9 Ocak 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

9 Ocak 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CER. Bugün il ik ı maçını yapacak Galatasaray ve Beşiktaş idarecileri en kuvvetli bir mubhtelit çıkarmak fikrindedirler #Kefere nasıl kaçtı?» hikâyesinin kahramanı C. F. R. takımı evvelki ak- şamdanberi Beyoğlu otellerinden biri- nin misafiriğir ve bugün ilk “maçını Taksim stadında Galatasaray - Beşik- taş muhteliti ile oynayacaktır Kenebi takımlarile ilk maçı yapan ta- kımımızın ekseriya avunlaji vardı. Çün- kü bu takımlar bir gün evvel, çok de- fa da günü gününe gelerek yorgun ar- gın sahaya çıkarlardı. Meseleâ bundan evvel gelen Çeki Karlin bir cumartesi sabahı gelmiş ve öğledeti sonru da Ga- latasarayın karşısına çıkarak muştı C. F.R. karşıs k güve oyna- r avan- ayı, Olsa on beş C.F.R. NİN OYUN TARZI C. F.R. yi Bükreşte başka bir takım- la maç yaparken görmüştük. Bu takı- wan, bir zamanlar Macar MİWi takımın- da da yer almış birkaç Macar oyuncu- su bulunmasına rağmen, oyun tarzı, Macar tarzi değildir. C, F, R., Macar futbol tekniğini daha canlı, daha seri ve-daha tesirli bir hale getirmiştir. Ç, F.R. de, ortadan kısu ve ağır paslardan ziyade, açıklarla yapılan tazyikler göze çarpar. Ayakta top bekletmek, vakit kaybetmek yoktur. Topu uzun vuruş- larla sevkederler. Orta,Avrupanın en'usta takımlarile, biraz şuurlu hereket etmek şartile oy- narak, C. F. R. ile oynamaktan'daha ik değildir, tan g iği bilin- ta: seridir ve ne taraf Müdafaa hatlarındaki topun bir iki saniye içinde muhacimlere geçtiği, sık 5ık cenah değiştirdiği görülür. Kısacası, C. F.R. nin oyun tarzi, orta Avrupa ve İngiliz sistemlerinin karıştırılmış bir şe fakat İngiliz sistemi hâkimdir. MUHTELİT NASIL ÇIKACAK? Bu salırları yazdığımız sırada Gala- tasaray ve Beşiktaş klüpleri, henüz üitlerini teşkil etmemişlerdi. Dün gece yapılacağını bize söyledikleri muh- telitin şeklini son dakikada öğrenir- sek ayrıca yazacağımız tabiidir, Galatasaray ve Beşiklaş idarecilerin- den yaptığımız tahkikata göre muh- telitin teşkilinde düşünülen bazı nok- alar, muhtelitin hemen teşkil edilyme- mesine sebep olmuştur. Bu noktalardan en mühimmi şu- dur: Muhtelitler, bir takımı esas ala- Tak o takımın aksayan birkaç noktası- ni diğer bir takımın öyuncularile tak: viye suretile yapılmalıdır. Bu fikrin müdafii olanlar diyorlar ki; <C. F. R. ye karşı ya Galatasaray oy- ye edilmelidir, yahud d namalıdır ve Beşik kaç noktasını Galatasö doldi lıdır.» Diğer taraftan muhtelitin tes münakaşa meyzuu clan bir noktada at let elemanlardan mürekkep C. F.R. y karşı; bilhassa kaygan bir sahada mu- vaffak olabilecek iri yapılı, güçlü kuv- vetli futboleüler oynamaktır. AY futbolcüleri Bütün bunlardan. anlaşılıyor ki, ge- rek Galatasaray, gerek B zecileri C. F.R. nin karşısına getice #labilecek bir takım teş nde | C.E. R nin üç defa beynemilel kalecisi Radulescu uğrtaşmaktadırlar. Bunda muva malarını dileriz NE NETİCE ALACAĞIZ ferenin nasıl kaçtığını ben bi 1 işin ii futbol meraklıları beni yakalayıp soruyorlar: — Eh, nihayet keferei fecereyi ele geçirdik... Nasıl, bari yenecek miyiz?.. Ben de hemen şu cevabı veriyorum: — Futbolde galibiyet muhakkak ol- sa bir sigorta şirketi kurar, para kaza- nırdun! Sonra bu satırları yazarken kendi kendime soruyorum. — Ne nelice alacağız?. Ve cevabını veriyorum: — Evet C. F. R. Romanyanın sayılı bir takımıdır amma mühtelitleri iyi ya- ik, canla başla oynarsak, onlar bi gopu bekletmeden, uzun vuruşlarla, işlersek pekâlâ yeneriz. MUHTELİTİ YAPARKEN Galatasaray rkilerine gö- re, bir kâğıd dökecekler ve bunların içinden en iyilerini ayırmağa cakliardır. Bu işi biz de yapalım Kaleci; Avni, Mehmed All Sağ müdafi: Reşad, Faruk, Hüsnü Solmüdafi: Lütü, Rifat Sağ muavin: Faruk, Eşfak, Salim Fuad Merkez Sol muavin: Suavi, Fey: Sağ açık: Necdet, Hayati Sağ iç: Eşlak, Bülend, Hakkı, Rid- van, Süleyman, Sulhi Merkez mubacim: Gündüz, Nazım Sol iç: Haşim, Bülend, Şeref A A rr aa BULMACAMIZ SOLDAN SAĞA: 1.— Öz ana toprağımız (7) 2 — Efsane (5) Ek (4) 3 — Hücum eden (4) Bele sarılan (5) 4 — Bir kadın ismi (7) Sonuna «R> koyup yi 5 — Bir kümes hayvanı (3) Damarda | akan (8) 6 — Orta (3) İstanbulda sar dışı meş- hur semt (5) Te 8 — Çengel 9 — Örgü (2 i0 4) (5) Ayı yuvası (2) ) Aylınlık (4) Ar (5) Çizgi (3) YUKARDAN AŞAĞI: Bir (8) Çömlek (3) 1 (4) Nota (2) Bir isim (4) Damarda akan (3) İnce, un (5) Gözlük, ağızlık ya- pılan madde (4) Seyahat acent 1 ? 3 4 5 — Başına «Ys koyup üstünde yürü- yün (2) İnce (5) 6 — Kazan yapan (7) 7 — Kaşınma illeti (4) Aylık (4) çalışa- | rakar muavin; Lütfi, Salim, Hakkı | | Sol açık: D: Eşref, Fuad ek fark sen sahaya çıkarken bir kaleci ibtiyatı- na lüzum muhakkak olduğuna göre bunların ikisini de sahada göreceğiz demektir. Bağ ve sol müdafileri gözden geçirir- ken, eğer Hüsnü Ankarada olmasaydı müdafan hattını Lükti - Hünsü olarek| yapmak akin en yakın bir iş olurdu. | rı aramak lâzımdır. Bağ müdafiler ara-| sından Faruğun, sol müdafiler “ara- | sından da Lütfinin bu masiyette en mü- nasip müdat ler ola süpk esizdir kat Lütfi ile Faruk alimin merkez Sol muavinlerden Peyzinin herhalde | Suaviye tercih edileceği umuluyor. Sağ açık Hayati ile Necdet arasında her iki tarafın da Neodete rey vereceklerini muhakkak görüyoruz. Sağ iç mevkii en bol namzedi olan mevkidir. Esiakı muavin hattına aldık- tan sonra geri kalan beş kişi içinden bugünkü vaziyette Süleymanla Ridvan hemen sivriliverirler. Zannediyoruz ki, üzerlerinde en fazla münakaşa edilebi- lecek olanlar da bu ikisidi Merkez muacim mevkii için Gündü- zün de, Nazımın da kendine mahsus meziyetleri vardır. Fakat bizce daha bünyeli ve kafa oyunlarında daha hâ- kim oluşu dola; EC. F.R. karşısın- da Gündüzden daha cüdür. Sol açık olarak Fuadı hir tarafa bı- Danyal ile Eşref arasında bir seçim yapmak Jâzundır Eşrefin takıma Danyaldan fazla fay. ni zannediyoruz. İKİNCİ MUHTELİT MAÇI ki C. F.R. - Fenerbâhçe Güneş i maçı hakkındaki düşüncel çı gördükten sonra, muht rimizi, bugünkü yarın yazacağız. Bu cevap padişahça memuriyette devama rısa sayıldı. Said paşa da kendini müstafa ndâ kia ısrar ile beraber Rumeli işlerile uğraşıyor- du. Bir ara (Mısır hidiyinin Arnavut- Yuk prensi olmasına «çalışılıyor imiş, Mütalcası nedir? Söylesin!) iradesini aldı — Bilmem ki ne diye; yetie Arnavutluk pren: ile Arnavutluk arasında 'ben tüç bir münasebet göremem. Biz Rumelide Balkan hükümetlerile büyük devlet- im! Hidivi- | derin aralarındaki fade etmeliyiz. Makedon rsa ornda velev ki büyük bir devletin himayesi altında diğer bir islâm hükü im- kün c cevsbanı Bu istila gürültü valir MAZ on mesinin sebebini — Galiba y onun nik konso- losundan dd: Sizi öldürmek için Arnavutlukt buruya üç adam gönderecekler imiş Bunun sebebi Metroviçada Rusya konsolosluğu tesisini ve Arnavutluk- ia ıslahafa karar verilmesini Arna- vutların sizden bilmeleri imiş. Elçi dikkat etmenizi tavsiye ediyor. Bura- dat çıktıklan sonra hariciye nazırı- na gidip ona da haber vermeğe me- murum. Said paşa — Selânik konsolosunuz asıl İngiliz midir? Mütemen midir? Demek istiyorum ki bu haber beni tevhiş için musanına bir şey olmasın!. Blok — İngiliz değil Biliyoti, ir sileye men- Said paşa Blok — Zaptiye hafazanıza İtina 'e nazırını ni- Blo k kayeniz İn tezem old Babiâlinin celbetmektir. Said paşa — Böyle şeylerin m tum kalması devletin menafli icabin- dandır. Hariciye mazırına tebliğden sarfı nazar olunmasını elçiden rica ederim. İngiltere devletinin hakkım- daki iitizamından pek mültehassis ve müteşekkir oldum. Baştercüman bu sözlerle avdet etti. Talimatım sui kastlen tere hükümetince mi mu beyan ile ber: smen dikket naza deki ziyafette gördüğü hariciye na- Zırı Tevfik paşaya Selânikten gelen haberi bizzat vermişti. Sald paşa keyfiyeti zeptiye nazırı- na ve Rumeli müfettişine yazdığı gi- bi mabeyin başkitabetine de bildirdi. Abdülhamid bu iş'arı Said paşanın Suikast tertibinde kendisinden şüp- helendiğine hamlederek canı ziyade sıkıldı 1390 şerralinin on beşinci günü İn- Giz elçisi Okonor memleketine git- mek mümesebetile huzura çıkmıştı. 9 — Örgü ©2) A 10 — Vekil (5) Boy değil (2) GEÇEN BULMACANIN HALLİ: Soldan Besi, 1 - Meyhane, En, ? - Hazım - Asma, 4 - Ak, 7 -'Tevil etme, 8 - Arz - Ak-Ein, 10 Yukarıdan aşağı: 1 - Muhsin, 2 - Settar, 3 - Yazık - Ra, 4 - Ayvaz, 5 - Armut - İlân, 6 -Ne -Leke,7 -Ezalı- en, 8-İs- Atik, 4 - Elmas-İn,10. 8 — Yemek (2) Edat (2) Nida (2) İ Akide - Ne, Bu sırada Said paşaya dair Abdülha- mide şu sözleri söyledi: —Said paşanın nefsen masul ti metbuum olan devletçe mültezem dir. Çünkü İngiltere devleti vaktile bumu taahhüd etmiştir. Kendisi Av- rTupanın asayişine ve devletinize de hizmet eylemiştir. Muvakkaten Lon- draya ehemmiyet kesbsylediğinden üç h ta içinde İstanbula döneceğim. O K id p ne dikkat etmesi için maslahatgüza- râ talimat verdim. Zatı şahanenizin de rı dikkatini esibederim Dedi. Abdülhamid buna da pek fe- na tutuldu; kendisince artık Said pa- umdur, İsmi | İngiliz sefiri Rusya sefarethanesin- | SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ İİ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme iktibas hâkkımahfuzdür- Tefrika No. 810 Abdülhamid elçinin sözlerine fena *tutuldu “Ben onu zaten -azlettim dedi. isa, ma gitti, şanın gör eden 'Teşyi zata huzurda sözleri aniatmasını t nadan Arif ve Fe- Arın Abdülhamid ku: konağına kes Arap İzzet pasa ile i sadrazamın yüzyüze bakmıya- caklarını sanır! i de evvelce aralarında hiç bir şey vaki olmamış gibi davrandılar Maksdonıyada durumun ve- tebeddül yukuile i ricalinin araların- derilebilecek i gr ıslahat prop ve Makedonyada asgari milen ıslahatı ihtiva eden umumi hatlarını çizdiler, n tetbikinin temini ve Ma- ada 5 ı muha- fazası için Osm » Bulga- inde olduğu icra edeceklerini de di- ere bildi r. Bu «emüm- kün olduğu kadar» tabiri bu iki dev- letin hale hâkim olmağa ya kudret- lerinin yetişmiyeceğini yahut sükü- net ve asayişin tamamile temin! ken di işlerine gelmediğini, Makedonya derdine hangi deva İle çare bulunabi- Jeceğini etrafile düşünmek bile iste- mediklerini gösteriyordu! Ne olursa olsun Makedonyâada ya- pilan tahrikler ilk semeresini vermiş- ti. Avrupa Makedonya işlerine müda- olunda ilk adımı ateniştı. Artık istedikle kâdar Trabat bilirlerdi! Eski (Batak) va- kası esnasında Bulgarlar tarafını o kadar iltizam eylemiş olan İngiltere bu defa dahi Makedonyada ıslahatın hıristiyanların işine yarıyacak cidât bir şekilde tatbikini isti; Balkanlarda kendi); alâkadar addeyliyen Rusy: turya ise Balkan işlerine Avrupanın diğer büyük devlellerinin ka rini hiç arzu etmiyorlardı. Bu iki dev- let sırası gelince biribirini kündeden atmağı düşüneceklerdi: Eskiden Os ılı devleti tine o ka- r laraftar görüne indi seti ilibarile bu ikin ve asa; olı devleti «mümkün şmal tile - zar arı görmiyeceki Eski Osmanlı düşmanları olan Rus ya ile Avusturya £akedonyads statükonun muhafazasını kararla$- tırmak sı iie simdi zabirde bu te mamiyeti müdafaa eder gibi idiler! (Arkası var) ise

Bu sayıdan diğer sayfalar: