ay Sahife 6 AK Ml... AM 31 Kânunusani 1938 — mami ar Eran eş ei s1 topmu atılacak? 101mi, pa e Şiirde buhran Bütün dünyada, seziyor ve farke- | (benzersiz) e varmak için (eski) den diyoruz ki bir şiir buhranı var. Şu | ve (benzemek) ten yürümeye göğüs 159, mi yoksa 202 mi? i rm Ör e gerenleri e az Gi a mi Bütün Hollanda halkı vellahdın doğur- © itihsal çok, mü; az; onun için | asrın şiiri (hayran edici) ol 2 il İM ME OE Tayini veriei) ve (aşırı) “dir. duğu haberini sabırsızlıkla bekliyor N Zaten bu asırda, mevzuu ne olür- Halbuki gene bu asır, rasyonali- Geçen sene evle» i. sa olsun, her hangi bir verimin kıy. | zasyon ve kuvvetlerin tasarrufu ve | men Hollanda ve- metini iyi tayin edebilmek için | İyi kullanılması asv; olduğu için bü- | lihatı prenses Ju- onun sürümüne ve flatine bakmak | yük kütle, az emekle zevkine vara- | Hana bugünlerde lâzım. Yüksek «ilim eserlerile her | bileceği şeyleri aradı. Harplen sonra | doğuracaktır. Bü- nevi şiir kitabını en ileri memleket- | umumiyetle sinirler (bozulmuştu. | tün Hollanda müj- lerin, en zengin kütüphaneleri bile | Çok gürültülü, fazla tahriş edici sa- | de haberini sabır- #lıp basmaktan çekiniyorlar. Bu bir | nate düşkünlük, bir hastalık gibi | sızlıkia bekliyor. vakia. Bizde de durum aşağı yukarı | ortalığı sarmıştı, Caz dalgası, dans Prenses La Ha- böyledir. İptilâsı, kahve, sigara (o ve alkolden | ye'deki saray yeri- Acaba bu müşteri azlığının sebebi | başka münebbihler bütün dünyayı | ne, ötedenberi o- ne ola ki?... kapladı. Fakat bu delişmen ve çılgın | turduğu Soestdyk Bence birinci sebep, ilmin de, şiirin | hal çok sürmedi, Devam etseydi bü- | şatosunda doğur- de güç ahlaşılır şeyler olmasıdır. | tün cihanı âlem timarhanelik olur- | mağı tercih etmiş- Meselâ fizikte Einstein nazariyesinin | du. Bundan kurtulmak için insan. | tir. Bu şatonun İ yüksek riyaziyeye muhtaç cihetleri | lık, tabii olarak kendini fazla heye- | yanında küçük bir - ş gibi şiivde de ancak müayyen bir |“can ve taharrüşten kurtarmaya ça- | köy vardır. Bir ay- Kü kültür düzeyine ermiş olanların sö- | baladı. danberi bu * köy N Kekleceği Mamalar pek çaktar. Paul | şte tu Çüğm havadar çok'muna: | Hollandada en çok Xl : ese) vardır ki, an- * tap bulatağim zanneden şair, çil | ziyaret edilen yer eliahd ullana Ye kocası Bernhord eg Jatmak için nice nice şerhler, tefsirler |, dırtic. şiirler verdi. Kütleyi şaşırttı) olmuştur. Pazar (bali prenses Jallana ve kocam prens vi Sa yazılmıştır. Açmak istedikçe kapanan | haytete düştü. Fakat (şair, “tah. | günleri birçok kimseler otomobille, | ka ile bekliyen şato civarındaki top sl 3 bir manzumesini, üniversite desle- | win etmediki bubir sicak hava | bisikletle köye gelerek şato civarını | bataryasının zabitidir. Bu zabit gece Şi tp rinde uzun uzun izah zarüreti dus | dalgasıdır, geçer. Nitekim geçti. Fa | gezmekte ve birkaç saat burada kal | gündüz telefonun başından eyrılmı- bü hol yuldu. kat kendisi hâlâ etrafında seyirelle- | maktadır. yor ve ilk haberde: «Ateşi» emrini | V | Bizde de böyle şiirler az mıdır? | rini var farzeden bir akropat gibi | & Köyde kırk kadar gazeteci toplen- | vermeğe hazırlanıyor. va | Yalız şekli ve Jâfzı ile değil, mâ- | kütleden uzakta ve ayr olarak çır- | mıştır; Bunların içinde Hollanda ga- Doğan kız ise Sİ, erkekse 101, ikiz ka ht nasile d€ muamma olanları hayli | pınıp durmaktadır. Normal hudutla. | zetecilerinden başka İngiliz, Ameri- | kız ise 102, biri kız biri oğlan ikiz ise 1 ii o ML boldur. ği ri yıkıp geçen şalrin bu acaip hali, | kan gazeteciler de pek'çoktur. Geze- | 152, ikiz oğlan'İse 202 top atılacaktır. Gizl bir teşebbüs > s Kai a İmükâfata eyâ mesti gurur | yenilik ve benzersizlik sevdasının | teciler köyün bir otelini kâmilen iş | Hamll saat 22 den sonra olursa top SREE T Yahut penbe minadamdır.. | siir için pek elim bir netice verme- | gal etmişlerdir. Otele yeniden 14 tele- | atılması ertesi sabaha bırakılacaktır. | Uludağda kış sporları si t e Okumuş filler ki her birinin sine sebep oldu. Şiirin müşterileri | fon hattı uzatılmıştır. Gazeteciler bu Hollandalılar doğacak çocuğun er- filime çekiliy or > de i Te Nice bostan, gülistan ezberidir... uslandığı halde şair, babası tutmuş- | hatlar vasıtasile dünyanın dört bir | kek olmasını istiyorlar. Çünkü bir e “ run gibi. lar gibi bağırıp çağırmakta devam | terefile konuşuyorlar. asırdanberi memleket kral görmemiş- Bura (Akşam) — Ba Dağ dei Hi Bir yamanlar şair Hali Nihad, | ediyor. Gazeteciler müjdeyi beklerken her | tir. Şimdiki kraliçenin annesi de, Y- | sporları klübü, bir filim hazırlamak - ya (Şerhi mezamin) başlığile böyle Çet- | Kütle eskiden şairin uzun saçları: | gün şatoya kimin gelip gittiğini yaz- | güne evlâd olduğundan tahta otur- | ya meşguldür. Bu filim Uludağda kış Wi refil manzumeleri şerh ederdi. Dış-| ,, akşamak, onun dalgın gözleri için.) makla vakit geçiriyorlar, Meselâ «Bu | muştu. Bugünkü veliaht te, başka sporlanna | ve kayak eğlencelerine i şe SR li nen rk ağ apaci yer A k sürüden; ayrılmış, fakat yolunu büs- | mobille şat » Otomol z ei ; z Ayrılan bir komite filimin senar- “e | : a yiz isg emma bütün sapıtmamış hayatına girmek | disi değil, şoför kullanıyordu; Yahut Danzigte iki Leh gazetesi ai hazırlamaktadır. Uludağı ve Ni ii Be SNdR” 29 e ir "güzel | için cam atardı. Şimdi o istediği ka- «Bu sabah iki doktor şatoya girdi, bir müsadere edildi buradaki spor faaliyetlerini tanıtıp mi hn izah etmiştir; daha doğrusu izan | dar başka türlü giyinsin, istediği ka- “ kaldı; kabilinden haberler veri- Danzig 30 (A.A) — Polis, Leh ga | göstermek için vücüde getirilecek di GA edilemez olduğunu ne güzel anlat- dar mübalâğacılık etsin, göze | yorlar. kğ İŞ zetelerinden Gazeta Polska ile Kur- | olan filim, sesli olacaktır, Bunun için da Kb iyki. çarpmak için ne yaparsa yap- | Batarya zabitinin intizarı jer Boltyekiyi, Danzigde Lehlilere | bir çok türküler, müzik parçalarıda İn Eğ Halbuki şiir için başlıca vasıf ola sın aldırmıyor. Maâksad başkalık, Şatonun önünde dalma birçok me- | fena muamele yapıldığı hakkındaki | hazırlanmaktadır. Bunlarla (Bursa rr Mi rak İleri “sürülen bu anlaşıl yak | tuhaflık, heyecan ve şaşırtmaca ise | raklılar toplanıp haber bekliyorlar, | talrikâmiz mneşriyatlarından dolayı | Müzikevi direktörü, genç kompozi- # kel keyfiyeti, * harp sonrası yıllarnın | ODU başka. meslek adamlarında, baş | Fakat doğum haberini en büyük alâ- * müsadere etmiştir. törlerimizden bay Nuri Sami uğraş v saf aceleci, belki biraz sathi, fakat ameli | *9 yerlerde ve mühitlerde bol bol |mmmmmsuumanmnnn muna 41 ananas | anltadır Şehir korosu da rol olar metice almıya düşkün ruhuna | buluyor. Şaire ihtiyac: hemen hemen | mimi olarak söylemiyen şairlerin | düşürmek şiirin aleyhine oldu. Küt- | caktir. N ili z “> birtürlü uymadı, uyamadı. İki sahi- kalmamış gibidir. elinde dini'şlir kuru, yavan