11 Mayıs 1938 AKŞAMDAN AKŞAMAx Haleb ve arşın Selâmi İzzet, (şimdiki Selâmi Se- des) eski darbı mesellerin artık iflâs #ttiklerinden bahseden güzel bir yazı Yazmıştı ki, hele bir misalini hiç unut- Mam; “ — Atı alan Üsküdar geçti! « — Kh öyleyse, Kırıltoprak ve Bağlar- Daşı merkezlerine telefon et, yolunu kes- v.. Şimdiye kadar (Haleb orada ise arşın buradan mantığını, ben de herkes gi- Dİ, gayet müskit, akar suları durduran bir söz telâkki ederdim: Öyle ya! Ömrünü Halebde geçirmiş Mir adam, kaç sene sonra İstanbula gelmiş... Bir çayırda gençlerin atladık- larmı görüp o da delikanlılara uymuş. — Biz yedi arşın atladık, sen ise beş- te kaldın! - demişler. Zavallı, fena halde bozulmuş. Ken- dini müdafaa için: ., —Ben Halebde iken sekiz arşın at- İm, » demiş. Hemen alaya almışlar: — Haleb orada ise arşın burada! Adam haptolmuş; ve bu söz, zama- mında, öyle makul görünmüş ki, dili- mizde yer edip kalmış, Halbuki İlik nazariyesine alışan şimdiki düşün- €emiz, bu âtalar sözünü pekâlâ tenkid <debiliyor: Bir sporcunun geçen sene Yaptığı rekoru bu sene kırdığını düşü- müyoruz, «Aksi de elbet vardır! - diyo- Yüz - İhtiyarlamıştır; hastalanmıştır; Antrenmanı bırakmıştır; tedenmi et- miştir! Halbuki Halebden gelen kendini mü- edememiş, çoluk çocuğun eğlen- €€si olmuş, belli... Yahud da ihtiyar- ığını itirattan çekinmiş!, var Tefelsüte daldım: Ne kadar değişiyo- Fiz... Nasıl «mazideki kendimiz» ol- maktan çıkıyoruz. w Geçen gün ahmedden Şehan: Mebaşına doğru yürüyordum da aklıma geldi; Şurada, şu Toprak Sokakta Celâl ir merhum otururdu. Meydana bakan Ma kahvelere de ne zaman erin şairlerini orada toplu bulurdum. hececi Çan Halil Nihadından sahından en modemi: line kadar... Âlimlerdi Üyetilerden Hasan Sakay Şok kabildi... Bense, Bartnuriydim. Şevesi; Üzeri, Hamamizade , Yahya Kema- Köprülüyü, ma- orada bulmak Muntazam hayatımın çer- ndeki münevverler muhiline karış- *n yenilmez zevklerim arasındaydı. urabdan sonra, şimdi Alman kütüpha- Desi olan yerin cirarmda başka kahveler NV. Ya oraya, yahut da Şehzadebaşın- Nazmi Asar tarafından idare edilen 'raalhaneye göçmek gençliğimin müner- N rince âdetti.. Men de sohbetlerinin ösibesinden kurtulamaz, peşleri sıra gi- derdim. MAHÂ bir kış gecesi, hiç unutmam, be- Yan Bibi Anadolu yakasında oturan şair sah Nafizle beraher, Yahya Kemalin whbetihe o derece daldık ki, kahve kapa- mo © «Allaha ısmarladık!. dedi; gitti. İlde, Earukla beraber, sokakta kaldım. arma de otel parası yoktu. Soğuktan ii çlanmamak için Fatihle Şişli arasında kere yürüyüp sabahı ettik... *. Bunları düşünürken ve «Ah o tat- Zamanlar! Gene tekrarlansa... Ne zevkti. Şimdi böyle şeyler kalmadı. Yle muhitler yok!..» diye aklımdan n, kendimi, Türbeden Şehza- giden tramvaya binmiş bul- Bu da «Haleb» ve carşın» meselesi Di yoksa?.. Gene bu semtler, o adam- Var... Fakat bizim dizlerde o der- Man, gönüllerde o gençlik yok... Bir iii *dip: «Cumartesileri toplanıyo- Siz de gelseniz e...» demişti. «Ya... İnşallah» diyerek atlattığımı da ha- ... «Biz de eskidem..» diye Şiirler, kafiyeyle alâkamı an- Ekmek fabrikası için tedkikler Belediye henüz bu işle meşgul olmağa başlamadı Dahiliye