Fransada klüb asidi ve atletizm Bir Türkün deparını seyretmek için toplanmışlardı, tabanca patladı. Ilk adımda düştüm !.. Yazan: Semih Türkdoğan Birkaç sene evvel Rusya seyahatine atletlerimiz de iştirak etmişti. Semih Leningradda 100 metreyi 108 de koş Fransada yapılan ve sevilen spor- larla, Fransızların muvaffakiyet de- recelerini biliyor ve günü gününe ta- kibediyoruz. Dünyada mevcud spor- ların belli beşli olanlarını. yapan. Fransızlar hemen bazı müstesnasile en ön srayı bir türlü ihraz edememek- tedirler, Bu meyanda atletizmde de beynelmilel sahada oldukça geridir- ler. Sera Martin ve Ladoumögue'le baş- yan yarım sürat ve mukavemet ko- Şularından sonra 500 metreden 3000 metreye kadar olan mefre ve yarda rekorlarından Fransızlar hayli iş gör- düler. Dünyada 100 metfe ne kadar enterasan ve modası olan bir koşu ise Fransada 800 - 1500 de öyle oldu. 156 da koşanın Avrupada bir zamanlar par-| mâkla gösterilen 1.56 dan aşağı koşan- Jar Fansada onu geçti. Sonra Pariste bir 400 metre modası başladı: 100 met- reciler bile buna heves ederek iyi ve- korlar yaplılar. Fakat enlemasyonal temasta Fransız milli takımları verim- siz oluyorlar, Ben Pariste kaldığım rrüddetçe İs- tanbulluların unutmadıkları Thearın klübüne girdim. Bu Zenci'talebe, 8 sene dünya üniversitelileri şampiyonu kalmış ve P. U. C (Paris üniversite klübü) nde koşmuştu. İyi seneleri- mizdi.. Zenciye göğüs farkile yerildi- ğim için pek sevinmiş ve iyi bir rekor yapmış olduğum için tebrik edilmiş- tim, Girdiğim P. U. C klübünde be- nim kibümün verdiği bayrak ve hep bareber çekilen fotografları gördüm. Onlara albümümdeki 'Thöar ile yarı- şımın Arriveğsini gösterdim. hemen alâkadar oldular. V inci Arrondissement'deki talebe mahallesinde Saint-Michel. bulvarı- Hani bizde köşe başlarını tutmuş kü- çük tütüncü dükkânları vardır. Bü- yüklüğü onlar kadar; Bir masa, bir te- lefon, 3 sandalye bir de memur. İşte sıkışma ayni günde Parisin beş köşesine veya Fransanın beş şeh- rine beş takım göndererek müç yapan P. U. C klübünün atletizm şubesi. Her kes her atlet bu şubeye uğrar veya te- iefon ederek kendisini alâkadar eden mesele hakkmda izahat alır. İştirik © edeceği müsabakanın nevi mahal ve saati esasen adresine bir mektupla bildirilir. Antrenman için Porte de Versailleş- dekk sahaya gidilir. Tabii orada ay- kimseyi tanımaz. Klübün bütün eski atletleri seve seve idarecilik eder bu- nun için ceplerinden para bile harcet- mekten memnun olurlar, * Ton Lacretelle sokağındaki sahaya gl 'iğim zaman 15 le 30 yaş arasında bir aflet kalabalığınm sahada çalış- ma..:a olduklarını gördüm. Bir köşe- de soyunup koşu ayakkabilarını aya- Zıma geçirdim. Ve gıyaben tanıdığım antrenör Cherrier'nin yanına gidib, klübün yeni âzası olduğumu ve sür- at koşacağım söyledim. “€herrier Fravsanın eski yüksek atlama şampi- yon ve rekortmenlerinden 1928 Ams- terdam oltmpiyadına ikimizde iştirâk edip birbirimizden daha parlak neti- tuktan sonra tebrik ediliyor. €eler almış değiliz. e Ancakoşimdi Pransanın büyük bir klübünde ama- tör antrenör. ve.ben de gene atlet olarak onun karşısındayim. Yaşımı sordu, söyledim - soyunun ve bir tur yapın, dedi. Yaptım. evvelce koştunuzmu? dedi. - Evet, dedim. Bir iki depar yapınız, dedi. - hiç aniren- manlım yok, dedim. «Zarar yok, iki de- Par: dedi, Gittim depar çukurların yapmıya başladım, Geldi, benim yap- tıklarımı beğenmedi ve başka çukur yerine