Istanbul kazan, ben kepçe AKŞAM Nişantaşı, Teşvikiye Şimdiki Vâlikonağı caddesinin ba aa Tangıcında, köşedekiyle bitişiğindeki MEP iki bina bu tarafların ilk lüks apartır manlarından sayılır, Bundan 27, 28 sene evvel bir tan dık bunları mezaddan almağa kalkış- mıştı. Malüma, o vakitler borç hase- bile bir mülkün satılığa çıkışı, talip- lerin Defterhaneye filân koşuşu, borç- l İunun da apışıp kalışı nadir vâkalar- dan O ahbap kalakaldıydı. — Boşuna yorulup durduk; sahibi para bulmuş, kurtardı malını!,.. gibi sözleri hayatımda ilk duyuşum işte bu çifte apartımanlar dolayısiledir, Caddeye girince sağda, mektep ye- mekhanesinin kapısındaki antika kıta, devrin manzum tarihçibaşısı, Makamı serâskeri reisi Giridli Muh. | tar efendinindir: Hamid han: kerimin nimeti şirini lütfundan İdüp bu mektebi dilsirü ihya nev faamhans- Çıkıp bâlâsına birdem, dedim” tarihini Muhtar Yapıldı tara &lâda, ne bâlâ bir taamhane. Bu yemekhane geçllince, ilk olarak yana gelen Süreyya paşanın konağıy- dı, Paşa, Abdülhamide 10 sene başkâ- Wplik ettiği halde, halükluğu, temiz- diği ve münşiliğile tanınmış zevattan- dır. Orada şimdinin meşhut Emek apar- tımanı var. Süreyya paşa müştemilâ- nın ilerisine de Nişantaşı apartımanı yapıldı. Köşedeki Tunuslu Hayreddin paşa konağının arsasına da kaç tane apartıman çıkıldı. Hayreddin paşanın aslı Çerkez. Tu- nus valisi okutup yazdırdıklan sonra Avrupaya göndermiş, askerlik te tah- sil ettirmiş... Ferik rötbesile İstanbula gelmiş, ve- zir olmuş; 1878 senesinde bir aralık (Sadrazamlık ta etmiş, Malümatlılığı ve dürüstlüğü söylenirdi. Dörtyol ağzında hâlâ duran ve sen- te adını veren taş hakkımda rivayetler muhteliftir: Bureları vaktile dağ, bayır ya; bir kavle göre, Yeniçeriler devrinde ke- mankeşlere hedeflik elmiş; bir kavle göre de üçüncü Selimin Nizamı cedid ve ikinci Mahmudun Eşkinci neferleri © civarlarda tüfekle nişan atarlarmış; bu sebeple dikilmiş, Abdülhamid Yıldıza yerleştikten ve has bendegânını - gerek sevgi, gerek- se korku yüzünden - yakınına topla mak arzusuna düştükten sonra Ni- şantaşı ve havalisi bostan kulübele- rinden, inek ahırlarından kurtularak vükeli yatağı koskoca bir mahalle olup çıkmış, Hamidiye kelimesi bol keseden her nesneye eklenirken ne diye buraya ta- kılmamış bilmem? Aşağı doğru yürüyoruz. Bugünkü boydan boya apartımanların yerinde €n kalbur üstündekileri kâşaneleri sıralanmıştı. Bunların arsaları, çık- mış çatıları hep. cebi hümayundan, Munsıp ve ikbal güvercinlik misali ya, gürleyip gidenlerin veya gazaba uğrı- yünlarınkiler yenilere kavança... Hepsi de selâmlıklı haremli, at koş- turacak sofalerla yirmişer, otuzar O dah, içleri tıklım tıklım, Kapıları Ar. navuğ, Boşnak bekçiliydi. - Dört yanlarında koskoca ağaçlar, eflâke ser çekmiş duvarlar, pancurlu tabla havaleler, Dama çıkarsan a Harbiyede Emek apartımanının ilerisi cak deniz derya görebilirsin, Köşede Tunuslununkini geçtikten sonra sıra ile sayalım: Kıbrıslı Kâmil paşanın, Kürd Said paşanın, Küçük Emin beyin, serkarin Hacı Ali paşar nın, valide kâhyası Said beyin konak- Kâmil paşanın Kıztaşındaki evi Marmaraya nazır, havadar, güneşli, Sadrazamken haddi varsa otursun Kürd Said paşa Hariciye Nazırlığın- dan