Müsavat Arnavudköy sahillerinde sıra ile durmuşlar, ellerinde olta balık tuf- mağa çalışıyorlardı. İçlerinden biri: — Burada tam bir müsavat! dedi. Kulağı delik olanlar duydular ve sordular: — Neden? — Neden olacak, on beş kişi iki saattir. buradayız. Hiç birimizin ol- tasına daha bir tek balık takılmadı... İsim Misafir, evin çocuğuna sordu; — Beni tanıdın mı? — Tanıdım bayım. — Söyle bakayım adım ne? — Bitmiyorum! — Peki annenle, baban diye çağırıyorlar. Siz burada iken bay diyorlar, Ya ben yokken benden bahse- derlerse?... — Kaz herifi... beni ne Cesaret Kan koca arasında: »— Erkekler hiç cesaretli değlldir- ier... ” — Ben censretli değil miyim? — Bilmem. — Nasıl bilmezsin, seninle evlen- miş olmam da bunu isbat etmez mi? Neye sordunuz — Damadımı tanır mısınız? Kimdir? — Tramvay şirketinde biletçi, es- | kiden bakkallık edetmiş, bir zaman da şoförlük etmiş, adı da Ahmed — Maatteessüf tanımıyorum, niye sordunuz? — O da sizi tanımıyor da Damad — (Sağır geline) fazla ilti- fat göster Gelin — Anlamadım. Damad — Fazla iltifat göster, di. takımını gönderen odur, Kolay — Her arzu etiğiniz şeyi karımza yaptırabilir misniz? -- Yaptırım... — Büyük muvaffakiyet! — Zarnettiğiniz kadar değil. Ka- rıma yapmasını arzu etmediğim şe- yi, yap diye tembih ederim. O aksini yapar; arzu ettiğim şey yapılmış olur. Nasılsın? Kibar misafir, cv sahibinin küçük kızma sordu: — Nasılsın bakalım küçücük ha- num? “— İyiyim efendim. iyim eftöndim, demek kâfi mi? Ben de bana, nasılsın diye hatır son malsın! - Neml olduğunuzu merak elmi- Jörüm ki sorayım! — Kız kardeşinle, çocuklarını da alacaktık. Onlara uğramayı unutmıyalım. — Karşımızdaki apartımanda meşhur bir musikişihas oturur. - Acaba ben şarkı söylerken duydu mu? Zannederim, siz şarkıya başlar başlamaz penceresini kapadı. olacağa benziyor, büyük habamzm heykelini o zaman yandan da görebi- Birsiniz. Tekrar Karı koca kavga ettiler. Erkek ya- ka silkip, baş salladı. Kadın somurtlu: — Evlenmiş olduğuna e pişmansın değil mi? — Asla! — Peki bu halin nedir? Biç... Yaka silkmekten maksadın i evlenmeseydim.. demek değil - Değil, bunu ederim. Nasıl isbat edersin? — Sen ölünçe tekrar evlenirim. gün gelir “isbat — Eğer senin kapılardan sığamı- yacağını da düşünecek - olursak, bu gidişle apartıman bulamayız. Ruhsuz Bay Mehmed için ruhsuz bir adam derlerdi; tanıyanlardan biri: — Ne mutlu, dedi, çok yaşıyacak! — Nasıl bildin...? & — Ruhu yok ki Azrail gelip alsın! iinde Yanlış Ölünün mezarı başında, biri söz söyledi; i v — O bugün arkasında otuz altı | yaşındaki karısını güzleri yaşlı bıra- kıp gitti, N Kadın. hüngür, hübgür ağlıyarak söze karıştı; — Yanlış, yanlış. olüz. iki diyeceksiniz! Doktor — Epey zamandır görün- mediniz! Ziyaretçi — Affedersiniz doktor, hasta idim, gelemedim! —————————— On üc Şişman müşteri lokantaya girdi. Garson ne istediğini sordu: —- Bir tabak dolma getir!. Dolmalar büyük bir tabak içinde geldi. Şişman müşteri, garsonu çağırdı: — On bir tane dolma koymuşsun, şunu gayret edip düzine yapamdaın mi? Garson ellerini uğuşturdu. düşün- dü, bir şey söylemek istiyor, fakat sikilıyordu. — Ne susuyorsun, cevab ver? — Sizi de hesaba katarsam on üç eder, uğursuzluk çıkar diye on bir tane getirdim!... Ya ne zaman Yaşlı bir filozof söyledi: — İnsan gençliğinde evlenmelidir. İhtiyarlıkta keza. — Ya orta yaşla... — İşte o düşünülecek bir mesele, Köylü -— İneğe selâm mı veriyorsun? Baytar — Evet, tanışırız. Hastalarımdan biridir. (Otuz altı değil, | j | Istanbulun sayfiyeleri Bu sene adalara fazl rağbet var Geçen pazar günü Akay adalar | Siçin elli beş bin bilet sattı Adalara, Anadolu yakâsına, Bo- ğağiçine ve Sirkeci - Çekmece banli- yösüne haziran başlarında göç eden- lerin neden az olduğunu alâkadarlar- Ci sorarsanız size şöyle cevab verir- e: Malüm ya, mektebler henüz ta- til yapmadılar, Daha çocuklar imti- han verecekler. Siz baba olsanız, İs- tanbuldaki evinizde rahat rahat der- sine çalışan çocuğunuzun bunca za- mandır öğrenebildiklerini göç sevda- âile zihninden kaçırmıya teşebbüs öder misiniz ? Cevab makül. Fakat bu sene için değil. Bu yıl yaz yukarıdaki iddiayı | tekzib edercesine erken geldi. Sıcak- lar bastırdıkça mekteb tatilini düşü- nenlerin azaldığı, çocuklarının zih- ninde toplanan malümat kırıntılarını göç esnasında denize serpmek tehli- | kesine rağmen kendilerini sayfiye yer- lerine atan &ilelerin çoğaldiği görülü- yor. Bu yaz bütün sayfiye yerleri rağ- bette... e — Hayat pahalıdır, diye tedbirler alınırken bu iş nasıl oluyor? Gibi bir sual sormayın. Her'işin el- bet bir kolay tarafı vardır. Mesele onu bulup çıkarmakta, Hakikat şudur ki İstanbul halkı hava almak ihtiyacile sayfiye yerlerine koşuyor. Bu hâdise refaha delil ise hapimizin gözü aydın... Sayfiye kiraları artıyor Bir mal fazla rağbet gördü mü, sa- hibi nazlanır ve malın kıymeti yükse- lir, Sayfiye yerlerine rağbet çoğalın- ca bavelı yerlerde ev kiraları da yük- selmeye başladı Adalardan başlıyalım. Kınalı daha | ziyade yaz kış meskündur. Bu adaya göç edenler azdır. Burgaz son seneler- ide yeniden rağbet görmeye başla, Burgazi en çok Rum vatandaşlar s€- viyorlar, Ve, Adaların en pahalı evle- ri de Burgazdadır, Bunun sebebi ora- da kira evlerinin az olmasıdır. Bütün Adalar ve Anadolu yakasın- daki sayfiyeler Büyükaday!: taklid ederken Heybeli, namütenahi sessi7- iiğile garib, boynu bükük halini mu- hafazadr devam ediyor. Heybeli he- yeti umumiyesile eski bir sayfiye ye- ri olarak kalmakta niçin ısrar ediyor? Buna hiç kimse derhal, kestirme bir cevab veremiyor. Yalnız bu nevi şah- sına münhasır adanın eski evlerinin boş kalmadığı muhakkak. Konforu Sevmiyenler, gürültüden hâzetmiyen- ler kendilerini Heybeliye atıyorlar. Heybelide üç odalı bir katın mev- simlik kirası" 120 Tiradır. Daba'ehven | bir kat ararsanız size: «Bundan ucu- zu can sağlığı» derler. «Mevsimlik» tabirinin mânası «dört aylık» demek olduğuna göre evin kirası 30 liraya gelir, Heybelide son senelerde bazı kon- forlu evler yapılmıştır. Fakat bunla- rın adedi 7 - 8 kadardır. Mevsimlik kiraları evine ve konforuna göre 300 - 450 lira