Clark Gable ok büyük, çok meşhur bir si Ea stüdyosuna girdim. Çok mükellef bir dairenin önünde dur- dum. Kapıda şöyle birlâvha var: «Pubiicity department... Yani neş- riyat ve reklâm şubesi... Burası dünyanın en büyük yalan fabrikası, en muazzam yalari teşkilâ- tıdır. Bur ne akla haya Xx ne mü Buralardaki yüzlerce memurun bü- tün vazifesi stüdyodaki meşhur yıl- ra ald halkın alâk a ün rek department» lerine bırakmış halkın merakır tistin gayet aleyhinde bir sa bile ak için ar- uydur» sanatkâr katiyen buna itiraz lesi onun ses birlerile rekabet ederler. Stüdyolara girebilmek için sinema» lar ittihadı umumi müd Tom Petty tarafından verilmiş bir pasa- port okoparmağa (muvaffak olan gazeteciler de neşriyat Şu- belerinde . bütün gün otururlar, beklerler. Burada onlara tahsis cdi- len yazı makineleri, hattâ isterlerse kâtibeler, masalar vardır. Neşriyat şubesinin memurları ga- zetecilerin önünde, i zin y ırını bulurlar, her gün neşrettikleri bültenlerle bütün dün- yaya dağıtırlar Bunlarla üç dört ay beraber bulun- duğum için nelerine raslamadım. Bir gün neşriyat şubesinin bü- yük bir telâş içinde içeri girdi, mua- vinine: — Buldum... Buldum sey buldum!., d bağırdı Acaba ne bulmuştu? Mühim şey mi keş rü bir kere daha can ve göni bu yalan üdürü bir Buldumt. diye hayk mühim bir tavrla ilâve e — Clark Gabile ile Carole Tombard arasında bir aşk macerası uyandıra- cağız!.. fikrin tesirini anlamak ti dakilerin yüzüne birer rak: birer baka- gelen Fransiska Gal 5 Aşk macerası çıkarsak... Mühim bir | p ; Artistler hakkındaki ya- lanlar nasıl uyduruluyor? Clark Gable'in bir günlük satıcı - lığı - Aslan adam stüdyo memur - larını niçin döğmüş ? - Carole Lombard Clark Gable arasında bir aşk macerası... Yazan: Hikmet Feridun Es Carole Lombard boşanma gibi yalanlar insanı çileden çıkarıyor. Meselâ «Aslan Adam> ismile anı- Jan Buster Krab'ın vücüdü çok gü- zeldir. Fakat bu artist pek utan- gâçlır. Çıplak filim çevirmekten hiç hoşlanmaz. İnadına da onun çiplak olarak çevirdiği filimler tutar. Bir gün bu ne ri biri mış «Bu hafta Buster Krab'ın yeni çe- virdiği filim filânca sinemada gös- terilecek... Buster Krab filimde oy- nadığı gibi sadece kisa bir pars de- risine sarılarak sinemanın kapısı j önünde duracak, kendisine getirilen fotografları, hayranlarının — hatıra | defterlerini imzatıyacaktır.» | Buster Krab bunu okur okumaz çileden çıkmış... Gitmiş neşriyat şu- besindeki iki memuru döğmüş... Ma- saları altüst etmiş. Buna rağmen er- tesi günü neşriyat şubesi ne yalan uydursa beğenirsiniz... Neşriyat şubesi her tarafa şu ha- vadisi vermi; Stüdyo memurlarmı döğen Aslan Adamla yanyana Müdür: — Olmaz... Olmüz!.. dedi. Buda- la mısın? Benim bulduğum daha mü- keramel... Bu muhavereyi herkes büyük bir hayret içinde dinliyordu. Fakat Hol- livudda uzun müddet kalmış, artık bu işlerin içine girmiş gazeteciler bunlara şaşmıyorlardı. İ Bu neşriyat şubelerinin en başlıca düşmanları da tanınmış artistlerdir. | Sanatkârlar, kendi haklarında böy- ! le olur olmaz dedikodu çıkmasına son derece sinirlenirler. Bir gün bana Clark Gablenin ken- | disi yanayakıla: — Bu ne rezalet, bu ne biçim İş- tir. Bu'neşriyat şubelerinin uydur dukları yalan yüzünden başımıza neler geldi. Bunlar icad ettikleri de- dikoduları bize danışsalar pok o kâ- dar müşkül bir vaziyette kalacak değiliz, . Fakat yalanlarını uydurur. larken bize bir şey sormuyorlar Kİ... Bundan bir sene evvel bir stüdyonun neşriyat şubesi benim için şöyle bir yalan uydurmuş: «Clark Gable yonun her günkü havadis bülteni... Burada dün sizin Los Anceles çarşı- sında sakız sattığınız uzun uzun an- Jatılıyor. Gazeteci böyle söyleyince işi anladım. Stüdyonun neşriyat şu- besine fena halde kızdımamma ne yaparsınız?.. Görüyirsunuz ya, bize haber verilmeden - bu işler, uyduru- | lan yalanlar, artistleri ne kadar müşkül, ne kadar gülünç vaziyetlere | sokuyor, Bari her sabah biz neşriyat şube- sine gidip: — Dün ben 'ne yaptım? Nerelere gittim?. Sakız mı sattım? Yoksa aş- lan avına mı çıktım? Hakkımda ne- ler uydurdunuz? Ben bileyim Kİ va» ziyeti ona göre idare ede a Diye soralım. Çünkü bundan baş- ka çare yok. Haydi bu sakız satmak insanı kötüliyecek bir yalan değil Fakat artistler arasında