ERE (> Ye Anadolu sigortasının sporculara yardımı Enosis maçlarının açığını bu milli müessesemiz derhal kapattı « Masrafı âza aidatile kapanamıya- cak kadar çok olan büyük klübleri- mizin en mühim varidat menbalar rından birini ecnebi temaslar teşkil eder. Sık sık sakatlanan her hangi bir sporcularını tedavi ettirmek, stadla- rwa masraf etmek, bölgelerinin ihti- yaçlarını karşılamak, denizcilik şube- lerini idame etmek, sahasını çimle- mek, stadını bir yüzme havuzu veya bir güreş yerile süslemek, tenis yerle- rini tanzim ettirmek, lokal sporlarır nın bedel veya kirasını ödemek, bü- tün bu yerlerin elektrik, su vesaire gi- hi mübrem ihtiyaçlarını ödemek meç- buriyetinde bulunan Fenerbahçe, Ga- Jatasaray, Beşiktaş ve Güneş gibi klüb- lerimizin açıklarını kapatmak için baş vurdukları çarelerden biri, senede bir Kaç dafa bir ecnebi futbol takımile maç yapmaktır. Bu maçlar da başa- baş kurtarır, yahudda az çok bir kâr bırakır. Çünkü bunların da büyük külfetleri vardır: Meselâ maç hasıla- tı üstünden yüzde yirmi beşe yaklar şan vergi, bilet tab'iyesi, stad kirası, ecnebi takıma verilen tazminat ve sa» ire vesaire... Bir sporcu sakatlığının osırası- ne göre bir kaç yüz liraya patladığı, Kırılan her skif küreğinin on beş lira- ya yenilendiği, tenis kortuna dökülen bir kamyon toprağın on beş yirmi li- raya malolduğu, on bir kişilik bir fut- bol takımı kıyafetinin yüz elli raya ihticaç gösterdiği, en kötü bir kayık- hane kirasının yirmi beş lira olduğu, hattâ en basit bir misal olarak bir sporcunun teşkilâta tescilinin bile doktor muayenesi vesaire dolayısile On beş yirmi lira masrafı icabettirdi- gi düşünülürse ve saydığımız bu mas- rafların yüzlerce içinden ancak bir kaç tanesi olduğu gözönünde bulun- durulursa klüblerimize «Allah kolay- lık versin demek çok yerinde bir söz- olur. İşte Fenerbahçe - Güneş (klübleri de, geçen hafta, büyük masraflı klüb- lerin baş vurdukları çareye tevessül ettiler. Yunanistandan bir futbol tak kımı getirdiler, Fakat... Klüblerimizin uğraşmak mecburiyetinde bulundukları müş- küller bir kaç tane değildir, muhtelif- tir, müteaddiddir, Nitekim, futbol mevsimini iki ay te- ehhürle açmakta hiç bir mahzur ve lüzumsuz ihtilâflarla bu tehiri bir kaç hafta daha uzatmakta hiç bir be- is görmiyen İstanbul bölgesi, iki klü- bün girdiği riski hiç düşünmedi ve Bg maçlarını tehir etmedi. Umumi merkez de anlaşılan İstanbul bölgesi- nin kararını ikinci bir dafa bozmüş olmamak için buna müsamaha etti, İstanbul bölgesinin asık çehresi İstanbul havasına da sirayet ederek gökyüzünü abuslaştırınca, yani böl- genin kararı yağmurla el ele verince Fenerbahçe ve Güneş klüblerimize de Bereket versin ki terazinin bir ke fesine insafsız bir kararla yağmurlu bir çehre oturduysa, öteki kefesine de mili bir müessesemizin dürüstlüğü ve insafı yerleşti: Anadolu sigorta şirketi, Enosis maç- larını sigorta etmişti. Bu milli mües- sesemize maç biter bitmez her hangi bir muameleye ve tavika meydar ver- meden, hattâ biraz da fazla kolaylık ve müsamaha göstererek klüplerimi- zin ziyanını derhal kapattı. Anadolu sigorta şirketine klübleri- miz hesabına çok çok teşekkür eder- ken içimizde bir derd olan noktayı da yazmadan geçemiyeceğiz: Ne yazık ki bu şirket, İstanbul böl- gesinin klüblerimize umumiyetle fay- dalı olmasını sigorta etmiyor! A. Bahtiyar Haftanın mühim maçı : Fenerbahçe - Güneş Güneş bu hafta yenilirse milli küme yolunda müşkül vaziyete düşecektir Geçen seneki Fenerbahçe - Güneş maçlarında Fikret Güneş midafaasını aşmağa çalışıyor. Bu pazar lig maçlarının beşinci haf- | mez. Nitekim ayni gün Enosis'le oyu- tasına giriyoruz. Bu suretle milli kü- | nunu bitirdikten sonra vapura atlıya- Güneşin yeni bir mağlübiyetile milli | Jattıktan sonra biraz da iki takımın kümeye ayrılmak hususunda müşkül | vaziyetini mütalâa edeceğiz: Fenerbahçe, tasnifin başında geldi- kadar ğine göre, bu sene de her şeye rağmen me Sn >. ez en kuvvetli takım vaziyetini muhafa- re kalarak bir puan kaybetmiş bulun- za etmektedir. Müdafaada Yaşarın bu- maktadır. Halbuki Güneş bu dört maç. | Iunmaması, M. Reşadın bir iki maçtır ta üç puan kaybetmiştir; bu hafta Fe- nerbahçeye de yenildiği takdirde puan kayıbı beşe çıkacaktır. Bundan anlaşılıyor ki, Fenerbahçe - Güneş maçının neticesi Fenerbahçeden ziyade Güneş için ehemmiyetli ve teh- likelidir, Fenerbahçe bu maçı kaybe- decek olursa belki bu seçme maçlarını birinci değil ikinci olarak bitirir, fakat kazanırsa Güneşin dördün dışında kal- ması tehlikesi baş gösterir. bozuk oynaması bile takımın bu vasfı- na pek tesir etmemektedir. Sarı-lâci- verdlilerin lig maçları bâşlıyalıdanberi bütün takımlar arasında yalnız üç, ya- ni en az gol yemiş olmasıda buna delildir. Enosise karşı çıkan Orhan - Lebib mü- dafua hattı yerine Sedad - Lebib hattı her zamanki randımanını verebilecek- tir. Muavin hattı ise M. Reşadın fena oynamasına rağmen gene Fenerin en kuvvetli tarafını teşkil etmektedir, Hü- Başka memleketlerde spor: İşte bu yüzdendir ki, Güneşin bu ma-| cum hattında aksıyan bir iki noktada ça lâzım gelen ehemmiyeti vererek | işler bir hâle getirildiği takdirde en kuvvetli bir şekilde çıkacağını zanne- | verimli oyuncu olan Fikretin idaresin- 194 metre yerin altında! Kömür ocaklarının Iskoçyalı antrenör tarafından çalıştırılan profesyonel futbolcuları işlerinin de ehilleridirler «Başka memleketlerde spor» baş- lığı altındaki yazılarımızın birinci- sinde İskoçya futbolünden bahset miştik. Bugün Fransanın Lens kö- mür ocaklarını mevzu yapıyoruz. Lens futbol takımı daha geçenlerde profesyonel şampiyonada Parisin Ra- cing'in 3-1 için bu yazı- Bindiğimiz asansör 'bizi yerin #i- tında 194 metreye İndirdi. Bir kaç saniyede alışılan keskin koku içinde karanlığı ellerimizdeki tiç lâmba güç deliyor. Yüzleri gözleri simsiyah, yere çö- melmiş veya yatmış ameleler ellerin- deki kazmalarla kömür söküyorlar. Bunların çoğu Polonyalı ve şimalli çocuklar. Hepsi de Lens takımının taraftarları, — Merhaba, — Merhaba, Kimdir 0? — Frinşo, — Hangi Frinşo? — Futbolcü, Havadis ağızdan kulağa yayılıyor, İçlerinden biri şu tavsiyede bulu- nuyor; — He Frinşo, bacağına dikkat et, yoksa bu hafta oynıyamazsın! .Mühendise soruyorum: — Ocakta çalışan futbolcü var mu? on dakika kadar gittikten sonra Lens futbolcülerinin antrenman yap tıklar stada geldik. Lens klübünün antrenörü bir İs koçyalıdır, Klüp idaresi bu antrenör- den çok memnundur. Çünkü antre nörün bulunduğu iki senedenberi ta- kım gittikçe yükselmiştir. Antrenörün tam bir salâhiyeti vardır. Takımla, takımın yapılmasi- le, taktikle, iyi halde idamesile mün- basıran o meşguldür. O, her salı günü pazara maç yapacak takımını * yapar ve ilân eder. Antrenman prog- ramı şudur; Salı — Beden hareketi, koşu (bi- diyoruz. Bazı kimseler geçen hafta Fenerbah- çenin Enosis'e yenilmesi, Güneşin ise hem ayni takımı hem de Beykozu yen- mesi dolayısile bu haftaki maçın Gü- neş için zannedildiği kadar tehlike ol- madığı düşüncesindedirler, Halbuki iş hiç de böyle değildir: Fenerbahçenin bir ecnebi takım karşısında gösterdiği mutadın hilâfı fena bir oyun, yerli bir takım karşısında her zaman çıkardı. ğı ve çıkaracağı oyunlarla kıyas edile- raz sürat). Çarşamba — İp atlama, medisin- bol Perşembe — Ferdi veya cemi top idmanları ve sıkmadan kırk dakika uk ufak maç. Cuma — Hafif idman. Beden ha- reketi, medisinbol, evvelki pazar sa katlananların top ayakta tecrübesi. Cumartesi — İstirahat ve masaj. Hemen her tarafta tatbik edilen bu programa burada harfi harfine riayet ediliyor. Antrenörün kendi sözlerile prensipi şudur: — Maç koşmak içindir. Antrenman ise iyi vücud şartları içinde bulun- mak içindir. Hiçbir zaman aniren- manı ifrata götürmem. Bir oyuncu. nun yorulduğunu anladım mı, İstira bat veririm: Hattâ icab ederse