22 Mayıs 1938 a yl AKŞAMDAN AKŞAMAw Balığın karnında yaşıyan adam Aşağıya nakledeceğim hadise, 1 Ni sanda uydurulmuş bir hikâye değil. Sir Fr. Fox'un «63 sene müddetle il mi ve içtimai tedkikat. isimli eserin- den alınmış; ve muhtelif mecmualar tarafından iktibas edilmiş... Bakınız, İngiliz âlimi ne anlatıyor: .. «Takriben elli sene kadar evvel Falkland adaları civarında bir Ameri- kan balıkçı gemisi dolaşmaktaydı. Ansızın, uzakta Kaşalo isimli muazzam balıklardan birini gördü. Derhal iki kayık indirilerek takibata girişildi ve atılan zıpkınlardan bazıları hayvana isabet etti, Mücadele edilirken, balığın kuyruğu kayıklardan birine rasladığı için tek- ne devrildi; tayfalardan biri boğuldu; diğeri de kayboldu, Bu mülessif hâdise, ava devam edil- mesine mâni olmamıştır. Takib neti- cesinde Kaşalo öldürüldü ve yüzdürü- lerek geminin yanına getirildi. Bütün bir gün zarfında mürettebat, 25 metre uzunluğundaki muazzam hayvanı parçalamakla uğraştı; ertesi sabah, mide, güverteye çıkarıldı, Bahriyelilerin dehşetini düşünün ki, ölü bir balıktan çıkarılan mide, canlı İmiş gibi, kıpır kıpır kıpırdıyor! He- 'men açtılar ve kaybolan tayfa James Bartleyin ikiye katlanmış olarak içer- de bulunduğunu gördüler, Adamcağız baygın bir halde olmakla beraber hâ- lâ nefes almaktaydı. Güverteye yatır- dılar. Bir müddet uğraştıktan sonra kendisini ayıltabildiler. Hatırladığı şuymuş: Suya düştük- ten sonra müthiş bir gürültü işitmiş... Derken her yanından itile itile kay- gan bir medhalden içeri süzüldüğünü duymuş... Ve ansızm bir yerde mah- pus kalmış. Sıcaklık arttığı ve eline Âdeta terliyen yumuşak bir duvar değ- diği için, tayfa, artık denizde değil de | balığın karnında olduğunu anlamış. Adam akıllı nefes alabilmesine rağ. | men, hararet, karanlık ve korku yü- | zünden soğukkanlılığını kaybetmiş; | bayılmış! James Bartley, üç hafta sonra ta- mamile iyileşerek işe başlamıştır, Fa- kat vücudü kırk sekiz saat müddetle balığın midevi usaresile temasta bu- lunduğu için cildinde mütemadi bir bozukluk kaydedilmiş. ... Âlimler bunu tamamile mümkün | görüyorlar, Zira bu Kaşaloların kar- nından pekçok defalar 2 - 3 metre uzunluğunda köpek balıkları sağ ola- Tak çıkarılmış... Esasen eski menkulât arasında da, Herkülün üç gün üç ge- | ve bir balık karnında kaldığı yok mu- dur? Hele, çocukken Kısası Enbiyada okuduğum « Yunus vakası» nı hiç unut. mam, Kelimesile aklımdadır: Balığın karnından çıktıktan sonra nebinin vü- cudü «paluze» gibi olmuş... Demek © | zaman da aynı hâdise kaydedilmiş... Bunu bana mutekid, fakat aynı za- manda asri ilimlerle alâkadar bir zat okutmuştu: — İnanılmaz, olamaz şey amma, mukaddes kitaplarda yazıyor... Bunlar, menkulâttır; itiraz etmemeli! - de- mişti, .. Evvelce tufan hakkında da aynı id- dialar yürütülmüşken, sonraları git- Eide, bu hâdisenin her halde cereyan ettiğini ve beşeriyetin böyle bir hatı- Tayı unutmadığını söylediler... Doğru- Su, bir bakıma da, insan, eskilerin bazı şeyler bildiklerini yavaş yavaş öğrenince memnun olmuyor değil! Zi- ta, kâinatın esrarmı bizim bugünkü İzahımız pek kuru, pek yavan; onla- rınki daha güzel, daha şairane, hayal Ye rühu daha besleyici! © (Vâ - Nü) Çubuklu köşkünün son taksiti verildi Eski Hidiv prens Abbas Hilmi pa- Şanın Çubukludaki köşkü 60 bin