sonra senelerce Şürayı devlet re- isliği eden zat... Küçük Sald paşa sa- daretle mazuliyet arasında sekiz kere köşekapmaca oynamış olan sadri es- baktır. Hazrel, iki hanei müstemendane- sinden binnisbe vüsatlisi ve kâgir ola- nmı tamir ve teysie lüzum görmüş. Emlâki hümayun meyanıma dahil ar- sadan bir kısmının verilmesine vakti- le irade şerefsadır olduğunu, o vakit bazı mütalâata mebni bunu isleme diğini, sadaretinden badelinfisal bu temlike tarafı hümsyundan nazar olunmadığını, ihsanı bümayunun İs- tirdadına bir şey denilımezse de yeni yaptıracağı bina eskisinin pek kurbü- ne gelmekle zaykı hava mahzurun- dan başka yenisinin pencerelerinin harem dairesine nezaret edişini mah- zurlu görerek, stebeye yazmıs. Kendisine bir emri hak vukuundan sonra ailesinin yok pahasına satma- Jarından başka bir çare kalmıyacağı- nı, her ne kadar iradında teeddüb ederse de, çünkü hâcatı şeriyede tas- rTihat makbul olduğundan, yeni daire ile arsasının kıymeti mukadderesinin mingayri haddin Hazinei hassaya tak- dim edileceğini, yahut haneli âcizane- sinin tensib olunacak bir bedelle ve hakkı şufaya binaen, bazinel müşa- rünileyhadan alınmasını da arizasına ilâve etmiş. (1) Nişli Mahmud bey, Arap İzzetten ervelki gözbebeği. Mabeyinci Emin bey Mektebi mülkiyeden çıkma ve ehli kalemlerdendi. Jül Vern'in bir iki ro- manını tercümeden başka (Musavver tarihi hayvanat), (Musavver tarihi ümem) isimlerile Metbaai Osmaniye de bastırdığı, klişelerini Almanyada yaplırdığı kitaplar İstanbulda çıkan ilk renkli resimleri muhtevidir, Karşıda, Erkânharbiyel umumiye resi müşir Kör Etem paşanın malikâ- (1) Beld paşanın hatıratı. İkinci cildin kısmı sanisi, sahife; 305, 306. nesi şimdi » (Şişli-Sıhhat --yurdu). Ağaçlıklı sokağın köşesi en evvel mu- zika feriği Necip paşanın, sonra 40 yar şında sadrazam olan Cevad paşanın, daha sonra sadrazam Avlonyalı Ferid paşanın, bühun da ardından Veliahd- ken ölen Yusuf İzzeddin efendinin ailesinin Kkonağıydı. Bina hâlâ mevcud ve mekteptir; bir evvelkisi de Pariş sefiri Salih Münir paşanın, Teşvikiye karakKolunu geçince, şim» diki Narmanlı apartımanmın yerinde başkâtip Kara Tahsin paşanm, altın- da da dördüncü ordu müşiri Çerkez Zeki paşanın mülkü... Maçkaya dolarlan noktanın artık sağı solu boş. Bayırın Müradiye taraf- larında da mevki ve rütbece daha kü- çük bendegânın evleri: İmam ve müezzini evvel, sani, salis- ler; ahçı, arabacı, bahçıvanbaşılar; tüfekçiler, Hademei hassalılar, Müzi- kahlar.:. Teşvikiye camisinin arkaları da do- lu, Kilârli sani İbrahim beyin (bayan Zihniyarın babası), Ihlamura inen mshud ağaçlıklı sokakta Babâll Hu- kuk müşaviri Hakki beyin (Meşruti- yet devrinin adlü ihsancı sadrazamı Hakkı paşa), daha aşağıda Esvapçı- başı İsmet beyin kanakları, İ Karşı sırtta Yâveri hususi Fehim paşanın yaptırdığı kebir köşk. «Sarayı hümayununuzdaki mera- sim dairesinin modelinde, hem de kaç | misli büyüğül..» diye yukarıya cur- nal yetiştirmişler. Nice benzerleri, daha da babaçkolari mevcudken, gö- ze batıvermiş böyle, Fehimde içine adımını atamamış, 12, 13 yıl evvel Hanı halile dönmüş- | tü. Bölüklerinin hepsinde kaç tane ki- | racı. Nihayet ankazcılara satlarak o da yıkılıp gitti. Nişantaşı ana caddesinin arkaları- na düşen, cicili bicililiğiyle.emsalleri- ni geçen Halil Rifat paşa konağı şim- di Terakki HMsesidir. Yanındaki büyük arsayı berberbaşı Mustafa bey yok pahasına almış, ih- ya olmuştur, derler, Güzelbahçe adını taşıyan sokakta da üç aded büyük kâşane vardı: Biri serhafiye Kel Ahmed paşanın (o da şimdi mektep), ikincisile üçün. cüsü Tophane müşiri Zeki ve devrin son erkânıharbiye relslerinden Arap- girli Şakir paşanınkiler. Bunların yer- lerine de apartamanlar türedi. Nişanlaşının önünden Cabi sokağı- na sapınca mabeyinci Bekir Sıfkı be yin hâlâ duran kırmızı renkli binası, sonra da Köse Raif paşanın kışlık ikş- metgühi, Bekir beyin yazlığı Gözlepede, İs- tasyon caddesinde; mimarı da ama- tör, Nümunci terakki meklebinin meş. hür mezunu, Zülüflü İsmail paşamn eniştesi, Babıâli Tercüme odası #erha- fesi Mustafa Mazhar bey... Köşk gimdi Varşova sefiri bay Ferldin uh- desindedir, Köse Raif paşa Rüsumat eminliği, Beyrut, Halep valilikleri, "Teçhizatı askeriye reisliği ettiği halde, Mitat pa- şa yetiştirmelerinden olduğu için, öte- Necmi mollanın şimdiki Nişantaşı İ artmderiinli tit XeFikandik Ga ie yaman bir Güzel Suzan meğer 25 Kânumnuevvel 198 hırsızmış ! Fransız polisi uzun müddettenberi aradığı bir hırsızı yakaladı Fransız zabıtası, ma birçok hırsızlıklar yapan Andre Svin- öğ de Hamer namın- Şi da bir sabıkalıyı uzun ve Yorucu tahkikat ve taki batan sonra yaka. Jamıştır. o Andre, bilhassa otomobil çalıyordu. Hirsiz, kadın kıyafetinde dolaşıyor ve güzel Suzan namile, bir çok erkekleri pes şinde koşturuyor. du. Svinde Hamer O kadar mahlıane hareket ediyordu ki, Alsastaki bütün Fransız jandarma kuvvetleri takibe çıktıkları ve kendi- 8ine'birçok tuzaklar kurdukları halde dalma zabıtanın elinden siyrılmağa muvaffak olmuş, hırsızlıklarına de vam etmiştir. En nihayet kadın kıyafelindeki bu sabıkalı hırsız, Liyonda şu şekilde ya- kalarımıştır: Svinde Hamer geçen haita yukarı Alplarda Epinede bir benzin deposu önünde durarak otomobilinin deposu- nu benzin İle doldurmuştur. Hırsızın benzin aldığı garajın tu- Juribasının kilidi bir gün evvel zor- lanmış ve benzin çalınmıştı. Garajcı, otomobilin benzin deposunu doldurur- ken, arabadaki yastıkların altında bensin tulumbealarının kilidlerini açar bilecek birçok anahtar bulunduğunu görmüş ve bir gün evvel tulumbasının kilidini zorliyarak benzin aşıran hursı- zın bu olacağını anlıyarak otomobilin hareketinden sonra, telefonla en yakın jandarma karakoluna mslümat ver- miştir, Garajcının bu ihbarnı alan kara- kol, civardaki karakollara derhal ma- lümat vermiş ve otomobilin geçmesi muhtemel olan yollar üzerinde, birçok Hamer'in erkek ve kadın kıyafetinde resmi barajlar kurulmuştur. Otomobil, yol larda durmak için kendisine verilen ihtarı dinlemiyerek ilk barajı devire Tek göçmiş, ikinci barajı da zedeler meden aşmıştır. Civarda kurulan di- ğer barajlardan bir otomobilin muh- telif numaralar ile durmadan geçtiği bildirilmiştir. Bu arada otomobil şofü- rü, birçok defalar da kıyafet değiş tirmiştir. En nihayet, takip edilen oto" mobil bir dağ yolunda metruk olarak bulunmuştur, Şoförü hiç bir iz bırak- madan ortadan kaybolmuştu. Zubıta, yuptığı tahkikatta otomo- bilin namuskâr bir fabrikatöre sid ok duğunu ve bir hafla evvel yolda boş dururken, meçhul bir şahıs tarafın dan çalındığını tesbit etmiştir, Hırsız ertesi gün, Liyon şehrinde bir garaj“ da bir gün evvel çaldığı otomabili al mağa geldiği zaman yakalanmıştır. Svinde Hümür hirsizlik ve bilhassa otomubil hirsizliğile geçindiğini, çak dığı otomobillerin numaralarını ve b yalarını değiştirerek sahte numaralar la ötekine berikine yok bahasına sat tığını, zabıtanın takibatından kurtuk mak için sık sık kadın kıyafetine gir- diğini ve Güzel Suzan namile iş gör“ düğünü itiraf etmiştir. Şehremininde kalbinden tabanca ile vurulan genç Zengin fırıncının kız kardeşile evlenecek olan Patronun ölü mü fahkik ediliyor Müddeiumumilik şüpheli bir ölüm tahkikatına el koymuştur. Muhtelif safhalar geçiren ve ölümle neticele- nen bu garib mâcera etrafında çu malümatı aldık: Şehremininde ek- mekçilikle iştigal eden zengin bir ya- bancı, kız kardeşi Rejina'yı evlen- dirmeğe ve bü suretle İşlerinde ken- dişine emaniyetli bir yardımcı temini- he karar vermiştir. Bunu haber alan bir delikanlı der- hal Rejinanın kardeşine baş vurs- rak kız kardeşile evlenmek istediğini söylemiş, iş kararlaşmış, fakat da- mad her gün yeni bahanelerle nikâh işini uzatmış ve Rejina ile kardeşin- den bir hâyli para çekip ortadan kaybolmuştur. Bu vaziyet kaışısında Rejinanın kardeşi Yugoslavyaya mek- tub yazarak oradaki hemşerilerin- den Petro adında bir delikanlıyı, kız *ardeşile evlendirmek üzere İstan- bula getirmiştir. Kaba köylü elbiselerile gelen Pet- | roya burada elbise, çamaşir ve saire yapılmış, düğün hazırlıkları edilmiş, fakat bu sırada Petro nişan- ısına: GanA9ANABANNEBEAEAAEN ENE BARLAS BASA AEAEEAASANU Perdeyi kurup, şem'ayı yakıp, cif cat caf cif cafa başlayıp öyle bir Karugöz oynatırmış ki Katip Salihi sani... Lâmı cimi yok, çalışkan ve müsta- idierden de. Mektebi mülkiyenin 301 senesi mezunlarının birincisi. Diderde çok pasaperola olmuş bir ikmal | — Benim bir ayağım sakattır. Şim- diye kadar bunu sana söylemedim. Fakat bundan sonra saklamama im kân yoktur. Bunun için kendimi san& lâyık görmüyorum, utaniyorum. Diye derd yanmıştır. Rejina evvelâ bu haberden müteessir olmuşsa da: — Zararı yok. Bunun için üzülme: Diye nişanlksım teselli etmiştir. Bu mahzur dr bertaraf olunca bir kaç gün sonra düğün yapılması ka- rarlaştırılmıştır. Fakat bu hazırlık“ larla uğraşılırken Petro evelki akşard üzeri evde kendisine tahsis edilen oğsda Yugoslaryadan gelirken bera ber getirdiği tabancasını temizlemek İ istemiş ve kazsen tabanca patlıya rak kurşun göğsüne isabet etmiştir. Kaibi parçalanan Petro derhal öl müştür. Vaka müddelumumiliğe bidirik, miş. adliye doktoru B. Enver Karan cesedi müâyene elmiştir. Bu muay# ne neticesinde görülen lüzum üzerk İ ne Petromun cesedi morga kaldınk xuştır. Müddeltumumilik bu ölüm | vakâsi etrafında tahkikata devam & ediyor, EMEA BUEOA KENE GAGA AA KAN Gay ( rivayeti de ilâve ediverelim bari: Delikanlı Kayseriden gelme, ©i ! avucu da yulka. Mektep arkadaşlari ni toplayıp hayal oyununa girişli mi hepsini kahkahadan Kırar, para top lar, onunlu ders kitaplarını alırmış» ğ | Sermed Muhtar Alus Â