bütün bir hafta dinlenir. Geçen sene, ayni mevsimde bütün futbolcularım her hafta ayni derecede randıman veri- yorlardı. Futbol sevsimini çok iyi bi- tirdiler, i Kömür ocaklarının bu profesyonel takımı geçen sene ikinci kümede idi, Sirt futbolcularının çalışması ve İs- koğyalı antrenörün iyi çalıştırması de bu hat da tehlikesini arttıracaktır. Güneş takımına gelince, bu takım sırasile İstanbulspor, Beşiktaş ve Eyüp karşısında bir hafta evvelkinden biraz daha iyi oynamakla beraber istenilen ve beklenen oyunu gösterememişti. Fa- kat insafh olarak söyliyelim ki, en gü- zel oyununu geçen hafta, o da yalnız ilk devrede olmak üzere, Beyokz kar- şısında çıkardı ve yirmi dakika için- de üç güzel gol yapmakla bu oyunun mükâfatını gördü. yüzünden birinci kümeye yükseldi. Lens takımı içinde ocakta veya ocağı işleten kumpanyada çalışmıyan bir tek futbolcu yoktur. Fakat zan- nedilmesin ki bunlar futbolcu olduk- ları için bu işlere yerleştirilmişlerdir. Onlar ocak teşkilâtında ötedenberi çalışan ve sonradan futbolcu olan kimselerdir. Bunlar her sabah saat altıda kal- karlar Ye saat yedide iş başında bulu- nurlar. Kumapanyanın bütün büro ve atelyelerinde şöyle bir ihtar asılıdır: Bütün futbolculara iş saatlerine ri- ayet etmeleri ve ancak antrenman zamanlarında gaybubet edebilecek- leri ihtar olunur. Lens ocaklarının profesyonel fut- bolcuları, Fransanın en bahtiyar fut- bolcularıdır. Çünkü futbolcu ücretin- den ve beş maçta bir tasnifteki dere- ceye göre aldıkları ikramiyeden baş- ka kumpanyadan maaşlarını alırlar, Kumapanyanın kendilerine ayda on iki frank taksit mukabilinde verdiği dört beş odalı, elektrikli ve sulu, si- cak evlerde otururlar, Klüp değiştir mek akıllarından geçmet, kumapan- yada ve futbol sahasında ayni âşk ve gayretle çalışırlar, Maçtan sonraki yazımızda da işaret ettiğimiz gibi Güneşin bu muvaffaki- yeti şu sebeplerden ileri geliyordu: 1 — Müdefilerin kafadan ziyade ayakla oynamaları, topa çabuk ve uzu vurmaları. 2 — Gene müdadilerin geri geri kaç- mıyarak ileride mücadeleye girişme“ leri ve ayni hat üstünde değil, kademe” li oynamaları. 3 — Bütün oyuncuların hasmın har reketini beklemiyerek, yani iradeyi kaf“ $i tarafa bırakmıyarak mücadeleye gir“ meleri, 4 — Muhacimlerin girgin oynamala- rı ve İşi çalıma, dribling'e dökmemeleri Şimdi maçı hangi tarafın kazanaca" ğ cihetine gelince, yukarıdaki satır- larla hayli şey söylediğimizi zannedi- yoruz. Bu söylediklerimizi enine bo yuna çevirerek hislerine ve gönülleri ne göre bir tahmin yapmağı da, bur günlük, okuyucularımıza bırakıyoru£. (Dün ingilizler Gekleri Dün İngilterede Totenham sta- dında İngiltere - Çekoslovakya mik li takımları arasında oynanan ma- çı 5-4 İngilizler kazanmışlardır. Çok çetin bir mücadele halinde geçen bu maçın birinci devresi de 3-2 İngilizler lehine bitmiştir. Bu maç İngilizlerin kendi mem- leketlerinde Çeklerle yaptığı ilk karşılaşmadır. Esasen bu iki takım şimdiye kadar yalnız bir defa 1934 de Pragta karşılaşmışlar ve Çekler 2-1 kazanmışlardı. Finlândiya güreş federas- yonu reisinin şayanı dikkat beyanatı Finlândiya güreş federasyonu reisi ğine yeni getirilen Bay Heykilemusis Finlândiya gazetelerinden Urketulehi# yeni tatbik edeceği çalışma programi hakkında uzun bir beyanatta bulun nun için bilhassa 'Türkiye, Estony Macaristan ve Almanya ile bir anla” ma yapmağa çalışacağım. Bu tatbik sahasına koyabildiğim senenin muayyen zamanlarında bU saydığım ekipler arasında turnualaf yapılacaktır.» Görülüyor ki, henüz dünyanın © kuvvetli güreşçileri arasında sayılıy9* ruz, Fakat birçok defalar söylediğimi gibi tekrar edelim ki, bu şekilde b rici temaslara ehemmiyet vermi israr ettiğimiz takdirde ismimizin piyonlar kütüğünden silinmesi geç O” mıyacaktır, Son Avrupa güreş şami yonasına iştirak o etmeyişimize bil yanıyoruz. Hiç olmazsa Finlândiyeli” rın bu güzel projelerine ön ayak Ol” ım, e e