POLİTİKA Daladye Kabinesinin mevkii Fransada 801 partilere dayanarak hükümet mevkiine gelen ve şimdi €s- ki muhalifleri merkez ve sağ partilere dayanarak hüküm sürmekte olan Başvekil ve Müdafaa Nazırı Daladye; kendisinden intikam almak isteyen komünistler ile sosyalistlerin teşvik ettikleri umumi grevi ordunun yardı- pm ile bertaraf ederek büyük bir vartayı atlatmıştı. Fakat bunun akabinde parlâmentoda başka bir büyük tehlike karşi- $ında kalmıştır. Bu tehlike dahi day: Burlardan müteşekkil olmamasından dan ileri gelmiştir. B. Dadaiye parlâmentoya âdeta yeni bütçeyi altmış santte kabul etti salâhiyetine binaen Kabine kararları andığı yeni ekseriyetin mütecanis un- dolayı istikrarı haiz bulunmamasın. ültimatom verip altmış milyar franklık irmişti, Lâkin şimdiye kadar fevkalâde ile vazetıniş olduğu muvakkat kanun- ların toplan tasdiki mânasını ifade eden mali kanunu parlâmentoya kabul ettirmekte bayli zorluk çekmiştir. Bu kanunun ilerde dahi memleketin maliyesini salâha eriştirmek üzere Kabineye istediği tedbirleri almakta Sonsuz ve hududsuz salâhiyet veren ikinci maddesi müzakere edilip B. Daladye itimad kararı istediği zaman az kalsın ekalliyette kalıp sukut edecekti. Yukarıda dediğimiz veçhile yeni ekseriyette istikrar bulunmadığından en sağ ve ımilliyetçi sayılan Fransız içtimai partisi ile diğer bir parti komü- nistler ve sosyalistler ile beraber Kal binenin aleyhine rey vermişlerdir. An- cak yedi rey ekseriyet ile Daladye kendisini sukuttan kurtarmıştır, Fransa- da üçüncü cümhuriyet devrinde altı yedi rey ile üç sene hükümet süren başvekiller vok değildir. Lâkin bu altı yedi rey daima sabit ve sağlam İdi. Şimdiki yedi rey merkez ve sağ partilere dayanan ekseriyet gibi bugün var, yarın yoktur. Biaahaza bu ikinci yartayı da atlattıktan sonra B. Daladye kanunun diğer maddelerinde itimad kararı istediği zaman daha büyük ekseriyet ka. zanmıştar. Merkez ve sağ partilerin Daladyeyi tutmaları daha ziyade harici tehdid ve tehlikelerden ileri geliyor. Çünkü Fransa ile yaptığı anlaşmayı feshetti; metalibte bulunuyor. İtalya 1935 senesi kânunusanisinde iğinden Fransadan araziye aid bir çok AKŞAM Katle teşebbüsten suçlu bir bekçinin muhakemesi Bekçi Durbay mahkemede : “Ben 0 gece şarhoştum ne yaptığımı bilmiyordum ,, diyor Adam öldürmeğe teşebbüs suçun- dan maznun bir mahalle bekçisi dün ağır ceza mahkemesinde muhâ- keme edilmiştir. Yapılan tahkikata nazaran vaka şöyle olmuştur: Şişli- de Meşrutiyet mahallesinde oturan | 'Hacı Durbay adında bir mahalle bekçisi mezun bulunduğu bir gece rakı içip sarhoş olduktan sonra gez- meğe çıkmış ve dolaşa dolaşa Gala- taya kadar inmiştir. Hacı Durbay Galatada Mehmedin kahvesine gir. miş ve Mehmedi, uzun zamandanbe- | ri aradığı bir maznuna benzeterek yakasına yapışıp: — Ben çoktanberi seni arıyordum. Haydi bakalım. Eminönü polis mer- kezine gidelim. Seni orada zabıtaya teslim edeceğim. Diye Oadamcağızı (osürüklemeğe başlamıştır. Kahveci Mehmed kendi- sinin zabıta İle İlişiği olmadığını söy- leyince Hacı Durbay bu defa da ta- bancasını ; çekerek Mehmedin göğ- süne dayamış ve gene adamcağızı İstanbul gümrük baş müdürlüğü İstanbul gümrük baş müdürlüğünü vekâleten ifa eden müdür muavini B, Mehdinin bu vazife; tayini yüksek tasdike iktiran etmiş- tir. B, Medhi, hukuk mezunu: Bir müddet adliyede çalışmış, sonra güm- rük idaresine intisab ederek uzun S0 nelerdenberi muhtelif gümrük şube- lerinde, vukuf, ehliyet ve iktidarını herkese tasdik ettirmiştir. B, Medhi, üç ecnebi Tisanını mü- kemmelen bildiği gibi, Avrupa güm- rüklerinde de staj görmüştür. Bu İsa- betli tayinden dolayı Vekâleti tebrik eder B. Medhiye de bu mühi İ fesinde muvaffakiyetler dileriz. aleten Kamyon eve çarptı Dün, Aksarayda Horhor cad den aşağı inmekte olan 2861 numa- ralı kamyon, arkasından gelmekte olan bir cankurtaran otomobiline yol vermek üzere direksiyonu bir t rafa kırdığı bir sirada, ra yapma neticesi olarak dinden B. Necminin evine hasara uğratmıştır. çarparak zorla sürüklemek istemiştir. Mehmed kendini kurlarmağa çalışınca Obüs- bütün hiddetlenen Hacı Durbay: — Mademki karakola gitmiyorsun, seni öldüreyim. Diye tabancanın tetiğini çekmiş- tir. Fakat iyi bir tesadüf eseri ola- i rak fişeğin kapsülü bozuk çıkmış ve ateş almamıştır. Böylelikle kahveci Mehmed yaka- İ yı kurtarmış ve vaka zabitaya ha İ ber verilmiştir. Polis memurları tarafından yaka- lanan Hacı Durbay, katle teşebbüs suçundan omazmunen muhakeme edilmek Üzere ağır ceza malikemesi- | ne verilmiş ve dün muhakemesine başlanmıştır. Hacı Durbay mahkemede: — Ben sarhoştum. Ne yaptığımı İ bilmiyordum. Demiştir. Dinlenen şahidler ve da- vacı Mehmed vakayı yukarıda yaz- dığımız şekilde anlatmışlardır. Gel miyen şahidlerin celbi için muhake- me başka güne bırakılmıştır. Pencereyi temizlerken Kadıköyde Rızapaşada oturan B. Muhsinin hizmetçisi Emsal, banyo dairesinin yüksek olan esini kta iken muvazenesini düşmüş, tehlikeli şe! yaralanmış- tır. Emsal, zabıta tarafından Nümu- ne hastanesine yalırılmıştır. kaybedip Ahçı, sıvacıyı yaraladı Feriköyde oturan sıvacı Ali ile ah- çı Ali bir para meselesinder: biribirle- rile kavga etmişler, ahçı sıvacıyı b çakla yaralamıştır. Yaralı Şişli Çocuk A erkada Smai iel de bırakan dolandırıcı bir aile Son günlerde Nevyorkta 105 se olan Robinson ve Kensson namında» ki meşhurv eczayı tıbbiye firmasının iflâsı-ile neticele- nen mali rezalet bugünlerde bütün dünyayı alâkadar etmektedir, Nev- york müddelumumiliğinin ilk tahki- katından çıkan neticeye bakılacak olursa bu rezaletin sebebi olan Cos- gr 30 milyon dolar dolandırmıştır. Bu rezaletin elebaşısı Coster ile şe- riki Dietrich bundan on beş gün ev- vel tevkif edilmişlerdi. Fakat mahke- me kararile 5000 dolar gibi küçük bir nakdi kefulet mukabilinde serbes bi- rakılmışlardı. Ancak, muhakemeden iki gün evvel Coster Nevyorktaki lü- küs saraymda ölü bir halde bulundu. Bunun üzerine Dietrichle şüpheli eş- hastan Pernard isminde biri yenidön tevkif 'olundular, Bu rezalete sid dosyalar o kadar çoktur ki tedkiki altı aya mütevak- kıftır. Ancak ondan sonra Coster İle diğer üç kardeşinin neler yaptıkları lâyıkile meydana (o çıkarılabilecektir. Yüksek devlet adamlarının alâkadar bulunduğu büyük bir rezaletin bütün safhaları Amerikada ilk defa olarak aydınlatılmış olacaktır, Zabıta ve gazele muhabirleri Cas- İ terin evine girdikleri anda dolandırı- cıyı evin medhaelinde kanlar için- de ölü bir halde bulmuşlardır. Karr ad etmekte ve ne yaptığını bil. mez bir halde dövünmekteydi. Cos- Bursa ovasında | » | kurutulan arazi | 15 köy halkına tevziine başlandı Bursa (Aksam) — Nafia Vekâleti- nin milyonlar sarfederek kuruttuğu Bursa ovasındaki bataklıklardan el- de edilen arazinin, göl çevresindeki topraksız köylüye tavziline başlanmış- tır. Bu arazinin tütarı on bin dönüm kadardır ve on beş köy halkına dağı- tılacaktır. Alâkalılardan mürekkep bir komis- yon tarafından paftalar ve arazi üze rinde yapılan tedkikler bitmiştir, Göl- başı mıntakasındaki bu araziden İsti- fade edecek olan köylülerin cedvel ve listeleri de hazırlanmıştır. Kabul edilen bir esasa göre, arazi- nin tevziinde karı kocadan mürekkep bir çift, bir aile sayılmakta ve aile ba- şına dokuz dönüm toprak verilmesi kararlaşmış bulunmaktadır. Diğer aile | ferdleri için üçer dönüm ayrılacaktır. | Ana, babalarının yanında bulunan ve | evlenmiş olan-çocuklar da tam aile sar | yılacaktır. Tevziatta hiç bir ferdin topraksız kalmaması esası kabul edilmiş oldu- ğundan, köylülerin mevcud erazi ta. | sarrufları a kaydedilmiştir. nlar, taksim esasi na göre arazi alacaklar, fakat mu- n hisbetten aşağı malı olanlar, ibet dahilinde noksanlarını ta- y r. Bu suretle top- mümkün olabildiği yede temin edilmiş ola» | Verilecek toprak kura ile dağıtıla- cağı için, bir sürü kavgaların da önü- | ne geçilmiş bulunacaktır. Köylü, on sene müddetle borçlanacak ve bu za- man zarfında borcunu ödiyecektir. Toprağa takdir edilen kiymet beş Ik ra ile yirmi beş lira arasındadır. Bundan bâşka köylerin manevi şahsiyetleri namına İşletilmek üzere de toprak ayrılmaktadır. İki işçi yapıdan düştü Beşiktaşta Çırağan sarayında yâ- pılmakta olan bir fabrika inşaatında çalışan Nazif ve Vangel isimlerinde iki işçi sekiz metre yükseklikten mu- vazenelerini kaybederek düşmüşler, her i de ağır surelte yaralannış- tır. Nazif Beyoğlu, Vangel Cerrahpa- şa hastanelerine yatırılmışlardır. Coster birkaç defa mahküm olmuş bir sabıkalı idi. İsim de- nedenberi mevcud İ ğitirerek Amerikada en büyük ilâç fabrikasının başına geç- ti, 30 milyon dolar dolandırdı, bu dolandırıcılığa kardeş- lerini de iştirak ettirdi, sabıkalının evrakı o kadar çoktur ki tedkiki altı ay sürecek terin avukati Samuel de orada hazır bulunuyordu. Şurası gariptir ki Cos- ter Amerikada en yüksek mali mevki- leri işgal ederken zabıta da kendisini otuz senedenberi muhtelif cürümle- rinden dolayı güya aramakta idi, Çünkü Coster 1909 senesinde güm- Tük kaçakçılığından dolayı 1000 dolar cezaya çarpılmıştı. Ondan sonra 1913 de babası Antonio Musica ile be- raber ortadan kaybolmuştu, Çünkü 500 bin dolarlık bir dolandırıcılıktan dolayı kendisi aranıyordu. Ondan son- ra. Coster yanında 250 bin dolarla ka- çarken Iki kız ve iki erkek kardeşile bir kahvede yakalanmıştı... Sonra 1916 da cürmünü itiraf ettiği için mahküm oldu. Sonra 1920 de bir cinayet davasında yalancı şahitlik yaptığı için tekrar mahküm olmuştu, Coster meşhur eczayı tıbbiye fabri- kasının riyasetine geçtikten sonra O firmanın şöhretini ileriye sürerek do- landırıcılıklarını örtmeğe muvaffak olmuştur. Fabrikanın 82 reis muavi- ni, 46 ikinci reis muavini ve 75 bin memuru vardır. Bunların hepsi ken- dilerini temize çıkarmağa çalışmak- tadırlar, Şirketin binlerce hissedarı çok müşkil vaziyettedir. Çünkü Cos- terin Ooyüzünden hisseler kiymet. lerinden 100 milyon dolar kaybet. miştir. Coster şirketin Amerika haricinde birçok Odepolara malik olduğunu id- dia ediyor ve çak dığı paraları Oo su- retle de örtüyordu. Şayet bu depoları hakikatte bomboş olduğu tesadüfen an- laşılmasaydı bile şirket depoların si- gorta ettirilmesinde şiddetle israr et- tiği için skandeal bu suretle kendiliğin- den meydana çıkmış olacaktı, Çünkü sigortacılar depoları muayene ve boş olduklarını tesbit edeceklerdi. Costerin bugün meydana çıkarıla- bilen ilk gayri meşru hareketi Şako muharebesini uzun seneler finanse etmiş olmasıdır. O Bolivya ve Para- guay cümhuriyetlerini biribirine ka- tarak her iki tarafa silâh ve cephane ' satmak suretile mliyonlar kazanmiş- tır. Bundan başka Şako hangi tarafa geçerse O taraf Costere kinin mono- polünü vermeği de vadetmiş bulunu- yordu, Bu Coster işi Amerikayı uzun 78- manlar meşgul edecektir. Bir çok yük- sek şahsiyetlerin ismi muhakemeler- de geçecektir. Müddelumuminin ifa desine bakılırsa Coster tertib ettiği Şâko muharebelerinde yaptığı gibi Amerika dahilinde de iki taraflı ba- reket etmek için tertibat almıştır. Koster namı diğer Muslta birader- let rezaleti adı verilen bu büyük do- landırıcılıkla alâkadar olan diğer kar- deşlerin hepsi de mevkuftur, Muha kemeleri çok enteresan safhalar ar- zedecektir. GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ B. Komnen B ay Komnenin Romanya Hari- ciye Nazırlığından istifa ettiği bildiriliyor, Komnen 1881 de doğdu. Pariste hukuk doktorasını bitirdi. Hâkimlik, avukatlık, Bükreş barosu reisliği etti. 1919 dan 1922 ye kadar Dobrıca me busuydu. 1922 den sonra beynelmilel komisyonlara aza seçildi. Romanya nın İsviçre sefaretine tayin edildi. 1928 e kadar Cemiyeti Akvamda Ro- manyanın daimi murahhası sıfatile bulundu. 1928 de Berlin sefaretine tayin edi- len Komnen 1931 de Papalıkla Ro- manya arasındaki anlaşmayı imza lamak üzere Romaya geçti. 1933 de sefir olarak tekrar Berline gitti. Geçen sene Hariciye Vekâleti müs teşarlığına tayin edildi, bu sene de Hariciye Nazırı olarak Kabineye gir- mişti, , Çörçi A vrupa siyasetinde Türkiyenin ehemmiyetli mevklini anlatan bir makale yazan Winston Churehil İngiliz devlet adamlarının meşhurla- rındandır, Meclise muhafazakâr me- bus olarak girmiş, sonra liberal par- tiye geçerek “Ticaret, Dahiliye, Bah- riye, Harbiye ve Maliye Nazırlıkların- da bulunmuştu. Umumi harbde Bah- riye Nazırı idi. Eserleri vardır. Bun lardan en meşhuru umumi harbden sonra heşreltiği «Dünya buhran» isimli kitabıdır. FiLiŞSTİN “ki Yünanlılar Palestine ile cenu- bi Suriyeyi kastederlerdi, Bu isim Palestina şeklini alarak eski Romalıla, tti, Orası Yahudilerle şark- komşuları ta- sayılırdı. Filistinin hududu zin şark sahilleri, Arabistan çölü, Kızıl denizdir, Sath- nın mesahası 10 bin mii murabbar dır, memleketin tulü 150 mil ve arzı 100 mil kadardır. Nüfusu ise 1 mil yondan biraz fazladır. Filistin tabif şartlar altında dört kısma ayrılır, bi- risi sahil kısmı, İkincisi merkezi yay- la, üçüncüsü Erdun ovası ve dördün- cüsü dağlık Edan memleketidir. Mem- Jekette bu taksime göre muhtelif ık- limler hüküm sürer, Sahil kısmı çok Sakhali Ss akhalin adası sahillerinde balık avlamak meselesi Ruslarla Jopon- ların aralarını fena halde açtı. Sakha- Hin adası Sibiryanın şarkında Amur nehri mansıbının karşısında ince uzun bir adadır. Boydan boya uzun- luğu 620 mildir, Adada kömür ve de- mir madenleri mebzuldür, Petrol çi- mülâyim olduğu halde dağlık taraf- lari oldukça serindir, Filistin 15 inci asırda Osmanlı dey- letine geçmiş, 1832 ile 1840 arasında Mısır ülkesine intikal etmiştir. Ak manlar 1868 de orada bir koloni te- sis ettikten sonra 1978 de Filistine Yahudi muhacereti başlamıştır. Memle. ketin merkezi olan Kudüs şehri 1917 d8 general Allenby tarafından zaptolun- muştur, 1920 de San Kemsde topla- nan yüksek konsey Filistinin İngilis mandası altına girmesine karar ver- miştir. Bunun üzerine Filistine baş- hyan Yahudi muhaceretini Filistinli Araplar istemediklerinden senelerden» beri orada bir Arap, Yahudi mücade- Jesl devam etmektedir, n adası 1905 de gene Japonlar tarafından İs- tirdad edilmiştir. Bununla beraber Sakhalin adasının yarısı tekrar Rus- larm eline geçmiştir. Japonlar bugün adanın kendi hâkimiyetleri altında bulunan kısmına Karafuto ismini ve- rirler, Bu kısmın mesahası 13,934 mil murabbaldır. Nüfusu 240,502 dir. Adanın Rusların elinde bulunan kar. Bu ada 1875 senesinde Japonlar ta- rafından Ruslara terkedilmişken ve Sakhalin ismini muhafaza eden kısmının mesahası 14,638 mil murab- baıdır, 34,000 nüfus barınır,