1 Eyial 1938 AKŞAMDAN AKŞAMA Şifa veren elin teması Bir Avrupa gazetesinde beni günler- den beri düşündüren bir yazı okudum: Romadan Eolonya'ya giden bir tren- de kadıncağızın biri artritik sancılara Yakalanmış. Yolcular arasındaki dok- r, kendisini muayeneden sonra: — Çare yok... Seyahatin sonuna ka- dar böyle inliyecek. Vardığı yerde keü- bir mütehassısa gösterir! - de- Yolcular, teessüf ederek kompartı- pm dağılmışlar... Hasta hâlâ avaz İmelde Tommasini isminde, iyi aile- den, iyi kalbli bir kadın da, yolcular Arasında... Bu haykırmalar, inlemeler. Yüreğini üzüyor, Sırf teselli vermek BÖNüN ahcı cümle sarfettikten sonra, Wa munis, cana yakın bir hareket Yabmış olmak için, elini ağrıyan nok- taya dokunduruyor. Bu, sadece tesadüfi bir harekettir. Pakat ne mucize! stanın mütekalliş yüzü, derhal | bir sülün ifade etmiş... Zavallı muzta- | YİD kadın: — Aman! Yanımdan ayrılmayın Al- aşkına!... - diye yalvarmağa başla- Maş, Bayan İmelde, evvelâ bu sözlerin mâ- 1 anlıyamamışsa da, hasta, el de- der değmez ağrısının durduğunu temin niş, Çehresinde payansız bir mam- ŞEHİR HABERLERİ Pazarlık yasağı Kanunun tatbiki hakkında bekle- nen emir gelmedi Belediye, Pazarlıksız satış kanunu- nun tatbiki hakkında lâzım gelen ted- birleri almıştır. Gıda maddeleri satan mağazalarla diğer birçok dükkânlar da etiket hazırlıklarını ikmal etmiş lerdir. Kanunun bugünden itibaren tatbikine geçilecekti, Fakat Belediye- nin bu hususta İktisad vekâletinden beklediği emir dün geç vakte kadar gelmediğinden kanunun bugünden itibaren fiilen tatbikine geçilemiye- cektir. Öğrendiğimize göre, kanunun tat- biki hakkındaki kararname bugünler- de Belediyelere tebliğ edilecektir. Ziraat Vekili Bir müddettenberi şehrimizde bulu- nan Ziraat Vekili B. Faik Kurdoğlu Ankaraya avdet etmiştir. geiyet.. Beş on dakika daha temas... ra kalkıyor, yürümeğe başlıyor. — Siz kimsiniz! Sizdeki ne kudrettir! Beni iyileştirdiniz! - diyerek İmelde'nin Sa ni tutuyor, dudaklarına götürü- | Kibar seyyah kadınsa, mütehayyir, | kompartımanına dönüyor. Bolonyaya 4 tinde, şarlatan yahud palavracı “mesinler diye bu hâdiseden kimseye ihsetmiyor, Fakat günün birinde, bir ke adaşına gitmiştir. Birlikte gezme- © Çıkmak üzere evvelce sözleşmişler- MİS amma, ev sahibesi öyle hasta ki, inden kımıldanamıyor. Çenesinden İyat olması icap ediyormuş. Birdenbire, İmelde'nin aklına mahud| bitine, geliyor. Hele bir tecrübe edeyim!» diye- .— Yek ©lini arkadaşının yüzüne koyuyor... 3 dakika... On dakika... Ve yeni bir z€!.. O gece birlikte eğlenceye gi- deni r... Fakat bu sefer artık İmel- 'n gizli kabiliyeti sır halinde kala- Ge Bütün Bolonya bunu işitiyor... bara ran koşana... Ve genç kadın mü- Kana arın pek çoğunu iyileştiriyor. sine saizzesden bile diyenler var- İa, 0, bunu kabul etmemektedir. — Hiç bir şeyden kendimin de ha- Yün, Yok! » diyormuş. - Elimi sürüyo. İyi oluyorlar, işte bu kadar! — Daima şifa verebiliyor musunuz? tuğ, anlesef hayır! Bazılarının vü- rine dokunur dokunmaz, par agrim kayar gibi oluyor. Fayda ve- ki a mi derhal anlıyorum. Halbu- bi bet netice çıkacaksa, kendimde Pina, yorgunluğu hissediyo- > mlerin fikri ne? la, , enüz söylemediler. Fakat