ELAN pi * Sahife $ Hüseyin, çoban li balta ile nasıl öldür Hüseyin: “Katil ben değilim, Muradı öldüren- ler, karısı Kerime, Rıza ve Ahmeddir,, diyor Geçen nisanınon sekizinci günü Çatalcanın Çiftlik köyünde sığırtmaç Muradı balta ile öldürmekten maz- nun Hüseyinin muhakemesine dün ağırceza mahkemesinde başlanmıştır. Son tahkikatın açılmasına dair müd- delumumilik kararnamesine nâzaran vaka şöyle olmuştur. Sığırtmaç Mu- rad dağda hayvanları otlatırken inekler o civarda Mehmed Alinin tar- lasina girmiş, bünü gören Hüseyin hiddetlenerek Muradla kavga çıkar- muştır. Kavgada Hüseyin sırtmdaki balta ile Muradın kafasını ve vücu- dunu parçaladıktan sonra cesedi sırtlanıp bir kilometre ileride çalılar arasına götürerek saklamıştır. Dünkü muhakemede kararname ©- kunduktan sonra maznun Hüseyin vakayı inkâr ederek” ““'Beh bu suçu”işlemedini, Hiç bir alâkam yoktur. Murad benim 'akra- bamdır. Ben onun eniştesiyim. Ken- disini çok severdim. Onu nasıl öldü- rürüm? Bâna iftira ediyorlar. Mura- dın karısı Kerime bir seneden beri köyde Rıza ile münasebet peyda et- mişti, Murad da bunu biliyordu. İşte bu yüzden Rıza ile Kerime ve tav- şancı Ahmed bir olup Muradı öldür- müşlerdir. Asıl katil onlardır. Dedi. Bundan sonra ayni köyden Ali şahid olarak dinlendi. Ali şunla- n anlattı: — Maznun Hüseyin benim kayın biraderimdir. Bu cinayeti işlerken görmedim. Nisanın 18 inci günü ak- şam üzeri sığırtmaç Murad köye dön- meyince merak ederek korakola ha- ber verdik. Nahiye müdürünün em- ri üzerine jandarmalarla köylüler da- ğa çıkarak etrafı araştırmıya başla- dık. Dört gün ber tarafı aradıktan sonra nihayet ormanda çalı yıginla- rının arasında Muradın cesedini bul- duk, Başı parçalanmış, her tarafı kanlar ve yaralar İçinde idi. Ceketi de sırtından çıkarılıp başına örtük müştü. Diğer şahid Muhtar Süleyman da cinayeti nasıl haber aldıklarını ve Muradı çalılar içinde bulduklarını Ali gibi anlattıktan sönra dedi ki: — Karakola gelerek tahkikata el koyan müddelumumi bütün köylüle- rin baltalarını Karakola getirmelerini emretti. Her kes baltasını getirdi, O erada Hüseyin de bir balta getirmiş- ti. Fakat Bu baltanın Hüseyine ald ol- mayıp köylülerden Ali Pehlivanın olduğu anlaşıldı. Hüseyin bu baltayı on beşgün evvel Aliden aldığı. Japonlar Cankufengten tamamile çekildiler (Baş tarafı 1 inci sahifede) Burada neşredilen resmi bir teb- Tiğe göre, Mançukuo hududunda cere- yan eden muharöbeler neticesinde Sovyetlerden 236 kişi ölmüş, 611 kişi yaralanmıştır, Çankufengin tahliyesi Tokyo-| da hayret uyandırdı Tokyo 15 (A.A.) — Havas ajansı- nın muhabiri bildiriyor: Japonların, 13 ağustosta tahliye edilen Oo Çankufeng (o mıntakesın tekrar işgal etmek hakkını muha- faza edip etmedikleri ve Sovyetlerden bu muntakanın İşgal. edilmemesini talep edip etmedikleri hakkında ken- disine sorulan bir suale cevab veren harbiye nezareti namına söz söyle- meğe selâhiyettar bir zat sadece, Ja- ponyanın Sovyetlerin 11 ağustos mütarekesi ahkâmına tamamile ria- yet edeceklerine emin olduğunu be- yan etmiştir. Sevkülceyş noktasından Çankufeng'in (o Japonların elinde bulunması elzem olduğuna dair mü- kerreren beyanatia bulunulmuş iken bu mıntakanın tahliye edildiğinin bildirilmesi Tokyoda hayretle karşı- iyi haber alan mahfillerde Söylen- diğine göre, bu suretle hareket et- ıponya, askeri ve diplomat) Mami sapın | l nı ve yerine de kendi baltasını verdi- dini söyledi. Aliye sorduğumuz zaman Hüseyinle böyle bir balta mü- badele etmediğini söyledi. Sonradan Hüseyinin yıkanmış olan baltasını bulduk. O esnada köylülerden Rıza bana gelerek tarlada Hüseyinin bal- ta ile Muradı öldürdüğünü gördüğü- nü fakat Hüseyin kendisini tehdid ettiği için korkusundan şimdiye ka- dar bu vakayı haber vermediğini söy- ledi, Suç delilleri Hüseyinin üzerinde toplandığı için kendisi tevkif edildi. Maznun Hüseyin bu şahidlere iti- | râz ederek: — İkisi de yalan söylüyorlar. Bana iftira ediyorlar. Zaten muhtar Söüley- manla benim aram açıktır, Bu yüz- den aleyhimde uydurma şahidlik ya- Piyor. Dedi. Bundan sonra, o maznunun | asıl katil olduğunu iddia ettiği ve ei» | nayeti gören Rıza dinlendi. Rıza va- kayı şöyle anlattı: — Nisanın 18 inci pazartesi günü tarlada çalışıyordum. Arkadan «ob diye bir feryad duydum. Geriye dö- nünce yüz metre kadar ötede Hüse- yinin baltasını kaldırıp Murada vur- duğunu gördüm. Murad dizlerinin ü- zerine yıkıldı. O tarafa köştüm ve Hüseyine ne yapıyorsun? diye seslen- dim. Hüseyin bu dafada balta ile be- nim üzerime hücum ederek; #yanı- ma yaklaşma, bu işi kimseye haber verirsen seni de ayni şekilde öldürü- Tüm.» diye-tehdid etti. Ben korku- dan kaçmağa başladım. O sirada Mu- rad da başından kanlar akarak yer- den kalktı ve sendeleye sendeliye or- mana doğru Kaçmağa başladı. Fakat Hüseyin gene koşarak arkasından ye- tişti ve baltasile Murada tekrar vur- du. Bundan sonra ne olduğunu bil- miyorum. Ben kaçtım ve korkudan kimseye birsey söylemedim. Fakat tahkikat başlayınca, cinayet benim tarlamın yakınında işlendiği için benden şüphelenirler diye vakayı an- latmağa mecbur kaldım. Bu şahide karşı ne diyeceği soru- lunca Hüseyin ayağa kalktı ve: — Söylediklerinin hepsi uydurma- | dır. Sizin aradığınız asıl Okatil bu | adamdır. Cinayeti bu işledi, ben suç- | suz yere tevkif edildim. Muradın si- ğırları bunun Larlasını bozmuşlardı. Bu yüzden Mursdı o kendisi öldür- müştür.. Dedi. Gelmiyen şahidlerin celbi için muhakeme başka güne bırakıldı. prestijine halel gelmediğini müşa- hede ettiğinden bu hâdisenin büyü- mesine meydan vermemek için elin- den geleni yapmıştır. Bir Japon diplomatının beyanatı Tokyo 15 (A.A) — Domel ajansı bildiriyor: Hariciye nezareti namına söz söy- lemeğe selâhiyettar bir zat Çankıı- fengdeki Japon ve Sovyet kıtala- rının birbirlerine birkaç metreye ka- dar yaklaştıktan sonra geri çekilme- lerile neticelenen o hâdisenin hiç bir ehemmiyeti olmadığını beyan etmiş- tir, Bu zal Moskovadaki Japon sefi- rinin Litvinofun talebi üzerine mu- maileyhle bu mesele hakkında gö- rüştüğünü ve kendisine bu mınlaka- dâki “#skeri kumandanların bir mü- sademeyee mâni olmak maksadile kı- taların Çankufeng (o tepesinden as- gari 80 metrelik bir mesafeye ka- dar çekilmesi bususunda mutabık kaldıklarını bildirdiğini söylemiştir. ERTUĞRUL SADİ TEK TİYATROSU Ea gece (SUADİYE PLAJ) da, yarın (BÜ- a YÜKADA! da Kİ BU MASAL BÖYLE me, — Biri “* AKŞAM (Baş tarafı 1 inci sahifede) Paris gazetelerinin mütalâaları Paris 15 — Frarsız gazeteleri, Al- manyanın askeri hazırlıklarile uzun uzadıyu meşgul oluyorlar. Ocuvre gazetesine Berlin muhabi- Ti tarafından çekilen -bir Lelgrafna- meye göre, bu hazırlıklar Almanyada bile heyecan uyandırmakta ve halk Alman imparatorluğunu ne gibi bir tehlike tehdid ettiğini soruşturmak- tadır. Ayni gazetenin Prağdan vukubu- lan istihbaratına göre, Almanyanın bu hazırlıkları Çekoslovakyanın 80- Zukkanlılığını bozmamıştı Petit Journal da diyor ki: sAlman- İ yanın Fransa hududunda tahkimate süratle devam etmesi, Fransanın her hangi askeri bir müdahalesini müş- İ küj kumak islediğini ve Avrupanın şarkında serbes kalmak göşeterir,» Humanite güzetesi de şu mütalâ- ayı yürülüyor: «Hitler, Südet meselesini bir sürp- rizle halletmeğe kalkıştığı takdirde Fransa ile İngilterenin müdahale et- miyeceğinden emin olmak istiyor. Fakat bu tasavvyrlar, evvelden âka- mete mahkümdür. Evvel emirde Fransızlar, faşist hlokunun harpcu- yane nümayişlerinden asla korkmu- yorlar. Saniyen Çekoslovakya, dün olduğu gibi bugün de muhtemel mü- tearrıza icab eden şekilde mukabele- istediğini ye hazırdır.» 8 Figaro gazelesinin. Berlin muhâ- biri bildiriyor: «Yaz maânevralarına -iştirake da- vet edilenler 750,000 tahmin edilmek- tedir. Gelecek hafta Almanya harbe hazır bir vaziyette olacaktır. Doktor- lar ve hastabakıcılar seferber edil- mişlerdir. Silâh altma o çağrılmamış sağlam efrad, hükümetin emrine âmade bulunmağı mecburdurlar, Altmış yaşına kadar bütün Alman- Jar, memleketten ayrılmamağa mec- burdur. Bu seyahat acentalarını te- essüre sevkediyor. Ateşçilerin mezu- Esnaf cemiyetleri için yeni kararlar alınacak Müşterek merkez ve yardım heyeti reisi beyanatta bulundu İstanbul 15 (A.A.) — Esnaf cemi- yetleri reislemin dünkü mühim içti- manda müşterek merkez ve yardım heyeti reisinin beyanatı; «Ulu Atamızın Kurduğu yüksek Partinin esnaf cemiyetlerile - yakın- dan alâkasını ifade eden fiili delillere, her günşabit olmakta ve esnafın ilerlemesi uğrunda alman ve alına- cak himaye tedbirlerini hayranlıkla takib etmekteyiz. Esnaf cemiyetleri hastanesini: cihazlarını ikmâl için son günlerde doğrudan doğruya ce- miyetlerin şahsiyetine tevcih edilen bu yüksek himaye ve alâka minnet ve şükranımızı teyide vesile olmuş- tur. Kazamlan müzaheret ve hima- yenin ve esnaf kurumlanna karşı Partimizce esirgenmiyen yüksek sev- gi ve ilginin genişlemesi temennisini gönüllerinde taşıyan heyetimiz bu maksada varılabilmek üzere esasen ferden bağlı bulunduğumuz yüksek Partiye ve şerefine comiyetlerimizin manevi şahsiyellerinin de bağlanma- sını iştiyakla bekliyoruz. Kemalizmin hayran: ve âşıkı olan fertlerimizin heyecanlarını ifade ve kararlarmı istihsal için her cemiye- tin umumj heyeti ayrı ayn ve pek yakında toplanaraklır. Bu husunun temin edilmesi cemiyet reislerinin bugünkü içlimaında derpiş ve cemi- yet idare heyetlerinden alınacak ka- rarla fliliyata geçilmesi tesbit olun- muştur. Esnaf hastanesi İstanbul esnaf cemiyetleri hastane- Alman manevra- ları başladı “amele Rhin hududuna gitmiştir. niyetleri kaldırılmış ve bir çok tenez- züh trenleri, askeri trenlerin seyrü- seferini kolaylaştırmak için kaldırıi- muştar. Şehirlerde banliyö servisleri tahdid edilmiştir. Zira arabalara ms- keri ihtiyaçlar için vazıyed edilmiş- tir.» Almanların Rhinin sol sahi- linde tahkimatı Paris Söir gazetesi, Almanların Rhinin sol sahilinde ve Fransız ma- ginot istihkâm hattı karşısında yap- makta oldukları tahkimat hakkında şu tafsilâtı veriyor: Mureşal Göring 11 haziran 1938 tarihinde Rhirde testişe gittiği 34- man, Almanyanın garp hududların- Ga tahkimatın huzlaştırılması için emirler vermiştir. 11 temmuzda mareşal Almanyada bütün sivil kuvvetlerin seferberliğini ilân etmiş ve 300,000 mültehasssıs En nihayet X ağustosta neşredilen! bir ernirde fiilen silâh'altında o bulu- nan her şahsın (Alman ırkından as- ker, küçük zabit ve zabitlerin) mem- nu mıntakalarda seyahatleri mene- dilmiştir. Bu memnu muntaka Rhinin | $ol sahilini, Bade memleketini, Prus- yada Havau mıntakasım, Hess ve Bavyerada Hau ve üeckar yaylalarını ibtiva ediyor, Ayni emir mucibince yapılan tahkimat hakkında ifşaatta bulunacak Almanlar idam cezasına tâbi tutulacaktır, Meri olan bu emir- lerden ecnebiler müstesna değillerdir. Alman erkâmharbiyesinin plânına | göre bütün hudud boyunca uzayan meşhur Siegiried hakkında yapılmık- ta olan tahkimat, Almanyanın dabi- inde yapılmış olan Hindenburg hat- tını çiftleştirecek ve Fransız Maginot hattına tekabül edecektir, Amerikalıların fikri Nevyork 15 (A.A) — Alman aske- ri manevralarından bahseden Nev- york Taymis sezin şöyle yazmak- tadır: «Hiç bir askeri manevra böyle kız- gın beynelmilel bir hava içinde bu kadar tehlikeli bir şekilde tahriki âmiz bir mahiyet arzetmemiştir.> lar sona ermiştir. Hastaneye aid da- hili talimatname hazırlanmış ve ta- bettirilmiştir. Bugünlerde Sıhhiye Ve. kâletine gönderilmek üzere İstanbul valiliğine takdim olunacaktır. Hasta. ne kadrosu ikıma! edilmiş ve icab eden mütehassıslar tayin olunmuştur. Za- der bayramına tesadüf eden 30 ağus- tos günü 300 ü mütecaviz esnaf ço. ! cuğunun sünnet cemiyeti hastane bahçesinde yapılacak ve aynı gün has- | tanenin açılışı kutlanacaktır. Her gün arttığına şahit olduğu. | muz müracaatlar ve esnafım bu hu- sustaki memnuniyetine ald tezahür. let müşterek yardım heyetinin ve has. tane sağlık kurulunun heyecan ve çalışma arzularına hiz vermektedir. Esnaf cemiyetlerinin mensuplarına karşı bu husustaki teahhütlerini ifa- daki muvaffakıyetlerini merinuniyet. le müşahede etmekteyiz. Esnafın dilekleri ve ihtiyaçları Esnafın gerek vergi muamelâtı, ge- rekse Belediye ile münssebatı bakı. mından cemiyetlere karşı gösterilen alâkayı memnuniyetle karşılıyoruz. Esnaf. cemiyetleri dileklerinin her | mercide iyi karşılanmakta olmasından ve mevzuatın müsaadesi nisbetinde bütün dileklerin yerine getirilmesi için gösterilen yardımdan haz duyu- yoruz. Cemiyetlerin yapacağı işler Mensuplarımıza daha büyük fay- dalar temini için her menbadan İs- . tifade suretile bâzı mühim esaslar e eke pile bii Kanlıca sahilinde iki ceserl Kadın 35, erkek 40 yaşla» rındadır, hüviyetleri meçhuldür Dün, Kanlica önlerinde denizde biri erkek, diğeri kadın olmak üzere iki yeni cesed daha bulunmuştur. O Civardan geçen bir sandal, hemn hemen yanyana denecek derecede birbirine yakın yüzen iki cesedi gö- rünce derhal zabıtayı haberdar et- miş ve her İki ölü, sahile çıkarılmış- tır. r, hüviyetlerinin tesbiti için, yerde muhafaza altına alınmışlar, bilâhare oradan da morga naklediimişlerdir. Zabıta, kadınla cr- keğin hüviyetlerinin tesbiti için icab eden tahkikata devam etmekte Kadın otuz beş, erkek kırk yaşlar da kadardır. Ancak büviyetlerinin otesbiinden sonradıf ki ölümlerinin sebebi anla- Şilabilecektir. 'Diğet taraflan Beşik- taş önlerinde bülunduğunu dün yaz- dığımiz erkek cesedinin de hütiyeti hehüz tesbit edilememiştir. “Sarhoş Emine 10 gün hapse mahküm oldu Kasımpaşa civarında Şükriye ve 'Emine adlarında iki hemşire pazar günü rakı içip sarhoş olduktan son- ra sokağa çıkmışlar, Emine bağırıp çağırmağa başlamıştır, Polisler ken- disini Yakalayıp karakola götürünce Emine orada da polislere küfretmiş ve bir polisin yüzünü tırmalamışlır. Emine hakkında sarhoşluk ve haka- ret suçlarından evrak tanzim oluna- rak adilyeye teslim edilmiştir. Dün asliye dördüncü ceza mahke- mesinde yapılan muhakemede suçu sabit olduğundan Eminenin on gün hapsine ve 45 lira para cezası öde- mesine karar £ verilmiştir. Şemsipaşada ıda boğulan gencin cesedi bulundu Cüma günü akşamı, Üsküdarda Şemsipasa sahilinde denize giren yirmi sekiz yaşlarında Cemal ismin- de bir genç, sulara kapılarak boğul- muştur, Cemalin cesedi, evvelki ak- şam geç vakit su üzerine çıkmış ve Kızkulesi açıklarında görülerek sa- hile çekilmiştir. Cemali tanıyanlar onu teşhis etmişler, doktor tarafin- dan muayenesi yapılmış ve gömül- mesine izin verilmiştir. Cemalin boğulması dolayısile sor- guys çekilmiş olan Leon ismindeki gencin, arkadaşımın ölümünde biç bir dahli tesiri olmadığı da tesbit edilmi, Mesud bir nişanlanma General Kemal Ergüden'in kızı ba yan Neriman Ergüden ile genç kur- maylarımızdan B. Edhemin nişanlan. maları 13/8/938 cumartesi akşam Park Otel salonlarında iki taraf aile- derile güzide davetliler huzurunda parlak bir şekilde 'tesild edilmiştir. Genç nişanlılara sazdetler dileriz. Teşekkür Oğlumuz Reştanın çok tehlikeli hastalığını teşhis ve ameliyatını icra ile hayatını kurtaran operatör, pro- fesör Mim Kemal Ökeye sonsuz şük- ranlarımızı alenen arzeder ve çocu- ğumuz hakkında derin şefkat ve ihb- timamı gösteren Şişli Sıhhat Yurdu müdür ve heyeti sıhhiyesinec teşek- kür etmeyi borç biliriz. Avukat Arif Aras ve eşi Hadiye Ara masansasanssaanasasan. cikânun ayına kadar bunlari ikma) edeceğimizi ve o zaman toplanacak umumi heyetlere yeni çalışma proğ- ramları sunacağımızı SaDIyoruz. Esnaf cemiyetlerinin mesleki te sanüdü geniş mikyasta temin eden, esnafın inkişafı için icab eden ted birleri hâzırlıyan, mensupları arasın da içtimai muvanet imkânlarının âzamisini elde etmeğe çalışan ve nihayet varlıklarile yurdun bahçesi içinde faydalı ve öğünülmeğe “Jâyık birer teşekkül olmasına ahtetmiş bus Tunuyoruz, Bu yoldaki çalışmalarımızla mat buatımızın yakından alâkasını gör” mekle de şevkimiz artıyor. Burayâ kadar zahiri emekle sizlere ve sayin - geriieime teşekkürü e i