arasındadır. Heybelide ev mevcudü de 800 kadardır, Adalarda inşaat az Umümiyetle adalarda inşaat azdır. Bunün başlıca sebebleri arasında »su- suzluk» mmülümdir. Harcın muhtac olduğu suyu tedarik etmek pahalıya mal oluyor. İki teneke Su 7,5 kuruş- tur. Toptan alınacağına göre 5 kuruş- tan hesab etsek gene mühim yekün tutar. En çok ev yapılan ada Büyüka- dadır, Büyükada âdeta İstanbulun Holi- vutu gibi bir şey... Yalnız film stüd- yoları yok... İskele meydanı akşam Üzerleri bir insan pazarı halini alıyor. Çeşid çeşid kıyaTetler, genç kadın yü- cudlerinin bir kısmını. güçlükle örte- bilen dar rengârenk elbiseler gözleri kamaştırıyor. Büyükadada yaşlı erkekler bile gençleşiyorlar. İskele başından Nizâ- ma kıvrılan Piyasa asfaltında başaçık, ceketsiz, kollar sıvalı saçlar - varsa eğer - itina ile taranmış bir aşağı, Deş yukarı dolaşarak hava alıyorlar. Bağı delikanlılar, bütün harekâtı va, kıvrak kıyafetlerile kendileri far- kında -olmıyarak genç kızları andırı- yor ve bir kısım kadınlar da tepeden tırnağa kadar mankene benziyorlar. Büyükadada ev kiraları Heybeliden pahalıdır. Onu da konforuna bağı$- lamak lâzım geliyor. Lüks evli ğa 600 » 700 liraya kiralanıyor. kışı tutulan evler daima okârlıdır. 250 - 300 liraya başlı başına bir e” kiral » Koca evde sonra Yazın. evin yarısı 150 liraya kiraya verilir. Bu suretle yaz, Kış oturana ev ucuza mal olur, Adalarda oturanların ekse- risi de böyle yapıyorlar. Adaların derdi Adaları güzelleştirme . cemiyetinin kulskları çınlasın — Senede bir kaç defa çiçek mü harebesi yapmakla. adalar güzelleş- mez... diyorlar. Evvelâ adaların, adalıların derdie- rini halletmek lâzım geliyor. Su derdi en baştadır. Ben 26 yaşındayım. Ga- zete okuyabilecek çağda iken hav&- disler arasında adalara su temini için çalışıldığını okurdum. Gazetelerde çalışmağa başladıktan sonra bir kaç defa ayni havadisi yazmak bana da kısmet oldu. Fakat hâlâ adaların su derdi halledilmedi, Bununla beraber çalışılmıya devam edildiğini duyüyo- ruz, Zaten adalılarin yegâne tesellisi de bu... Vapur, tarife işlerinde Akayın ça- ışmaları inkâr edilemez. Almanya dan yeni vapurlar gelince sürat te te- min edilecek ve adalar komşu kapısı ölâcakmış Tramvayla Fatihten Tak- sime gitmekle Köprüden Büyükada“ yâ kadar uzanmak arasında pek fark büluhmüyacağı - anlaşılıyor. “Çünkü yeni -vapurların - direkt postaları 35 dakikâda Büyükadaya gidebilecek.” * Ne kadar yolcu gidiyor Bu sene sıcakların erken başlama- sı pazar günleri herkesi sayfiye yerl€- rine koşturuyor. Salılan biletlerin adedi de bunu göslermektedir. Meselâ geçen pazar Akay 55,000 kü- sur bilet satmıştır. Akay vapurlarile seyahat eden bu 55,000 kişinin 27,000 kadarı adalar yolcusu, 28,000 i de Ka- dıköy ve Haydarpaşa tarikile Anado- İ lu yakasına geçenlerdir. Adalara he“ ziran içinde âdi günlerde seyahat edenler de vasati olarak 12.000 ve Haydarpaşa, Kadıköyüne. 26,000 ka- dardır, Haziran içinde herhangi bir gün bu kadar yolcu nakledildiğine göre temmuz ve ağustosta yolcu ade- dinin çoğalacağı muhakkaktır. Necmi Erkmen