17 Teşrinisuni 1937 e — — — — AKŞAMDAN AKŞAMA. Para kimde durmalı: Karıda mı? Kocada mi? Üç beş arkadaş oturuyorduk. «Asnın bir müracaatçıya para vermesi lâzım geldi. Bir de cüzdanına davrandı ki, hayret, yastık gibi banknotlar!, — Maşallah! - dedik, - Bu ne zen- ginlik!, . — Ne münasebetğ.. Hepsi bakkala, çakkala gidecek... Ben yalnız hamallı- | ğını yaparım... Üstelik bayandan da vırvır dinlerim: «Manto lâzım, tayyör lâzım, ruj lâzım!» diye başım etini yer.. Binaenaleyh, azıcık artıracak olsam, onu da karımı susturmağa has- rederim... Of, of!.. Sormayın, bir müs- riftir ki... Meclisteki arkadaşımız «B» söze ka- rişta: Aylığı alır almaz, hepsini götür, kendisine teslim et!. — Yağma yok! ? — Çünkü ben kılıbık değilim. «B» güldü: — Değilsin de olmamanın bir fay- dasını görüyorsun sanki!,, Ben sözde kılıbığım; fakat hukikatte, bütün sı- kıntıyı karıma yüklemişimdir. Ayın bi- rinde, bütün maaş cebimde, yanma gi“ derim. Büyük bir teslimiyetle, boynu- mu bükerek ve gözlerimi muhabbetle ışıldatarak: «Karıcığım! -derim.- AN İşte ne kazandımsa hepsi senin! Evi de, kendini de, dilediğin gibi idare et. Yalnız bana günde bir lira cep harçlı ğı versen kâti,.. Yol paramı, cigaramı, öğle yemeğimi bununla temin ederim.» O da, büyük fedakârlık diye, bunu ka- bul eder, Tabii, giyecek, gezme filân gibi şeyler mevzuu bahis olunca ben ona asılıyorum... Çıplak bırakacak ya- hud sinemaya götürmiyecek değil &... Ilepğini temin ediyor... — Maşallah... Demek ki, bütçe yap- masını biliyor?. l — Bilmiyordu amma, sıkışınca öğ- zendi. İzdivacımızın ilk zamanları, «A» gibi kazaklığa kalkıştım. O sıralarda | karım müsrif miydi, müsrifti. Fakat vakta ki paraların idaresi kendisine geçti, şimdi hanyayı da, konyayı da öğrendi: Bir hisabileşti ki... Emin olun, ben cömerdim artık, o cimridir. Mese- lâ; «Filânea masrafı yapalım!» diye zorlarım, o: «İdare edelim! Bu ay ol- maz!» der... «C» susuyordu, Bu sefer de o söze ka- rıştı; — Ben hepinizden yamanım öyley- $e... Çünkü daha daniska bir tafz keş- fettim. Gerçi «B» nın usulünü kulla- huyorum, Fakat karımı kumarbazlığa alıştırdım. — Aman, deme! — Durun yahu! Acele etmeyin: Yal- nız benimle oynuyor. Fakat ben tav- Jada daha yaman oyuncu olduğum için, her ay on beş yirmi lira sızdırıyo- rum. Bunu safayı hatırla yiyorum, O da, «Evin idaresini nasıl halledeceğim? İki yakamız nasıl bir araya gelecek?» De ibibik kuşu gibi düşünüp duru- or. Bütün erkekler, «Cw yı alkışladık. Akşamcı Merdivenden inerken düşerek yaralandı Fatihte oturan Muharrem, evinin merdiveninden bir eşya indirirken Gazi köprüsünden tramvay geçm gecmiyecek Bunun yerine otobüs servisi tesis edilecek baların Almanyada yapılarak İstan- bula getirildiğini yazmıştık. Bu duba- lardan altısı Balat atelyesinde kurul- maktadır. Bunlar, köprünün Unka- panı tarafına ve ayak kısmına kona- caktır. Dubaların yerlerine konması işine önümüzdeki martta başlanacak- &ir. Bu suretle - parmaklıklar müsles- na olarak - köprünün Unkapanı cihe- tindeki ayak kısmının inşası ikmal