15 Mayıs 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 13

15 Mayıs 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yişi söz 15 Mayıs 193 blm , Yukarıda: Amiral Şükrü Okan filotmlâ ortada: Sancaklarını alan filotillâ alayıgeçid resminde, amiral ve komutanlar selâm resmini Alaylarına merasimle AEŞAM Sahife 13 ra | i alayına merasimle sancak veriyor, Şükrü Okan «den erlerin önünden geçerlerken Diyarıbakırın kazalarındaki zelzele (Baş tarafı 1 inci sahifede) l iki yer deprenmesi olmuş ve yeniden bazı binalar hasara uğramıştır. Aksarayda 6,40 da yarım dakika | Süren şiddetli, diğerleri 5 - 10 saniye | süren hafif zelzeleler kaydedilmiştir. | Nüfüsça zayiat ve hasar yoktur. | Dün sabahki zelzeleler İ İstanbul 14 (A.A) — Rasadhaneden bildiriliyor: İ Bu sabah biri saat 6 yı 42 dakika 21 saniye geçe, diğeri saat 6 yı 58 da- kika 4 saniye geçe ve üçüncü Saat 8 zi 56 dakika 36 saniye g Mak üzere üç zelzele kaydedin Aynı merkezden geldiği tahmin edilen Ve birincisi nisbeten şiddetlice olan bu Belzelelerin merkez üstü İstanbuldan 510 kilometre mesafede vlduğu tah- İ Sivasta şiddetli zelzele hissedildi Sivas 14 (Hususi) — Bu sabah saat 6,49 da vilâyet merkezinde dört sani- ye devam eden şiddetli bir zelzele his- sedilmiştir, Bu zelzele kazalarda du- yulmamıştır. Hasar yoktur, 12 senedenberi kotra ile dolaşan bir seyyah Çanakkale (Akşam) — 4 ton hac Blankenese adını taşıyan kot- rasile 1926 senesi Almanyadan çıkan Brakoni adındaki Alman seyyahı, yabancı limanları gezerek Çanakka- le limanına gelmiş ve bir gün lima- nımızda kaldıktan sonra İstanbula hâreket etmiştir. Bu seyyahla görüş- tüm. Genel savaşta Çanakkalede bu- önlemektedir. | mıştık. Ses müsabâkası dün Halkı sancakları verilen bahri kıtaattan bir görünüş Başyekil ve Hariciye Vekili dün akşam Ankaraya gittiler (Baş tarafı 1 inci sahifede) rek Karaköye “gelmişlerdir. Burada otomobillerden inen B. Celâl Bayar ve B. Tevfik Rüştü Aras halk arasın- dan geçmişler ve 18,35 seferini yapa- cak olan Kalamiş vapuruna girerek orta salonda, arka tarafta yer almış- lardır, Kalamış vapuru saat 18,50 de Haydarpaşaya gelmiştir. Başvekil ve Hariciye Vekili vapur- dan çıkarak gara girmişler ve burada trenin harekef saatine kadar 20 da- kika kendilerini teşyle gelen zevatla görüşmüşlerdir. Çok neşeli görünen Başvekil ütifatlarda bulunmuştur. Başvekil ve Hariciye Vekili hususi vagona girdikten sonra saat 19,10 da tren halkın şiddetli alkışları arasında hareket etmiştir. Başvekil, “vali ve belediye reisi B. Muhiddin Üstündağ, İstanbul ku- mandanı general Halis, merkez ku- mandanı general İhsan İlgaz, polis müdürü B. Salih Kılıç, Deniz bank müesseseleri Müdürleri, belediye ve Parti erkânı ve daha bir çok zevat tarafından uğurlanınışlardır. Pendik halkının tezahüratı Başvekil B. Celâl Bayarın treni Pendikte kalabalık halk tarafından karşılanmıştır, Halk coşkun tezahü- rat yapmış, Başvekil de ltifatlarda bulunmuştur. B. Celâl Bayar Pendik muhabirimize seyahatten çok İyi in- tibalarla döndüğünü söylemiş ve halkın bu zahmetinden dolayı gaze- temiz vasıtasile teşekkürlerinin bil- dirilmesini istemiştir. «Biz her zaman neşeliyiz» İzmit 14 (Telefonla) — Başvekil B. Celâl Bayar ve Hariciye Vekili B. Tevfik Rüştü Aras 21,24 de İzmitten geçtiler. Vali, amiral Fahri, general Mürsel ve kalabalık bir halk kütlesi tarafından karşılandılar. Hususi vagonlarından inen Başve- kil ve Hariciye Vekili kendilerini kar- şılıyanların ellerini sıktılar, Vekille- rimiz çok neşeli idiler, General Mür- sel Başvekile, çok neşeli olduklarını söyledi. B. Celâl Bayar da: — Biz her zaman neşeliyiz, gittiği- miz yere de neşe getiriyoruz. Dediler, Başvekil vali B. Hamid Oskaydan bazı işler etrafında izahat aldı. Deniz sporlarına fevkalâde ehem- miyet veren B. Celâl Bayar yapılacak deniz müsabakalarının tarihini sor- dular, O gün İzmite geleceklerini ve İzmit