25 Eylül 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

25 Eylül 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftanın vakaları Bu hafta kapanan İzmir Fuarına alt bir kaç resim Sinema yıldızı Joan Cravford yemek pişirmeği öğrenmek için ders almağa başlamıştır. Yukarıdaki resimde yıldız mutfakta görünüyor Ortadan kaybolan Henlein'in Egerdeki evi PLAJDA DÜĞÜN Yazan: NECDET RÜŞTÜ —i Düşmüştü bu İstanbul neresi, Konya neresi; Arada gurbetin dağı, deresi, Üstünde kuş uçmaz çölleri Gelir mi bu bitmez menzi r İlk defa bindiği hızlı trende, Kaç kere sarsılıp attı perer O, artık Tanrıdan meded ummuştu, Korkudan gözünü sıkı yummuştu: Bu, şeytan icadı olan araba, r mi onu acaba esinden, 1 düdük den ın tulup ucunu udan işledi büyük suçunu. Yerlere bir bohça gibi yayıldı, Yolcular Vagonda iki gün kadın ve erkek a, uğraştı: «De 5.» diyerek. dan duyunca eldik!» sözünü, Emine çok şükür açtı gözünü, Seslendi: Galiba ecel! yendik, Burs neresi? Dediler: — Pendik!.. Arâda mesafe kalmıştı biraz; Bu kısa yoldan da pervası olma Ülkeyi bu kai z i karışmış, gözleri dönmüş, londu: Sönmüş. Sağ bastı toprağa; buna sevindi, Dışarı yürüdü, rıhtıma indi. lâi iste o zaman, — Bu'nedir, aman!.. Emine yutmuştu küçük dilini; Güç halle polisler tuttu elini, İnliye, bağıra v ndu hrac olundu. Vücudü ezilm röprüde pa Sa; Bu sefer başıma Ke biçim memleket?. Bu ne?. Alay mi?, Yeniden vapura binmek kolay mı?.. Geç vakit yollandı yakın bir köye. Usanmış denizden, bıkmış karadan, Günlerçe mahvolmuş bu maceradan, Konyalı nihayet varmıştı köşke. Yığıldı: — Hay gelmez olaydım keşkel.. Başından geçeni anlattı bütün, Ev halkı gülmekten kırıldı üç gün. Memnundu: Kızını rahat bulmuştu, Maşallah; şehirli bayan olmuştu. Bir kaç gün dinlendi, kendine geldi, Ev küçük, bahçesi fakat güzeldi; Ne çoktu kirazı, eriği, narı; Gölgeli ağaçlar.. deniz kenarı. Güllerin içinde bayan Emine, Kavuştu ömrünün en hoş demine, | Evde bir hazırlık görmüştü bir gün, Dediler Oluyor komşuda düğün, Emine; sen de gi Dedi: — Gele: hçe var. Ben düğün, dernek'di Otların üstüne minde: tiler.. Az sonra fikrir ıbul döğünü görülmez mi hiç, Git biraz zerde ye, biraz şerbet iç!.. Örtüyü alınca fırladı yola, Şaşırıp bakındı sağa ve sola Düğün yok; evlere kapanmış herkeâ, İşltti şarkıya benziyen bir ses, Kendine denmişti: «Konyalım, yü idü; çocuklar gördü bir sürü, — Nerede olüyor düğün?.. Gözleri parladı muzip küçüğün, Düşündü, aklımı şeytanlık sardı Caddenin sonunda bir plâj vardı, Acemi ki Orası Girerken vermeli damad parası!.. Emine bu fakir g 1 bu hale yeşil, eflâtun Enine hatun: baktı, ndi, göz atıp gene a reş burada! — Gir, hanım!.. Kolundan tut Bu nasıl oday dı aralık, Emine tecessüs hissine uydu, Açılan dı koydu. — Ne kadar sabırsız kimesler!. Diya, Ansızın çekildi fakat geriye. —3 Konyaya dönünce Emine tekrar Köylüler s0: havadis var?.. dün?,. Nasıl yaşadın?.. lattı Emine kadın, — Kapıda dilenir damad, Sonra da gösterir halka saltanat: Genç, yaşlı yüzlerce pehlivan tutar!, Köylüler atıldı — Bunu kim yutar, Olur mu böyle şey?!.. Kızdı emine, Bu sefer başladı bir çok yemine: Hattâ var kadından pehlivan bilet. Güldüler: — Kendini yorma nafile: Baksana, yüz yar mı bizde kanacak, O düğün değildir, rüyadır ancak. İ | l ! | Bu sözler kadının canına yetti; Locada, güzelce bir tarif etti, Karıyla kocanın buselerini, Bir hiddet kapladı sinirlerini, Ağzından fırladı sonra şu cümle: — Bu gerdek değilmi?.. Gördüm gözümle! İzmir (Akşam) — Kuşadası gençlerinden mürekkeb kalabalık bir grup Fuar münasebetile şehrimize gelmiş, Fuarın kapanış gecesi Fuar sahasında muhtelif milli oyunlar göstermişlerdir. Kuşadası gençleri Cumhuriyet meyda» nında Atatürk keykelini de ziyaret ederek bir şükran çelengi koymuşlardır. Yukarıdaki resim, Kuşadası gençlerinin Atatürk heykeli önünde şükran borç- larını ödemek için toplanışlarını göstermektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: