30 Haziran 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 13

30 Haziran 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAM Sahife 13 Meclis ittifakla hükümete iti itimad reyi yerdi $ tarafı 5 inci de) anlaşılıncaya kada vetlerimiz orada filen bulunan: Eğer ellerinde bulunan silâhı teslim | €derler ve Cümhuriyetin emirlerine inkiyad ederlerse kendileri için yapa- | cağımız şey, muhabbetle göğsümüzü açıp deraguş etme! Bu yapıla- caktır. Dersimliler sesimizi işitmeli- dir. Bu kürsüden oakseden her | sadayı, kendi menfaatlarına göre, mu- | hakeme etmelidirler. Bizim sesimizde şefkat olduğu kadar | kudret te vardır, (Alkışlar) Bu ikisin- | den birisini intihap etmek kendilerine aittir. Bilmelidirler ki şefkatimiz de kahırımız da boldur. İbrahim Demiralay (İs; tün dünya bilmelidir. Af kanunu Başvekil Celâl Bayar (devamla) — Eğer bugün hararetle münakaşa kabul ettiğimiz af kanununa ve af me- selesine ben de temas edersem arka- daşlarım çok görmezler sanırım. malümudur. Derler ki, dü: yar addolunan insanlar, a zu ve emellerinin tahakkuk ettiğini gö- renlerdir, yani idealinin vücüde geldi- ğini gören insanlardır. Biz kuvâyı mil- liye devrinde yaşamış, çalışmış olan in- Sanlar, hayatımızda, idealimizin ta- hakkukunu, tasavvur edemiyeceğimiz şekilde görmüş ve bahtiyarlığı tatmış bulunuyoruz. (Bravo sesleri, alkışlar) Cümhuriyet, herkesin kalbinde ve fik- rinde granitleşmiştir, hiç bir şeyden pervası yoktur. Bir takım, vatani hiz- metlerden kaçınış betbahtlara diyoruz ki, geliniz, görünüz. Sizin istemediği- niz, yadırgadığınız ve yahut ihanet et- tiğiniz rejim ne yapmıştır. Buna göğ- sümüzü kabartarak, iftiharla ilâve ede- bileceğimiz diğer bir şey vardır: Eseri- mizi seyrederken onlara diyoruz, sizi affettik... İnkılâpçıların yapma kud- tetlerinin yanında bu da, büyük bir faziletleridir, Bu fazileti, nadir mec- Jisler, nadir inkılâpçılar elde edebil- mişlerdir Bizeemelimizde muvaffak o- Juyoruz. İdealimizin tahakkuk ettiğini < görüyoruz. Günahkârları de affetmek zevkine mazhar oluyoruz. (Alkışlar) Bunu şefimizin gölgesinde ancak B. M. Meclisi idrak edebilmiştir. (Alkışlar) Affın diğer manası Arkadaşlar, af meselesinin İfade et- tiği diğer bir mâna daha vardır, Oda memleketimizde Türk vahdetinin ve rejimin çelikleşmiş olmasıdır. Bunu ci- hana göstermek İstiyoruz. Affımızın bir gayesi de budur. Yoksa bir kaç betbahtı affetmiş veya etmemişiz bunun maddi hiç bir kıymeti yoktur, Bir de arkadaş Jar, inkılâbımızın b. safhasını müt: ederken derhal şunu da ilâve etmeli ki, memleket ve inkılâp çocuklarından dalma fedakârlık ve fazilet aramakta, devam edecektir. Hakiki inkiâpçı yap- tığı hizmetleri, elinde bayrak yaparak onun üzerinde durmaz ve İstismar et- mez. İmtiyazcı ve inhisarcı değildir. Memleketin menfaatına taallük eden herhangi bir hizmeti ifadan hiç bir za- man çekinmez. O, yalnız gayenin Wu- vaffakıyeti için koşar, memleketin menfaatına göre mücadele eder, mem- leket menfaatının istilzam ettiği şeyi yapmaktan yılmaz. İşte Türk inkılâp- çaları bu zihniyetle çalışmakta dev: edecektir. Bizim Türk vahdeti üzerin- de daima hassas olduğumuzu süyler- sem, yanlış bir telâkkiye uğramıyaca- ğıma eminim. Kemalist rejim, bütün €- gerlerile bu milletine kalbinde nası) bir mevcudiyet olduğunu göstermiş ve bü: tün bir terakki amali olarak hepimizin ruhuna girmiştir. Perestiş ediyoruz, se- wiyoruz. İnsan, perestiş ettiği her han- gi bir şeyin karşısında, ona uymıyacak diğer bir şeyi gördüğü zaman, en ip- tidai bir his olarak, hiç olmazsa kıska- nar, Bunu bu suretle ifade ettikten son- ra, şu meseleyi hatırlatmak istiyorum. Biz Kemalizmin < karşısında, haı memleketten gelirse gelsin, hangi mâ- nayı ifade ederse etsin, ister sağ İster sol ne isterse olsun, her hangi yabancı bir cereyanı yadırgay: Zidir, (Alkışlar), > Çıkardığımız kanunlar tımıza ilâve ettiğin ler rejimi korumağa matuftur. Hü- kümetiniz bu mesele üzerinde de çok hassastır 6 hassasiyetini daima mu- h?lu3a edecektir. si a meydan yeyemek is- in tamamen saadet tebrik ederiz, Kendileri- ak şartile takdir ede- ta yen şu me bahşedebilir; ne münhasır olı riz hududu jimin hududuna zaman, çok büyük mükeyemete uğ- İ rar ve kafasım taşa çarpar. (Bravo sesleri, alkışlar) Türk milletinin vah- detini, Türk milletinin terakki husu- sundaki adımlarını arızaya uğrata cak bir kudret ve kuvvetin mevcudi- yetini tasavvur edemiyoruz ve böyle bir halde bunun karşısına, İlk evvelâ kanunlarımız hasım olarak çıkacak ve ondan sonra da ruhunda inklâp- çı ateşini laşıyan insanların hücum ve salveli karşısında eriyip gidecek- tir. (Alkışlar) Hatay meselesi r, şimdi, bugünün esas meselesine yim: Hepinizin heye- canla. beklediği Hatay meselesi. (Alkışlar) Hatay, her şeyden evvel tekri m ki, Türktür. (Alkışlar, bravo sesleri) ve Hatay, ekseriyetile, kültürile Türk olarak kalacaktır. (Bravo sesleri, alkışlar) Hatay, daha milli müdafaa ve milli mücadele €- nasında, bizimle yanyana, omuz omu- za, İstiklâli için mücadele ve mücahe- de etmiş mübarek bir vatan parçası- dır. (Alkışlar, bravo sesleri) Eğer, mil- Mi mücadelede kahramanlık göstermiş her hangi bir şehrimizle Hatayın yap- tığı mücadeleyi mukayese edersek, en hafif manasile, yani hiç olmazsa o kahraman şehrimizle, müsavi ola- cak derecede, istiklâli uğrunda fede- kârlık etmiştir. Böyle bir halkı bıra- kamayız. Bu, Türkiye Cümhuriyei- nin, ancak yapamıyacağı bir İştir. (Bravo sesleri, alkışlar) Biz hiç kimsenin topraklarına gö- zümüzü dikmiş değiliz, hiç kimseden bir şey islemiyoruz.. ancak, milli hak- kınuzı istiyoruz. Bu mihi hakkımızı istediğimiz zaman bunda tolerans his- sesi olmadığını da ilâve etmekten çe- kinmiyoruz. Hak gözetilir ve istenir. Biz başkalarının hakkına riayet edi- yoruz ve isteriz ki başkaları da bizim hakkımıza riayetkâr olsun. Hatay meselesinin bidayette uğra- dığı müşkilâtı ve orada cereyan eden feci hâdiseler, muhtelif vesile ve ş6- killerde size ifade edilmiştir. Askeri heyetimize son talimatı verdik Cemiyeti Akvamın oraya seçime nezaret için gönderdiği heyet çekil- miştir, Bu heyet hakkında Cemiyeti Akvama müracaat etmiştik. İntiha- bat daha selâmetli ve emniyetli şarr- lar içinde yapılmak için tehir edil- miştir, Hatay İçin mevcut garanti muahedesinde derpiş edilen askeri teşriki mesaiye dair müzakereler de- vam elmektedir. Bugün çok arzu ederim ki, size bu mesele hakkında müsbet birşey söyliyebileyim, Şimdi- lik söyliyebileceğim şudur ki aldığı- mız malümata göre bu müzakere çok ilerlemiştir. Biz meseleyi, dostane. bir şekilde, halletmek prensibinden ilham alarak * Antakyadaki © heyetimize, son talimatı vermiş bulunuyoruz. Diğer taraf da ayni ilham ve syni prensiple hareket ettikleri takdirde bu davanın, yani askeri müzakere- nin, iyi bir surette biteceğini ümid etmek caizdir. Hatay davamızın me- Sud bir tarzda halledilmesi ve Fran- sızlarla çok çetin bir imtihan geçir- mekte olan dostluğumuzun muhfuz kalması için, ki bunu her iki taraf da istemektedir, o askeri müzakerenin evvelemirde itilâf ile neticelenmesini zaruri addetmekteyiz. (Bravo sesleri, alkışlar) ondan sonra feshedilen mu- ahedelerin yerine yenilerinin ikame- si ve Hatayda diğer muamelâtın ikmali ve cenup hududumuzda iyi komşulu- ğun idamesi tevali edecektir. Eğer da- vamızı dostane bir şekilde halletmek imkânını bulu; herkesten evvel biz sevlneceğiz. Şurası muhakkaktır ki, bu milli dava ancak, Hatayı Türk ekseriyeti inde bir hükümet kur- muş ve 'Türk kültürile idare olunur je görmekle hallolunabilir. alkışlar) Bugün da iğim hal tarzına füli- yatta isal edilmiş olarak İfade oluna- bilecek bir vaziyette değildir. Fakat bundan evvelki vahameti muhafaza ettiğini söylersem haksızlık yapmış olurum.Daha mülâyim, daha epi diyeceğin .büyi sleri, çöneğe başl: Ve b böyle esmekte devam ederse Ol beklediğimiz dostluk €sâsları dahilinde, bir neticeye var- mak mümkün görünmektedir. Hükümete itimad ? Büyük Meclisin tatili dolayısile, ar kadaşlar, sizden bu iş için, kati salğ- hiyet istiyorum. Bu salâhiyetle icab ederse mevcud vey& münfesih bazı ah- kâmı ahdiyenin temdidini yapacağı- mız gibi, lüzumu halinde milli dava- mızı müdafaa için icab eden tedbir- lerin ittihazı hususunda da imkân elde etmiş bulunacağız. (Hay hay ses- leri, alkışlar) her şeyde kuvvetimiz sizin itimadınızdır. Sımı İçöz (Yozgad) - Başvekil Celâl Bayar, devamla — Bize tevdi ettiğiniz davaların milli menfaate uygun şekilde başanlması için azmimizi yeler görüyoruz. Sizin teveccüh ve muhabbetinize lâyık ol- mak, bizim için, en arzu edilen bir keyfiyettir, Eğer bizi, memleketin &- mumi hayatında ve tahsisen Hatay davasında in arzularınızı yerine g& tireceğimizi görüyorsanız reylerinizi lehimize olarak vermeyi... (Sürekli alkışlar) esirgememenizi rica ederim. (Şiddetli ve sürekli alkışlar) İbrahim Demiralay ( İsparta) — Biz Celâl Bayar hükümetine her hu- susta itimad etmekte hiç tereddüd et- memekteyiz. Fakat avdetimizde Ha- tay işinin müsbet şekilde halledilmesi” ni görmekle bahtiyar olacağız. Başvekilin nutkundan sonra hü- kümete ittifakla Oitimad reyi verilmesini müteakip Celâl Bayar tek- rar kürsüye gelmiş ve: — Arkdaşlar, teşekkür ederim. Biz Şefimizin kudretli irade ve ilhamile hareket ettikçe sizlerin de çok yüksek olan samimi müzaheretiniz bizimle beraber oldukça daha iyi ea is- tikbaldedir, demiştir. Ecnebi garsonlar Birahanelerde de çalışama- malarıiçin teşebbüslerde bulunuldu Küçük sanatlar kanununun tatbi- kinde bazı güçlüklere rastlanmakta- dır. Bu güçlüklere ecnebi tabiiyetin- de bulunan kimseler sebeb olmuşlar- dır. Kanuna göre, ecnebi tabiiyetin- de bulunanlar büyük oteller, Klüb ve lokanta gibi yerlerden başka, meselâ gazinolarda çalışamazlar. Kanun İs- tisnalar arasında birahaneleri tasrih etmediği için ecnebi tabliyetindeki | bir çok garsonlar birahanelerde vazi- fe almışlardır. Ticaret ödesı esnaf şubesi müdür- lüğünün nazarı dikkatini celbeden bu mesele odanın tedkikat şubesi ta- rafından tedkik edilmiş ve şu netice- ye varılmı: Birahanelerin her hususta gazino- lardan farkı yoktur; Birahane namı altındaki eğience yerleri de birer ga- yinodan başka birşey değildir, Bü va- ziyete güre ecnebi. tabiiyetinde bulu- - Yerden göğe nanlarin birahanelerde de çalışma- maları icabetmektedir. Ticaret odasının tedkikatı nelice- si yüzlerce garsonu alâkadar etmesi bakımından çok mühimdir. Bu saye- | de işsiz bir çok garsonlara münhal | yerler açılacaktır. Garsonlar cemiys- ti kanunun birahanelere de teşmili için alâkadarlara müracaat edecek- tir, Karı koca elbirliğile bir kadını yaralamış Taksimde oturan bayan Lusi, ma- halle bakkalından öteberi alarak evi- ne gelmekte iken ayni sokakta otu- ran Hakkı ve karısı Nuriye ile karşı- laşmiş, aralarındaki eski bir mesele- den dolayı münazaaya tutuşmuşlar, bu sırada Hakkı ile karısı elbirliğile Lusiyi taşla yaralamışlardır. Bir otomobil bir kadını yaraladı Nikola kızı Katina adında 65 yaş- | larında bir kadın dün Beyoğlu Balık- pazarı civarından geçerken Fransız konsoloshanesine aid otomobil çarpa- rak muhtelif yerlerinden yaralamış- tır. Vaka müddelumumiliğe bildiril- İ miş, Adliye doktoru B. Enver Karan dün yaralı kadını muayene etmiştir. Kaza etrafında müddelumumlllk tahkikata devami “ediyo.” N Belediye ve mahalli idareler spor işlerile iştigal edecekler (Baş tarafı 1 inci sahifede) nun lâyihasının müzakeresi münase- betile beyanatta bulunarak ezcümle demiştir ki: p «Beden terbiyesi, spor ve ona mül- hak olan diğer hareketleri, biz milli terbiyenin esaslı bir rüknü olarak te- Mikki ediyoruz. Her terbiyenin olduğu gibi, beden terbiyesinin gayesi de ferdieri milletlere ve milletlerle be- raber bütün beşeriyete hayırlı bir eleman olarak yetiştirmek gayesini istihdaf eder. Beden terbiyesi ile vü- cudü kuvvetlendirmek, güzelleştir. mek, gençlerimizi, ferdlerimizi hayat savaşı için kudretli bir hale getir- mek istiyoruz. Beden terbiyesini düşü- nürken fikir terbiyesini de ih- mal etmemeği daima derpiş etmek- teyiz. Bizce sırf beden terbiyesine has- rı kuvvet ederek, zihni, fikri ve şuuru bir tarafa bırakmak, ham bir madde vücude getirmek demektir. 'Türk milleti esasen kuvvetlidir. Ci- handa «Türk gibi kuvvetli» demenin elbette bir sebebi vardır. Türkler, diğer milletlere üstün kuv- vetleri ve daima şuurlu kafaları sayc- sinde bugün medeniyet âleminin ifti- har eltiği, birçok meydan muharebe- lerinde zaferler kazanmışlardır. .Cümhuriyet, sporu pek zayıf ve pe- rişan olarak buldu, Onu nizam altı- na koymak için bir takım kararlar aldı ve son üç sene zarfında bunu kendi fırkasına bağladı. Fırka üç yıl- danberi aranızdan seçtiği sayın âr- kadaşların devamlı himmetleri saye- sinde spor sahasında da muvaffakı- yetler gösterdi ve birçok fedakârlik- lar yaptık. Bugün vilâyetlerimizin bir- çoğunda spor sahaları hazırlanmışlır ve hazırlanmaktadır. Yalnız geçen se- ne spor için yaptığımız işleri bir mi- sal olmak üzere zikretmek isterim; Vilâyetlerden, Afyon, Aydın, Bursa, Diyarbakır, Edirne, Elâzık, Eskişehir, İsparta, İzmir, Karşıyaka, Kastamo- nu, Kırklareli, Kocaeli, Konya, Kütah- ya, Manisa, Muğla, Samsun Adana Si- vas Tekirdağ, Trabzon, Zonguldak. Ka- zalardan Bandırma, Ayvalık, Nazilli, Eyip, Beşiktaş, ve ayrıca Fenerbahçe ve Mecidiyeköy gibi yerlerimizin sa- haları alınmıştır. Bunların beynelmi- lel teknik ve ölçülere uygun olarak hazırlanmalarına başlanmıştır. Şim- diye kadar bu bir yıl zarfıfhda, yani 1937 - 38 seneleri arasında sırf bu sâ- halar için sarfettiğimiz paraların miktari 415,000 liradır. Bu saydığım yerlerden başka Kop, Elmadağ, Ulu- dağ ve daka birçok dağlarda yapıla- cak kış ve kayak evleri ile türlü spor şubelerimiz mecmuu iki milyona ba- liğ olacak bir masrafı istilzam etmek | tedir, Bu masraf dört seneye taksim edilecektir. Dört sene sonra bu saydı- ım vilâyet ve kazalarda yüzme ha- vuzlan, tenis kortları olduğu halde tam teşekküllü spor sahaları tamam- | lanmış olacaktır. Bu meyânda diğer yerlerde de spor sahalari hazırlanma- ğa başlanacaktır.» 'B. Şükrü Kaya, ansnevi sporumuz İ olan güreş ve memleketimizde çok sevilen binicilik ve atıcılıktan ve milli diğer bir sporumuz olan denizcilik- ten bahsederek, bu sporların da inki- şaf ettirileceğini ve halkımızın kış sporlarına alışık olmadığını bir misal ile zikrederek bu işlerin behemehal basarılacağını söylemiş - ve demiş- — Tanzim ettiğimiz kanun, inkılâ- bımızın spor hakkında mühim olarak attığı ilk adımdır. İçinde birçok nok- sanlara tesadüf edilebilir, Fakat he- yeti umumiyesini tam ve kâmilen, fa- kat nazari kaidelere bağlıyarak bir kül halinde getirmek istemedik. Bi- zim düşündüğümüz yalnız teşkilât ve onun salâhiyetleri olmuştur. Bu teş- kilât ve salâhiyetlere mahalli idarele- rin ve Belediyelerin de iştiraki vardır. Belediyeler ve mahalli idareler bir nisbet dahilinde masraflara iştirak edeceklerdir. Kanuna böyle bir kayıt ta koyduk. Bundan maksad, Beledi- yelerimiz ve idarel hususiyelerimiz- de spor işlerile iştiğali mecburi bir ha- le koymaktaır, Zaten bugün dahi Be- lediyeler ve idarei hususiyeler hisse vermektedirler. Fakat bugünden son- ra bu hissenin yüzde vaa yer Ki; sapan verd ger bu gibi işlere, diğer yüzde yirmi. sini de teşkilâta ücret ve masraf Olâs rak sarfedeceklerdir, Bu sene bütçe miz çıktığı için geçen seneden Parti- ye spor için verilen parayı aynen de- vir ve nüklediyoruz. Kurulacak olan teşekkül bu memleketin ihtiyaçları- nı eldeki membalarla, vasıtalarla öl- çerek bize munlazam bir bütçe gele- cek ve tahmin ediyorum ki memleke- tin ihtiyacı bu teşekkülü yaşatacak membalârı ihzar edecektir. Onun için kanunu yüksek takdirinize ve hüsnü teveccühünüze müstahak ve lâyık sa» yarım. , Sözlerimle bazı mukaddem sualle- Te de cevap vermiş oluyorum. Arka- daşlarımın bilgi ve görgülerile bizi tenvir etmelerini rica ederken vaki olacak diğer suallere de bildiğim ka- dar cevap vermeği vazife addederim» (Alkışlar) Kabul edilen diğer lâyihalar Meclisin bugünkü toplantısında ecnebi memleketlerden ithal edilen bazı maddelerin gümrük resimleşinin indirilmesi hakkında Vekiller Heye" haları da müzakere ve kabul edil miştir, Meclis yaz tatili kararını verdik- Ankara Borsası 29/6/938 Esham ve Tabvilât 1483 Türk borcu 1 Oradeli) 1483 ikramiyeli Ergani, Sıvas - Erzurum hattı İst, II 1992 H.B, “e 5 faizli Çekler Londra 1 İngiliz tiras Daktilo aranıyor Türkçe, almanca iyi bilen tercü- meye muktedir bir bayan aranı- yor. Taliplerin Yenipostane karşı- sında Mimarvedad caddesi No. 26 Radyolin diş macunu fabrikasına müracaatleri, Beyoğlu Birinci Sulh Hukuk Hâkimii- kinden: Hasan Hilmi Albin Taksimde Küçük- parmakkapıda Bursa sokağında Hasan paşa apartımanında 4 No. lu dairede Zeh- ra Şerefnür nieyhine açtığı alacak dava- sının cari duruşması sonunda: “İki yüz on dokuz lira yetmiş beş kuruşun 20/0/437 gününden itibaren yüzde beş falz Ve yüz- de yedibuçuk üçreti vekâletde tahsiline dair verilen 26/2/938 tarihli karar müd- delaleyhin ikametgâhının o meğhüliyetine mebni yirmi gün müddetle ilânen tebliği- ne karar verilmiş olduğundan müddeti kanuniyesi garında temyiz

Bu sayıdan diğer sayfalar: