıştır. Bugün hemen hemefh her memle- kette piyango müesseseleri. vardır. Fransadaki piyango omüessesesinş <Amt piyango» İsmi, verilmişti.