2 Haziran 1938 AKŞAMDAN AKŞA! Modern mobilye âile muhabbetine zararlımıdır? Yeni sanatların Almanhada uğradık- ları takibat hakkında Nadir Nadinin enteresan bir makalesi inlişar etti. Dai- mi karilerim bu sütunda ayni mevzua benim de temas ettiğimi hatırlıyacak- Kardır. Fransızlar: O«Modemizm Alman bid'atidir, elhazer!» diyorlar, Almanlar ise, genç sanatkârlarma: «Bu, Alman olmiyan bir ırkın sakit ceninidir, ken- dimizi koruyalım!» tavsiyesinde bulu- nuyorlar... Hasılı her iki taraf da, ka- bahat haline gelen bu samur kürkü sır- tma almıyor! - diye bildirmiştim. - di- ğer taraftan da Rusların Meyerholdları filân iş başından alarak fütürizm ve erısalini baltaladıkları malüm... Nadir Nadi, Alman telâkkisini uzun uzadıya anlatıyor. (İcmal ediyorum:) — Alman nazariyecileri diyorlar ki, on dokuzuncu asrın sonlarma doğru Çi- karılan bu nazariyeler, Yahudi ırkının «seridir. Pransız inkılâbı neticesinde doğan «insanın hakları» mefhumu se- mitik ırkı da kültür sahasma karıştır. dığı için böyle sapıtık sanat cereyan- ları çıktı, Ve bunlar inkişaf imkânm bulamadan tereğdi etti. Tabii modernizmi başka sebeplerle de izah kabildir: — İnsanlar fen sahasında sayısız icadlarda bulundukları bir asırda sa- natta da mütemadi yenilikler aradılar, Yalnız mevzu tenevvüile iktifa etmiye- rek boyuna şekil değişiklikleri araştır. dılar. Moda nasıl acaiplikler arzediyor» sa, sanat da etti... Bu, bir züppelikti; geldi geçti... Hem şimdi attık icad sal- gını da eski hızında devam etmiyor... Nisbeten bir istikrar devrindeyiz... Hat- tâ bir bakıma milletler muhafazakâr. lığa, kısmen de eski müşküllerin ben- zerlerine doğru gidiyorlar... Onun için, delişmen sanat cereyanları da, aklın mantığın kabul etmiyeceği şekilleri yokladıktan sonra makulât vadisine ye» niden döndü!.. Yalnız, modernizm, kıs- men mimaride, kısmen mobilyecilikte kaldı... İlh ilh... müfrit cereyanlar bu söylediklerim- den başka da bin bir tarzda izah olu- nabilir. sr”. Bugün asıl anlatmak istediğim Şu müşahedemdir: Asrımızda kimsenin evinde otura- mamasına, bilhassa modernler sınıfın dan olup da yeni evlenenlerin gözleri- nin ekseriyetle sokakta olmasına sebep, kübik eşyadır!I Malüm ya, bu çeşid mobilyelerde esas olan düz çizgiler, basit renkler ve bir- kaç toparlak... Girintisi çıkıntısı yok... Bu da, ruha bıkkınlık veriyor... İnsan makta oluyor! Farzediniz ki, sahranın ortasında bir istasyon memurusunuz... Tabiatin ve cemiyetin türlü türlü şekilleri, renk- leri, hareketleri olan muhitlere doğru ruhunuz kayar... Parlak iki demir yo- Tunda, duvar badanası gibi sahradan, iki toparlak işaretten bıkarsınız, «gi- deyim, kaçayım'» dersiniz... Modem eşyalı bir ev de, hissiyat üzerinde ayni oyunu oynuyor... Yallah evden dışarı... İyi ve sağlam bir aile ancak eski ter- tip ve asırların imtihanından geçmiş gi. rift ivicâclı eşyası olan bir dekor için- de kurulabilir diye bir fanteziyi zihnim- de yarattım ve buna yavaş yavaş ken- dim de kani oldum... Modernizmin en ziyade mobilyecilik. Sıkı kontrol - İzyozz şikâyetler Bazı lokantalar muvakkaten kapatıldı Eminönü kaymakamlığı, kendi mın- takasında bulunan esnafi temizlik bakımından sıkı surette kontrol et- meğe başlamıştır. Son zamanlarda 127 kişi muhtelif sebeplerden dolayı para cezasına çarptırılmıştır. Bu ce zalar bir lira ile yirmi lira arasında- dır, Bunlardan başka bazı ahçı dükkân- ları, lokanta ve sülre hakkında da muvakkat sed kararları verilmiştir. Seddedilenler ârasında tanınmış bir lokanta da vardır. İş bankası bara maieltirik dün banka şubesinde meşgul oldu İş bankası umum müdürü B. Mu- ammer Eriş dün öğleden sonra İş ban” kası İstanbul şubesine gelerek bir müddet meşgul olmuştur. B. Muam- mer Eriş bu akşamki trenle Ankara» ya gidecektir. Elektrik şirketi Dün tesellüm muamelesine Hükümetçe satın alınan Elektirik şirketinin devir ve teslim muamelesi- ne başlanmıştır. Dün evvelâ şirketin silâhtarağadaki fabrikasından işe baş- lanmıştır, "Tesellüm muamelesini ya” pan Nafia Vekâleti teftiş heyeti reisi B. Şefiğin riyasetindeki heyet grup- lara ayrılmıştır. Tesellüm işi şebeke üzerinde, depolarda, atelyelerde grup grüp devam edecek ve kısa zamanda bitirilecektir. El arabaları hakkındaki kararın tatbikine başlandı Belediyece kabul edilen tipe muha- lif olan el arabalarının kullanılması dünden itibaren menediümiştir, Bu emir üzerine dün Belediye za- bıta memurları şehrin muktelif yer. lerinde kontrole başlamışlardır, Eski tipte kullanılan arabalar kaymakam- ık dairelerine götürülmüşlerdir. Diğer taraftan Belediye, alâkadar müessese ve şirketlere tekrar tebligat, yapmış, kabul edilen tipe muhalif araba kullanılmaması bildirmiştir. Dokuz kişi arasında kavga Evvelki akşam Samatyada yedi er- kekle iki kadın arasında bir alış veriş meselesinden münakaşa çıkmıştır. Mü- nakaşa az zamanda büyümüş kavgacı: Jardan İsmail, Raşitle karısı Fatmayı yaralamıştır. İsmati dün yakalanmmış- tar. AŞ Yaz tarifeleri Şirketi Hayriye ve Akay idaresi, hazirana girdiğimiz halde hâlâ ükbahar tarijesi tatbik etmekte. dirler. Bu da halkin ihtiyaçlarını katşılamamaktadır. Yaz tarifesi- nin tatbik edilmesi birçok karileri- miz larafından temenni edilmek- tedir, ... Vilâyetin bir tezkeresi 29/Mayıs tarihi gazetenizde 935 senesinde jazla lahsil edilen 242 kuruştan ibâret bir verginin geri alınması için çök uğraşıldı- ğındün, müşkülâta maruz kalındı- ğından ve muamelenin, geciktiri- diğinden bahis bir şikâyet görül- müş ve iş tetkik edilmiştir. Şikâyet mevzuu olan bu 242 ku ruşun geri verilmesine aöf evrak 935 senesindenberi Belediyede kal mamış, Belediyeye ancak 25/Ma- yıs/938 günü gelmiştir. Bu para ya iç hissedarın alması lözrm. gelip o gün bunlardan yalnız ikisi gel miş olduğundan üçüncü istihkak sahibinin de beraber gelmesi müra- caat edenlere tefhim edilmiş ve er- tesi gün hepsi gelmişler ve 76 ka- lem diğer tediyeler meyanında si- ralarını bekliyerek paralarını usu- lü dairesinde almışlardır. Vali ve Belediye Reisi N. R. Demirtaş 2 hırsız tutuldu Mehmed Ali çaldığı eşyaları nerelere sattığını anlattı Üsküdar, Ka- dıköy, o Çinili, Taksim, Gümüş- “7 suyu ve Anâdo- luhisarında bir çok hursızlık Var kalarınn faili olmak üzete yar kalanan, Meh- med Ali hakkın daki otahkika$ Emniyet direk- tödüğü (ikinci şubesince derin- leştiritmektedir . On dört ey soyduk- Mehmed Ali, çal- Otan sonra yakala- dığı eşyaları ne- nan Mehmed AN relere sattığını da birer birer söylemiş- tir, Ali, hakkındaki evrakla birlikte bu- gün adliyeye teslim edilecektir, Zabıta, bundan başka, Sipahioca- ğında bir şahsa kiralanmış olan tenis bahçesinde yapılan hırsızlığın failini de meydana çıkarmıştır. Tenis bahçe- sinde oyuncuların soyunması için bir kulübe yapılmıştır. Bu kulübenin altın- daki toprak kazılmak suretile içeri gi- ren hırsız, 3 gömlek, 3 pantalon, 3 çift fotin çalıp kaçmıştı. Yapılan tahkikat ta bu işin sabıkalılardan Salih tara- fından yapıldığı tesbit edilerek Salih yakalanmış, çalınan eşya da meyda- na çıkarılmıştır. İsveç sefiri avdet etti Memleketine gitmiş olan İsveç se- firi mezuniyetinden avdet etmiş ve Ankaraya gitmiştir. ... Bir sokakta zatı &liniz mi oturu- yorsunuz, bay Amca sokağı!... ŞEHİR HABERLERİ Defterdarlıkta kasa mevcudları sayıldı Dün mall senenin ilk günü olmak itibarile Defterdarlıkta bir heyet mar rifetile bütün demirbaş eşyalar tes- bit, edilmiş, kasa mevcudları sayıl- mıştır. Yeni sene bütçesile kadrolardaki de- ölşiklikler henüz teblig edilmediği için vekâletten gelen memurlarm har ziran maaşları geçen seneki bütçede- ki derecelerine ve miktarlarına göre verilmiştir. ” Yalnız müvazene vergisinde yap lan tadilât dolayısile haziran maaşlar rı yüzde iki fazlasile verilmiştir. Belediyede maaş, henüz yeni bütçe tasdik edilmediğinden, 937 bütçesi nisbetlerine göre verilmiştir. Dün senebaşı olmak münasebetile Belediye daimi encümeni geçen sene ki bütçe İle alâkadar görülen İşler hakkında 200 kadar karar çıkarmış- tır, Sigara ile uyku Yatak yorgan ateş aldı, itfaiye yangını söndürdü İstiklâl caddesinde bir apartıman- da oturan İngiliz tebaasından Core, evvelki gece saat bir buçuğa doğru dal- resine gelmiş ve bir sigara yakarak karyolasına uzanmıştır. Bir aralık Core uykuya dalınca, elindeki sigara düşmüş, yatak, yorgan ve yatak ucun- daki bir tahta sandık yandıktan son- ra, Core uyanabilmiştir. Derhal haberdar edilen itfaiye yeti- şerek aleşi söndürmüş, Core da yan- maktan kurtarılmıştır. Belediye şubeleri, merkezden emir almadıkça bahçe , yapamıyacaklar Şehrin muhtelif yerlerinde mahal li belediye şubeleri taratından bazı küçük bahçeler yapılmaktadır. Bele- diye reisliği bu bahçeler haklında alâkadar şubelere hir tamim yapmış- tır. Belediye, bu bahçelerin muhafaza-, $ı için dalmi masrafa ihtiyaç olduğu- nu, Belediye Bahçeler müdürlüğü tah sisatının ise ancak mevcud bahçeleri Korumağa kifayet ettiğini, bu itibarla bunların muhafazası kabil olamadı- Kanı, şehirde bahçe tesisinin plân İşi olduğunu bildirmiştir, Belediye reis- liği, bahçe tesisi için mutlaka mer- kezden emir alınması lüzumunu bil- dirmiştir. Musiki sanatkârları cemiyeti- ne kaydedilmiyenler umumi yerlerde çalgı çalamıyacaklar Tiyatro, konser, gazino gibi yerler- de çalgı çalanların behemehal Musiki Sanatkârları Cemiyetine kaydediime- leri lâzım geldiği bildirilmiştir. Cemi- yete kayıtlı ve ehliyetnamesi olmıyan» ların çalışmaları menedilecektir . Üç aylık tekaüd Emlâk bankası dünden itibaren üş aylık tekaüd maaşlarının tediyesine | cumartesi günü iki ay memleketine gidecektir. başlamıştır. ... Bir sokakta minare mi var, Mi- nareli sokak... gibi isimleri... B. A, — İyi bir fikir amma tatbiki güçi.. ver inde di ISTANBUL HAYATI Ya üç sene kalsaydı?.. Kurdelesinde renkli bir tüy salla- nan beyaz şapkasını eline almış, Saç- larının tepesi kaharmış, yan tarafları biriyantinle geriye doğru yatırılmış. Üst dudağını kaplıyan kalın bir bıyık yumağı ağzına doğru sarkmış. Sırtın- da; kalın, alaca renkli, omuzları pa- muk yastıklı, beli lâstik büzmeli bir ceket. Kendinden yakalı gömleğinin yumruk kadar düğümü göğsüne doğ- ru inmiş. Acayib bir yürüyüşle yanı- mıza sokuldu. Ceketinin üst cebinden çıkardığı siyah camlı gözlüğünü ta- karak birer birer yüzlerimize baktık» tan sonra gülümsedi: — Bonjuğ baylağ. Arkadaşlardan biri ayağa kalktı: — Merhaba dostum. Hoş Diye yer gösterdi ve bizi de tanış- tırdı. (R...) leri ağzının içinde eze bü- 76 eğ» ye çevirip yarı frenkçe, yarı türkçe kelimelerle marıldanarak eli- mi öyle bir sıktı ki, kemiklerim biri- birine geçti. Canımın acısından A3 kaldı bağınyordum. Oturduktan sonra arkadaşım güle- rek; — Maşallah, dedi. Seyahat size yas ramış, Misafir, kaşlarını çattı, Büzülen du- daklarmda müstehzi bir tebessüm belirdi. Red makamında başını salla- dı: — Sonu fena oldu. Pariste, Londra- da geçen modern bir hayattan sonra buraya gelmek bana bir sürpriz oldu. Etrafta gördüğüm banal şeyler beni Arkadaşım hayretle sordu: — Yoksa sigarayı terk mi ettin? — Evet, monşeğ. Artık sigar kulla. namıyoğum. Puroiçiyoğum, Sigaret bana çok banal geliyor. Biraz evvel gözlük çıkan cebinden bir puro çıkarıp ucunu ısırdı. Ağzm- daki tütün ufaklarını tükürdü, Dal- gin bir tavırla kibriti yakarken arka- daşıma döndü, manikürlü parmakla- rile ceketinin ucunu tuttu ve dudak büktü: — Aman ne sempl şeyler möonşer, Bu kadar âdi elbise nasıl, ecee... nasıl şey edilir? Arkadaşım tamamladı. — Gişilir demek istiyorsunuz gali- ba, Fakat, ne yapalım? Burada bun- lar bulunuyor. Delikanlı etrafta her gördüğüne bir bahane bulup Pariste, Londrada gör- düklerile mukayese ederken taham- mül edemedim, sordum; — Avrupada ne kadar kaldınız? Gene dudak bilkerek üç ay kaldığı- nı söyle'vce düşündüm. Bu adam ya üç sene kaisaydı?... sanananana sanasasasa sas saserenasansersaraa sam Bir çocuk bodruma düşerek yaralandı Taksimde oturan madam İzaldo, yanında, beş yaşında çocuğu Diter ile Beyoğlunda bir kundura mağazasın- dan telefon etmekte iken, çocuk kapar ğı açık bulunan bir bodruma yuvar- İngiliz büyük elçisi sir Persi Loren kaktan, yahut Grela Garbo, Tarzan * —İ sokağından başka isim bulunamazi,, j ; i . | ! " ; - j