Vekâletinin hayatı ucuz- latmak üzere belediyelere gönderdiği tamimin bir suretini neşretmiştik. Çok mühim esasları ihtiva eden bu tamim henüz İstanbul belediyesine yapılacak işler için icab eden tedbir ler alınacaktır. Vekâlet, İstanbul, İzmir, yeni ekmek fabrikaları kurmak, kur- durmak ve işletmek için tedbir alma- larını bildiriyordu, Bu münasebetle dün bir gazete, Varşovada bir ekmek yüz bin kiloluk ekmek imal etmek karşılandığını yazıy Yaptığımız tahkikata göre, beledi- yeye böyle bir müracaat yapılmış de- ğildir, Bundan başka belediye ekmek fabrikasi kurmak, kurdurmak ve İş- letmek için henüz bir karar vermiş olmadığı gibi, böyle bir teşebbüste de bulunmamıştır. Bu cihet ancak vekâ- letten gelecek tamimden sonra düşü- nülecektir. Yalnız belediye vaktile ek- mek meselesi etrafında umumi mahi- yette bazı tedkikat yapmıştı. Turfanda çilek Bir çilek 12,5 kuruşa satıldı uğrasam, | ve aruzcuların kudema | © sıralarda banka | ini parçalayıp akşam üzeri şu seddin | Geçen sene bu mevsim piyasada bol çilek vardı. Bu sene havaların fena gi murlar yüzünden henüz çilek yoktur. İki gün evvel mey- va haline Ereğliden büyük bir sepet çilek gelmiş, şehrin en maruf manav- ları bu çilekleri taksim etmişlerdir. | Manavlara turfanda çileğin tanesi 12 buçuk kuruşa kadar satılmıştır. Havalar birkaç gündenberi iyl geç- tiği için bir iki gün sonra Er miktarda çilek gelmesi bel Yapılacak yeni yollar Bu sene yapılacak yollar için büt- çeye 325 bin liralık tahsisat konmuş- tu. Bu tahsisattan iki yüz bin lirası yeni yol yapmağa sarfedilecektir. Ya- pılacak asfalt yollar hakkında Yollar şubesi tarafından hazırlanan proje dün Belediye Yollar müdürü B. Galip tarafından B. Prost'a izah edilmiştir. 'Mütehassıs, proje hakkında bazı mü- talânlarda bulunmuştur. Bu mütalâ- alar alındıktan sonra proje mucibin- ce münakasa ilân edilecektir. Marangozlar muamele vergi- si için Ankaraya bir heyet gönderdiler Marangozların da muamele vergi- sinden müşteki oldukları yazılmıştı. Marangozlar bu hususta temaslarda bulurimak üzere dün Ankaraya üç ki- şiden mürekkep bir heyet göndermiş- tihzaya uğramaktan korkup sustum. (VAN) gelmemiştir. Tamim geldikten sonra | Ankara / gibi büyük şehirlerin belediyelerinin | fabrikası namına İstanbulda günde ( nüracaatte bulunulduğunu ve | ŞEHİR HABERLERİ Haklı şikâyetler Hastabakıcılık ve şefkat Karilerimizden Bay Niyazi Ertürk diyor ki: «İstanbulun büyük hastanelerinden birine tanıdıklarımdan birini ziyaret için gittim. Bir koğuşla bir hastaba- kıcının ihtiyar bir hasta adama: — Babal Burasını evin mi zannet- tin?.. Daha me kadar yemek vere- lim?.. Kamını doyurup ta öyle gel- seydin! - dediğini işittim. Kalben acı duydum. Başhemşireye işittiklerimi ve bissiyatımı anlatınca gu cevabı verdi: — Bu kadm cahildir; hastaların maneviyatını düşünecek kabiliyette değildir. Mademki cahilmiş, böyle rakik bir İşte niçin kullamlıyor? Hastabakıcı- lardan şefkatli, merhametli, nazik muamela .İstemek hakkımız değil midir? Bu rakik meslekte çalı satisa larak, vaz celiğini hisset Gazetenizin 30/4/938 tarihli nüsha- sında «Haklı şikâyetler sütununda- ki «Posta kutusu» başlıklı yazı görül“ antaşı karakolunun karşısında ve Fevziye mektebinin köşesindeki posta kutusunun tamir edilmek ve boyyattırılmak üzere yerinden çıka- kıldığı ve üzerine hangi saatlerde açı- Jacağı da yazdırılarık 3/5/938 tari- binde tekrar yerine konduğu anlaşıl- mıştır. Maamafih, tamire muhtaç kutular kaldırılırken yerlerinin az bir zaman için de olm boş bırakılmaması hususu da temin edilmiştir. Akşam: Neşriyatımıza karşı göster- diği bu alâkadan dolayı Posta mü- dürlüğüne teşekkür ederiz. Şehid tayyareci- leri tebcil 15 Mayıs merasiminin programı hazırlandı " Şehidrtayyarecilerimizin namları- nı tebell etmek maksadile 15 mayısa tesadüf eden önümüzdeki pazar gü- nü saat 13 de Falih parkında me- rasim yapılacaktır. Türk hava kurumu İstanbul şube- si tarafından hazırlanan programa göre ogün saat lile 1ö arasında hava faaliyeti tatil edilecektir. Me- rasime Maltepe askeri lisesi ve muzi- kası, tümen muzikası, bir piyade ta» buru, bir topçu bataryası, bir polis taburu, kız öğretmen okulu, İstan- bul kız ve erkek ilseleri, Pertevniyal, Vefa, Darüşşafaka ve diğer hususi U- seler iştirik edecektir. Saat 14 te Falih parkı, Beyazıd, Selimiye, Taksim ve Maçkadan atıla- cak toplarla merasime başlanacaktır, Merkez kumandanı, merasimi açar cak ve hazır bulunanları şehidlerimi- zi selâmlamağa davet edecektir. Boru sesinin daveti üzerine üskerler 6 lâm vaziyeti alacaklar ve siviller de şapkalarını çıkaracaklar, şehirdeki bütün bayraklarda yarıya kadar in- dirilecektir. Bu esnada Ilmandaki bütün gemi- ler ve fabrikalar düdüklerini çalacak- lar ve bütün nakliye vasıtaları bir dakika duracaklardır. Bu müddet geçtikten sonra yeni- den verilecek bir işaretle selâm va- B. Prost'un yeni #edkikleri Kadıköy ve Üsküdar plânlari için çalışmağa başladı İki gündenberi şehrimizde bulunan 'B. Prost şehir meclisi tarafından ka» bul edilen İstanbul ve Beyoğlu nâzım plânlarının tafsilât plânlarını hazır. lamak üzere çalışmağa başlamıştır. Diğer taraftan mütehassıs, Üskü- dar ve Kadıköy belediye şubelerinin de nâzım plânlarını hazırlamağa lamak üzeredir. Bu münasebetle şeh- rin bazı yerlerinde tedkikler yapmış- tır. Kadıköy nâzım plânı Bostancıda belediye hududuna kadar, Üsküdar nâzım plânı da Üsküdardan Kuzgun- cuğa kadardır. Kuzguncuktan öteki kısımlar Boğaziçi addedilmekteğir. Boğazın Anadolu ve Rumeli kısımla rının nâzım plânlari bilâhare yapilar caktır. B. Prost evvelce Fenerbahçe ve Ka» lanışın plânını yapmıştır. Kadıköy ve havalisi plânı yapılırken Kalamış ve Fenerbahçe plânı buna ilâve edile- cektir, Bugün 2000 koyun geliyor Belediyenin Ege mıntakasında $i- pariş ettiği koyunlardan 2000 koyun daha bugün gelecektir, Sık sık getir. tilen kasaplık hayvanlar İstanbulun et istihlâkini karşılamaktadır, Talebe kampları Bu sene yaz mevsimine mah- sus deniz kampları açılacak Halk Partisinin himayesi eltında teşekkül eden iİlkmektep çocukları yardım birliği bu sene yaz mevsimine İ mahsus olarak deniz kenarında fakir çocuklar için gündüz kampları açmaâr ğa karar vermiştir. Bu kamplara de- vam edecek fakir çocuklar, sebahleyin kamplara gidecekler ve kampta bir. ilik tarafından temin edilen öğle ye- meğini yedikten sonra akşamları ev. lerine döneceklerdir. Bu kamplar, İs- tanbul ve Kadıköy cihetlerindeki mekteplere (omunhasırdır. Beyoğlu semtindeki mektepler için sahilde müsaid bir yer olmadığından, bunlar kampa iştirak etmiyeceklerdir. Bundan başka Erenköy, Kızıltop- rak, Sarıyer, Yeşilköy, Filorya ve Şi- lede olmak üzere, ayrıca paralı ve ya- tah altı kamp daha kurulacaktır. Bu kamplarla devam edecek talebe yedi yüz kişiden ibaret olacaktır. Bu kampların aylık ücreti 16 liradır. Her iki şekildeki kamplar birer aylıktır, serrsesananarsasasasssssesasasansassassssanam Jar tekrar çekilerek düdükler susa- caktır. Bundan sonra ordu, Türk hava ku- rumu, halk ve yüksek oküllar na- mına Tayyare Abidesi önünde birer nutuk söylenecektir. Nutuklardan sonra bir müfreze tarafından havaya Üç el ateş edile cek, kolordu, belediye, parti ve hava kurumu namına âbideye çelenkler ko- nacak ve merasimde bulunan asker) kıtalar ve mektebliler Fatihten Beyazı- de kadar bir geçld resmi yaparak Be- 5 Sahife $ İSTANBUL HAYATI Selâm merakı Bir çok garib itiyadlarımız arasm- da selâm meselesi de mühim bir yer tutar, Bazı kimseler selâma pek me- raklıdırlar, Sokakta bir tanıdıklarile karşılaştılar mı, yedi mahallenin ha- tırını sorar ve hepsine ayrı ayrı selâm gönderirler. Kendi hatırladıkları kim- seler tarafından da daima ayni şekil- de hatırlanıp selim gönderilmesini isterler. Yolda giderken, vaktile bir derhal selâmı çakarlar, Gerçi bu fena bir şey değil. İçtimai hayatta ferdle- rin mümkün olduğu kadar fazla ta- nışmaları cemiyet bağlarını kuvvet. lendirir, Hele bugünkü hayat şartları altında muvaffakıyetin sırlarından biri de çok adam tanımaktır. Fakat selâmlaşmak işinde fazla tehalük, 1s. tical bazan insanı gülünç vaziyetlere de düşürüyor, Yolda veya bir topluluk yerinde tesadüf ettiğim tamamile ya- bancı bir şahsı, bir ahbabıma benzete- rek alelâcele selâm verip sonunda mahcubiyetten kıpkırmızı kesildiğim çok vakidir. Geçen gün de böyle garib tesadüfler üstüste geldi, Babıâliden iniyordum. Karşıdan gülerek gelen bir ahbabımı gördüm. Selâmlaştık, iyice yaklaşınca elini uzattı: — Merhaba azizim, Ankaradan ne vakit geldin? Daha bir gün evvel kendisile görüştü. ğüm bu ahbabım benim Ankarada ol- madığımı biliyordu. Acaba yanlış mı hatırladı? diye düşünerek elini sıkma- ğa hazırlanırken dostum, benim değil tesadüfen yanımda yürüyen başka birinin elini sıkmaz mı? Ben de şaş- kın bir vaziyette yanlarında durakla- dım. O sırada biraz öteden bir ses duy- dum: — Merhaba bayım, Nasılsın? Döndüm, Bu da tanıdığım bir zattı. Şapkasını çıkarmış, selâm veriyordu. Aramızda epeyce mesafe vardı, Ben şapkamı çıkarıp gülümiyerek selâmı- .na mukabele ederken önümden geçen tanımadığım bir zat garib garib yü- xüme bakarak elini götür. murıldanarak geçti. araştırdım. Biraz ötede başka birile konuştuğunu gördüm. Meğer o da se- lâmı bana değil, önümsıra yürüyen * ı bir tanıdığı işmiş. Bi mi çevirdim. Kendi kendime gülerek şapkamı giyerken bir delikanlı önüme sokuldu, elini uzattı; — Merhaba bayım. Demek siz İs- tanbulda idiniz? Fakat aradan bu ka- Heybeli sanatoryomunda ye- ni paviyon bitiyor Heybeli sanatoryomunda yapılan