Meyvacılık: Meyva ağaçlarından sağlam, temiz hastalıksız meyva almak için ne yapmalıdır? Hir bahçe sahibi, bahçesinden istenil- diği şekilde istifade edebilmesi için dike- ceği fidanların matlüb evsafı hazi olma- 8ı, toprağının iyi hazırlanması, dikmede fenni usullerin nazan itibara alınması Mizım olduğu gibi, bundan çok daha mü- him olan ve bahçesinde ber an zuhuru muhtemel bulunan mantari hastalıklar, tufeyli muzır haşerelerle de esaslı bir şekilde mücadele etmesi lâzımdır. Şu ederek tahribat yapan ve bir çok ahval- | de musallat oldukları meyva ağaçlarının tamamile mahvolmasına sebebiyet veren haşere ve mantari hastalıklarla zama- binda mücadele yapmak zaruri ve mec- buridir. Meyva ağaçları zararlarını, düşmanla- rını iki üç grupa ayırarak ona göre mü- cadele yapınamız lâzımdır. I — Haşerelerin tasallütile meydana ge- Jen giyanlar. II — Mantari, tufeyli bir takım ümlil- lerin meydana getirdiği ziyanlardır. mI — Tufeyli olmıyan, yani, gayri mü- | sald hava şartları, toprağın fenalığı te- sirile meydana gelen ârızadan mütehas- sil ziyanlarıdır. Meyva ağaçlarına ârız olan hastalık ve haşereler bir çok yerlerde istilâi bir şe- kilde tahribat yapmaktadır. Mücadele baslalık zuhur ettikten son- ra o hastalığın tedavisine kalkışmak ga- yet güçtür. Şu halde, her bahçe sahibine hastalığın, zuhur etmemesi için ihtiyati bir takım tedbire baş vur- masinı ehemmiyetle tavsiye ederiz. Bundan başka, bir muhitte, bir mahal- de istilâi bir şekilde ziyan yapan haşere ve hastalıkların imhasına, yalnız bir bah- çe sahibi değil, komşularının da elbirli- Bile mücadele ve Imhaya kalkışmaları Mazımdır. Bir muhiti baştanbaşa hastalık istilâ etmiş, bir çok haşerelerin bulaşmış olma- #1 anında, yalnız bir bahçe sahibinin yal- nız başına mücadeleye kalkışmasile elde edilecek fayda da pek mahdud olur. Bahçesinde tehlikeli bir hastalık veya tehlikeli bir haşere olduğunu gören bah- çe aahibleri, birbirlerini haberdar ede- Tek, müşterek tedbir almaları, devlet zirat teşkilâtını haberdar etmeleri lâzımdır. Bahçelerinizde bulunan meyva ağaçla- rının sağlam kalmaları, temiz ve hasta- lıksız meyva vermelerini temin için, aşa- #ıdaki cihetlere dikkat edilmesi lâzım- gelir; —I - Bahçenize meyva ağaçlarını, mey- va fidanlarını dikerken, dikilecek ağaçla- nın sağlam ve hastalıksız olmalarına ve binaenaleyh bunların gelişigüzel yerler- den alınmamasına dikkat ve itina etmek lazımdır. IN — Meyva ağaçlarının dikilecekleri yerlerin muvafık ve müsald mahallerde olmasına, topraklarının İyi hasirlanma- sna dikkat etmelidir. II — Bir yerde meyva bahçesi ihdas edileceği zaman, dikilecek meyva ağacı &inslerinin © muhitis yetişebilen ve iyi mahsul veren cinslerden olmasına dikkat ve ebemmiyet vermek lâzımdır. IV — Meyva ağaçları lüzumundan fazla sık dikilmemelidir. Zira, her cins meyva ağacı muayyen bir mesafede matlup ev- safta meyve verir ve mükemmel denecek bir şekilde inkişaf eder. Sık dikilirlere halde; Meyva ağaçlarına hücum | i İ | havasızlıktan, yiyasızlıktan müteessir ola- cakları gibi, bir takım haşere, tufeyli ve mantari hastalıklara melce olurlar. V — Meyw ağaçlarının dikilecekleri yerlerin toprağı muntazaman işlenmek- le beraber, ağaçların kuvvetli bir şekilde büyümeleri, iyi ve iri meyva vermeleri için de, lüzum görüldükçe, hayvan veya madeni gübrelerle gübrelenmesi lâzımdır. VI — Hastalık ve haşerelere karşı da, meyvalar toplandıktan sonra yere düşen yaprak ve çürümüş, hastalıklı meyvaları hemen toplayıp yakmağı unutmamalıdır. Zira, meyva ağaçlarına üriz olan hasla- hık rinde saklanarak kışı geçirirler ve İlkba har geldiğinde gene üğaçlara geçerek hastalık husule getirirler, İşte, bundan dolayıdır ki ağaçların İ diplerine düşen yaprak, meyva ve hasta- likit dal parçalarını, ağaç kabuklarını he- men topliyarak o anda yakılması şarttır. Bundan başka, kışın meyva ağaçları- nın dalları üzerinde, kuruyarak asılı ka- an meyvaları, meyva yapraklarını da toplıyarak yakmalıdır. VI — Ağaçların gövdelerinde, dalları üzerinde tathirat yapmalı, Meselâ: Göv- dedeki kalın dalların çatlamış, kurumuş Zira meyvalara zarar veren bir çok mey va ağacı düşmanları bu kurumuş, çatla” miş olan kabuklar arasında kışı geçire- Tek, ilkbaharda tekrar meyva ağaçlarına musallat olurlar. Binaenaleyh, bunların, bu kabukların toplanıp yakılmasını ih- | mal etmemek lâzımdır. İşte, her bahçe sahibi bahçesindeki meyva ağaçlarının sağlam kalması, İyi, temiz, hastalıksız nefis meyvalar alması için, dikkat etmeleri lâzmgelen mühim bususatı söyledik. Yalnız, dediğimiz gibi, İ bu tedbirlere riayet, yalnız bir bahçe sa- hibi için değil, bütün civar bahçe sahib- leri için de elzemdir. 'Tam mânasile bir muvaffakiyet, an- cak, müşterek tedbirlere tevessül sayesin- de olabilir. Hastalıklarla mücadele için sonbahar- da ve ilkbaharda yapılacak mücadele, is- timal edilecek ilâçları ve sureti tatbiki hakkında ikinci bir yazımızla izahat ve- receğiz. On, on beş sual sorarak, zarf içe- risine bir de pul leffederek mektup- la cevap istiyen okuyucularımıza, tahriren cevap vermek imkân hari- <inde olduğu gibi, gazetemiz mari- fetile de sorulacak zirai meselelerin, azami 2-3 den fazla olmamasına dikkat edilmesini rica ederiz. Zirant sahifemiz Okuyucularımız her hafta bu sütunlarda ziraale ait müteaddit yazlar ve mütehassısımıza $or- dukları meselelerin cevaplarını, bulacaklardır. Gazetemizde intişar eden zirant yanlarının iktibası ve kitap, risale şeklinde neşri hakkı mahfuzdur. MEŞUM KADIN Aşk ve macera romanı Nakleden: (Vâ - Bu cevap genç kızı şaşırttı. Biran, dalgın, sustu. Delikanlı, ona sokul- muş; hem öpüyor, hem sicak sesile an- Ben zengin değilim. Biriktirdiğim azı- cik parayla yabancı bir şehirde ancak bir iki ay yaşayabiliriz... Sonra ne ya- pacağız? Burada istifamı verdikten sonra, başka yerde iş bulmak kolay değil... Hem senin gibi bir kızı kaçırın- ca epey müşküle uğrıyacağım.. O müddet zarfında neyle yaşıyacağız? — Başka çaresi var mı? Ben namu- sumu lekeledim. Sen de benim bütün ümidlerimi öldürürsen ne olacak? — Cenancığım, güzelim, niçin mü- balâğa ediyorsun? Biraz beklemekten ne çıkar? Bedi, sabirsızlanmağa başlamış. Bu Refika hanımefendi de hâlâ gele- miyordu. Gayrihtiyari, iki dakikada bir, başını çeviriyor, kapı vazifesini gören perdeye bakıyordu. Cenan tekrarladı; . Nü) 'Tefrika No. 8 rında müstehzi bir tebessüm belire. Tek: — Beklemek... Sizin beklediğiniz şeyi beklemek, değil mi?... Bedi, yerinden fırladı. Yanlış anladığına hükmederek: — Ne dediniz? « dedi, — Şunu söylemek istiyorum, Bedi beyelendi: Annem, verdiğiniz rande- vuya gelmiyecektir. Zira yolladığınız imzasız mektubu almadı, ben aldım... — İmzasız mektup... Ben?... Başını önüne iğmişti. Rengi