aşk, izdivaç, «— Dün Aslan Adam yanında kön- disine alışık bir aslanla beraber neş- Tiyat şubemize gelmişti. Bu aralık artistin yanındaki aslan sinirlenmiş, memurlarımızn üstüne atılmıştır. Buster Krab gözleri dönmüş olan hayvanı güç hal ile zaptetmiştir.» Işte Hollivudda yalan fabrikaları böyle işliyor. Hikmte Feridun Es Mersinde çocuk bakımevi dün Ios Anceleste eskiden, fakirlik manında tanıdı ğı bir ihtiyar adama rasgelmiş onun ciklet sakızı sattığını görmüştür. Bu âdama Son derece acıyan Clark he- men küçük sakız arabasının başına Çok gü- bağırma başlamı; ihtiyarın bütün sakız- larını hem de paketi bir dolara Ool- mâk üzere satmıştır. Halk meşhur sattığı sakızları almak için | birine girmiştir.» Neşriyat şubesi bu yalanı her ta- rafa dağıtmış... Halbuki ben o günü evimde dostlarıma çay vermiş, bü- tün gün eğlenmiştim. Ertesi güni bir gazeteci bana geldi: Dün çiklet sakızı satmışsn ha... Salıcılıktan hoşlandınız mı? di- ye sordu. Şaşırdım: liye Clark Gable artistin âdeta bi Mersin (Akşam) — Burada Belediye günde vasati seksen hastayı muaye- ne ve tedavi eden büyük bir dispan-er açmıştı. Muhitin önemli bir ihti katşılıyan bu teşekkülden sonra bir . > Çocuk Bakımevine lüzum görülmüş ve şarbay Mitat Toroğlunun himmeti su ihtiyaç ta giderilmiş! Dispansere Vâvç olunan üst kr” çocuk bakımevine tahsis edilmiştir. Bu- rada çalışan doktor ve hasta bak 'ardan başka bir hemşire hasta çocuğu evinde ziyaret ederek hastalığının seyrini her gün muntazaman takib eyle- mektedir. Gönderdiğim resim Mersin Belediye di alından evvel gösteriyor. orsunuz, dedim. Ben dün | sakız filân satmadım. Gazeteci hayretler içinde; — Aman... Nasıl olur?. İşte stüd- gnserini, Çocuk Bakımevi insa- Memliyosi Son aylarda bir çok eserler vücude getirildi Kilis (Akşam) — Kaymakam B. Necmeddin Etgin kasabayı güzelleş- için devamlı bir fa: leri park h mış ve d turmuş, etmiştir. Son günlerde yapılrm bildiriyorum: Belediye, berleri bildirmek, ak; arı müzik ve faydalı mevzular üzerinde yayınlar yapmak maksadile bir şebe miştir. Kadrosu sekiz hoparlörden ibaret olan şebeke 1800 liraya mal ol- muştur, ddeleri aç- İriğe kavuş- d ekirik fabrikası civarın. hayvan pazarı inşa ettirmektes ngınların ar »dürülebi si için muhtelif 1 beş yangın ha Kilisliler elektriğe fazla rağbet gös- terdiklerinden mevcud motör ihti yece 125 beygir kuvvetinde ikinci bir motör ısmarlamıştır. Yirmi sekiz bin liraya mal olacak olan bu motör me »rika binasına konaca da değişiklik yapılar. 1 en güze eden hususi idare ve belediy rındak naları istimlâk eğ tebi açığa çıkarmış ve bahçe tilerek etrafı di : Ezinenin şirin bir nahiyesi Çanakkale (Akşam) Geyikli, Bozcâadanın karşısında (250) evden ibaret ve Ezine İlçesine bağlı şirin bir nahiye merkezidir. Ahalisi çalışkan olup yılda iki milyona yakın zeytin ve bir milyona kilo palamut ihraç eder. Yakın zamana | yol bozuk olar len yapıl. mış ve mebzü su mişt Burada Azat Obası teşkilâtı vardır. Bu Obada, muhitin muhtelif | getiril kleri köy bi rine konulan r, mekteb bir da İyi bir l bu çocuklar, aydânberi devam eden bu bakım sayesinde, h Başlarında, değişen iki öğr 2 hizmetçi ve bir ahçı hi: te olup, bu hayırlı teşkilâlın heyeti umumiyesine' nah Kemal Bâynar nezaret etme Bu nahiyenin kazanç vaziyeti gün- den güne inkişaf ettiği için kasaba- da bir çok yenilikler yapılmaktadr. Bu arada bütün köyler, nahiyeye muntazam yollarla . bağlanmıştır. Tam teşkilâtı olan okul bu yıl, 20 kadrolu yatı okulu haline getirile cektir. Kadınhanı çifçilerinin bir dileği Kadınhanı (A) Or am) — Kadınha- Anadolunun buğday ambi- >esinde olan Konya kazaları inçi gelir. Fal bura ımı Ziraat barıka- müba rlas Sar ri buğdaj sına salmak için rının bul nunan gitmek mecburiyetindedirler. Kadınhanı istasyonund Sarayö- nündeki hangar ve tesisatın ayni var- dır, Bu sebeble halk, buraya bir mo- mur gönderilmesini, bu suretle güç- lükten kurtarılmasını temenni et» mektedir. a mem nduğu nü ista Tarsus kazasında bu sene on beş köy mektebi daha faaliyete geçiyor Tarsus (Akşam) Hususi idarece bu sene on beş köyde daha plâna uygun mekteb binaları yaptınlmış- tar, Bunlardan bir kısmı pansiyonlu dur Evvelce bulur a 47 ye balığ 32 köy mektebi faaliy göre 938 de sa, olmuştur.