küçük kuyular kazdı. Bir yan- dan konuşuyor, «Fransada sürat ko- şusu için antrenör yok>», diyordu. De- par yapmak için hazırlandık. Bir Tür- kün deparım seyretmek için bir hayla atlet birikmişti. Tabanca patladı ik adımda ben düştüm. Çocuklar güldü- er. Ben kızardım. Antrenör - enis o ayaklarınızda tutumıyor mus dedi - «ben hayır sizin yaptığınız kuyular Ti ipi koplu da düştüm» dedim. Her- kes kahkahayi baştı. Hakikaten çı- kış kuyuları pek derin kazılmıştı. Ge- ri döndüm ve düzelttim, Dört kişi ko- şuyoruz. Tabanca patladı: Galiba 60 metreye gelmişiz yanımda kimse yok. Yavaşladım yanıma geldiler. Bunların biri Fransa o 400 metre rekortmeni Boisset; diğeri klübün şampiyonu Dessu 100 mefreci.. ikinci deparda böyle oldu. Allah ulandırmadı. Hani bir üçüncüyü de yap deselerdi. Bağdaş kurup oluracaklım. Hemen etrafımı aldılar. Hakikaten o gün pek ça- bukfum. Antrenör rekorumu sordu. kulağına söyledim. Ve dedim ki: Bun- dan on sene evvel ben Odesizin gibi Amsterdamda koştum. Ve o zamandan beri koşuyorum. Ben yazın yapacak spor obilmediğimden gene koşs- cağım. Sakın beni yeni bir espolr bul- duk diye öyle rejlme tabi tutmayınız ben sıhhatim için «spor yapacağım; bayrak yarışı kazandırdım. Klüb ar- kadaşlarım ve antrenörüm beni çok sevdiler, Burada klüb arkadaşlığı o kadar temiz ve samimidir ki, muhtelif klüb- lerin üzası da birbirlerile hakikaten pek candan görüşürler. Galibiyet için büyük rekabet olan müsabakalarda birbirlerine karşı düşmanca bir hare- ketlerini görmedim. Burada sporcuyu alâkadar eden başka bir şey daha var. Finale kalan bütün müsabıklara muhtelif hediye- ler verilmektedir. Meselâ Bourse alle- tik klübünün bir müsabakasında 100 metre finalistlerine verilen hediyeler 1 inciye bir şişe şampanya, Zinciye bir ipek yastık, Jüncüye bir ipek göm- Jek, 4 üncüye bir ipek kemer, 5 inciye bir vazo, 6 mcıya bir şişe şarab (Ma- con). O kadar bol hediyelerle maçtan dö- nülür ki; herkes elinde kazandıkları- nı teşhir ederek bin alay ve eğlence içinde klübün şarkılarımı söyliyerek O günün muvaffakiyetini tesid eder. Başka sporları bilmiyorum fakat atletizmi Fransızlar mekteb sporu gi- bi hafif ve âdetâ oyun gibi telâkki et- tiklerinden klüb idarecileri de birbir- lerini yere vurmak için ne nizamname ve ne de dedikodu ile meşgul olmayıp eksikleri tamamalamağa çalışırlar. Fransada spor sahalarında ekseriyet- Je görülen bir şey de müsabakaya ai- Jetlerin karısını ve çocuğunu da bera- ber getirmesidir. Atletizm halk spo- ru olmakta, bisiklete yaklaşmaktadır. Bu çoluk çocuk sahiplerinin iyi dere- celer aldığını da gözümle gördüm. Pan- viant adındaki 30 yaşlarındaki atlet P.U. C takımının 4X100 bayrak ya- rışlarını koşar ve bayrak koşuları ân- Ikinci küme maçları Anadolu klübünün ikinci küme Altınordu - 5/12/997 Bayram: - Karagümrük (Sami), Hâl - Feneryılmaz. (Bürhan). 10/12/08T Pazar: R Kasımpaşa - Karagümrük Sümer - Galatagençler (Halid Galibi, 25/12/937 Pazar: Anadoluhisar - Altınordu (Şazi, Ortaköy - Beylerbeyi (Halid Galib), 1/14088 Pazar: Kasunpaşa - Doğanspoğ (İzzet), vermek işini, gönülden bir istekle 6 Paşa oseirmelimiz, . * | 26 yaşında 19 Teşrinisani 987 genç kızla evlenmek istiyen ihtiyar Kendisine varmıyan kadını yaraladıktan başka kendi kızına da 3 el ateş etti Ortaköyde bakkallık yapan polis mütekaidlerinden Hasan adında sit- mış yaşlarımda bir adamın o civar- da oturan Numanın yirmi altı yaşın- daki karısı Fatmayı dün tabanca ile yaraladığını yazmıştık. Hüseyin hak- kında zabıta tahkikatı bitmiş ve ken- disi dün geç vakit adiyeye teslim edil- miştir. Sulhceza mahkemesinde Hü- seyinin sorgusu yapılarak carih tev- kif edilmiştir. Beyoğlu hastanesinde yatan yars- h Fatma da adliye doktoru tarafın- dan muayene edilmiştir. Fatmanın ya- | rası sol böğründe ve ağırdır. Hüseyin dün suçunu itiraf ederek — Beni mahkemeye verd.. Hapis 0- lacakfım, davasından vazgeçmesini Söyledim, rica ettim dinlemedi. Bana hakaret etti. Ben de hiddetten kendi- mi kaybederek onu vurdum. Demiştir: Yaralı Fatmanın kocası Numan da ederdik. Karım Fatma da öte beri al- mak için dükkâna giderdi. İhtiyar Hüseyin o zaman karıma göz koymuş ve bir kaç dafa, benden © ayrılarak 'kendisile beraber yaşamasını teklif etmiştir. Fakat karım bu teklifleri keme altına almdı. Hüseyin'bu defa da bu davadan vazgöçmesi için kan- mı tehdid etmeğe başladı. Aleyhinde Beyoğlu sulhceza mahkemesinde de tehdid davası açmıştık. Diğer taraf- tan ağırceza mahkemesinde bugün öldürmeğe teşebbüs suçundan muha- keme yapılacaktı. ! Hüseyin dün sabah karıma haber göndererek davadan Oo vazgeçmezse, (| kendisini öldüreceğini söylemiş, karım || gene red cevabı vermiş. Öğle üzeri ben evde bulunmadığını sırada. karım eyin alt katında mutfakta bulaşık yıkar- ken Hüseyin habersizce evin arka kapısından girerek karıma: «Madem- ki davandan vazgeçmiyorsun, bari s8- ni öldüreyim de tamamile hapise gi- ! reyim> diye bağırmış ve tabancasını çekerek ateş etmiştir. Karım telâş için- de kaçmağa başlamış fakat Hüseyinin | attığı beş kurşundan biri s6l böğrüne isabet ederek delip geçmiştir. Bu yüz- den karım da davacı olarak bulundu- Sıhhat ve güzellik Sağlam ve güzellik DiŞLERLE Sağlam ve güzel dişlerde RADYOLİN ğu bugünkü ağıresza mahkemesine gelememiştir. Kızile kavga İşin birinci safhası bu kanlı şekilde bittikten sonra; bu ihtiyar âşık Kuru- çeşmede kızı Fethiyenin yanına git- miştir. Hüseyin; kızı Fethiyeye de bir evlenme işi havale etmiş bulunmak- tadır. Bunun bir kürlü halledilemedi- ğini mevzuu bahseden Hüseyin; kızımı bir hayli tekdir elini, bu yüzden kav- ga çıkmıştır. Bu Kavga esnasında Hüseyin, silâ- hını çekerek Fethiyenin üzerine bo- şaltmak istemiştir. İlk kurşun ateş almamış, Fethiye fırsat bularak savu- şurken Hüseyin; iki el ateş etımişlir. Fakat büyük bir hüsnü tesadüf olarak iki kurşun da Fethiyeye isabet. etme- miştir. Hüseyin; bu işi yaptıktan sonra ge- ne ortalıkfarı kaybolmuştur; Fethiye polise müracaat etmiş, Beşiktaş zabi tası; derhal araştırmaya girişmiş ve . nihayet gece yarısına doğru Hüseyini saklandığı evde yakalamıştır. Bir otobüs sokakta birini yaraladı Unkapınında oturan Muharrem, Ayazma caddesinden geçerken şoför Bekirin idaresindeki otobüsün sadme- sine uğrıyarak muhtelif yerlerinden yaralanmış, - tedavi için Cerrahpaşa hastanesine yatırılmıştır. Şoför Bekir polisçe yakalanmıştır. Yeni sene için ... En sağlam En Ucuz Hesap defterlerini AKŞAM matbaasında bulacaksınız. * Yevmiye defterleri Kasa defterleri Defteri kebirler Muavin defterler * En iyi cins kâada basılımş ve İngiliz prese kartonu ile ciltlen- miştir. Fiyetler ee “İe b real ” 20 Dişlerinize çok dikkat ediniz. Bazan en üstad doktorların bile sebep ve menşeini bir hastalığın, diş iltihabından ileri geldiği pek çok tecrübelerle anlaşılmıştır. m. LAZER Kutlanarak dini i koruyabilirsiniz