edilecektir, Bundan sonra kurulacak dubalar, köprünün diğer kısımlarına sıra ile konacak ve inşaat Unkapanından Azapkapısına doğru uzanacaktır. Gazi köprüsü şartnamesinde, köp- rü üzerinde tramvay rayı ve tramvay direkleri tesisatı da vardır. Fakat ha- zırlanan şehir plânının esaslarında İstanbulda tramvay tesisatına yer ve- rilmediğinden ve buna mukabil oto- büs servisleri işletilmesi daha muvafık görüldüğünden Gazi köprüsü üzerin- de de tramvay yolu yapılmasından vazgeçilmiştir. İstanbul semti ile Be- yoğlu arasındaki nakliyat, bu köprü üzerinden otobüslerle temin edilecek- tir, mayis Süt işi Almanyadaki esaslara göre bir rapor hazırlanıyor İstanbulun süt işlerini esasından dürlüğünün bir müddettenberi ted- kikatla bulunduğunu yazmıştık. Süt işlerinin Almanyada tatbik edi- len usule göre tanzimi şehrimiz için daha muvafık görülmüştür. Bu mak- sadla Almanyadaki Süt nizamname- sinin memleketimiz için alınan şekli bir rapor halinde hazırlanmaktadır. Sütün istihsal ve tevziine ald bütün safhaları gösterecek bu rapor bir aya kadar Belediye reisliği makamına ve- rilecektir. İtfaiye teşkilâtındaki > münhaller İlaiye mektebinden mezun olan- lardan bir kısmının diğer devlet töş- kilâtında iş buldukları için itfaiyeden alâkalarını kesmeleri nazarı dikkati celbetmişti. Belediye, itfaiyedeki kadro ihtiya- cını karşılamak üzere Belediyenin di- ğer müesseselerindeki şoför. ve sair müslahdemlerinin itfaiye emrine verilmesi münasip görülmüştür. Para vermiyen kiracının eş- yalarını sokağa atmış Zabıta, Nazmi isminde bir adam hakında kanun! takibat yapmakladır, Nazmi hakkındaki bu takibatın sebe- bi, Feriköydeki evinde kiracı “olarak oturan Döndü ismindeki bir kadının, kirasını vaktinde vermediğini bahane ederek eşyalarını sokağa atmış olma- sıdır. Polis, Döndü'nün müracaati üzeri- ve .— Halkı kazadan korumak için oraya buraya konmuş yasak levhaları yar bay Amca... ne Naxmiyi yakalamış ve mahkeme- ye vermiştir. s Bunların çoğu yerinde... Gazi köprüsüne konacak olan du- | halletmek üzere Belediye İktisad mü- | Haklı şikâyetler «Bir musibet, bin nasi- hatten yeğ» değil midir? Şişhane yokusundaki tramvay faciasının muhakemesi hâlâ de- vam etmektedir. Bu «küzüs nın başlıca sebeplerinden biri, raylar ıslak olmasına rağmen, üzerlerine kum dökülmemesi imiş. Çok mühim olan bu tedbire ka- zadan sonra bir müddet devam edildi. Şimdi bu usul, maalesef yi- ne ihmal ediliyor. Günün birinde başka bir tram- vay kazasının vukua gelmemesi için yağışlı havalarda malüm tehlike- 4 yokuşlara behemehal kum dö- külmelidir. Diş tabibi Affan Vâsıf Unan Üç hırsız yakalandı Çalınan eşyanın bir kısmı ele geçirildi Emniyet müdürlüğü ikinci şubesi üç mühim lursızlık failini meydana Çi- karmıştır, Bundan birkaç gece evvel; İ Fatihte Macarkardeşler caddesinde tü- İ tüncü Hüseyinin dükkânı soyulmuş İ ve paraca bir hayli yekün tulan dam- ga pullarile sigara paketleri ve çikola- taları çalınmıştı. Polisçe yapılan tahkikat ve takibat neticesinde bu hırsızlığın o civarda oturan Fuad adında bir genç tarafın- dan yapıldığı tesbit edilmiş, çalınan pullarla çikolatalar ve bir kısım siga- ralar da ele geçirilmiştir. Galatada Arapoğlan sokağında em- vallmetrükeye aid bir binada geçende mühim-bir hırsızlık yapılmış ve bina- ya aid bazı eşya aşırılmıştı Yapılan tahkikat neticesinde bu hır- | sızlığın sabıkalılardan Keğork tarafın- dan yapıldığı tesbit edilmiş ve Keğork suçunu itiraf etmiştir. On beş gün evvel Feriköyde Kurtu- Tuş caddesinde bir kasap dükkâna meçhul bir hırsız girmiş ve çekmeceden bir hayli para aşırarak savuşmuştu. Polis; bu hırsızlığın failinin de Haydar isminde bir sabıkalı olduğunu tesbit, etmiş ve yakalamıştır. - Deniz harp okulunun 162 nci yılı Yarın Heybeliada Deniz Harp oku- lu, kuruluşunun 162 nci yılını kut- Ityacaktır. Merasime bütün Bahriye mektebi mezunları davet edilmişler- dir. Sabahleyin başlıyacak olan tören, akşam geç vakte kadar devam ede- cektir, Davetlileri götürüp getirecek vapur saat 9 da Köprüde Adalar iskelesin- den kalkacaktır. esi Odun, kömür miktarı yeniden tedkik ediliyor Kiş münasebetile şehribizde odun, kömür miktarının yeniden tedkikine lüzum görülmüştür. Havaların boz- duğu şu günlerde odun ve kömür fi- atlerini sebepsiz olarak yükseltenler hakkında kanuni takibat yapılacak- tır. Belediye İktissd müdürlüğü mü- rakipleri bugünden itibaren piyasayı tedkik ederek bir rapor vereceklerdir, -<— — —— — Bay Amcaya göre... Türk borcu | tahvilleri - | Mayıs kuponu da dolar olarak ödenecekmiş Fransızca İstanbul gazetesine göre Türk borcu tahvillerinin 25 teşrinisani 1937 kuponu, Türkiyede bir Türk lira- sı 0,79,40 sent üzerinden ödenecektir. Önümüzdeki 25 mayıs 1938 senesi kuponu için Pariste Düyunu umumi. ye meclisi, tediye akçesi olan doları gösterecek ve bu kupon da bir Türk lirası 0,73,46 sent-üzerinden ödene- cektir, Düyunu umumiye meclisi, yakın bir zamanda bu hususta lâzımgelen izaha» tı verecektir. Türk borcu tahvilleri evvelki gün | 14,75 idi. Dün 15,05 olmuştur. Gerek dolar ve gerek Fransız fran- | gı dün yeniden hafifçe düşmüşlerdir. | Fransız parası Londrada bir İngiliz 1i- | rası karşılığı evvelki gün 147,34 iken | dün 147,56 franktan açılmıştır. Sterlin karşısında dolar da 5,00,05 den 5,00,55 dolara düşmüştür ki, kıymetinden ya- rım sent kadar kaybetmiştir. Kabataş ve Pertevniyal lise- lerinde birer şube açılıyor Kabataş ve Pertevniyal liselerinin orta kısımlarına bu sene fazla talebe müracaat ettiğinden, bu iki lisede bi- rer şube açılması münasip görülmüş- tür. Bu iki şube faaliyete geçmiştir. Nazımla Salim Bir çok hırsızlık suçundan muhakeme ediliyorlar Birkaç ay evvel hırsızlık maksadile Gedikpaşa civarında polis Hasan Bas- rinin evine girerek Hasan Basriyi ök dürmekten suçlu ve ağır ceza mahke- mesinde muhakemeleri devam et mekte olan Nâzımla arkadaşı Salim haklarında diğer muhtelif hırsızlık suçlarından dolayı yeni bir dava açıl- mış ve dün üçüncü ceza mahkemesin- de bu hırsızlıklardan dolayı muha- kemelerine başlanmıştır. Tahkikat evrakına nazaran Nazım- la Salim, cinayetten evvel muhtelif zamanlarda Alemdar civarında Şem- sinin, Fatihte kömürcü Mustafanın, Ayasofyada Pakizenin, Edirnekapıda İkbalin, Fenerde keresteci Muradoğ- lunun, Lânga civarımda”Zekinin evle- rine girerek sandıklar, çekmeceler kr rıp birçok altın, mücevherat ve eşya aşırmışlardır. Dün yapılan muhakemede suçları inkâr etmişlerdir. Şahidlerin çağırıl- ması İçin muhakeme başka güne bi- rakılmıştır. Sar'a neticesinde kuyuya düşmüş Beşiktaşta Dikilitaşta bir mandı rada çalışan Süleymanın gece kuyu- ya düşerek boğulduğunu dün yazınış- tık. Vaka hakkında yapılan tahkikatta, Süleymanın sâr'a hastalığına müpts- 1â olduğu ve bunun tesirile kuyuya düşerek boğulduğu tesbit edilmiş ve cesedin gömülmesine izin verilmiştir. Sahıre $ İSTANBUL HAYATI İşte senin kıymetin! Tepesi tüylü şapkasını yana doğru yatırmış. Oksijenli saçları, şakakla- rına doğru kıyrım kıvrım sıralanmış. Mantosunun göğsünü örten ipek eşarpın düğümünde kocaman bir ya- lancı elmas iğne parlıyor. Şakakla- rındaki buruşukları opudralarla, po- matlarla sıvamış. Çatık kaşlarla et- raflakileri süzerek Beşiktaş tramva- yının arka vagonuna girdi. Kanape- leri birer birer gözden geçirdi. İkin- ci sıradaki kadının yanında oturan beş altı yaşlarında bir çocuğa yak- laştı, » Dizlerile iterek azarladı; — Kalk bakayım oradan. Çocuk yerinden kalkmadı, annesi- ne doğru sokuldu. Bayan hiddetlendi: —Pissst, bana bak küçük. Kalk oradan da ben oturayım. Çocuğun annesi döndü: — Bayancığım, arka tarafta boş yerler var. Yanımdaki çocuğu niçin kaldırıyorsun? — Çocuğunuzun bileti var mı? — Orası size alt değil, — Öyleyse biletsiz çocuk buraya oturamaz, Onu kaldır, ben oturaca- ğım. Kadın gülerek başımı çevirdi. Bayan çantasile biletçiye işaret etti: — Biletçi. Gel, çabuk şu çocuğu kaldır. İnsan bir defa karşısmdaki- nin kıyafetine bakar da hürmet eder. Gittikçe hiddetleniyordu. Çantasi. le çocuğun annesinin omuzuna do- kundu: — ayan, bayan. Sen bana iyi dik- kat etmedin galiba. Ben burada ayakta duracak kadınlardan deği- lim, Seni de, çocuğunu da bir gün- lük harçlığımla satı nalırım. Kadın bir kahkaha atta: — Bayancığım, o kadar zenginsen yüz para fazla ver de öndeki birinci mevkie bin. Orada da rahat edemez- sen otomobil tutarsm. Bayan “hiddetten o köpürüyordu. Münakaşa büyüdü. Herkes onlara bakıyor, bayan, biletçiye haykırıyor- du: — Bu çocuk buradan kalkacak. İnad ettim, sözümü yapmalıyım. Çocuğun annesi çantasından beş Türkkkuşuna alınacak talebe Bu sene Türkkuşu kampına alına cak talebe hakkında gelen emir, mek- teplere tebliğ edilmek üzere Maarif Şuna talebe olmak için liselerin 9 uncu sınıfını İkmal etmek lâzım gelmekte. dir, Mekteplerden gelecek cevaba gö- re Türkkuşuna girecek gençlerin Es- kişehir Hava karargâhından gelecek bir heyet tarafından sıhhi müayene- leri yapılacaktır. Bu seneki talebenin, miktarı henüz belli değildir. B.A. — — Bu bir şey değil, asl köt. lük, ikinelsinin de birincisi gibi mü- leketimizde sigara içmekle yere tükür- payne har zi menin ayni derecede bir alışkanlık