ER amm 23 Eylal 1992 Baş pehlivanımız bugün güreşiyor Kara Ali nasıl adamdır? Bugünkü a ei ve dünkü ylüyor? hasımlai rı hakkında neler söyl Bugün başa güreşecek pehlivanlarımız | Kara All başta uzun boylusudur | Çarşanba günündenberi Taksim #tadyomunda yağ güreşleri yapı- iyor. Güreşler bu gün baş pehli- yanların o karşılaşmasile — bitmiş olacaktır. Ekserisi İzmir müsabakalarında karşılaştıktan sonra buraya gelen beklivanlarımızın kıymetlerini aşar ğa yukarı biliyoruz. Geçen sene Ankaradaki Türki- ye baş pehlivanlığı güreşlerinde eleklenen güreşciler busene Izmir. de ve Bandırmada bir daha imtihan geçirdiler. Şimdiye kadar yapılan üç büyük güreş neticesinde elek üstünde kalan en kıymetli pehli- vanın Kara Ali olduğu tahakkuk eti Bandırmali Kara Ali bu günkü pehlivanlar içinde Türkiye baş pehlivanlığının yegâne adamı ol- duğunu güreş meydanlarında dai- ma ispat etmiş bir şampiyondur. Alaturka güreşe çok müsait ip bir vücuda bir ile İtarışık çabukluğu ilâve edersek Kara Aliyi iyi tarif etmiş oluruz. Türkiye baş pehlivanı saf tevazuu ve göz alan cndamile Türk peb- kemmel | nümu- ir. Bazı meşhur olmuş Türk pehlivanlar gibi yalnız. vücudunun ağırlığı ve han- tallığı ile birinci olma Kara Ali alaturka aleyltarla rma bile bu güreşi sevdirecek e tutuşuyor. Velhasıl taşı rar AY paliyanz Adale kıymeti mükemmel olan Kara Alinin manevi meziyetleri de baş pehlivanlık derecesine gelmiş. “Dün kendisile görüşürken basit ve mahcup haline hayran kaldık. Bir zamanlar kendisini, her zaman yenebileceğini gazelelerle ilân eden Çoban Mehmet hak- kında düşündüklerini © sorduk. çinde hiç kin saklamamış bir adam gibi, arkadaşına mazeret bulmak için kelimeleri ölçerek biçerek şöyle cevap verdi: — Çokan Mehmet. beni biç bir vakit hakiki bir güreşte yenmedıği için bir zamanlar gazelelere verdiği mektuplar. daki ildem istemiyerek yaptığımı zannederim. O arkadaşı bu yola sevkedenler vardı, Yoksa kendisi Öyle iddi mazdı zannederim, Baş peblivanın, çoban Mehmet hakkında beslediği hisleri bu su- reile anlattıktan sonra bugün rda bulun görüşeceği rakiplerin kıymetleri hakkındaki düşüncelerini anlamak istedik, Kara Ali şimdiye kadar başa tutuştuğu pehlivanlar içinde en zorlusu olan Hasan pehlivanı sa- yiyor, İzmir güreşlerinde pes ettirdiği Hüseyin pehlivan için samimi ka- naatlerini — aşağıdaki cümlelerle bülâsa eden Kara Ali hasmının tehlikeli olduğunu her zaman tasdik eden bir tavarla böyle ko- nuşi — Hüseyin iyl pehlivandır be Beyin kuvvetli genç: Sürekli de... Ilerida daha iyi alacak, Kara Ali bugünkü güreş bak- İ © Türke klüpleri arsında bilhassa mütareke senelerinde en şanlı bir maziye malik olan Altınordu İlü- bünün yeniden ihyası için bazı teşebbüsler başlamıştır. Bu seferki teşebbüsün muvaffakiyetle netice- enmesi ihtimali fazladır. Klübün emekdarlarını eden bey tanıdığı Aydın oğlu. Raşitse kır- mızı lâcivert renkli formaların gene eskisi gibi şahlandığını gör- mek ihtimali kuvvetlidir. Altın orduyu eski vaziyetine, çıkarmak teşebbüsünün başında Aydın oğlu Raşit beyi görürsek, Istanbulun hem bir klüp hem de tam bir sporcu kazandığını çekin Vie Bu münasebetle AlI otelde istirahat ederken kında sorduğumuz suallere de şu cevapları verdi —Ben na diyeyim be Ağam., Bilinirmi buiş.. Ben kendimi evvel Allah iyl buluyorum. Tatacağız, hem sik tutacağı. Kasinet bkalım, Böyle hep cana yakın, tevazuun ve hakiki türk terbiyesinin ağır başlılığile konuşan Kara Ali bizde sporun maddi, manevi tekâmüle kavuşturduğu bir şampiyon hissini verdi, Elâ gözlü; gürbüz yapılı bu Anadolu çocuğundan ayrılırken içimizde onun bugün de meydan dan yüzü ak olarak çıkmasını iste- yen kuvvetli bir arzu taşıyorduk. Eşref Şefik Koca Altınordu yeniden şahlanacak mı? libünden aldığımız davetaameyi 'dercediyoruz : Davet Altınordu klübü 25inei yılımı 30/9/932 cuma günü tesit edece- inden Progre yon kübü gibi ltnordu teşekküllerinde çalışan kardeşlerin o günü şenlendirmek Için Kadıköyündeki klüp merkezine) teşrifleri ve yevmi mezkürda (4'de dahi fevkalâde kongre akte müstafa heyeti idare yerine yeni den intihabat icrası nizamnamenin tadili ve sair Altınordunun teali ve İnkişafına sit mukarreret itti hazı ruznamei müzakeratın mad- deleri | cümlesinden olduğundan bilâmum Altın ordu mensuplarının şeref babşetmeleri rica olunur. Altın ordu Raşit “görecek: Tetrika No, 71 23 Eylül 1932 Ana - Kız Rakabeti Nakili : Miralay zırhı giydi; Vallahi pek nefis, pek mükem- mel | Insan, bunun içinde kendini pek rahat hissediyor | - dedi Hintli : — Öyledir efendim1- dedi Şimdi de, zırin mukavemetinin dereçesini tecrlibe edeceğiz. Ipek gömleği miralayın sırtın- dan çıkardı. Bu sefer de kendi sırtına giydi. tabancanız var, — Tabancalarınızdan biri para- bellum, yahut colt mu? — Üzerimde birtane parabel- lam, bir tane de colt va — Âlâ öyleyse... çıkarınız, bey- efendi. Miralay Macit bey, tabancasını çıkardı. — Ne yapacağız? — Üzerime ateş edeceksiniz! Tam kalbimin üzerine nişan alin.. Bu suretle zırlın mükemmel ol- duğunu ve kurşunun işlemediğini Hintli mütebessimane, kalbinin ortasını gösteriyordu. Miralay: — Yok, hayır, mersil -di haykırdı. * Ateş etmeden, sizin zarhınızın mükemmel olduğuna kanaat getirdim. Ya mazallah acık | bir ârızası © olurda size ateş eder etmez ölümlnüze sebebiyet verirsem? İşte doğrusu, böyle bir hareket, ömrümün s: nuna kadar bana vicdan azal olur. Gülmekten katılıyordu. Safder efendi de, ayni suretle gölpeke başladı, Fakat, nezaket ihlâl etmemek için, miralaydan ne fazla, nede eksik gülüyordu. — Işte şimdi, cepheyo kadar gelmemin sebebini bizzat görü- zorsunuz ya, efendim! - dedi. - Cephe © gerisinde, kendisinden, üzerime ateş etmesini rica ettiğim her dindaşım, ayni itizarı ileri sürerek, bundan imtina etti. Bina- enaleyh, zırbımı tecrübe etmek imkânı asıl olmadı. Demek olu yorki, düşman kurşunlarına ken- dimi bedef etmem lâzım geliyor. Işte bu sebeple cepheye geliyorum. Miralay, mütehayyir. — Yani ne yapmak İstiyorsu- nuz? -diye hayretle sordu. -Mak- sadınız? — Maksadım, yarın, güneş do- Şarken, zırbımı sırtıma giymek, siperlerin üstüne çıkmak, kendimi düşman kurşunlarına hedef et 'mektir. Evet efendim, maksadım budur. Gayet iyi anladınız muh- terem miralay beyefendi. Londrada açılan mühendisler cemiyeti sergi motif teşhir edilmektedir. Bu olmasına rağmen, her türlü makineler vardır. (Va - No) Macit bey, düşünceli bir tavur aldı. Elini iki kere alı üzerinde gezdirdi. — Nasıl yapalım bilmem ki. dedi. - Zatı eliniz gibi kiye mettar bir şahsiyet, muhterem bir dindaşl! Bilmem ki, sizi nasıl yapip da siperlerin üzerine çıkar- sak... Yoksa çıkarmasak mı? Size Yazık olmaz mı?... Siz ki, bir mucitsiniz!.. Hiç, bir mucidi. bir zırh iyi midir, Fena mıdır. diye tecrübe tahtası yapmak olur mu? Hintli, kol ve vücut hareketini gayet dut yapmağı itiyat edinen bir adam olmasına rağ- men, kollarını alabildiğine açtı. — Ah, muhterem miralayım efendim... Zah alinizin gayet kiymettar ve mert bir asker ol 'duğunuzu görüyorum. Nazarınizda cesarelin manası bile yoktur. Herkeste cesaret ve fedayı nefs kabiliyeti bulunur sanıyorsunuz. Halbuki, herkeste © canmı feda edecek kadar cesaret yoktur. Bendeniz de bunlar meyanında- yım. Şayet kendimi emniyette hissetmesem, £ kaldırıp ortaya atmam, emin olunuzl.. Vücü dumu hiçde tecrübe tahtası yapmak niyetinde değilim. Halbuki zarbıma fevkalâde emniyetim var- dir. Onu, önceden, muhtelif d kendim tecrübe ettim. Şayet buna kati surette emin olmasay- dim, tecrübeye kalkışır mıydım? Öldürsünler bakalım! “İşte, meydan açık ve ben kem — Tamamile mi? — Yek, hayır, efendim... Ta mamile değil... Ipek zırh, ancak boyundan dizlere kadar olan me- safeyi muhafaza ediyor. Lâkin, gördüğünüz veçhile baş, kollar ve ayaklar meydandadır. Bu ralardan yaralanmak, gene de miimkündür. Bilhassa, zatı aliniz de, benim gibi, başlarından ya- ralanarak ölen pek çok askerler hatırlayacaksınız. — Demek ki, bir sut talih olursa... — Sui talih olursa ölürüm. Fa- kat, buna da gamı yemem, zire, Hindistan'daki dindaşlarım, bir sinde döğüşürken öl- ğü enecekler ve bununla iftihar edeceklerdir. Ben dindar bir adamım, Şehit gideğime ima» zim var, ( Arkası var) YENİ NEŞRİYAT Mektepli gazetesi çıktı Eski gazeteci arkadaşlarımızdar. muallim M. Sami bey tarafından neşredilen Mektepli gazetesinin ille sayısı bugün çıkmıştır. inde küçük bir loko- içinde, pek küçük Bu suretle orta boy lokomotifin bir cevizi geçmiyen lokomotif büyük lokomotiflerin küçük bir mod- elidir. Resmi izde lokomotif bir avuç içinde dururken görülüyor.