| N fi f i İ ik İ | k İ i Sahife 4 Iktisadi ve mali hafta Fransız frangının yeniden düşmesi ve borsamızda vaziyet Bazı memleketlerde fena bir Adet tardır: İş başına gelen bir siyaset adar mı, tuttuğu yolun bir çıkmaza girdi- ğini görünce, kabahati mutlaka sele- fine yükletmek ister, işi şahsiyata dö- ker ve ihtirasları tahrik suretile bizzat kendi kabahatini örtbas etmeğe kal- kışır. Fakat selefi dürür mu? O da şid- detli bir lisan ile ona hücum eder; ha- lefinin demâğoji yaptığını, asıl doğru siyasetin kendi zamanında tatbik edil- diğini, mevkli iktidarda bulunduğu si- rada elde ettiği erkam ve malümata dayarak, Isbata çalışır. Bu suretle halkça bilinmesi matlâb olmıyan ba- xı mahrem hususat ta ortaya dökül- mek suretile zihinlerin teşevvüş ve he- yecanına sebebiyet verilmiş olur. Böyle bir âdet her halde İngilterede yoktur. Bundan birkaç sene evvel Mac Donald kabinesinde İngiltere terihin- delik defa olarak Maliye nezareti ma- 'kamı kıpkızıl bir sosyalist tarafından işgal edilmiş bulunuyordu: Phlip &nowden. Bu zat (geçen sene öldü. Hâlen mezarı bile yoktur; çünkü va- &iyeti mucibince nâşı yakıldı, külleri de havaya serpildi) mevkti iktidarda #ken sarfettiği yegâne ağır söz: «İgil- Kere borçlarını tanımamalıdır» olmuş” #ur, Fakat sonradan aklı selimi gale- 'be etti; memleketin menafline aykırı bir harekette bulunmadı ve hele ken- di seleflerini hiç itham etmedi. Par- ismentoda, muarızları bile, kendisin- den bahsederlerken «honorakle Phi- Mp Snowden; diye hürmetkâr bir 1i- Şimdi bu ağır başlılığı bir de Fran- sada cereyan eden vakayi ile karşılaş- #ıralım. Orada ne görüyoruz: Fiyasko #ttiğine hiç şüphe olmıyan Blum ka- binesinin sosyalist Maliye nazırı Vin- vent Auriol, Marsilyada Sosyalist par- temiş, bu zat ta ona cevab olarak 15 temmuz tarihli Matin gazetesinde «On iç aylık bir tecrübenin elim bilançosu» başlığı altında, idaresizlik yüzünden nasıl memlekette hayatın pahalılaş- tarıldığı, işsizliğin çoğaltıldığı, umu- mi istihsale engeller konulduğu, mem- sebe- biyet verildiğini, nihayet paranın dü- şürüldüğünü uzun uzadıya anlattık- tan sonra Vincent Auriol'un, ıslahat namile Maliye nezaretinde vücuda ge- tirdiği yeniliklerin yalnız mühim mev- kilere kendi dost ve tanıdıklarını ka- yırmaktan ibaret bulunduğunu söy- Jemiş ve hali hazırı İle umumi sergiyi bir skandal olarak tavslf eylemiştir. Garibi şu ki, Sosyalist partisinin kongresinde muhtelif hizipler arasın- da hararetli münkaşalar sırasında yumruklar da teati olunduğu ve bu arbedelere bizzat Blumun tavassutu ile nihayet verildiği halde, bilâhare al bayraklarla süslenmiş kongre salo- nunda hep bir ağızdan enternasyonal havası çalınarak delegeler biribirile barışmış ve neticede yine Blum #iyase- tini tervic yollu bir takrir kabul olun- muştur. Uzaktan bir seyirci olmak itibarile biz bitarafız. Kimsenin dahili işlerine müdahale etmek, kimseye de yol gös- termek aklımızdan bile geçmez. Fakat nüfusunun yüzde yetmişi çifçi, mülk sahibi, sermayedar olan ve hele daha yüksek bir nisbeti temiz vatanper- verlerden müteşekkil bulunan Fran- sanın bu gibi beynelmilelei siyasetle nasıl tatmin edilmek istenildiğine ve ahalinin gösterdiği itimadsızlığa 60s- yalistlerin hayret etmesine biz hayret etmekten kendimizi alamıyoruz. Son gelen havadislerden öğrendiği: mize göre, frank yine 128 den 1308 kaymıştır, Siyasi ve mali gazeteler, şimdilik kaydi ile, mali vaziyetin en- dişeyi mucib olmadığını söylüyorlarsa, da bilâkis bu vaziyetin pek nazik ol- duğunu ban müphem ibarelerden iş- tidlâl etmek mümkündür. Mali ba- kimdan lâzım gelen her şeyin yapıl- dığını, bundan ilerisini artık memle- ketin kendi kendisi üzerine aksülâme- dinden beklemek icab ettiğini yazıyor- lar; bu ne demek? Bu esbab dolayısile bütün nazarlar yine Fransaya doğru müteveccih bu- Tunmaktadır. Hafta zarfında Fransız rantları yine birer puan kadar kaybet- tiler. Bunları takiben diğer Fransız esham ve tahvilâtında da mühim ge- rilemeler vuku buldu. İstanbul borsasında vaziyet Hatta zarfinda İstanbul menkul kiymetler ve kambiyo borsası Paris ah- valinin tesiri altında yine menfi neti- celer kaydetti. İlk dört gün zarfında mühim bir yer- den vuku bulan yüzde yedi buçuk fa- izli Türk borcu tahvilâtı alış emirleri, bu tahvilâtı 16 lira kararlarında tut- mağa yardım etmiş ise de haftanın son iki günü zarfında ordinoların kesil- mesi neticesinde kâğıtlar âdetâ panik halinde 14,60 liraya kadar gerilemiş- lerdir. Bize temin edildiğine göre, frangın sukutu ancak bir dereceye kadar bu tahvilâta tesir edebiliyor. Çünkü son yapılan anlaşmaya göre kuponların tediye haddi asgarisi 25,52 frank bir dolar esası üzerindedir. Bu esas dahi- linde bir kupon bedeli olan 37,50 fran- ga mukabil 1,47 dolar, yani 176 kuruş tediye edilecek demektir ki yüzde on kapitalizasiyonla (tahvilin kıymeti 17,60 olmak lâzım gelir. Binsensleyh fiatlerin 14,60 liraya kadar sukutunu sebepsiz buluyoruz ve bunu ancak malcı pozisiyonlarında teminat akçe- lerinin tükenmesi neticesinde yapılan bazı cebri satışlara atfetmek istiyoruz. Şu ciheti de tasriha lüzum görüye- ruz ki piyasamızdaki bu sukut sırf frank esasına bağlı olan yüzde yedi büçuk faizli kâğıtlara münhasırdır, Yoksa Türk lirası üzerine yapılan da- hili istikraz tahvilâtımız her zamanki sağlam flatlerini muhafaza etmekte- dirler. Anadolu grupunda mühim muame- leler cereyan etmedi. Hisse senedleri 24, tahviller de 40,10 lira etrafında do- aşmaktadır. Merkez bankası 86,50 lira, İş ban- kası 9,90 liradır. Endüstriyel kâğıtlarımız meyanın- da Aslan Çimento, Türk borcu tahvil- lerinin tazyiki ile olacak, 13 liraya kar geçen haftaki gibidir. Borsa harici muamelât Borsa Haricinde muamele gören “Türk altınının kıymeti 1045 liradır. Mısır Kredi fonsiyelerinden: 1903 ter- tbi 92, 1911 tertibi 83 lira etmektedir. E. 656 96 442 9411200 156 Va. 204 444120 1937 2133 MALK OPERETİ 20/1/987 Salı âk$amı Anadoluhisar, İdman Yurdu Bahçesi ESKİ HAMAM ESKİ TAS Operet 3 perde 201 çarşamba akşamı , Büyükada; İskele Tiyatrosunda 22//991. perşembe akşamı Beşiktaş Alle Bahçesinde PİPİÇA Operet 3 perde ie AKŞAM Temizlik mücade- lesi başladı “Baş tarafi 1 inci sahifede) Malı suyu da tasfiye edilmemiştir, Belediye Sular İdaresi Elmalı &u- yunun â“ Terkos gibi tasfiye edil. mesi için birproje hazırlanmıştır, Bu projenin yakında tatbikine başlar Dacaktır. Elmalı suyu demir borular İçinde ve başka bir şey karışmadan aktığı için bendlerinde yapılacak tes sisat ile bu suyun ıslahı kabil olacak» tır, Halkalı, Kırkçeşme, Taksim sulari» na gelince, bunların ıslahı için bütün boruların değiştirilmesi ve büyük bir para sarfı lâzımdır? Sular idaresi bu işiçin milli bir bankadan bir istikraz yapmağı düşünüyor. Sıhhiye Vekâleti İstanbulun su işine çok ehemmiyet verdiğinden, Nafla Ve- kâleti ve Belediye ile birlikte olarak büyük bir su projesi yapacak, bu pro- je, kısımlara ayrılarak tatbik edile- cektir. Yeni projenin tatbiki esnasında Kırkçeşme, Halkalı sularından istifa- de eden semtlerde halka mahsus be- dava terkos çeşmeleri tesis edilecektir. Yakında toplanacak Sular Idaresi meclisi bedava Terkos çeşmesi tesis edilecek mıntakaları kararlaştıracak ve hemen burada tesisata başlana- caktır. Bir gencimiz Cenevrede Hu- kuk doktoru oldu Cenevre 17 (A.A.) — Cenevre üni- versitesi hukuk fakültesinden mezun Hikmet Gündüz, hukuk doktorluğu tezini üniversite jürisi önünde müda- fan etmiştir. Tez Türk tabiiyeti üzerine yazıl- muştır, Hikmet Gündüzün 300 bü- yük sayfadan fazla olan bu tezinin müdafaası üç saatten fazla sürmüş ve nihsyet hocalarının ve jürinin tak- dir ve tebrikleri ile kabul edilerek kendisine doktor ünvanı verilmiştir. Bir hırsız çocuk yakalandı İsa isminde 13 yaşında bir çocuk Şehzadebaşında bir tütüncüden bir paket sigara kaparak kaçmağa başla» mıştır. İsa yakalanmıştır. Bu akşam Nöbetçi eczaneler Şişli: Osmanbeyde Şark Merkez, Taksim: İsli çaddesinde Kemal ebu, Beyoğlu: Tünelde Matkoviç, Yüksekkaldırımda Venikopulo, Galata: Topçular caddesinde Merkez, Kasım- paşa: Miüeyyed, Tiasköy: Nisim Aseo, Eminönü: Agop Minasyan, Heybelin- Büyükada: da: 'Tomadis, Merkez, Pa- ih: Saraçhanede İbrahim Halil, Ka- regümrük: Ali Kemal, Bakırköy: İs- tepan, Sarıyer: “Asaf, Aksaray: Cer- tahpaşada Şeref, Beşiktaş: Vidin, Ka- dıköy: Söğütlüşeşmede Hulâsi Osman, İskele caddesinde Saadet, Üsküdar: Merkez, Pener: Balata Hüsameddin, Beyand: Asadoryan, Küçükpazar: Ne- cati, Samatya: Yedikulede Teofilos, Alemdar: Cağaloplunda Abdülkadir, Şehremini: Topkapida Nüztm, TEŞEKKÜR Eşim Mihrimin tutulduğu tifo bastalı- ğinin pençesinden kısa bir saman zarfın- da bütün ihtimamlara rağmen kurtula- miyarak bayala gözlerini kapamasından mütevellit felâketa lütfen iştirik ve te- #elliye koşan, bunu mektup, telgrafla de izhar eden, cenazesinde bulunan imam rma dostlarım ile ari wn ayrı şükar ve minnettarlık vazifemi Haya tak- dir edecekleri tetssürlerim mâni oldu- Hundan bunun gazetenizin tavassutu e #blâğını rica ederim. Ziraat bankasında: Ali Nazmi SON PARIS SERGİSİ SEYAHATİ 10 EYLÜL CUMA Çelyo vapurile Venedik yolundan AYRICA Venedik, Prag, Viyana, Peşte, Bükreşde Ötel ve yemekler Şimdiden 17 yer kapatıldı Acele kayıt olunuz. Beyoğlunda NATTA 'Tel. 44914 emanet e (Baş tarafı 1 inci sahifede) gördü, tesisatı tedkik etti, bu seyahat- leri esnasında geçtiği yerler, onun mili mücadele hayatına ald birçok hatıralar saklamaktadır. İktisad Ve- rumiyet içinde geçen günlerinde bil- fiil mili mücadele için çalıştığı gün- leri tekrar yaşadı. Aydının Köşk na- hiyesinden geçerken birbiri ardınca uzanıp giden incir bahçelerine baktı ve yanında bulunanlara: — İşte, dedi, milli mücadelenin ilk günlerinde cephemiz burada idi. İstasyon civarındaki küçük bir evi göslererek: — Şurası merkezimizi, daha ötede karakollarımız vardı. diye ilâve etti. Celâl Bayar, eski günlerin hatırala- rını yaşarken yüksek bir heyecan du- yuyor ve siyah gözlüklerinin arkasın- da ıslandığı belli olan gözlerile ufukla- Ta bakıyor. B. Celâl Bayar, milli mücadele es- nasında Aydın cephesinde, tanınma- mek için kıyafetini değiştirmiş, sakal bırakmış, düşmanla çarpışmıştı. Vekile Vali Fazlı Güleç, İzmir me- busu B. Hamdi Aksoy, Denizli mebu- su B. Haydar Rüştü Öktem, İktisad Vekâleti siyasi müsteşarı B. Ali Rıza Törel, İş Bankası umum müdürü B. Müaammer Eriş, Ziraat bankası umum müdürü B. Kemal Zaim, belediye rei- si B. Behçet Uz, İktisad Vekâleti ölçü- ler umum müdürü B. Nizameddin Âli ve müşavir B. Yusuf Saim de Vekilin seyahat ettiği motokarle seyahate İş- tirak etmişlerdir. Motokarle binlerce çifçinin durma- dan çalıştığı mezru ovalardan geçi- yor ve İzmirle Nazilli arasındaki 170 kilometrelik mesafeyi yırtmağa, azalt- mağa çlışıyordük. Her istasyonda köy- lüler kalabalık gruplar teşkil etmiş oldukları halde Vekili istikbal ediyor ve dileklerini anlatıyorlardı, Vekil, hepsinin dileklerini büyük bir dikkat ve alâka ile dinliyor, yanındakilere not ettiriyor ve direktifler veriyordu. Nihayet Nazillideyiz, motokar, Nazil- Yi istasyonundan Kombinaya giden bususi demiryoluna geçti ve biraz sonra Kombinanın önündeyiz. İktisa- di mühim bir eserimiz olan Kombi- na, geniş'bir sahada yepılrmş, heybe- tile , ihtişamla yükseliyor. Biraz ev- vel geniş ovaların yeşil, sarı ve çeşid çeşid mahsulleri arasından geçerken şimdi yeni bir âleme, makine âlemine geçmiş bulunuyoruz. Türkün enerji- si, mahsul kaynağı ovalardan birinde büyük bir fabrika yükselmiş. Nazilli, Kombinası işte bu enerjinin bir nü- müunesidir. Kombina; küçük bir sanayi şehri halindedir. Onu gezmek için saatler lâzım < Geziyoruz. Bu fabrikada se- nede on sekiz milyon metro ince bas- ma dokunacaktır. Kaba basma işlerse bu mikdar, 20 - 22 milyon metreyi de bulacaktır. Eylülde fabrikada 28,000 iğ göreceğiz. Fabrikanın ilk basması- nı bü seneki İzmir Fuarında görece- ğiz. Fakat bir şartin: Almanlar, teah- hüd ettikleri iki makine parçasını ye- tiştirirlerse Bu iki makine parçası çok mühim görülüyor, Memur, amele evleri ve lokantaları, hastane vesair binalar tamamdır. Ve- Kil, fabrika müdürü B. Fazlının ver- diği izahatı dinliyor. B. Fazlı, mesleği- ni ve mevzuu iyi kavramış, değerli bir Türk gencidir. Fabrika, senede iki milyon kilo pamuk işliyecektir. Bu- gün fabrikada 1500 işçi var. Yarın bu mikdar 3000 ne çıkacak. Fabrika, 1 ağustosta varlığının yüz- de 98 kuvveti ve 750 makinesi ile işe başlıyacaktır. O vakit hem ipek, hem kilimiz, milli mücadelenin bin bir mah- | 19 Temmuz 1937 Celâl Bayarın tedkikleri! i İktisad Vekili fabrikada tedkikler yaparken de basma yetiştirecektir. İki fabrika var: Biri iplik ve dokuma, diğeri bas- ma ve terbiye fabrikası. fabrikalar, icabında iki misli genişletilebilecek ve icabında 34 - 38 numaraya kadar ince iplik çıkaracaktır. Türkiye sanat mek- tebi mezunlarından 90 genç, burada stajdadır. 35 yerli kız da şimdiden işe başlamış bulunuyorlar. İktisad Veki- 4miz, onları yanına çağırdı ve: — Çalışın kızlarım, çalışın. Dokur ma ve basmalarmızı hep giyeceğiz. Dedi, bugün 35 kız, yarın 350 Fabrikanın yapacağı basmalar, ş6 hirli ve köylü için olmak üzere iki tür- Yü olacak... Vekilimiz, bu noktaya bil- hassa Işaret etti ve halkın zevkine Hat ucuzluğuna ehemmiyet verilmesi hususunda direktifler verdi. Müdür izahat verdi: — Fabrikanın kuruluşu, esâsen ta» sarrufa müsteniddir, Az işçi ile çok iş çıkaracağız ve ucuzluğu temin edece- İktisad Vekilimiz de şu sözlerle mü- kabelede bulundu: — Dava budur. Bunu başarmak 1â- zamdır, Nazilli fabrikası diğer fabrikalarıs mızdan daha ucuz satış yapacaktır. Şimdiden 6,800,000 metre kumaş si- pariş edilmiştir. Fiatler, diğer fabri- kalar mamulâtına nazaran dört ku- Tuş eksiktir. 'Teşrinlevvelde, kumaş- ların parti parti teslimine başlanacak- tır. Almanlar da sipariş vermişlerse İ de imkânsızlık karşısında dilekleri #saf edilememiştir. Bugün dokunan basamalar dört renklidir, Nazilli fab- rikası, on renk üzerinden basma Ççi- karabilecektir. Sovyet mütehassısları 57 montöy montaj işini biran evvel bitirmek için durmadan çalışıyorlar. Bundan dola- yı Vekil kendilerine beyanı takdiratta bulunmuştur, Moskovada silindir üze- rine basıma için çiçek işlemek sanatı ihtisası yapan 13 gencinde yakında gelmesi bekleniyor. Fabrika, Nazilli linyit madenini de bizzat işletiyor, imtiyazı almıştır. Şunu da bilhassa kaydetmek lâzımdır ki, fabrika, ipek ve yünlü de işleyebilir. Rus mütehassıslar, Türk gençlerini dökmecilik ve kaynakcılık sanatlerin- de yetiştirmektedirler. İleride bunlas rn bir kısmı Karabük fabrikasına gönderilecektir. Sovyet mütehassısla- rından B; Kozmin diyor ki: — Montajdaki muvaftalayetimizin sırı, Türk işçisinin canlı, çalışkan ve verimli olmasıdır. Eylül sonuna kadar montajı bitirmek azmındayız. Bu fab- rikanın makineleri, hususi bir itina ile dökülmüş, hazırlanmış ve çok iyi- dir. Fabrika, tamamen gezildikten son- ra lokantanın geniş balkonunda bü- yük bir aile sofrası kuruldu, çok sa- mimi bir hava içinde yemek yenildi ve İzmire dönüldü. Sovyet Rusya - Lehistan Lehistanın Rusyadaki konsoloslarını azaltması istendi Varşova 18 (A.A.) — Havas ajansı muhabirinden: Sovyet hükümeti, son günlerde Leh hükümetine müracaat ederek meğ- kür hükümeti, Sovyet Rusyadaki konsoloslarının mikdarını azaltmağa davet etmiştir. Leh konsoloslarının mikdarı hâlen beştir. Sovyet Rusyas nin İse Lehistanda yalnız iki konso- losu vardır,