i p ; y ii du Sahife 12. Amerikada geçen bir vaka 360704 nut yına iyi giyinmiş, kibar bir adam bin- di. Oturdu. Cebinden bir altın tabaka çıkardı, sigarasını yaktı, tellendirdi. Ihtiyar bir kadın şöyle bir göz attı; sigara içmek yasaktır! dedi. — Ya dedi!... Bütün yolcuların sesi yükseldi: — Yasaktır! Amerikah sigarasını attı, cebinden kocaman bir sigar çıkardı, yaktı. Genç bir kaz: — Sigar içmek de yasaktır söndürünüz. Amerikalı kızdı: — Söndürmem! Kız yalvardı: — Rica ederim söndürünüz, dokunur. Amerikalı «hatırınız» için deyip si- gari söndürdü, cebinden kocaman bir pipo çıkarıp yaktı... Bütün yolcular protesto etti. Tam bu sırada tramvaya bir atlet bindi. Oturdu. Yolcuların protestosu- dedi, bana Amerika mü- hendisleri bir tip paraşüt icda etti- iler Mucidler bu pa- raşütle çok tehli- keli tecrübeler ya- pıyorlar, Kendile- rini « Koloradoda yüksek dağların tepesinden atıyor- lar. - Paris tütün rejisinde sabahın do- kımundan akşamın beşine kadar, du- rup dinlenmeden sigara içen iki kişi vardır. Maliye nezaretinin memurları olan | bu iki kişi, içtikleri tütünlerin çeş- | — nisine bakıp kaliteleri hakkında fikir — verirler. Bu iki zaf her tütünün kokusunu, tadım, ne kadar zaman yandığını in- - eeleyip rapor yazarlar. Vazife güçtür. Her an sigara içmek »— iryakileri bile usandırır... Bu iki tütün çeşnicisine zehir gibi »lan ağızları biraz tatlılaşsın diye 7 kahve de verirler. Boyuna kahve ve “w Sigar'içen bu iki zat bakalım kaç sene ananas aranana0000100000a9ann - 3 hali «insan cildi nin sonuna puz <delilikş olsun. ye aralı Amerika tramva. | nu duydu. Pipo içene çattı: — Kerala, yasaktır diyorlar, sön- dür piponu!., — Hayır söndürmem, — Ben boksörüm. Sana piponu sön- dür diyorum... Kollarını sıvadı; — Bırakınız beni, iki yumrukla ke- Resimde gördüğünüz kız çocuğun | kendini gören yoktur, Ancak fotoğ- raftan sakallı olduğu anlaşılıyor. Mütehassıslar, bu resmi çok incele- diler, fakat bir türlü çocuğun hakika- ten sakallı mı, yoksa fotoğrafçının bir fantezisi eseri mi olduğunu anla- yamadılar, Tıb âlimleri kızlarda sükal olabile- ceğini söylüyorlarsada bu derece uzun sdkal bugüne kadar görülmüş değildir. /Birinci Kânun Bilmecesi ratayı alaşağı edeyim... Bırakınız bu herifin terbiyesini vereyim... Tramvay- da pipo içmenin ne demek olduğunu öğrensin!... Öteki böbürlendi; — Tramvayda dövüşülmez, tramvay dursun, inelim. — Dursun. Tramvay durdu. İki erkek yolculara dediler ki; — Biz değil, siz ininiz, biz burada dövüşelim... Yolcular indiler ve dışardan tram- vayın içindeki boks maçını bedava sey- rettiler, Biraz sonra terbiyesiz yolcu perişan bin halde tramvaydan indi, koşuyordu. Atlet boksör onu takip etti: — Şimdi yakalarım!... Bir daha ikisinin de yüzünü göre- meğdiler. Buna mukabil tramvayda bırakılan ne kadar çanta varsa, hepsi boşalmış, Bu muhteşem kurt köpeği ile bu uzun tüylü Kaplan kediyi Kopenhagis tanımıyan yoktur. Bu kedi ile köpek daim beraber gezerler, beraber oynaris& ve beraber yatıp uyurlar. Resimdeki manzarayı gördükten sonra «Kedi köpeli iki ahbap çavuşlar yolcuları soyup | Gibi» tabiri suya düşer!... soğana çevirmişlerdi!... Yeni bir paraşüt SOR o Bu yeni tip pa- raşütte bir çok hava hileleri var- dır. Bu yeni p paraşüt, eski pa- raşütlerden © beş defa daha kısa bir zamanda açılıyor insan çok daha rahat yere İniyor. Köylü Toma bir gün günahlarını çi- kartmak için papasa baş vurdu: — Bir domuz yavrusu çaldım. Papas homurdandı; — Çaldığın domuz yavrusunu der- hal sahibine geri vermelisin, — Veremem papas efendi, yedim, — Öyleyse canın eshenneme gider, — Sahi mi? — Sahi ya... Kıyamet günü bir ara- ya toplananlar senin aleyhine şehadet edecekler; domuz yavrusu da seni gös- terip: Beni çaldın diyecek. — Domuz yavrusu da orada olacak mi? Buna çok sevindim. — Neden? — O zaman domuz yavrusunu tu. tar, sahibini bulur geri veririrm!.. 19008080000 EEE ALENEN EE Adres harfli «bir nevi toprak» 1 koyunuz. «Uzaklaştırma, kovma; olsun, 3 harfli «peris nin sonuna, bizde bilhassa fotoğrafla çekilmiş resim için kullamlan 3 harfli ctemiş, berakşi 3 harfli «büyük dovul» un sonuna 3 harfi «çiftin mukabiliş ni koyunuz «kordon; olsun, ,.. “u halledenlerden 1 inciye 10 lira, 2 nciye 5 lira. 3 üncüye 16 Jâstik mürettip takımı, 4 üncü ve ö in- coklu Avrupada çok şiddetli bir kış başladı. Nehirler, göller donuyor. İsviçe9 belediyeleri Finlândiyadan kar eritme makineleri getirdiler. Bu makine ile yol lardaki karlar oldukları yerde eritiliyor, caddeler açılıyor. Zenci diyarında, tâm tipik yerlilerden birkaç kadın bugün modern şehir Jerde zevkle seyredilen zenci danslarını yapıyorlar. Bir zamanlar vahşi oyunu diye dudak bükülen bu dansları yerlerinde seyretmeğe giden binlerce folklar meraklısı var, Sırlı toz | Ohio kimyagerlerinden biri altın değerinde bir toz icad elli, Bu toz serpildiği yeri bir buz par“ çası gibi donduruyor, uyuşturuyor, hissi tamamile iptal ediyor. Bu toz sayesinde mühim ameliyat- larda mevzii hissi tptalı çok kolayla- şacaktır. Hattâ doktorlar bu toz iste- nilen neticeyi tam verirse, bundan sonra eter kullanma da lizum kalmuanaktır diyorlar. Ayı Evet ayı, amma bizim bildiğimiş, gördüğümüz ayılardan değil, Bu aca yıp mahlük orta ve güney Amerika ormanlarında yaşayan ayıdır. Bu hayvanların yalnız sırtları ve başları tüylüdür. Sırt tüylerinin ren- ginden dişi veya erkek oldukları tef- rik edilir. Bu acayıp ayının garip bir de hu- yu vardır. Daha doğrusu yaradılış ons garip bir görü vermiştir. Resme dik- kat ediniz, bu Amerika ayıları dalma güler... Fakat no kadar güler yüzü olursa olsun, bundan daha çirkin mahlük tasavvur odlilemez. N