e ci İn e e da çi 26 Kânunusani 1937 Avcıların kadın reisi anlatıyor.. “Genç kalmak istiyor musunuz ? Hiç durmadan hemen ava başlayınız..,, Son zamanlarda kadınlar arasında ava karşı merak fazlalaştı. Yeni avcılık kanunu çıktı, hükümet memleketin her tarafında avcılığı har raretlendirmek, halkı bu eski ve fay- dalı spora teşvik etmek istiyor, Acaba memleketimizde avcılığın ha» Yaretlenmesi ve halkın bu spora rağbet Köstermesi için ne yapmalıdır?, «Bunun hakkında Avcılar cemiyeti- nin kadın reisi bayan Nezihe neler dü- Şünüyor?.» diye merak ettim. Bayan Nezihe ayni zamanda Türkiyenin en hişancı avcılarından biridir. Okuyucu” larımız hatıralarını şöyle bir yokla- nlar. Geçen yaz avcılar bayramında © mahir avcılar arasında Ambarlı kö- Yünde büyük bir nişancılık müsabakası Yapılınıştı. Bu müsabakaya giren en kurd avcılar üçer mermi gstıyorlardı. çer mermiden en fazla isabet etti Yen ancak iki kere hedefi vurmuştu. Hatlâ bayram gününün sonlarında ge Jen kıymetli Dahiliye bakanımız ve çok İYİ bir nişancı olan bay Şükrü Kaya da Üç mermiden ikisini hedefe isabet et- tirmişti Avcılar bayramında attığı üç mermi- min üçüncü birden hedefe isabet etti- Yen erkek avcı yoktu. Nihayet en eski, €h mahir avcılardan sonra eline silâhi Alan beyan Nezihe attığı mermilerden üçünü de hedefe yerleştirmiş, bir tane- SİRİ bile boşa atmamıştı. Bu yaman avcıyı salonunda, kendi- hin vurduğu içi doldurulmuş sülünle- n arasmda buldum. Avcılar cemiyeti Teisine sordum: — Memleektimizde talebe kızlara 2$- talimleri yaptırılıyor, silâh tut- ma öğretiliyor, silâh atma öğretiliyor... Askerliğe bile hazırlandıkları şu Ze Manda kadınlarımız acaba av gibi he- ir bir spora niçin Tağbet etmiyor- GENÇ KALMAK İSTİYOR MUSUNUZ? | — Beskisine nazaran kadınlarımız a Tasında ava karşı daha fazla bir rağ- göze çarpmaktadır. Cemiyetimizin azası daha fazlalaşmasından da bu neticeyi çıkarmak kabildir. Kadınla- Tiz eğer genç kalmak “istiyorlarsa, rhalde bu güzel spora başlamalıdır- Yar. Dünyanın her tarafında anlaşıl- Yuştır ki, av yüzde yüz gençliğe hiz- Met eden spordur. Bir kere yücudün £h- tiyarlamaması için yürümek lâzımdır. , Genç kalmanın ezeli sırrını keşfetmiş «lan üstad bay Selim Sırı bir yazısın- da: «Genç kalmak için yürüyünüz, fa- kat düz arazide, şehir yollarında değil... arazide yürümek insana bir şey te- Min etmez. Arızalı arazide yürümelisi- > diyordu. İşte av bunu size temin Şehirde ne kadar yürürseniz nihayet yerler düzdür. Vücude tena- Süp veren yürüyüş inişli, çıkışlı, çukur- İü, yokuşiu, arızalı arazidir. Avda da pekâlâ bulabilirsiniz. Sonra açık ava... Avmızın askasında uzun müd- det yorulduktan sonra size gelen kurd 1 ...Bütün bunlar evvel& sihhati- Mize, sonra da dalayısile genç kalma- | Piza hizmet eden şeylerdir. Wirinci sart neşeli olmaktır. Avda hu- dndauz bir neşe bulabilirsiniz. Zaten ar bir neşedir. Neşenin ta ken- sidir. Avda insan temiz havanın, kır- Mağa an astar tadinda Midir?. Bilmiyorum. En basit şeyden “eşelenir ve güler... Görüyorsunuz ki, kalmak ariana tiye ir das vır. Mİ hassa ihtiyarlamak Yanlara tavsiye olunacak bir spordur. AVA KARŞI RAĞBET NASIL ARTAR), — Alelümum halk arasında avcılığı Parlatmak için, halkı bu faydalı spora teşvik için ne yapmalı?. — Av oldukça pahalı bir spordur. Bu- Bun için avı mümkün olduğu kadar u- Suzlatmak icap edet. Meselâ av mev- inde, tatil günlerinde şehirden ai Mntakasına kadar muntazam ve gayet Avcılar cemiyeti reisi Bayan Nezihe ucuz nakil vasıtaları servisleri temin etmek gibi... İkincisi av malzemesi pahalıdır. bu- İ nun ucuzlattırılması lâzımdır. Üçün- cüsü., Bizim en büyük hülyalarımızdan biri budur. Av mmtakasında küçük bir âvcilar evi yapmak... Burada avcı 8i- cak bir oda, temiz bir yatak, bulsun.. Böyle av mıntakasında ucuz temiz bir avcı oteli olursa birkaç günlük ta- tilini eğlence İle, avla geçirmek üzere bu otele kim gelmez?.. Ne kadar olsa gidip gelme epi kültetli oluyor. Böyle avcılar oteli olursa hep birden yapılan avlar daha eğlenceli, daha zevkli olur. Halk da, hattâ avla alâkası olmıyanlar da gelir ve yavaş yavaş ava ısınırlar... GENÇLERİN ASKERLİĞE HAZIR- LIKLARI Sonra gençlere, genç kızlara askerli- ğe hazırlık dersleri veriyorlar... Av ka dar gençleri askerliğe hazırlayacak bir olmağı, düşman karşısında heyecana ! kapılmamağı av insana çek iyi öğretir, Bütün bunlardan başka avda silâlı tut. mak, kullanmak, iyi nişan almak gibi askerliğe çok lüzumlu şeyleri öğretir. > KADIN MI? ERKEK Mİ? Kadınların avcı reisine sordum: — Ava dair kimbilir ne hatıralarınız vardır?. — Halırımda daha ziyade komik 0- Hanlar kalmış... Size bunlardan birini anlatayım. O günü gecenin saat üçün- de kalkmış, avlanacağımız köye gitmiş- tik. Sırtımda bir deri erkek caketi var- dı. Yakası kalkık, bacağımda bir erkek pantalonu ayağında kocaman koca- man erkek ayakkabıları... Kısa saçla- rımı da tamamile beremin içine hapsst. miştim. Gittiğimiz köyün ağası çocuklarını sünnet ettiriyormuş, Bizi de sünnet dü. ününe davet etti. Köylülerin arasına girer girmez herkes beni erkek zannet- 11. Erkek olmadığımı yalnız ev sahibi, yani köy ağası biliyor. Köy ağası zengin olduğu için dehşet © hayran gene bakıyor..'beni bir gülmek- li surette eğleniyorlar... Güzel bir çin- gene kızı oynuyor.. ve erkeklerin önün- de'belini kırıp arkaya doğru kıvrılarak para yapıştırmalarını bekliyor... Cingö Kadın avcılar çoğalıyor ne kızının arkadaşı bağırdı: — Sarışın delikanlının önünde dan kırsana... Kız gelip benim önümde gerdan kır- maz mı?. Ben de bozmadım. Bir erkek tavrile çıkarıp cebimden bir lirayı cin- gene kızının alnına yapıştırdım. Artık herkes beni delikanlı biliyor.. ismim s0- rışın delikanlı... Çingene kızları: — Bir hecalim var kime olsun? Sarı- lık baktım. Kadınların tarafından ga- yet güzel bir köylü kızı.. iki uzun örgü saç yapmış. kalın kalın kaşlı. son de- rece cazibeli.. gözlerini dikmiş bana «sarışın delikanlısya hayran hayran bakıyor. Yanıma yaklaşmak için can atıyor... Nihayet ben yoruldum. Ev sa- hibine; — Ben biraz istirahat etmek istiyo- rum.. dedim. Ev sahibi bana kadınlar tarafında bir yatak yaptırdı. Erkek elbisemle uzan- dım. Pek fazla da sinek olduğu için yü- zümü de mendilimle kapadım... Yatak- ta bir erkek yatıyor. Bir aralık baktım. Yanıma biri yaklaştı. Mendili hafifçe araladım. Köylü kızı. bana hayran tir tuttu, Bu esnada dışarıdan beni görmüşler: — tarafında erkek var.. — Kadınlar arasında erkek var... Ses | leri yükseldi. Evde bir telâş. Meğer o ta- rafa hiç erkek gelmezmiş.. ev sahibi koştu. Ben beremi çıkardım. O zaman köylü kızının ne kadar hayret ettiğini tasavvur edemezsiniz. İ «ZORLU GARI!» Geçenlerde bir gün çok meşhur bir doktorumuzun yanında idik, O günü muayene günü değil... Fakat bir hasta- sı geldi... Kabule mecbur oldu. Bir Er- meni imiş.. ava meraklı imiş. hastalı- ğından dolayı ava gidemiyormuş.. — Aman doktor. beni iyi et de ava gideyim! diyor.. doktor sordu: — Demek bu kadar sva meraklısın?. — Ne demezsin? Hele şimdi bize bir de zorlu kadın reisi seçtiler... Emme zar.! lu garı ha.. avcılar bayramında Üç ateş yaptı, üçünü de domuzun gafasına şıppadah yerleştirdi. .. O bunları söylerken gülmemek için | kendimi dışarıya dar attım. H.P.Es İzmirde otobüsler Belediye ikişer katlı altı otobüs alıyor imi surette şikâyet edilmektedir. Be- lediye; Kordonda otobüs işletme işini bizzat yapmağa karar vermiş ve oto- büs satın almağa teşebbüs etmişti. Avrupa ve Amerikada bulunan oto- büs ve otomobil fabrikatörleri İzmir belediyesine bazı tekliflerde bulun- salın alacağı otobüsler, mazotla ve çok ucuz işliyen cinsten olacaktır. Artvin belediyesi kar makinesi alıyor Artvin, memlekelimizii en soğuk, en çok kar yağan vilâyetlerinden biri- dir. Artvin belediyesi, şehre yağan karları kaldırmak ve şehirle köylerin muvasnlasını temin etmek üzere bir kar makinesi almağa karar vermiştir. Ahnacak bu makine hakkında İs- tanbul belediyesinden malimat isten- miştir, VENEDİK Yazan: Ahmed Refik Lİ BAFFA “Safiye Sultan,, Telrika Nor 92 Divane: “56 gün sonra azim bir hadise çıkacaktır, diye bağırdı. Üçüncü Mehmet ve etrafındakiler hep şaşırdılar! “Türkler Azarbaycan ile Şirvan ülke- lerini zaptetmek için on iki yıl ne ka- dar can ve mal telef etmişlerdi. Türkiyenin şimdiki vaziyeti Şah Abbas için tam bir fırsattı. Misinah bir İtalyan, Çıgalezade Sinan paşa, Eğri zaferinin bütün neşesini Anado- Ju askerlerine yaptığı zulümlerle ka- çırmıştı. Anadolunun ayaklanmasına sebep o idi, Arnavut Yemişçi Hasan paşa da, Venedikli Baffaya ve oğlu- na âlet olarak kendi debdebe ve aza- veti kalmamıştı. İran şahı tabil bu fırsatı kaçırmı- yacaktı. Hattâ Türklere Macarların, Nemçelilerin, Eflâk ve Erdel beyleri- nin hücumları yetmiyormuş gibi, bir de Papayı ve Avrupa hükümdarlarını teşvike kalkışmıştı. Yolladığı heyet arasında bir de İngiliz vardı. Bu heyet vakıa hiçbir şeye muvaf- fak olamadı; fakat Türkiye ile İran arasında harp birdenbire patlak ver- di. Tebrizdeki yerli kolunun Zincir- kıran Ali paşaya karşı tegallübü, ve Azerbaycan havalisini yağma etmesi, Şah Abbas için tare-bir fırsat oldu. İran askeri Tebriz üzerine yürüdü. Türkler, İranlerin fazla kuvvetlerine karşı bir şeye muvaffak olamadılar, İranlılar Tebrizi aldılar. Bu sefer Şah Abbas, Nahcivan ve Revan Üzerine yürüdü. Nahcivan iyi tahkim edilme- mişti. Çabuk teslim oldu. Fakat Re- van kalesi günlerce dayandı, Hatlâ Revan emirülümerası Şerif paşa: değidi, Otuz yedi yaşında 4di. Padi- sahın hastalığından sarayda bile kim- senin haberi yoktu. Baffanın saltana» tı oğlunun yaşamasile kaimdi. Baffa saraya, başhekimi ve bütün yahudi bekimleri topladı. İlâç, tedavi, hiç bi- ri kâr etmedi. Teşrinleyvelin bir pa- zar günü, üçüncü Mehmed gözlerini sarayın çinilerle süslü duvarları ara» anda yumdu. Handan sulten hiç vakit geçirmedi. Baffanın yıllarca süren saltanatından artık kendisine usanç gelmişti. Baba- sının öldüğünü oğlu şehzade Ahmede haber verdi. Küçük kardeşi şehzade Mustafa zaten allahlıktı. Onun habe- ri bile olmadı. gz Ahmed, babasının ölüsü arz odasında tah- ta kuruldu. On dört yaşında bir ço- cuktu. Kış, kânunuevvel. İstanbul kayma- kamı Kasım paşa sabah namazını kıldı. Divanyolundan ağır ağır sara- yın yolunu tuttu. Babı hümayundan, orta kapıdan içeri girdi. Kubbe altına gelip yerine oturdu. Daha halk, şikâ- yetlerini anlatmak için şelmemişler- di. Ortalık gayet tenha idi. Kapıcılar kethüdasını içeriden ça- fırdilar, Kubbe altından derhal Ba- büssaadeye doğru koştu. Babussaade ağası kendisine mendile sarılı bir kâ- ğit verdi: — Bu hattı hümayunu kaymaka- mı sadarete teslim edesin, dedi, Kapıcılar kethüdası kubbe altına geldi. Kâğıdı Kasım paşaya teslim et- ti. Kasım paşanın bir şeyden haberi yoktu. Kâğıdı açtı. Okuyacaktı. Fa- kat ibareleri anlasılamıyacak derece- : ğ gi Bişi 1 : çil ie! i N ? i Km KE ömer