birçok. heticeden hayrete düştü. Tabidir üyeli kendimin de anlıyama- bu kabiliyetimi benden yardım ahiiyerden dirig edemiyorum. Mu- para, yahud hediye kabul et- ivaz im. (Gülerek:) Üfürükçü, si- mukallidi değilim... me YelA akla gelen: «Acaba telkin ile “İuyort» dır. Fakat İmelde, iki ya- taki bir çocuğun da ağrısını geçir. Mağ, ler nedense iki kişilik aile bana | Mai Börünür bay Amca, Aile deyince İk, it aklıma tam teşekküllü aile ge- Asri mezarlık Mezarlıkta araba ve yaya yollarının inşasına başlandı Zincirlikuyudaki asri mezarlık su- hasının etrafı duvarla çevrilmişti. Şimdi mezarlık sahasında araba ve ya- ya yollarının inşasına başlanmışlar. Ayni zamanda fakir, orta halli ve zen- gin ölüler için Şehir meclisince kabul edilen talimatnameye göre ayrı ayrı gömülme ücreti alınacağından, bu muhtelif ücretlere göre mezarlıkta ar ayrılacaktır, Bunların tar- şlandıktan sonra mezarlığa umumiyetle ölü gömülmesine başla- nacaktır, Ayni zamanda mezarlığın su tesisatı da yapılmışlır. Bundan baş- ka mezarlığın memurin, bekçi ve inti- zar salonları da ayrıca inşa edilecek- tir, cudünün «radiasyon» neşretmesile izah olunuyormuş. Esasen eski Misir fresk- lerinde ve papirüslerde de âlihe İsis'in icudlere el sürmek suretile şifa verdiği vardır. Ötedenberi, duadan sonra, el sürüp sıvazlama âdetini de bizler büyük anmelerimizden biliriz. “ Vaktile, «Cildin cilde tetabükü, di. ye bir hikâye yazarak muhakeme edil- diğimi ve beraet kazandığımı Akşamın eski karileri hatırlıyacaklardır. Seyyale- si birbirine uyan ve uymuyan vücudleri, ben de kendi idrakim nisbetinde uzun uzadıya anlatmağa çalışmıştım. Bu- günkü fennin henüz izah edemediği herşeyi «Batıl itikad» diye kesip atma- nın doğru olmıyacağını düşünenlerde- nim, Doğrusu, bilmediğimiz, izah edeme- diğimiz, fevkattabii bulduğumüz hâdi- selerle arada sırada karşılaşıldığını işit- tikçe insan memnun oluyor. Zaten ma- Tüm maddi duvarla çevrili kalmak, çok can sıkıcı şey!.. Ne dersiniz?.. (Vâ-Nü) | Haklı şikâyetler Mısri Niyazi sokağının bir derdi Edirnekapıda Hatice Sullan mahallesinde Niyazi Miri soka. ğında oturan bir karitmiz, bura. da bir evin sokak üzerinde açık bir helâsı bulunduğundan, müt- hiş bir ieaffün yaparak civarı rahatsız ettiğinden şikâyet et- mekte ve bunun Belediye zabıta- sınca. önüne geçilmesini istemek- tedir. ... Üç mahallenin Nafia Vekâletine teşekkürü Edirnekamda Neslişah Sultan, Hatice Sultan. ve Ka'riye mahal- ieleri ahalisi namına bize bildiril. diğine güre, bu mahallelerin ten- viri için Najia Vekâleti nezdinde yaptıkları teşebbüsün müsbet bir netice vererek icab eden iâmbala- rın konulduğu, tektük noksanla- rnin da ikmal edilmek üzere bu- lunduğu bildirilmekte ve alâka- darlara güzetemiz vasılasile teşek- kür edilmektedir. Katil Sadık yakalandı Cinayetin sarhoşluk yüzünden yapıldığı anlaşıldı Ortaköyde Sadık namında birinin İçki sofrasında arkadaşı İsmalli bıçak- li öldürdüğünü yazmıştık. Cinayeti müteakip kaçan katil Sadık dün öğle- ye doğru polis memurları tarafından tevkif edilmiştir. Sadık yakalandıktan sonra bu cinayetin sebepler mile aydınlanmıştır. Bir tütün deposunda ustabaşilık eden Sadık Ne metresi Seniha Kasım- paşada bir evde oturuyorlar, Sadık ev- velki akşam, gene tütün ustabaşıla- rmdan İsak ile, bir nakliyat şirketim- de şolör.olan ve «Erkeks lâkabile anı- lan İsmaili evine davet etmiş ve bir iç- ki sofrası tertib etmiştir, Eğlenti sa- at on e kadar devam etmiş, bilâ- hare, İsmailin Ortaköydeki evine gi- ide tama- | derek, eğlenceye devam edilmesine ka- rar verilmiş ve yola çıkılmıştır. Üç erkek ve Seniha Ortaköye gelmiş- ler ve İsmailin evinin yoluna girdikle- ri bir sırada, İsmaille Sadık arasında bir münazaa çıkmıştır. İşte bu müna- zaa sarhoşluğun tesirile kısa bir.za- manda büyümüş, ve sadık kamasını çö- kerek İsmaili muhtelif yerlerinden ya- ralayıp öldürmüştür. Sarhoşlukla ve bir hiç yüzünden iş- lediği cinayet karşısında şaşıran katil, savuşup gitmiş ise de dün zabıta me- murları tarafından yakalanmıştır. "Tahkikat devam etmektedir. Tepebaşında bir darb ve cerh 'Tepebaşında bir apartımanda Otu- ran ve komisyonculuk eden Necip is- minde biri, ayni apartımanda oturan Mureno İsminde bir Museviyi dövmüş, Mureno kaçmak isterken bir cam kanı» | Konservatuar Bazı istimlâkler yapılarak inşaata başlanacak Şehzadebaşında yapılacak olan konservatuar binasının plânı Al man mimarı müteveffa B. Pölzik ta- rafından tanzim edilmişti. Fakat mi- marın vefalı üzerine plâna göre ke- $if plânlarını yapmak ve inşaata ne- zaret etmek için Nafia Vekâletinin tensibile güzel sanatlar akademisi profesörlerinden B. Arif Hikmet me- mur eğilmişti. B. Arif Hikmet tedkikatını ikmal etmiş, binanın cephesini biraz daha daraltmak ve derinliğini uzatmak plânda bazı tadilât yapmış ve hesablar ikmal edilmiştir. Bütün bu mesainin arkası alın- dığından inşaata başlanmusında bir mahzur kalmamıştır. Esasen kon- servatunr binasının inşaalıiçin el- de kâfi derece tahsisat ta vardır. Şartname hazırlandığından yakında münakasa açılacaktır, Ancak inşaata başlanmk üzere binanın yapılacağı sahada bazı bina- ann istimlâki lâzimgelmişti. Bu is- timlâk muamelesine de yakında baş- | lanacaktır. Suda hile | Belediye memba sularını tağ- şiş edenleri takip ediyor Belediye, memba sularında hile yapanlar hakkında kanuni takibat veya alelâde çeş- K yi su olarak damacana ve fıçılara doldurup sattıkları gö- rülmüş ve bunlar hakkında ağır ce- zalar verilmisti. ) Belediye son zamanlarda telleri uretile kolayca açılabilecek e bulunan kapsülleri piyasa- ve bunların yerlerine sağlam kapsüller ikame etmişti. Bu apsüllerin kullanılmağa başlandığı | gündenberi su hilesinin önüne geçil- diği temin edilmektedir. Nakil vasıtaları kazalari Yeşilköyde oturan on dört yaşların- da Dilber isminde bir kız 261 numa- ralı bir motosikletin sadmesine uğra- mış yaralanmıştır. Şoför Ahmedin ida- rTesindeki 3288 numaralı otobüs, Sir- kecide beş yaşında Mişon isminde bir çocuğa çarparak muhtelif yerlerinden | yaralanmasına sebep olmuştur, Şoför Şükrünün idaresindeki taksi otomobili Eminönünde Mehmed ismin. de birine çarpmıştır” Polis, yaralananları tedavi altına al- dırmış, suçlular yakalanarak mahke- meye verilmiştir. Karagümrükte sünnet düğünü Halk partisi Edirnekapı ocağı tarar fından Karagümrükte tertip edilen fa- kopmak 4 Sahife 3 İSTANBUL HAYATI 30 Ağustos merasiminde Beyazıd meydanı, gün ağarırken dolmağa başladı. Ara sokaklardan ana caddelere akın eden kadın, erkek, çocuk grupları coşkun sel gibi dört yandan meydana doluyor. Kundaktakinden ak saçlısına ka- dar her cüz'ü bir heyecan kaynağı olan bu koca kütle, büyük bayramın sevincile cuştukça coşuyor. Büyük Başbuğun tek bir işaretile; yalçın ka- yalardan, sarp yamaçlardan ölüm ejderlerine saldırıp çiğneyen babala- rının, ağabeylerinin, evlâdlarınım kan, kemik halitasından meydana gelen zaferin on altı yaşına bastığı günü kutluyorlar. rindeki heyecan içinde de yaşadık. Yıllarca üzerimize çullanan kara kâ- bus perdelerinin, 26 ağustos sabahi nasıl parçalandığını; zulmetle nurun beş gün beş gece süren kanlı boğuş- masından sonra bu, «zafer» adlı yüce bayramın nasi olduğunu gördük, biliriz. O günlerin hayali gözlerimde can- Janırken yanımda bir tıkırlı duydum. Koltuk değneğine dayanarak tek ba- cağını sürükliyen bir adam önümde durdu. Tek gözünden yaşlar damlıya- rak yanındaki gence anlatmaya baş- ladı: — Bugün, babanla yanyana, en ile- ri hatta bulunuyorduk. Önümüzdeki sürüyü kovalıyarak tepeden inerken şiddetli bir gürültü ile kendimi kay- betmiştim. Neden sonra, hastanede ayıldığım zaman bir gözümle bir ba- cağımı, babanla beraber cephede bı- raktığımı anladım. O zaman sen he- nüz... Bandonun gürültüsü çınladı. Ses. ler kesildi, başlar o tarafa döndü. Tunç yüzlü Mehmedcikler, birer çe lik kale gibi geçiyorlar. Koca tabur. lar, alaylar; ayni imanla çarpan tek bir kalb, tek bir vücud halinde yürü- yorlar. Şiddetli alkış şakırtıları etrafı çınlatıyor. Minimini eller, nasırlı avuçlar durmadan biribirine çarpı. yor. Meydanı doldurup taşan insan deryasının; kahraman Mehmedlerine, onların başlarındakilere ve, hepimizin başındaki en büyüğümüze karşı sev- Gİ, saygı duygularını ifadeye çalışan heyecanlı alkış tufanı, şahlanan bey. girlerin nal şakırtılarını bastırıyor. «Yaşanan» sesleri ufukları çınlatıyor, Bağırdık, çağırdık, coştuk, alkışla. dık; yüce bayramımızı nese içinde kutladık. Cemal Refik RAY. eş İmralı ada ziraat hapishane- sinde tedkikat Adliye Vekili B. Şükrü Saracoğlu İmralı adasındaki zirai hapishaneyi tedkik etmek istiyen gazetecilerle di- ğer bazı zevata mahsus olmak üzere iki yüz kişilik küçük bir seyahat ter- tib etmiştir. Vekil ile davetlileri bu sabah, saat sekiz yirmide Köprüden Kalamış vapurile İmralıya gidecekler. dir. Adadaki yedi yüz mahpus ve yaşa- yışları gözden geçirildikten sonra akşama avdet edilecektir. Vapur dö- müşte Büyükada, Heybeli ve Kadıkö. nüne de uğrıyacaktır. ya çarparak kalçasından yaralanmış- | kir çocukların sünnet düğünü ayın s9-| gisi açılacaktır. Pendik sergisinde tır. Necip yakalanarak hakkında ka- | kizinde yapılacakken onuncu gününe | bütün ehli hayvanlar teşhir edile- nuni takibat yapılmaktadır. tehir edilmiştir. Bay Amca aile bahçesinde !.. ... Meselâ bir köşede bir ak sakalli | büyük baba, bir köşede büyük anne... da üç, dört çocuk... En faydalı aile te- şekkülü bence budur işte... cektir. Li B. A. — Evet, Insan yetmişlik büyük- babaya bakar, Arap harfleriyle bir kita- bı sökemediğini görür, beş yaşındaki çocuğa bakar, Türk harfleriyle gazete okuduğunu wörür aradaki fari sm.