bir pro- | le, ona olan bağlılık ve emniyetini Filimde Uludağın zirvesi, muhtelif L felik, hattâ iki Kıtalık bir şiirin mâ. | ç Üsüncü sebebe gelince sanat, sev. | paganda narası haline düştü. kaybetti. Sanatteki hasbilik duygu- | güzel yerlerinin manzaraları, - otel, i İn masını söktüreceğim diye: gi veya nefretin ifadesidir. Bu duy- Ayni hal, bilhassa herplen sonra | suna muarız olan bu hal, şiirin 58- | kayak ve dağ evleri, kamp mıntaka, Bi mâna £i balnışşair! gulara gelince her ikisi de ancak iç- | şiirin bazı memleketlerde sosyal aki- | vimliliğini giderdi. ları, her türlü kayma eğlenceleri ile Sözüne göre kailinin karnında teh- | timai bir derinin içerisinde cesedle- | delerin yayıcısı olarak sahneye çık- Görülüyor ki şairin çok ketum, | Bursanın tarihi ve estetik tarafları İlkeli bir barsak ameliyatı yapmaya | nebilir. Hayattan gayri hiç bir şey | masında görülür, Bir takım formül bilgiç, biraz da ukalâhali; gene | tesbit edilecektir. a e di Kimse cesaret gösteremez oldu. Bu | kendi için olmadığına göre sanat ta | leri, hattâ duvar ilânı şeklinde şiir- irin deli ve ekzantrik PğiŞR | Kadar büyük tehlikeye ve bulduk. | sanat için olmamak lâzımgelir. Fa- | leştirmek modası ortalığı kaplaftışlı. miz Se süne giri çikmlala; bon Bursa elektrik şirketi satın tan sonraki zevki temin için bü yük- | kat sanatın gayesini içtimai hayat- | İçtimai bir imanın samimi olarak | pon içinden çıkan niyet kâğıdların- alınıyor İK sek lükse kaç adamın tahammülü | ta görüş presipini bütün tarih bo- | söylettiği nağmeler, bir kuşun ötüşü daki yı seviye a ER Bursa (Akşam) — Bursa elektrik kaldı? Onun içindir ki şairin fazla | yunca fena kullananlar oldu. Mese- | kadar tabii ve samimi ise ihtiya ettiği alelâde prop: dacılığa çık hep şirketinin hükümetçe satın alınması N ibhamdan hoşlanan aristokrat, yük- | lâ Ortaçağda dinler, kendilerine faz- | fikri elbette okuyana ve dinleyene olmuştur. Elbet bun- kati surette kararlaştırılmıştır. Fev- seklerden bakan, çetrefil mizacı, | ia müşteri bulmak için şiiri bir çı- | telkin eder. Buna diyecek hiç bir ve ia kadar onu | Xelâde bir toplantı yapan Bursa be müşterilerinin pek çoğunu kaçırma- | gırtkan haline sokmak istediler, Bu- | şey yoktur. Fakat her hangi bir fikri dalı buhfi ida bu il Jediye encümeni, şehri temsilen avu- ya sebep oldu. na İmkân görmedikleri zaman şiir. | telkin etmek için onu beşeri yaratma 5 Ni kat bay Kemal Ziyayı salâhiyetli İ İkinci sebep; her sanatkâr gibi | den korktular ve onu aforoz ettiler, | kudretinin iptidal unsurlarına kadar mi görmekten başka | murahhas olarak seçmiştir. Haber, kğ şair de (yeni) ve (benzersiz) olayım | Müslümanlıkta da şiir böyle telâkki | indirip çocuklara sulfato oyutturur- MM Bursada büyük bir sevinç uyandır. iu. Halbuki — (yeni) ye ve © edilmemiş miydi? “Dini hisleri sa- | ken yapılan basit hileler menzilesine HASAN - Âli Yücel | mıştır. EÖBEREREEEBFE BESP3E BEB3ŞE EEB. amına, ântrenin mizensenile bO$ sar bin kere tekrar ettikleri monden bir — Gelecek kış Odeon'da oynanacak, Aile Dostu lonlardan geçiş kendine olan güve- | komediyi ezbere ökur gibi, ezbere — Sahi mi? Bu edebi hâdiseyi mu- nini biraz sarsmıştı. münakaşa ediyorlardı. hakkak gidip görürüm. p Tettika No. 31 Gözlerile ev sahibini arıyarak mı- Kıvırcık saçlı, sarişin bir beytin da- Bayan Walter'in fikri evvelden ha- Ertesi gün, gazetedeki mektub ku- | oturan birkaç kişi gördü. Evin ne ta- | rıldandı: ha gelince orta yaşlı bir bayan kal | yırdı, söyliyeceğini düşünmeden, lâ j tusunda bir zarf buldu. Zarfta bayan | rafına doğru yürüyeceğini şaşırdı, — Bayan, cesaret edip... kıp gitti. kayıd ve sakin, sevimli sevimli cevab Walterin kartı vardı; ayna gözlerini aldatmıştı, sonra iki Bayan Walter elini uzattı. Duroy ç veriyordu. ha Georges Duroya çok teşekkür eder | boş salondan daha geçti, sarı benekli | eğilip tuttu, kadın: Ortalığın karardığını gördü. Zile Ban ve her cumartesi günü evde bulun- | mavi ipek döşenmiş küçük bir oda- — Safa geldiniz, dedi, bastı, lâmbaları yakmalarını emrettiş j duğunu bildirir. ii Yer gösterdi. Duroy daha yüksek gelecek ziyafeti için davetnameleri Cumartesi günü gitti. Bay Walter, Maleshubes bulvarın- da iki taraflı bir evde oturuyor, muk- tesid ve pratik her insan gibi, evin bir bölümünü kiraya veriyordu. İki kapının arasında oturan bir tek kapıcı, hem kiracılara, hem ev sahiplerine ka- pi açıyor ve her iki antreye, kalın bal- | dırlı bacaklarına çektiği beyaz ço- l ş rapla, kırmığı yakalı, sarı düğmeli | ceketi, temiz kıyafetile, muhteşem l bir konağa giriliyormuş hissini veri- i e yordu. g a Misafir “salonları sit akttaydı, : salonlara, kapıları perdeli, duvarları kumaş kaplı bir dinlenme odasından tahmin ettiğinden âdeta düşer gibi oturdu. Sustular. Kadınlardan biri gene konuştu, Soğukların (arttığından bahsediyordu. Amma bu soğuklar da ne tifo salgını durduracak, nede kayakla kayılacak kadar değildi. Her- kes Parisin şiddetli ayazı hakkında- ki fikrini söyledi. Sonra apartıman- larda bulunan tozlar gibi herkesin ısmarlamadığını düşünerek, ırmaM © gibi. çağlıyan konuşmaları dinliyordu. Fazla şişman, hâlâ güzeldi, fakat izmihlâlin yaklaşmak üzere olduğu tehlike çağındaydı. Duroyun hiç konuşmadığını onune Ja hiç konuşmadıklarını, Duroyun dâ bunun için sıkıldığını farketti; ba- yanlar hAJA akademi bahsinden > madıkları için sordu: — Siz herkesten iyi bileceksiniz B Duroy, siz kimi tercih ediyorsunuz? Çekingisiz cevab verdi; 3 , — Bu bahiste ben namzedleriri, Sali odanın eşiğine basınca, bayan- her zaman münakaşa edilebileceli ği xi geçilip giriliyordu. İki uşak, oturduk- lardan biri kalktı, el sıkıp gitdi. değerlerini değil, yaşlarile sıhhatlee o“ ç ları yerde uyukluyorlardı. Biri Du- Şahıs değişmesinin uyandırdığı Bay Linetnin, akademiye girip gir | rini kâle alırım, Onların eserlerini ği z royun pardösüsünü, öteki bastonunu | ya geldi. Yuvarlak bir çay masası bak | karışıklık ( sakinleşince birdenbire, | Temiyeceğinden konuştular. Yeni ge- | değil, hastalıklarını sorarım. Lope de Ş aldı. Bir kapı açtı, bir iki adım ön. | şında dört bayan oturmuş sessiz se8- | damdan düşer gibi Şark muharebe. | len bayan, sahneiçin yazılan Don ; Vegadan manzum tercüme yapıp yağ» ER.EERERPE. ESERSE. A3. ko den yürüdü, sonra bir ses bir odaya | Siz konuşuyorlardı. sile Fas meselesinden, Afrikada Ame- | Gulchotte'u Omanzum fransızcaya ! madıklarını araştırmam, Karaciğer «Bay Duroy> diye seslenip yol verdi, Salon. ve gezetecilik hayatında rikanın düştüğü müşkil vaziyetten | nakleden bay Cabanon - Lebas'nın | lerinin, kalblerinin, böbreklerinin ne Duroy sersem etrafına bâr | Duroy birçok belli başlı insanlarla | bahsettiler. kazanacağına katiyen emin olduğunu | halde olduğunu araştırırım. kınırken, bir aynadan, çok uzaklarda | temas ede ede hayli pişkinleşmişti Bu bayanlar, bütün bunları, kirk | söyledi. i (Arkası var)