lira» ya Belediye tarafından satın alınmiş« W. Bu satış bedelinin son taksiti bu AY sonunda Hıdivin vekiline tediye edilecektir, Bu suretle köşkün mül- kiyeti tamajle Belediyeye intikal ir. Çubuklu köşkünün ne maksada edileceği henüz belli değildir. Belediyenin bu hususta bir karar ver- Mesi için Boğasiçine ald nâzım plâ- Jun B. Prost tarafından hazırlaması ŞEHİR HABERLERİ Kasaplık hayvan Nisan ve mayısta Istanbula fazla hayvan geldi Belediyece tanzim edilen bir İstitas- tiğe göre, geçen nisan ve mayıs aylar rında, İstanbula gelen kasaplık hay- van mıkdarlarina nisbetle bu sene nisan ayile mayısın on beşine kadar gelen hayvan mıkdarı yirmi bin faz- ladır. Bu netice de etin ucuzlaması ü- zerine istihlâkte meydana gelen faz- lalıktan ileri gelmiştir. Belediyenin kasaplar şirketile yap- tığı anlaşmadan sonra Anadolunun muhtelif noktalarından gelen hayvan mıkdarı son günlerde haylı artmıştır. Hattâ son birkaç gün içinde mezba- hada kesilen hayvan münhasıran be- lediyenin mübayaa ettiği hayvanlar dan ibarettir. Et fiatleri geçen mari başında u- cuzlamıştı. Halbuki mart ayı öteden- beri İstanbul piyasasına kasaplık hay- vanların en az geldiği bir mevsimdir. Havaların ısınması münasebetle mevrudat artmıştır. Balhassa hazi- randa memleketin her tarafından şehrimize kasaplık koyun geleceğin- den haziranda et fiatlerinin düşeceği kuvvetle tahmin ediliyor. Fiatlerde ne nisbette tenzilât yapılacağı henüz belli değildir. Maamafih belediye ik- tisad müdürü B. Asım Süreyya bu hu- susta yapacağı tedkikata dair bir ra- por hazırlıyacak ve bu rapor et mü- Takabe komisyonunun flatleri tenzil etmek için vereceği kararlara müessir olacaktır. Bebek - Istinye yolu İhale önümüzdeki çarşamba günü yapılıyor Keşif bedeli 400 bin lira olarak tes- bit edilen Bebek - İstinye yolunun inşası önümüzdeki çarşamba günü Daimi encümen tarafından talibine ihale edilecektir. Yolun takib edeceği istikamette bir takım binaların istim- lâkine de zaruret görülmektedir. Ya- pılan tahmine göre Rumelihisarı ile | Bebek arasındaki kısmın istimlâk ve inşası daha ucuza, Rumelihisarından İstihyeye kadar uzanan kısmın inşa ve istimlâki de daha pahalıya mal olacaktır. Bebek ile Rumelihisarı arasındaki kısımda mezarlık bulunduğu için bu- rada istimlâk edilecek pek az bina vardır. İstinye ile Rumelihisarı arasın- daki binalar daha fazla olduğundan istimlâk bedeli de o nisbette fazla olacaktır. Bu itibarle evvelâ Rumeli- hisarile Bebek arasındaki kısmm is- timlâki yapılarak yolun in$asına ve bu kısım ikmal edildikten sonra diğer kısmın istimlâk ve inşasına başlana- caktır. Ankara biraları için tenzilâtlı tarife Devlet demiryolları Ankaradan İs- tanbula nakledilecek biralar için ten- zilâtlı bir tarife hazırlamışlır. Bu ta- rife hazirandan itibaven tatbik edile- cektir. Hususi vagonla bira getirtmek isteyenlere ayrıca yüzde 17 tenzilât yapılacaktır. Ortamekteplerin imtihan günleri Kabul edilen esaslara göre ortamek- teblerin imtihanlarına 15 haziranda başlanacaktır. 15 haziranda Türkçe, 16 haziranda tarih, çoğrafya, 17 ha. ziranda da riyaziye derslerinden im- tihan yapılacaktır. Üç hırsız yakalandı Emniyet direktörlüğü ikinci şube- si, Mustafa, Osman ve Kemal İsimle- rinde üç hırsız yakalamıştır. Muhtelif zamanlarda hursızlıklar yapan bu adamların çaldıkları eşyar da birer birer meydana Çı sahiplerine İade olunmuştur. Her üçü Haklı şikâyetler Üsküdar iskele meyda- nındaki tahta perde Üsküdar iskelesinin yanında bir meydan. vardır. Oraya ler konulmuş; halk da istirahat edi- yordu. Şimdi burası : taktaper- deyle kapatılmış; bir kahveciye kiralanmıştır. Böyle umumi bir yerin hususileştirilmesinden do- layı aheli şiköyet etmektedir. ai Bu şikâyet üzerine tahkikatla bulunduk. Bahsi geçen tahtaper- de halâ orada ise de, yapılması tasavvur edilen diğer inşaat dur- durdurulmuştur. o Mamajih bir vaziyet hasıl olduğu anlaşılmak- tadır. Üsküdar meydanında halkın parasız istirahat edeceği temiz bir saha meydana getirilmesini t femenni ederiz. j Mudanya seferleri Otobüs ve tren biletleri de deniz işletmesinden alınabilecek Trak vapuru bugün Mudanyaya ilk seferini yapıyor. Mudanya sefer- leri yaz tarifesi de hazırlanmıştır. Yeni tarifede halka bir çok kolay- hklar gösterilmiştir. Bu arada Mu- danyadan Bursaya otobüs veya tren biletlerini Denizyolları acentesinden vapur biletlerile birlikte almak müm- kün olacaktır. Mudanya hattı bilet- leri de kismen ucuzlatılışıtar, Diğer taraftah İstanbuldan o Mu- danya ve Bursaya otomobille gitmek istiyenlere de bir çok kolaylıklar gös- terilecektir. Otomobillerin nakli için icab eden tertibat ihzar edilmiştir. Otomobil nakliye ücreti tarifesinde de mümkün olân ucuzluk gözönün- de tutulmuştur. Boğaziçinin imarı Şirketi Hayriyenin halkın Boğa ziçine daha fazla, rağbet göstermesi- ni temin için çalışmalara devam edi- yor. Bu arada Şirket Boğuziçinin imarına yardım etmeğe karar ver- miştir. Şehircilik mütehassısı B. Prost'un plânı Boğaziçinin muhtelif yerlerine yeni bir çehre verecektir. Bu mtyân- da Kabataşta bir meydan yapılacak ve oradaki tarihi havuz esaslı bir ta- mirle meydana çıkarılacaktır. Aynca iskele civarına da bir bahçe yapıla- caktır. Şirketi Hayriye imar hareketle- rine bir yardım olmak üzere bütün bu işleri üzerine almıştır. Şirket ay- rıca Kabataşa daha asri bir vapur iskelesi yaptırmayı da düşünüyor. Avans paraları zimmetlerine geçirenler İstanbul adliyesine ald avans pa» ralardan bir mıkdarını zimmetlerine geçirmekten mâaznun eski adliye mutemedi Emin ile maliye memur- larından Necmi Sultanahmed birin- cl sulhcez& mahkemesi tarafından sorguya çekilerek tevkif oedilmişler- di, Maznunira hakındaki evrak istin. tak hâkimine verilmiş ve dün ikisi de müstantik tarafından sorguya çekil mişlerdir. Sorgu neticesinde maznun- ların mevkufiyetlerinin devamına ka» rar verilmiştir. Büyücü kadın mahküm oldu Aliye isminde bir kadının haşin tabiatli kocasını, yumuşatmak için okunmuş eşek dili veren Sünbül is- mindeki kadının zabitaca cürmü meş- hud halinde yakalanarak mahkeme- ye verildiğini dün yazmıştık. Sünbülün asliye dördüncüceza mahkemesinde icr& edilen muhakeme &i neticesinde, cürmü sabit olduğu ci hetle üç ay müddetle hapsine, otuz lira para cezasına ve muhakeme mas- rafını ödemeğe mahküm edilmiş, der. hal tevkif olunarak tevkifhaneye gön- dertlmiştir, i Hamalların kıyafeti Nümune muvafık görüldü, haziran- da tatbik edilecek Belediye iktisad müdürlüğü müs- tahdemin şubesine kayıdı olan bu- tün hamalların yeknasak kıyafet giy- meleri kararlaştırılmış ve hazırlanan nümune vali ve belediye reisi B, Mu- hiddin Üstündağ tarafından muva fık görülmüştür. Bu yeni kıyafete göre pantalonlar kısa ve dolaklı olacak göğüslerinin sol tarafında ve Kasketlerinde sicil numarası bulunacaktır. Yeni hamai- kıyafetleri haziran başından itibaren tatbik edilecektir? Bu kıyafeti kullan- mıyanlar hamallık edemiyeceklerdir. Belediye hamallar hakkında kabul ettiği bu yeknasak kıyafetten başka arabacı, kayıkçı, ve şoförlerin de yek- nasak kıyafet kullanmalarını müna- sib görmüştür. Arabacı, şoför ve ka- yıkçıların Kıyafetleri ve serpuşları ayrı ayrı tarz ve biçimde ve birbirle- rinden farklı olacaktır. Maamafih bunların kiyafet şekilleri henüz ta- maile tesbit edilmemiştir. Aksu vapurunun eşyası Bu kış Mersin civarında karaya o- turan Aksu vapurundaki eşyanın â- varyası yapılmaktadır. Vapurdaki yol- cu ve yük selâmeti namına kazanın kasden yapıldığı anlaşılmıştır. Vapurda eşyası olanlara &varya mu) amelesi için altı aylık bir mühlet ve- rilmiştir. Bu müddet zarfında müra- caat edenlerden icabeden meblâğ a Nnarak eşyaları kendilerine teslim ©- dilecektir, Üniversitede imtihanlar Yabancı dil imtihanlarının neticesi belli oldu Üniversiteye bağlı olan yabancı dil mektebi imtihanları dün bitmiştir. İmtihanlarda kazananların isimleri duvarlara asılmışlır. Bu sene ecne- bi dilinden ikmale kalanlar biraz faz- ladır. İkinsl imtihanlarına girecek gençler için yaz kursları açılacaktır. Bunlar yaz kurslarına devam ettik- ten sonra eylülde açılacak ikmal im- tihanlarına gireceklerdir. Üniversitede pedagoji imtihanla- nna dün başlanmıştır. Bu dersin imtihanı salı günü (amamlanacaktır. 25 mayıstan itibaren fakültelerin a- ra imtihanlarına, yani sınıftan sınıfa girme imtihanlarına başlanacaktır. Ara imtihanları bittikten sonra fa- kültelerin mezuniyet imtihanları yak pılacaktır. Ecnebi ve ekalliyet mektep- lerinin bütçeleri Ekalliyet ve ecnebi mekteplerinden ber birinin muntazam ve usulüne muvafık şekilde birer bütçe hazırla” maları kararlaştırılmıştı. Mekteplerin müdürleri Maarif müdürile temas ederek ihtiyaçlarına göre talimat alacaklar ve bütçelerini bu talimat dairesinde hazırlıyacaklardır. Bütçe- lerde maddi esası olmıyan muhtemel varidat membaları gösterilmiyecektir. Köy mekteplerinin teftişi Maarif müdürü B, Tevfik Kut, ders sonu münasebetile köy mekteb- lerini teftiş edecektir. Maarif müdü- rü Bakırköy ve Üsküdar kazaları için- deki bütün mektebleri gezmiştir. Di- ğer mekteblerin teftişleri de ay başi- na kadar ikmal edilecektir, Başından yaralanan hastanede öldü Bundan dört gün evvel, bir gemi- de kaza olmuş ve Mahmud isminde bir gemi işçisi, başına düşen kalın bir zincirle tehlikeli şekilde yaralanarak hastaneye kaldırılmıştı. Mahmud, yapılan tedavilere rağ- men kurtulamamış ve ölmüştür, Ce- sed, morga kaldırılmış, otobsi yapıl- tir, — azm Me — se — Sahife ? İSTANBUL HAYATI Donkişot gibi Her sene sayfiyeye çıkan dostirrdan biri sonbahar dönüşlerinde daima şi- küyet eder: — Sayfiyenin gürültüsünü biz çeki yoruz, zevkini misafirler sürüyorlar, Hiç bir hafta tatilinde misafirden gön açamuyoruz ki, şöyle kendi kendimize bir eğlenelim. Geçen hafta tesadüfen, bu dostuma göz açtırmıyan misafirlerden biri de ben olmayım mı? Gerçi cumartesi ak» şamı beni İstanbuldan ısrarla kendisi götürdü, Fakat bunu yaparken her- halde evdeki vaziyetten haberi yoktu. Akşam eve gittiğimiz zaman telâşlı bir hazırlık gördük. Meğer gündüzden komşularla sözleşmişler, pazar günü Karakulak suyuna gideceklermiş. Akşam erkenden yattık. Sabahle- yin kalktığım zaman paketler, sepet- ler hazırlanmıştı. Komşuya haber gönderildi, Ailesile çocukları önden; şişman, tostoparlak bay da arkadan geldiler. Üç erkek, iki kadın ve altı ço- cuklu kafile yola çıktık. Beykoz iske» lesinin biraz ilerisinde arabalar, atlar, eşekler dolu bir meydanlığa geldik. Kadınlarla çocuklar sepetleri alıp ara- baya yerleştiler. Bize de üç süslü bey- gir tutuldu. Doğrusunu İsterseniz bun- dan hiç memnun olmadım amma, ka- badayılığı da bozmıyarak beygire bin- dim. Halimi düşündükçe kendi kendi- me gülüyordum. Don Kişottan hiç far- kım yoktu. Atın üzerinde bana gayriihtiyari bir gurur geldi. Beykoz çayırından geçer- ken etrafta dolaşanları karınca kadar küçük görüyor, beygirimi şahlandırıp üzerlerinden sıçratıvereceğim geliyot- du, Azametle etrafıma bakınırkca afacanın biri elindeki sopayı beygirim arkasına vurmaz mı? Birdenbire pa- çavra gibi silkelendiğimi hatırlıyorum. Kendimi toparladığım zaman beygiri durdurmuşlardı. Fakat ne dersiniz? O kadar gürültü, patırdıya rağmen atın üzerinde düşmeden durmuşum, Kar- şımda şamandıra gibi beygire yüklen- miş dostumun komşusu kahkahayı atınca fena halde sinirlendim. Her şeyl göze alarak beygire bir tekme de ben vurdum. Atlaya zıplaya çayırdan çıktık. Biraz ileride manzara birdenbire değişti: Kıvrıla kıvrıla ufukta incelen yolun iki tarafı zümrüd çayırlar ve akasya ormanlarile örtülü. Nefes al dıkça iç gıcıklayıcı bir koku göğüsleri şişiriyor. Türlü türlü kuş cıvıltıları İ kulaklarımızı okşuyor, Arasıra yolun kenarındaki ağaç kümelerinin ardın dan boğuk sesler duyuluyor: — A, yapmasana, Bak, yolcular ge- çiyorlar, bizi görürlerse, Çimenler arasından çıkan çiftler, ürkek adımlarla ağaç kümelerinin da- ha sık köşelerine doğru uzaklaşıyor» lar, Akpınar köyünde beygir seyahati mizin ilk kısımı bitti. Kırk, elli evli, şi- rin bir köy. Ortadaki parkta sofralar kurulmuş, Kuzular kızarıp geliyor, herkes boğaz telâşında. Kahvenin önünde yorgunluk kahve- lerini içerken bizim şişman arkadaş bir aralık kayboldu. Biraz sonra koca- man bir kızarmış et parçasile geldi: — Şimdi bunu yersek iştihamız ka- panır, su başında yemek yiyemeyiz. Diye itiraz ettik. Biz elimizi sürme- dik. O tek başına eti silip süpürdü. Tekrar beygirlere binip yola koyul- duk, İkinci yolculuk pek kısa geçti. Minimini Karakulak köyünün biraz ötesinde beygirlerden indik. Kahvenin bahçesinde bir gölgeliğe yerleştik. Oluktan gürül gürül akan suyu gör- dükçe, İstanbulda beş kuruşa alıp yu- dum yudum içmeğe kıyamadığımız bir bardaklık şişeleri düşünerek içimi çekiyordum. Biraz sonra araba da gel. di, Sofra kuruldu. Sepetler açıldı, Her su testisi boşaldıkça yiyecek paketle- rinden biri de temizleniyordu. İyi ki bizim şişman arkadaş köyde eti yemiş, Yoksa su başında hepimiz aç kalacak- tık. Midelerimiz mi genişledi, yemekle- rin bereketi mi kaçlı? Bir sürü yiyece- ği silip süpürdük. Eve döndüğümüz zaman bir de gece kahvaltısı yapma. dan yatamadık. Cemal Refik Gümrükler başmüdürü pazar- tesi günü dönüyor Ankaraya giden Gümrükler baş müdürü B. Mustafa Nuri Pazartesi