a —— m — « ——— ii — e sizene mM nin ği SİYASI İCMAL: Brükselde Japonya hakkında hiç bir karar verilemedi Brikselde toplanan dokuz devlet konferansı suya düştü ve gayrı mah- Gud bir saman için tehir edilmek su- getile defnedilmesi kararlaştırıldı. Bundan sonra Çin meselesi ile Mü- Heller Cemiyetinin, Mançurinin işgali zamanında Uzak Şark ahvalinin in Kişajını takib için teşkil ettiği yirmi üç devlet komitesi, lüzum görüldüğü Ye bir faide melhuz olduğu zaman, meşgul olacaktır. Fakat bu komile #oplandığı zaman dokuz devlet konfe- yunsından fazla bir iş görmesi bekle- “memez. Çünkü bu konferansın suya düşmesine meydan veren ayni devlet- der komitede de dâza bulunuyorlar. Ko- devletin kendi hissesine düşen askeri kuvvetlerin miktarları tayin edilmesi icab etmektedir. Halbuki Müller Cemiyeti büyük meclisi son kararında Japonyayt mü- tecaviz addelmeğe cesaret edememiş- ti. Dokuz devlet konferansı küçük devletlerin ve bahusus dokuz devlet muahedesine dahil İskandinavya dev- letlerinin her hangi suretle büyük bir devlete karşı cebir ve şiddet gösteril- mesine yanaşmamalarından ve Ame- rikanın dahi dahili ahvalinin tekrar vahamet kesbetmesi nisbetinde gillik- çe çekingen bir tavır almasından ileri gelmişti. Komilede dahi ayni halin görüleceği ve İtalyanın tekrar muha- iefet ederek reylerin ittihadına mani olacağı şüphesizdir. Feyzullah Kazan CAY Çayı Çinden Avrupaya Tinci asırda Hollandalılar getirdi Çinlilerin çay efsanesi vardır; Bundan on dört asır evvel Hindistan- İnsan uykusuzluğa ne kadar ta- hammül edebilir? Darma, geceleri duz sırasında gözleri kapandı diye, göz kapaklarını kesti, yere gömdü. Bir kaç gün sonra o yerde güzel bir ot bitti. Darma bu olu gizlice haşlayıp ye- di, lezzeti hoşuna gitti. Bu otun su- yu vücudüme kuvvet veriyor, uyku- sunu kaçırıyor, zihnini açıyordu. Çin- lilere de tavsiye etti. Çinde çay iç- mek ödet oldu. 17 nci asır ortalarında Hollanda- lılar Çinde yetişen bir ağacın yap- raklarından güzel bir içki yapıld ğını haber aldılar, Çinlilere Hollan- dada yetişen fidan götürdüler, yeri- ne çay aldılar. Ondan sonra çay bü- tün Avrupaya yayıldı. Şemsiye ne işe yarar? "Yağmurdan ve güneşlen Korun- mağa yarar. Bu malüm, başka?. Her İngilizin muhakkak bir şem- &iyesi vardır. Fakat her İngiliz de muhakkak şemsiyesini şurada bura da unutur. <Kayıp eşya» bürosu son zaman- larda güçlüğe düşmüş. Sahipleri unultukları şemsiyelerini aramıyor- larmış. İngilterede şemsiye o kadar ucuz bir metadır ki, kaybedenler €skisini aramaktansa yenisini alıyor- lar. «Kayıp eşya» bürosunda yüz bin- lerce şemsiye birikmiş, alıcısı da yok. "Toptan hepsini satsalar, muhafaza masrafını korumuyor. Genç bir İngiliz Harbiye Nezareti- ne müracaat ederek, şemsiye kılıf- larının balon kılıfı yapılabileceğini söylemiştir. Nezaret teklifi inceliyor, umumi bir kutüphans açtı, Cumhuriyetçiler ettirerek Napoli krallığına kaçtı. 88 sene evvel bugün De men Pi nasıl kaçtı ? Papa un altıncı Greguar ölmüş, yerine İmola piskoposu Mastal, doku- zuncu Pi namile papalık makamına getirilmişli, Bu esnada İtalyada ant- lakıyetle hürriyet taruftarları mütemadiyen çarpışıyorlardı. Hürriyetçiler, Avusturya hâzimiyetine nihayet vermek için her tarafta durmadan isyan- lar tertib ediyorlardı. Yeni pape cismani idareyi de ele almış olduğundan, makamına geçer geçmez icraatına başladı. Siyasi mahkümları affetti ve Venedikde daha ileri gitmişler, Manin adında bir hükümetinin reisliğine bını alan kral Ferdinand, kuvvetli bir ordu ile Messina'yı bombardıman etti, şehri yağma ettirdi. Fakat bu şiddeti, artık ayaklanmış olan hürriyet- çileri korkutamıyordu. Başvekâlete geçen eski Paris sefiri Rossinin Roma- da öldürülmesinden sonra kanunu esasi istiyen binlerce halk, Knirinal sa- rayı önünde nümayiş yapmağa başladı. Dini işleri #le beraber cismani işleri de idare etmeği taahhüd etmiş bulunan dokuzuncu Pi, bu hareketlere karşı mücadele edemiyeceğini anlı- yordu. 1849 yılı 24 ikinci teşrin günü, 88 sene evvel bugün hükümetini ter- ketmek mecburiyetinde kaldığını bütün Avrupa devletleri sefirlerine tasdik Tayyare hızi Alman tayyareci Würster askeri tayyarelerden birile saatte vasali 611 kilometre 004 ile havalarda yol al- dı. Eski rekor 567 Kilometre ile «| Amerikada idi. Hız rekoru İtalyan (tayyareci Ajillodadır, o saatte vasati "709 kilo- metre yapmıştı amıma, deniz tayya- resile yapmıştı, deniz tayyarelerinin sürati diğer tayyarelerden çoktur. Acaba doğru mu? Bir Alman gazetesinin yazdığına göre, Münih şehrine Ameriksda ve Avrupada şehir temizliği hakkında anket yapan otuz sıhhat mütehassi- si gelmiş ve “bu otuz kişi ayrı ayrı semtlerde beş saat dolaşmışlar, yol- larda bir çöp, bir kâğıd parçası gör- memişler ve Münihin dünyanın en temiz şehri olduğuna hükmetmiş- Jerdir. Acaba doğru mu?... Dünyaya küserek denizlerde serseri serseri gezen bazı garip insanlar var Son zamanlarda gemiciler açık de- nizlerde bazı metrük gemilere tes İ Şili sahillerinde eski bir Bunların içinde düf etmişlerdir. <Baychimom adli Kutub gemisi de vardır. Bu «Baychimo; nun macerası Kutube yakın olan yerlerde artık ef- sanevi bir mahiyet almıştır. Vapur kaptansız, mürettebatsız altı sene- denberi denizlerde dolaşıp durmak. ta, en müthiş fırtınalara göğüs ger- mektedir. «Baychimo; 1300 tonluk küçük bir vapurdur. Evvelce Amerikanın «Hud- son körfezi çirketiş nin malıydı. Bu vapur Şimal denizlerinde seyrüsefer edeceği için teknesi gayet sağlam ya pılmıştı. «Baychimo» 1931 senesi son geminin içinde bir cesed ve bir bebek bulunmuştur. Bir aşk macerası yüzün- den 18 sene denizlerde yalnız başına dolaşan bu adam bebeğe söylemek istediklerini bir deftere yazıp bırakmıştır. baharında bir sefer esnasında birden- |, bire kış fırtınasına tutuldu. Vapur, ağır bir surette buz parçalarile iha- ta edildi, Buzlar tekneyi çok tazyik ettiği için vapurun her an batmti tehlikesi baş gösterdi. Kaptan ve 16 kişiden mürekkeb mürettebat vapu- Tu terkederek karaya çıktılar. Bero. ket versin sahil ancak bir kilometre kadar uzaktı, 17 kişi karada kendilerini barın- dıracak bir melce tedarik ettiler, kı- şı orada E hazırlandılar, Arada sırada yapurlarını da gözden geçirmeyi ihmal etmediler. Fakat bir, | gün «Baychimos nun hiç bir iz bırak- madan kaybolduğunu görerek hayre- te düştüler. Bir kaç gündenberi de- vam eden şiddelli bir fırtına buz ta: bakasını harekete getirmiş ve vapu- ru da beraber sürükleyip götürmüştü. #Baychimo birkaç gün sonra 45 mil uzakta Eskimolar tarafından gö- rüldü. Kaplanla mürettebat bunu haber ulınca buzlar üzerinde tehli- keli bir yürüyüş yaparak vapura ye tiştiler ve hamulenin büyük bir kıs- mını kurtarmağa muvaffak oldular, Hamule bir milyon dolar kıymetin- deki tilki kürkleriydi! Bu arâlik geceleyin suhur eden; bir fırtınadan sonra mürettebat gö- miyi tekrar kaybettiler, Mürettebat ancak ertesi sene yaz gelince kurtarıl- dılar, «Bayehimo» nun buz tazyikine dayanamıyarak battığı zannolundu. Halbuki vapur bir sene sonra Kutub kurtarmağa çalıştı. Adamlar vapur- İ da bununla meşgul iken çikan karlı tayfun fırtınası gemiyi yerinden oy- natarak günlerce suların üzerinde yandın yana sürükledi. Ondan sonra ra vapurun teknösi gene buz parçe- Şili sapillerinde Bulunan gemi ve telâş içinde vapuru ferkettiler, avdette bir çokları soğuktan, yorgun- Yuktan öldüler, Halbuki <Beychimo, hâlâ buzlu denizlerin ortasında dolaşıp duruyor. Tabiat tarafından üzerine saldıran korkunç fırtınalara geminin bu va- dar tahammül edeböğine hiç kimse ihtimal vermiyordu. Rahat, k be «Baychimo. vakasının cereyan et- tiği sahneden pek uzakta ikinci bir hayal gemisi daha dolaşıyor. Bu va- pur da geçenlerde Şili sahillerinde gö- larile ihata edildi. Eskimolar korku | rüldü. Eski, harap bir Eriggin o su- B. Hitler Ingiltereden üç mühim istekte | bulundu (Baş tarafı 1 inci ire ağ Halifaks'ın raporunu tetkike devam et. mektedirler. Noktai nazarlarını kabi- neye bilâhare bildireceklerdir. İngiliz kabinesinin toplantısı Londra 23 (A.A.) — Havas ajansının Tahmin edildiğine göre bu sunllerden bir kısmına bazı şartlar altında müs- bet cevaplar verilebilecek, fakat Avus- turyada reylâmma müracaat ihtima- linin doğurduğu mesele ciddi müşkü- lâta sebebiyet verecektir. Bu mesele hakkında İngiliz nazırlarının fikirleri muhteliftir. Öğrenildiğine göre nazırlardan bazı- edilmektedir. Bu memleketin İngiltere ile itilâfının bir akide bir mecburiyet şeklinde olduğunu herkes tasdik et- mektedir. Avusturya meselesinin uzun müna- kaşalara sebebiyet vereceği tahmin edilmektedir. İngilterenin Almanyaya Avusturya hakkındaki hattı hareketi- nl bildirebileceğinden şüphe edilmek- tedir, Londra 23 (A.A) — Kral bu sabah Lord Halifaks'ı kabul ederek Lordun Hitler ile yaptığı mülâkatlar hakkında izahat almıştır. Kral, bundan sonra Lord Halifaks'ın da igtdrek ettiği hum bir secilen zir yaset etmiştir. Avam“kamarasında bir sual Londra 23 — B, Chamberlain Avam kamarasında Berlinde Lord Halifaks tarafından yapılan mülâkatlar hakkın. da sorulan bir suale: . — Lord Halifaks'ı henüz görmeğe larda dolaşmakta olduğu dikka celbetti, Bunun üzerine Şiki balıkçıları ge- miyi kurtarmak için, her türlü teh- likeyi göze aldırarak bir motörbota binip denize açıldılar, Fakat geminin içinde hayatını kurtarabilecekleri tek bir insana bile tesadüf etmediler, Yalnız, kamaralardan birinde gör- dilkleri bir manzara balıkçıların tüy lerini ürpertti. Orada, bir yığın ev- nu anlamak için evrakı ve notları karıştırdılar, Bu sayede, hakiki ve korkunç bir macera romanma vâkıf oldular. Yerde yatan ölü George Co- okow adında bir Islandalı idi. Bu adam bundan on sekiz sene evvel O küçük gemi ile memleketini terko- açlmağa sevkeden sebeb hayatında uğradığı büyük bir hayal inkisarıy- di, Ondan sonra Cookow bir daha in- sanlar arasına kalılmamağa yemin etmişti. Her günkü vekayii kaydet- tiği gemi defterine bakılacak olursa .Cookowun 18 senedenberi dolaştığı denizler o kadar birbirinden uzak ve karışıktır ki insanın buna inanamı- yacağı geliyor. Cookow hali adalar- da ve tenha balıkçı limanlarında er- Zak ve su tedarik ediyordu. Demek ki bu deniz keşişinin yanında mühim mikdar da para vardı. Yoksa 18 sene hiç para kazanmadan başka türü nasil geçinebilirdi? Yegâne arkadaşı bir bebek Cookowun notlarında yazılı olan şeylerin hakikat mi, yoksa hayal mi olduğunu artık tayin etmek müm- kün değildir. Onları yazan, ölülef arasınd karışmıştır. © Denizlerin bu serseri yahudisinin cansız vüvudü yanında, insan cesa- metinde ve göreni aldatacak kadar insana benziyen bir kadın bebek de bulunmuştur. Acaba bu bebek, zs- valı Cookowu memleketinden kaç- mağa ve insanların bir daha yüzünü görmemeğe mecbur eden hayal inki- sarının müsebbibi, Islandada sevmiş olduğu güzel bir kadının timsali miydi? miştir. Ceyhan taştı Ovanın bir kısmı sular altında insanca zayiat olmadığı anlaşılıyor Adana 23 (Hususi) — Son yağmur. lardan Ceyhan nebri taşmıştır. Sallar ları Avusturyanın Almanya ile birleş- Avusturya hükümetine para gitmesin diye sigara içmemek derecesin- de vatanperverane bir asabiyet gösteren cumhuriyetçiler fırsat bulmuşlar- dı. Papa İle alâkalarını keserek onu cismani hükümetten iskat ettiklerini ilân ettiler ve «Roraa cumhuriyetis ni kurdular, — Niyazi Ahnted mesinden içitnap edilemiyeceği kanaa- tindedirler. Bir kısmı da Avrupa niza- mı için vahim neticeler tevlid etane- sinden korktukları için bu fikre şid- detle muhaliftrler. Diğer cihetten vakit bulamadım, cevabını vermiştir. Lord “Halifaks, yarınki kabine içti- manda B. Hitler ve Alman ricalile yap- tığı konuşmalar hakkında izahat ve- recektir, Bu izabatı verinceye kadar Fransanın muhalefetinden de endişe | hiç bir tebliğ neşredilmiyecektir. İTEKDÜĞME sizin için düşünen bir öyar olomatiğidir PUNUPS . BAR ARE SR ale İNŞ NİZ ii