“Haziran 1938 AKSAMDAN AKŞAMA“ Klâsiklerimizi biliyor musunuz? İlk tahsilini ecnebi bir memlekette yapmış, fakat şimdi üniversitemizde okuyan bir münevverimiz, elinde bir kitap, dedi ki; — Eskiden bir vali varmış; Bulgaris- tonda birçok işler yapmış; sonrada öl. Cirülmüş... Dur, bakayım, ismini ne € yeyanyorlar? Yabancı dildeki kitabına göz atarak: —Ha.. Mithat paşa... Öylemedhedi- yorlar ki... Kalbuki biz tanımıyoruz! Evvelâ şaşırdık: Tanımıyor mıyız?.. Nasil tanımayız?.. Mithat paşa yahu... I.ürriyet senelerinde resmi Namik Ke- ralle birlikte karşılıklı duvarlara a ilırdı. Son senelerde'de birçok tefri- Kulanda mütemadiyen ismi geçti... Fa- Tat o çeşid hatıramsı yazıların karileri, umumiyetle eski nesil... Bizim bu hayretimiz üzerine ara- muzdakilerden biri, yetişkin oğluna: — Haydi sen söyle bakayım! - deği. - Tüimdir?. — Biliyorum: Mithat paşa ayni za- manda çok yazı yazan bi muharrirdi. Anlatmıştın baba: Elinde kocaman bir sopası varmış. Okadar meraklı roman- lar yazarmış ki, yolunu keserlermiş: «Hikâyedeki Aliyeyi sakın öldürmesin- ler!» diye Boğaziçi vapurunda yalva- rırlarmış. O da: «Ne hadlerine öldür- mek! Ben muhafaza ederim!» diye bas tonunu şakayla sallarmış... Bizde bir şaşkınlık daha: Oğlan Mit- hat paşa ile Ahmed Mithat efendiyi karıştırdı! Küşede fransızcadan tercüme bir ro- man okuyan 'kız da söze karıştı: — Mithat bey demek ki ayni zaman- da muharrir? , — Hani Avrupada kaza geçirmişti! Otomobili çarpıp bacağı kırılmıştı, Na- sıl oldu acaba”. Pek acımıştım... O da meşhur'tüccar Nemlizadeden bahsediyor: s.. Karikatürleştirilmiş hissini vermek- le beraber aynen hayattan alınma yu- karıki vaziyeti bizde klâsik noksanıni gösteriyor: En yakın tarihimizin bile dönüm noktalarını teşkil eden şahsi- yetleri tanımıyoruz, Meselâ İstanbul şehrini biliyorum demek için, köprüyü,-meşhur camile- ri, meydanları öğrenmek lâzımdır. Hal- buki bu imar faaliyeti esnasında her- kes kendi senitini şenlendirmek istedi farzediniz; ve İstanbul deyince, Çukur. bostanlılar münhasıran Çukurbostanı ileri sürdü; Karagümrüklüler Kara: gümrüğü! Böyle olursa zihinlerde, el- bette alelâcip bir İstanbul kalır. Bilhassa edebiyatta da böyle öyle... Her cereyan kendine hoş görünen şalı, siyetlerle mazide kendine benziyenleri “İşte budur!» diye ileri sürdü, Böyle- likle bir Babil kulesi ortasında bir mll- etin kültürüne temel teşkil eden müş- terek mefahir, herkesin, her yaştaki- nin, her kafadakinin tanıdığı, bildiği her sahada şahsiyetlerimiz hasıl ol- madı gitti... Kulaktan dolma Nedim, Fuzuli müs; tesna mi?.. Onların da nesi okunmuş?.. Nesi biliniyor?.. Reşid paşa, Fuad pa- şa kimlerdir?.. Mimar Sinandan baş- ka meşhur mimarlarımızdan dört ta- ne lütuf buyurur musunuz?.. Üç beş hattat, üç beş musikişinas, üç beş vaka nüvis, tarihçi ismi sayınız ve eserleri?., Efendim?.. Belki meselâ eski Yunan yeni Fran. saya dair bu sunlleri sorsam bülbül gibi söyliyeceksiniz... Fakat'bize dair?.. Münakasa açılıyor Belediye yeni yolları kati su- rette yaptıracak Yapılacak yeni yolların plân cas larına göre kati istikametlerini tayin etmek üzere dün fen işleri müdürü B. Hüsnü, imar müdürü B. Ziya ve yollar müdürü B. Galip birleşerek tedkikat yapmışlar ve bu yolların keşif plânlarını hazıriamışlardır. Be- lediye yolların münakasasını “yakın- da İlân edecektir, Temizlik işleri Şehrimizin temizlik işleri -etrafın- da Belediye müfettişleri uzun zaman- danberi tedkikat yapıyorlardı. Bu tedkiklerin neticesi bir raporla Bele- diye relsliğine bildirilmiştir. Yakında vali ve belediye reisi B, Muhiddin Üstündağın releliği altın- da toplanacak bir komisyon bü Tapo- Tu tedkik edecek ve İstanbulun te- mizlik işleri için bazı kararlar vere- dökülmesi de 33 bin liraya bir mü- teahhide İhale edilmiştir. Yaz tarifesi Akay bazı değişiklikler yapacak Akay işletmesi köprünün adalar is- kelesinde başladığı Islahat işlerini bi- tirmiştir. Yolcuların vapura girip çık- maları yeni tertibatla intizama 80- kulmuştur, Vapurlara giren ve çıkan yolculara ayrı ayrı yerler tahsis edil- diği gibi yüklerin yolu da ayrılmıştır. Akay yaz hazırlıklarına da devâm et- mektedir. Yaz tarifesinde bazı tadilâta lüzüm görüldüğü için tatbikatın bir müddet daha gecikeceği anlaşılmakta- dır. 15 hazirandan itibaren dairelerde çalışma saatleri 8 de başlayıp 14 de bi- teceği cihetle geçen senenin tamamen zıddıma olmak üzere öğleden sonra ada» lara fazla vapur kaldırılacaktır. Yapı- lacak tadilât da bu husustadır. Futbol topu bir kadına isabet- le bayılmasına sebep oldu Kadıköyde Cevizlikte oturan kırk beş yaşlarında bayan Fatma dün Al tıyol ağzından geçmekte iken arsada futbol oynamakta olan çocuklardan birinin attığı top kulağına isabet ede- Tek bayılmasına sebeb olmuştur. Ba- yan Fatma polisçe tedavi altına aldı- 2 Jai Lİ NY ik — İstanbulun içinde ve dışında bulunan tarihi yerleri halka tanıt- makiçin yenibir karar var Bay Karilerimizin fikri Seyrisefer kontrolu fazlalaşmalı Büyükderede oturan ve imzü- anın mahfuz tutulmasını istiyen bir kariimiz yazıyor: «Sabahları (o Yenimahalleden kalkan otobüsler müşteri topla- mak için her ev kapısı önünde durmakta ve bazan 1 saat 30 dar kikada Taksime gelmektedirler. Şoförlerin makineleri yolda ta- mire kalkışmaları, su almaları, emanet Laşımaları, posta vazifesi görüp mektup getirip gölürmele- ri her günkü Aâdetlerindendir. Sürat meselesine gelince, Taksim- den kalkanlar âzami 10 kilomet- re ile Zincirlikuyuya geliyorlar. Seyrüseferin önünden kaybolduk- tan sonra 10 yerine 50,.60, 80 ki- lometre sürat Oovermektedirler. Seyrüseter memurlarının kontrol vespitinin Mecidiyeköyü - İstinye ve Yeniköy - Kireçburunu ara- sına kadar imtidat etmesi lâzım- dr» Hiddetli koca Eve geç ; gelen karısını 3 yerinden yaraladı Kadiköyde oturan Ali adında biri evvelki akşam eve geldiği zaman ka- rısını bulamamış, kadın neden sonra gelince; Ali bu saate kuğar nerede kaldığını sormuştur. Fatma, komşü- laria gezmeğe gittiğini söyleyince AM asabiyete kapılmış ve karısını bi- çakla üç yerinden yaralamıştır. İşe el koyan polis Aliyi yakalamış, Fat- ma da Nümune hastanesine yalin» mıştır. Bir İskoçyalı hayırperverin Kırşehir felâketzelerine teberrüü Sultanahmedde üç senedir yapıl makta olan hafriyatı himayesi altına simuş bulunan İskoçyalı kâğıd fabri- katörü Mister (David Russell) den aldığım bir mektupta memleketimiz- deki son zelizeleden çok müteessir ol- duklarını yazmakla ve felâketzede- lere ufak bir yardım olmak üzere rei- #i bulunduğu (Walker Trust) namt- na benim vasıtamig elli İngiliz lira- lık bir çek göndermektedir. Para, tahsis masrafma sarfeğilmek üzere Kınlaya gönderilmiştir. Memleketimizin uğradığı büyük aciya iştirak etmek dostluğunu gös teren bu zat ile merisup olduğu te- şekküle saym yazetenizle açık teşek- kürü zevkli bir vazife bilirim. İstaribul Valisi ve Belediye reisi Muhiddin Üstündağ Plâjda direkten “düşerek yaralandı Evvelki gün Büyükadada Yürük MU imi leşe b Azn isminde biri, bir aralık bir direğe çil- El arabaları Verilen mühletin uzatılması istendi sını yasak etmişti. Halbuki sırt ve si- rik hamallığının lâğvından sonra bir çok müesseseler kendi düşüncelerine göre el arabası yaptırmışlardı. Şim- di nümuneye muğayır diye bunların kullanılması yasak edildiğinden bu srabalar muattai bir halde kalmıştr. Bu vaziyet karşısında esnaf cemi- yetleri Belediyeye müracaatla birçok müessesenin ve esnafın el arabaları- nın imeli için birçok para serfettiği- ni, bunları derhal terkederek nümu- neye uygun araba yaplırmak için yeni fedakârliklar lâzım geldiğini ileri sürerek nümuneye muvafık arâ- ba kullanmak için verilen mühletin uzatılmasını rica etmişlerdir. Bele- diye bu müracaatı tedkik etmekte. dir. Amerika arkeologlarından 70 kişi geliyor Amerikalı arkeoloğlardan mürek- keb 70 kişilik bir kafile yakında şeh- rimize gelecektir. Amerikalı arkeoloğ- lar memleketimizin muhtelif yerle- rinde bulunan hafriyat sahalarını dolaşacaklardır. Bu hususta İstanbul Belediyesinden istenilen malümata cevab verilmiştir, Elektirik şirketi Devir ve Me m. süratle Hükümetçe satın alınan elektrik şir- ketinin devir ve teslim muamelesine devam edilmektedir. Silâhtarağa fabri kasının tesellümü dün bitirilmiştir. Dİ. ger tesisat da yakında tesellüm edile- cektir, “Travers fabrikasında tedkikler yap- mak üzere evvelki gün Derinceye ge- len Nafın Vekili B. Ali Çetinkaya te- sellüm heyetine direktifler vermiştir. Vekil ayni zamanda şimdiye kadar ya- pılan işler hakkında izahat almıştır, Elektrik işleri umum müdürlüğüne Nafıa Vekâletinin genç müdürlerin- den biri tayin edilecektir. Şirketin kad- rosu Üzerinde yapılan tedkikler neti- cesinde şimdilik yeni memura ihtiyaç olmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla umum müdürle muavinden başka ta» yin yapılacağı zannedilmemektedir. Şirkette mevcud elemanlardan istifa» de edilecek, hiç kimse açıkta katmıya» caktır. Ni Tabancayı muayene ederken SOHBET: Derkenar 1 OKUMAK — «Okumuş, okumuş ama Hiçbir nizam, Hiç'bir sıra gözet. meden okumuş... Gelişi güzel, eline ne geçerse onu... Kendisine yol göstere- cek bir adam bulamamış, buldu ise de onu dinlememiş...» Böyle söyliyen adamlara bakılırsa irfanın bir müfredat programı olacak Acaba sonunda da bir imtihan geçir. yol göstermeğe kalkmaym; bilâkis onları bin bir yol ağzına bırakın, iste- diklerine sapsınlar, Gerçekten bir şahsiyetleri varsa onu en umulmadık yolda bile bulurlar. Bazıları vardır ki © bin bir yolun bin birinde de kendi lerine lâzım olan çiçekleri bulurlar, bulamazlarsa yaratırlar, — Öyleise bizim göstereceğimiz yolda da kendini bulur, yaratır. — Hayır, çünkü yolu göstermekle bulmanın baş şartını, aramağı kaldı. rıyorsunuz. n MÜKÂFAT — Ötedenberi şiir mükâfatı, roman mükâfatı, daha bilmem ne müküfatı tesis edil bir türlü olamadı, Fakat bana öyle geliyor ki yakında o da olacak, çünkü yor. Şöyle asia uslu çalışacak, tam kendilerinden istenilen şeyleri vere cek şairler bekleniyor. Yeni şekiller, yeni temalar arayıp da ne olacak? Adam işte biz bize oturup aruz veya hece vezinleri ile bin yıllık agüzellik- leri» tekrar ediverelim, hem daha ko- lay olur, hem ceğlerimizin ruhunu şad ederiz, hem de belki mükâfatlar alırız. Mükâfat iki türlü insana yarar, bir kazananlara, bir de kendi kendilerine karar veremeyip de ancak mükâfat alan eserleri okuyanlara. Nefsine em- niyetle çalışan sanatkâr ile her yeni- liğe esasen alâka gösteren kariğ ise, mükâfatlardan haberdar bile değiller. dir, ın KAHRAMANLIK — İnsan oğlunun en büyük meziyeti hiç şüphesiz ki ce- sarettir, Her sahada cesaret, Sanatte de öyle, Bir sanatkârda aranacak baş- hea meziyet kahramanlıktır. Alay edilmeği, hakaret görmeği, inandığı yolda yapayalnız kalmağı, hatta ba- zan kendi kendinden şüphe etmeği göze alamıyan adam ne yaparsa yap- . sın, sannte heves etmesin. Kaidelerin, ölçülerin de sanatkâr için faydası vardır: onları kıra kıra pazılarım şişirir. vi TENKİD — Dedim ki: yaralandı Kartala bağlı Sarıgazi köyünde (Devamı 4 üncü sahifede) oturan on sekiz yaşlarında Tevfik is- minde bir genç, elinde bir tabancayı muayene etmekte iken kazaen ateş almış, kurşun göbeğinden girerek ar- om DAT TUTU UUUUU rosu binası önünde toplanıp bu anti- ka yerlere dair verilecek konferansı dinliyecekler!... Nurullah Ataç . İzmir Enternasyonal Fuarı » En ucuz alış veriş, bol eğlence ve biz kasında kalmıştır. Yaralı Haydarpa- | çok yeniliklerin doğduğu yertir. Mutlaka şa Nümune hastanesine yatırılmış, | iştirik ve #iyaret ediniz Milyonlarca müş. mahalli jandarma ve adliyesi tahki- (| “teri, mallarınızı bekliyor. leri tanıtmak ve onlara «li sürülme- mesini hatırlatmak gibi faydalar vari... iter aa ve e Per EN