sapsa- rı kesilmişti. Birdenbire kendisine çarpan bu darbenin karşısında isyan bile edemiyordu. Genç kız, hışımla kalktı. Şimdi ar- tık tereddüde mahal olmadığını anla mıştı, Dişleri arasından islik gibi çı- kan «Alçak!» tahkirile eski sevgilisini âdeta manen şamarladı; ve cebinden Âmlileri, yere düşen yapraklar üze- | Çiçekçilik Güzel kokulu (o Latirüsler (Lathyrus) nasıl yetiştirilir? Bekaliye (o fasilesinden, güzel kokulu Wicke, yani burcak denilen bu çiçeğe İstanbul nazendesi veya bezelye çiçeği, Puadö sanfor namı verilir. Çok zarif, şık ve güzel kokulu olan bu çiçek, idenberi, memleketimizde, bil- baasa İstanbulda malüm olup çiçek me- raklısı hanımlar tarafından buna nazende ismi virilmiştir. Hakikaten, çiçeklerinin ietafeti, tatlı parlak ve muhtelif renkleri dolayısile bu- na nazende demek çok doğru olabilir. Latirüs - nazende - çiçeğinin envai atâ- sında, mor, pembe, beyaz, kırmızı renkte çiçek açahları pek makbuldür. Bu çiçeğin menşeli Cenubi Avrupa Ool- duğu rivâyet edilmektedir. Maamafih, memleketimizde Ege mıntakasile diğer vilâyetlerimizde de, bunların yabani bir halde yetişen çeşitlerine tesadüf edilmek- tedir, Binnenaleyh, menşeinin memleke- timiz olması ve buradan Avrupaya, İn- giltere ve Amerikaya geçmesi ihtimali çoktur. Latirüsler 1 - 15 metre kadar böyla- Babilirler. Bundan dolayı kameriye ke- harlarına dikilerek burasının örtülmesin- dikilerek sinde istimal ediler güzel bir çiçektir. Latirüsler, her ne kadar bir senelik bir çiçek iseler de, bunun daimi olan bir nevi de fardır ki, çiçeğinin rengi pembe ve erguvanidir. İşte nsl İstanbul nasen- desi olarak tanılan “çiçek budur. Latirüsicrin melezlemesi, tesalübü ya- ” yüzü mütecaviz nazende çiçek- leri elde edilmiştir. Kendilerine mahsus lâtif kokularından, Pek tatlı güzel renklerinden, sevimli man- zaralarından dolayı latirüsler pek çok kimseler, bilhassa çiçekçiler tarafından takdir edilerek teksir edilmektedir. İngilisler, bu çiçeği çok severler, o ka- dar ki, bu çiçeği mini çiçekleri meyanı- na ithal etmişlerdir. İngilizler tesallib, Hibridosyon sayesin- de, bir latiris çiçeğinin, bir ana nebatı üzerinde muhlelif renkte çiçek açan ne- vilerini elde etmişlerdir. Bunlardan Spen- ser nevi vardır ki, büyük çiçeklidir ve pek hoştur. Latirüs Odaratus'ların meşhur nevileri şunlardır: ı Pif Alvatken, 2 Agrikola Ame- ve ölümü pek yakın hisseden insanla- rın bali vardı. Cenansa öfkesi öyle şiddetliydi ki ıztırab duyamıyordu. — Alçak... Bu iğrenç mektubu an- neme yolladın... Onu buraya çağırı- yordun. Beni tuzağa düşürecektin, ve bu sayede benimle evlenerek parama konacaktın... Nihayet delikanlı şöyle kekeliyebil. di: — Cenan!.. Ne diyorsun... Çıldırdm. mi?... Refika hanımın kızı isyanla: — Beni elde etmek için bana tecâ- vüz ettin... Reşid paşanın kızının na- musunu kendine basamak etmek iste- din... Ve neticede, emeline muvaffak olamazsın korkusile, ailemin şerefile oynamaktan ve beni dillere destan et- meğe kalkışmaklan çekinmedin... — Yemin ederim ki, Cenan... — Sus... Bir de hâkim olmak isti. yormuşsun... Bir de avukat olacakmış» sin... Aman Allahım... Sen mi?... Ce. zalandırmağa kalkacağın canilerden de daha alçaksın... Katillerden de, hır- Sizlardan da... Çünkü onlar hiç ol. mazsa yaşamak için, bir dilim ekmek için cinayetlerini işlerler... Sense sırf menfaat, âdi bir hesab yüzünden bu- nu yaptın... Son bir hamleyle, erkek kendini müdafaa etmek İstedi: — Seni seviyordum, Cenan... Çıl. Ev konserveciliği Evlerde basit bir şekilde şef- tali konservesi nasıl yapılır? Kışın en ziyade aranılan konserveler- den biri şeftali konservesidir. Her aile sahibi evinin ihtiyacı nisbetinde sarfede- ceği konserveyi bizzat yapması çok arzu edilir. Basit bir şekilde şeftali konservesi çı şekilde yapılır: Konservesi yapılacak şef- taliler haddinden farla kemale gelmiş, Yumuşak, yaralı bereli olmamalıdır. Şeftaliler ya tam bir halde olduğu gibi Konserve edilir ve yahut ta kabuğu soyu- larak, ikiye bölündükten sonra konserve yapılır. Şeftaliler tam olarak çekirdekleri çı- karılmadan, kabukları soyulmadan ys- pılacakların, bu takdirde, şeftaliler az tüylü olmalı ve bir bezle silinmek suretile üzerindeki tüyler giderilir, soğuk su ile yıkanır, bir iğne ile muhtelif noktalarm- denir, hafif bir şekilde pişirilir. eştirilir ve Üzerlerine bir Ht- Su içerisine (meyvanın Jezzet ve | vaziyetine göre) 450 - 500 gram şekerle | yapılmış şerbet ılık bir şekilde üzerlerine döküldükten sonra şişelerin ağızları gü- zelçe kapatılır ve 20 - 25 dakika kadar teshin edilerek 100 derecel hararette ta- kim edilir. İkinci usul: Şeftalilerin 'kabukları 89- Yulup çekirdekleri çıkarıldıktan, ikiye bö- lündükten sonra, bu şekilde şişelere gü- zelee ve az mesafe kalmak şertile yer- leştirilir, üzerine yukarıda söylediğimiz kıvamda şerbetten konur ve 15 - 20 da- kika kadar 100 dereceli hararette, Ben Ma- ri usulle teshin edilerek takim edilir. Şettalilerin kabuklarını soyma esma- sında, şeftalileri kaynar suya batırıp he- men çıkarılarak soymalıdır. Böyle şekerli mahlül içerisinde konser- ve edilmeğe en müsald olan meyva, şef- talilerdir.. rika, 3 — Geng - Vayt, 4 — Hanri Öhen, 5 — Tearoz, 8 — Nora - Üven, Küpldon, Vivas nevileri pek makbuldür. Bu neviler 25 - 80 santimetre kadar yükselirler ve pek fazla dallanır, pek çok çiçekler verirler, Bundan başka, saksılarda yeteri. oda ve salonlurda bulundurulan lstirüsler de vardır bunların renkleri: Pembe, be- yaz, erguvan, nar çiçeği, mor renkte olan- ları vardır ki, pek makbuldür. 60 - 90 santin boyalnan ve erken çiçek açan L. Mirabilis nevi de pek makbuldür. Bundan başka 10 - 15 santim boyla- nan Zimia elegno nevi de parseller için makbuldür, Kem Viras nevi, İstanbul Dazendesi olarak tanınmış olup, bunun tırmanıcı, sarılıcı nevileri, teramuzdan toşrinlevvele kadar, bilâfasıla çiçek açar- lar, Latirüslerin tohumları her ne kadar İlkbaharda ekilirme de eylülde ekilip çi- çek açanları da vardır. Bir kısım yumuşak toprağı, bir kısım çörümüş gübreden yapılmış toprak mah- lütuna 25-30 santim aralıklarla ve 3-4 santim derinliğinde tohumlar ekilirier. Latirâsler ekseriya akşam üzerleri da- ha mükemmel çiçek açarlar, saat on bir- den sonra çiçekleri o kadar açık bulun- maz Resmimiz, güzel, beyaz çiçekler açan Latirir Odoratus'ları göstermektedir. , gınlar, deliler gibi seviyordum. Seni kaçırmamak için, seni sağlam bağlar- la kendime bağlamak için... — Susl.. Sus!.. Sus!.. Yalan söylü- yorsun... Demin setvetimden sarfı nazar ederek seninle kaçmak teklifin- de buluduğum zaman niçin bin bir bahane buluyordun?.. Sen bende ken- dimi değü, zengin ve mevki sahibi bir kız aradın... Parasız kadın seni korku- tur... Zaman kazanmak için bana dil- ler döküyordun... Kızın öfkesi karşısında delikanlı yavaş yavaş geriliyordu. duğunu unutma... Genç kız, gururla irkildi. Erkek de- vam etti; — Seni seviyorum! Ve metanetini kaybederek, kıza doğru koştu: — Elimden kaçamazsın! Aramızda geçenleri herkese söylerim... Aşkımızı anlatırım... — İmzasız mektuplar yollarsınız, değil mi? Fakat söylediklerinizi ispat için delil lâzım... Nerede?... Sizin ol Güllere ârız olan haşerelere karşı tedbirler jJ Pangaltı, Bay Sa, Şe.: Mektubun okuduk, cevabı aşağıda verilmiştir: I — Bir müddettenberi güllere m olan ve gönderdiğinizi bildirdiğiniz rakları tahrib eden böceklere zarf iç tesadüt edemedik. Fakat, tarifinize gü bunların Cetonia aurata denilen sert Kİ matlı haşereler olmak ihtimali Ğ Binaenaleyh, yazdığım bu terkib ili yapraklar ve böcekler üzerine pulyı ediniz; 10 kilo sıcak yağmur suyu, 30-40 gram karboniyeti potaslum, 120 gram arab sabunu, 100 gram keten yağı, kolza veya ze; yağı, Babun ve karboniyeti suda güzelce Jetlikten sonra, soğutup, içerisine yağ dan birini azar azar koyarak, karıştırınız. İliç yapıldıktan sonra hemen edilmesi lâzımdır. 1 —Limon ve portâkallara yaptırd Jamanız lâzımdır. kurak gittiğinden bu mevsimde yapılA', aşının muvaffakıyetle neticelence ğine pek ihtimal verilemez. Bina önümüzdeki ilkbaharı beklemenizi taysi ye ederiz. Dalya çiçeklerinin teksir ve terbiyesi dahilindeki erazide yetiştirmekte Hunuz dalyalar hakkındaki sorgularını hulâsaten cevab veriyoruz: Dalyaları, bunların yumrularını, her s€“ ne o mahalle dikmeniz doğru de gübre; ya büyük fıçılara, dörtte bir gübre, dört” te Üç su İle karıştırmalı ve gübrenin e$ #iliğini, hamiziyetini gidermek için sulu insan gübresi içerisine az mikdardö) #önmüş gireç karıştırmalıdır. Bu yapıl gübre şerbeti 1/2 nisbetinde * tekrar Si ile karıştırılıp çiçeklerin ekildiği yerleif dökmelidir. İnsan gübresi ile gübrelenen topraklar” da yetişen dalya çiçekleri çok, iri ve gös” terişli olur. Mükemmel ve cins dalya yumruları gübrelerden Nitro foska gübresini su karıştırıp, yumrular dikildikten ve sür” İl meğe başladıklarından itibaren bu su i8 sularsınız. Bir gaz tenekesi suya büyücü” bir çorba kaşığı atarsanız kâfidir. İri dalya almak için de fazla dallanâa” ve konca veren dalyaların dallarında? zayıf olanlarını bazı tomurcukları ko parmanız da dah ol duğumu nasıl âleme İnandıracaksı" n127.. Benim için cidden ölmüş bİF adamsınız... Sizi tanımıyorum... Dışarıya doğru bir adım atti. Beğİ önüne geçti. — Bırakın beni! — Hayır... Beni dinle... Buradan bif yere gidemezsin... Seni seviyorum v& seni istiyorum... Asıl seni istiyorum.« Fakat... İtiraf ederim ki paranı dâ istiyorum... Çünkü ben harisim... Bü“ — Bırakın beni... Gideceğim... Genç erkek âdeta deli gibi olmuf” tu. Dudakların kenarlarından kö pükler görünüyordu. Gözleri kan için” deydi. Kollarını uzatıp kızı yakalar mak istedi. Fakat Cenan, kamçısıni kaldırarak erkeğin yüzüne şiddetli bif darbe vurdu. Bediin soluk yanağında uzun bif kanlı çizgi peyda oldu. Iztırabla sen deledi. Reşid paşanın kızı da bu fırsat” tan istifade ederek atına doğru koştur Geçen sefer yaptığı gibi, bir hamlede çevik bir hareketle atlayıp kaçmağ? başladı. La Cenanın gözlerinde bir damla ya$ bile yoktu. Yalnız yüzünün bütün ifa” desinde derin bir nefret hissediliyor” du. Köşkten içeri girdiği vakit Ahmed may (Arkası var)