gençilğine iki şarpi gönderecek- lerini vadettiler. Başvekilin B. Stoyadinoviç'e telgrafı Belgrad 14 (A.A.) — Avala ajansı bildiriyor: Tzaribrod'da Yugoslav hu- dudundan geçerken Türkiye Başvekili Celâl Bayar Yugoslav Başvekili ve Hariciye Nazırına selâmlarını bildi- ren bir telgraf göndermiştir. Ses müsabakası Beyoğlu Halkevi tarafından ses ve saz müsabakaları tertib edildiğini yaz- nin temsil salonunda yapılmıştır. Saz müsabakası da haftaya yapılacaktır. Müsabakaya birçok bay ve bayan işti- rak etmişlerdir. Neticeler birkaç gün opra belli olacaktır, B. Mussolini'nin yeni bir nutku İT — Yaş tarafı 1 inci sahifede) askeri ve mülki rical tarafından kar- şalanmıştır. Düçe halkın bitmek tü- | kenmek bilmiyen alkışları arasında rhtumda görünmüş ve bir otomobile binerek Delfari meydanına gitmiştir. B. Mussolininin nutku Cenova 14 — B, Mussolininin nut- kunu söyliyeceği Zafer meydanında ve civarında 300 bin kişi toplanmıştı. B. Mussolini saat on birde gelmiş ve büyük tezahüratla karşılanmıştır. Dü- çe derhal nufkuna başlamış ve demiş- tir ki; «li martta İtalya bir kere daha yol- larin telâki noktasına gelmiştir. Fil hakika (İtalya sulhü veya harbi intac ve Avrupanın mukadderetını tayin edecek bir karar ittihaz etmek mecburiyetinde kalmıştır. Fakatbu hâdiseler evvelce düşünülmüş ol duğu için böyle (ill bir vaziyet kar- şısında bir çoklarından daha lü- zumsuz olan diplomatik bir hare- kette bulunmaktansa derhal ve sara- haten «Hayır. diye cevab vermeği ter- cih ettik İtalyanın düşmanları her nevi fa- şist aleyhtarları inkisara tuğrıyarak hiddet izhar ettiler. Bunlar şüphesiz totaliter devletler arasında bir çarpış- ma olmasını ve binnetice ihtilâtlar çık- masını, bilhassa Avrupada bolşevizme zafer kapılarını arkalarına kadar aça- cak bir harb zuhur etmesini arzu et- mekte idiler. Biz hattı hareketimizi iddia edildiği gibi bir zaruret neticesinde değil, ken- di arzumuzla bu şekilde çizdik. O za- mandanberi cereyaneden hâdiseler tarzı hareketimizin basiretkârane ol- duğunu isbat etmiştir. Dağların öpür tarafında hiç masu- mane olmıyan bir melankoli ile 1934 senesinde yaptıklarımızı hatırlatanla- ra huzurunuzda ve bizi dinliyen bü- tün İtalyan milletinin karşısında 1934 senesinden 1938 senesinin martına ka- dar Tibr, Tuna, Spe, Taymis hattâ Sen köprülerinin altından birçok sular geçmiş olduğu cevabını veriyoruz. Bu sular gürültü ile akarken kanlı ve muazzam bir işi başarmağa uğraşan İtalyaya karşı zecri tedbirler tatbik edilmekte idi, Zecri tedbirleri biz henüz unutma» dık. Bu müddet zarfında Stresa ke- Hmesinde siyasi detplomatik mahi- yetle ne varsa hepsi bizim için ölmüş ve ve gömülmütü. Bizim için bir daha da dirilmiyecektir. İtalya meşum bir #kibete, milli bir ihtilâle mâni olmak için muntazam fasılalarla dört senede bir seferberlik ilân etmek gibi cidden füzuli bir lüks göstermeği kabul edemezdi, Bu sebep- lerle beraber daha yüksek mahiyette ve burada Gıüseppe Mazzini'nin doğ- duğunu görmekle meşru bir gurur du- yan bu şehirde memnuniyetle söyli- yeceğim bir sebep daha vardır ki oda şudur: Faşist İtalya ilâ güyrinnihaye eski Habsburglar ve Metternih Avusturya- sının deruhte ettiği menfur ve lüzum- suz vazifeye pek benziyen bir işi, mil- letlerin birliklerini temine matuf ha- reketlerine-mâni olmak işini yapmağa devam edemezdi, Binaenaleyh, ihtilât- lar çıkar korkusile bu şekilde hare- ket etmedik, Böyle bir korku hisset- medik ve kalbimizde hiç bir zaman da hissetmiyeceğiz. Namus ve his ve Almanya ile aramızdaki samimi dost- luk bu şekilde hareket etmekliğimizi icab ettirdi. Bugün Cermen ve Romen #lemleri daimi temas halinde bulunuyor. Bu asırda bir iz bırakacak olan iki inkılâb arasındaki teşriki mesaj ancak velud | ve feyizli olabilir. İtalyan milletinin Alman devlet relsine yaptığı hararetli resmi kabulün mânası budur, Geçen 7 mayıs gecesi Venedik sarayında söy- lenen sözleri iki millet şuurlu bir he- yecanla karşılamıştır. Bu sözler dip- lomatik veya siyasi beyanat mahiye- tinde değildir. Bunlar tarihe geçecek aleni ve kati sözlerdir, Sadakatla bağl kalacağımız mihver bizimle itilâf akdetmek istiyenlere karşı bir itilâf siyaseti tatbik etmek- liğimize mâni değildir. Bu cümleden olarak geçen sene mart ayında Yugos- lavya ile bir itilâf imza ettik. O zaman- danberi Adiryatik sahillerinde sulh hüküm sürmektedir, Bundan başka İngiltere ile de bag itilâflar akdettik. İki millet arasınd: kl münasebetleri büyük bir tehlike düşüren ihtilâfta «cehalete kelimesi$ nin bütün mâanasile birçok cehalef eserleri vardı, Birçok ecnebiler içir İtalya âdi bir folklorist edebiyatla fena tasvir edilmiş bir memlekettir. Nihayet çalışkan ve silâhlanmış İtalyayı tahimak zamanı gelmiştir. 20 sene içinde bir imparatorluk fethet» mek suretile tetevvüç etmiş muazzam kuvvet ve Kudret eserleri göstermiş olan bu milleti tanımak zamanı çok- tan gelmiştir. İngiliz Başvekili taras fından söylenen son nutuk mülearifeş lere bir nihâyet vermek ve faşizm ve siyah gömlekliler ihtilâlinin boğduğü İtalyayı bütün haşmet ve kudretile tâ nımak için yapılmış bir teşebbüstür. Roma “Löndra anlaşması Akdeniz- den Kızılderize ve Hint denizine kâ- dar uzıyân İki imparatorluk arasında akdedilmiş bir itilâftır. Biz bu anlaş. mağa dikkâtli bir tarzda riâyet etmek istediğimiz've İngiliz devlet adamları» nın da aymi'şeyi yapacaklarını takdir ettiğimiz içih bu anlaşmanın devamlı olacağı tehimin edilebilir. Bu anlaş maya karşı bütün dünyada gösterilen iyi kabul'dnun hakiki, tarihi değerini isbat etmektedir. Fransızlar Barselonun muzafferiyeti. ni, biz aksine olarak Frankonun gali. biyetini istiyoruz.» Bundan #onra Düçe, son seneler sarfinda İtalya tarafından tahakkuk ettirilen “şöylerin bir merhale teşkil ettiğini, çünkü milletler ve kıtalar ara) sındaki bir mücadelede mahvolmak tehlikesirie aruz kalmadan tevakkuf edilemiyecteğini söylemiş ve bilhassa «Kendi kehidine yetmek. bususunda- ki mücadelenin şiddetle takib edilece- ğini kaydederek şöyle devam etmiştir: «Diplomatik hedefimiz sarihtir. Herkesle sulh istiyoruz. Size temin ederim ki nasyonal sosyalist Alman- yası da Avrupa sulhunu aynı hard relle arzu etmektedir. Fakat barış emniyette olmak için silâhlı olmal dır. Bunun içindir ki İtalyan denis kuvvetlerinin Cenovada toplanarak size denizdeki fült kudretimizi göstere mesini istedim. Sulh istiyoruz, fakat, bilhassa At. las denizinin öbür tarafından (Am&- rikadan) gelmekle beraber, bizi dü şünmeğe mecbur eden nutukzları işiğ tiğimiz zaman bütün kuvvetlerimizle sulhu müdafaa için hazır bulunma- ğa mecburuz. Büyük demekrasiler ismi verilen milletlerin hakikaten bir akide mu- harebesine girişmek için hazırlandık- ları hakkındaki ihtimalleri belki de hesaba katmamak lâzımdır, Bununla beraber, böyle bir ihtimalin tahakku- ku halinde, totaliter devletlerin, der- hal bir tek kütle halinde birleşerek sonuna kadar yürüyeceklerinin bilin. mesi faydalıdır!» Mussolininin her cümlesi sürekli alkışlarla kesilmiştir. Cenova halkının çalışkanlık itibarile değer ve evsafını sena ederek sözlerine nihayet vermiş- tir. İzmitte milâddan evvel ve sonraki âsar İzmit 14 (Telefonla) — Müzeler mü dürü B. Aziz İzmitteki tarihi âsarın tedkiki için bugün buraya geldi. Ve vali Hâmid'Oskay ile birlikte memle- kette bilhassa yeni fabrika inşaatı dolayısile meydana çıkan milâddan evvel ve sonraki tarihi eserleri tedkik ettiler, ER İktisad Vekâletinde tayinler Ankara 14 (Akşam) — İktisad Ve- kâleti limanlar umum müdürü B. Feve zi Erçin açık bulunan baş müfettişli. ğe, müfettişlerden B. Hulusi Timur birinci sınıf müfettişliğe, murakib komiserlerden B. Orhan Dumer tar sarruf işleri müdürlüğüne ve B. Rıd- van Taşkın da zirai kombinalar mü- dürlüğüne terflan teyin edilmişlerdi, !

Bu sayıdan diğer sayfalar: