23 Eylül 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

Sahife 6 — Akşam. Eskişehirde bir kaç gün Eskişehirde okuma hevesi gün geçtikçe artıyor Sıtma mücadelesi çok hayırlı neticeler verdi. üzen Eskişehir 19 — “Dört gündür Eskişehirdeyim. Porsuk çayının ikiye böldüğü bu güzel şehirde balkın okumaya yazmaya göstere diği alâka ve heves okadar fazla ki. Bunu şehrin içtimai bünyesine hulül etmiyen çok yabancı bir insan gözü bile kolaylıkla göre- biliyor. Harf inkilâbından bugüne kadar alebe hariç olmak üzere - lâyette 23442 kişi okuma yazma öğrenmiş, vilâyetin umumi nüfusu 154442 olduğuna nazaran - eğer bir müddet daha millet mektep» leri devam etseydi - vilâyette okuma yazma bilmeyen kimse kalmayacakmış, Nüfus kaydına göre harf inkılâbından evvel vilâ- yette ancak 17062 kişi okuyup yazıyormuş. Dört sene zarfında buna 23442 kişinin ilâvesile oku- * ma yazma bilenlerin (40504) e baliğ olmuştur. Eskişehirde maarif fasliyetile Sıtma mücadelesi büyük bir fera- geti nefisle devam etmektedir. İnsan, bu hummalı faaliyeti gö- rünce, vazifesini derin bir aşk ve merbutiyetle ifa eden bütün dev- Jet memurlarının ve hükümet er- kânının bu şehirde | toplanmış olduğuna hükmediyor. Vali Ismail Hakkı beyle gö- rüştüm, Mütevazi faaliyetile altı seneden beri halka kendini sev- dirmiş, çok kıymetli bir idare adamı, Bütün mesaisini memleke- tin umran ve irfanına hasretmiş. Hakkı bey bana vilâyet işlerin den bahsederken dedi kiz — Umumi nufus tahririnde 154 bin nüfusu olan vilâyeti de, bugün nüfus yekünu 170 bine yaklaşmıştır. Nufus tezayü- dünde sıhhiye vekâletinin Ode büyüle tesiri vardır. Kızıl ve hastalıkların önüne geçilmiştir. Bilhassa sıtma mücadele heye- tinin son senelerdeki gece düzlü devam eden hummalı faaliyeti de sıtma | hastalığının bazı yerlerde tamamen, bazı mu takalarda kısmen önlne geçmi we sahalarda sarı benizli köylüler tarlalarında sıhhatli birer adam gibi çalışmağa başlamıştır. Sıtma mücadelesine vilâyeti- mizde Avrupai bir sistem dal linde devam edilmektedir. Şeh- yekünu halkı ölümden metli mesai ve mücadele tetkik ve elde edilen ri ehkâri umumiyeye bil- i çok arzu ederim, ismail Hakkı bey bundan sonra vi ve iktisadi vüziyeti halkında ya izahat ver Eskişehirde memleket kütüphanesi isbetinde istihsal elde ede- Bu sebeple istihsalâti- mızda ihracat yapmak “imkânını bulamadık. Manmafi bu seneki al bile vilâyetin umumi istib- âkine tekabül etmekte, hattâ bu miktardan civar vilâyetlere bile sevkiyat yapılmaktadır. gömüldüğünü gösterecek kadar fazla ise de, çebrin atiyen çok daha kalabalık olması ve mensu- cat fabrikalarından birini Eski- şehirde yapılması ihtimali karşı” sında businşaatı. şehrin ibtiyacatı için fazla ve tehlikeli görmüyoruz. Porsuk çayı kenarında açılmasını gok temenni ettiğimiz yeni men- Sucat fabrikası memleketimizde yeni bir faaliyet tevlit edecek ve göphe yok ki bu" faaliyet memle- ket iktisadiyatinda mühim ve faydalı bir rol oynayacaktır. Esasen eskişehir vilâyeti geniş bir Hinterlanda maliktir. Vilâyet Seyyitgazi, Mahmudiye, Mihalıçcık, Yenişehir, İnegöl ve kısnen Kütahya kaza ve ka- sabalarının pazar maballidir. Ayni zamanda hububat wn, afyon, ke- penk, meyve, sebze, ülâtı zür- iye de âlâtı. üzerine Bursa, Bilecik, Kütahya, Afyon ve Ankara vilâyetlerile ticari mü- nasebeti ve temasları vardır. Vali beyin verdiği bu izahattan sonra, Halk fırkası müfettişi Ali Nazmi, mebus Emin ve Ali Ulvi, vali Hakkı, mutemet Osman bey- lerle diğer alâkadar zevattan müteşekkil bir komisyonun mevcut sulardan istifada için nasıl bentler En iyi inekler Çayırda otlamıyanlar en yağlı süt veriyorlarmış Livorpul baytarlarından birinin. iddiasına inanmak lâzim gelirse, en iyi inekler, çayırlarda otlama- olanlardır. rpul şehrinde dört bin inek vardır. Bunlar ahırlarda doğmuş ve hiç çayır yüzü görmemişlerdir. İnekler güneşinin şuaatını, abrla- rm pencerelerinden görebiliyorlar. Bu böyle olmakla beraber, Liver- pul inekleri lam ve en dinç inekleridir. Bu inekler, şehrin içindeki park- lardan kesilen çimenleri bol bol Yiyiyorlar. Doktorların verdikleri raporlara göre bu ineklerin sütü, piyasada satılan sütlerin en y! lısı ve en sağlamıdır. Ahırların . bütün fenni şaraiti ve temizliğe son vi söylemeğe İngilterenin en sağ” haiz olduğunu derece riayet e lüzum yoktur sanırız. Hangisi daha güzel Bu yüzden çıkan cinayet davasına yeniden başlandı? Bundan bir müddet evvel Di- vanyolunda — kunduracı man Ove (Yorgi iki kişi bir güzellik münakaşasına girişmişler, Süleyman türk güzeli Mübeccel hanımın daha güzel olduğunu iddia etmiş, Yorgi ise “ Yunan güzeli Diplaraku daha güzeldir, demiş ve neticede mü” pakaşa kavgaya dönerek Siley- man bıçakla Yorgiyi yaralayıp ölümüne sebebiyet vermişti. Süleyman hakkında ağır ceza mahkemesince verilen mahkümi- yet kararını temyiz mahkemesi nakzetmiştir. Dün Ağır ceza mahkemesinde bu davanın nakzen rüyetine baş- lanmıştır. Yorgiye hastanede ame- liyat yapan doktorların mahke- meye celpleri için muhakeme başka güne bırakılmıştır. Neden çalmıyor ? Dün sabah limanımızı gene bir sis tabakası kaplamıştır. Sis gece saat dörtte başlamış bu sabah saat sekize doğru hafiflemiştir. Deniz ticareti müdüriyetinden ve- rilen malümata göre sis yüzünden limanda bir kaza olmamıştır. Tabl idüriyeti, sisli hava- larda, bir kazaya mahal verme- mek için düklei getirtmişti, Fakat dün sabah sise rağmen düdükler © çalmamıştır. Halbuki evvelki gün sis yokken düdükler faaliyete 1929 senesinde Seyitgazi, Sivri- bisar, Eskişehir ovalarında esaslı Bu faaliyetten sonra Sivrihisarda altı köyün ârazisinin (Sakarya)dan sulanması imkâni hasıl olduğu gibi, Seydi suyu Üzerinde de (Hamidiye) ve (Mesudiye) bentleri inşa olunmuştur. Porsuk çayinın mecrasındaki suyun isale- sine çok elvirişli | olduğundan, Eskişehirden Beylik ahıra kadar imtidat eden hat üzerinde, Ağa- pınar, Göndüzüler, Karaçay, Alpu, Şelkatiye bentleri inşa olunmuş ve havalide açılan kanallar saye- sinde yeni sene için asğari alt- mış bin dönüm arazinin sulanması temin edilmi iler yazılarımda maarif ida- resinin faaliyetinden, belediyeden sıtma mücadelesinden bahsede- İskender. Fahreddin Nelere sin (Baş tarafı birinci sahifede ) cuklarını bera» ber getiren ailelerin şama- tası, iyesin nüktelerini anlamayan bir seyirci ile yan yana oturmak, Vapurda: Girdiğim dakikadan çıktığım dakikaya kadar hemen ber şey. Tramvayda: Sarımsak yemiş bir adamla burun buruna gelmek... Stadyumda; Tarafkir seyir» cilerin hâksız tezahürleri. Otobüste: Şoförlerin ya- rış hevesi; Sayfiyede :- Satıcı naraları, Evde: Fazla eşya doldurul- muş salonlarla ufak odalar. Kitaplar Fena kâğıt, baskı, Romanlardı Tasvir bolluğu ve hareket noksanlığı, .yonların. kerrürü. Tiyatrolarda: Fena adapteler. Maçlarda: Sertlikle kabalığı birbirine karıştıran oyuncular. Metisadi buhran tarafında kendini hissettiriyor. Fakat bu buhranda en ziyade müteessir olan memleket Alman- yadır. Almanyada işsizlerin mik- tarı gün geçtikce artarak nihayet beş milyonu geçmiştir. Bunların arasında ker sınıfa mensup insan- lar, âli tahsil görmüş birçok kimseler vardır. MW ... . Sinemada: Ço- mk 23 Eylul 1932 irleniyoruz? Şehir içinde, tiyatroda, edebiyat. âleminde.. “Hikâyeciler mi ?.. Böyle bir meslek erbabı tanımıyorum,, Edebiyatçı larda: Kıyafeti edebiye yani üslup düşkün lüğü, Romaricılar- da: Teknik züğürülüğü. Hikâyecilerde : Şimdilik böyle bir meslek erbabı tanımıyorum: Muharrirlerde : Kof üslüp. Radyoda: Fakat hangi radyo? Bizimki mi?. Bu bahsi kapayınız. (Çünkü baştan aşağı. sinirleniyo- rum, Mis: mek, Gazinolarda: Zengin müşteri- lerle yan yana oturmak. Plâjdas çıplâk çirkinlikler gör- mek, — Bütün bunlara dair tabmin- leriniz var mıdır? nlar içinde istediğim ve içimde, “Ah şu şöyle olsaydı,, gibi bir arzu geçir noksan o kadâr çoktur ki Değer | hayatı olduğu gibi kabul eden ve mahrumiyetler karşısında fazla üzüntü duymayan bir felsefeye malik olmasaydım bu sualinize sütunlarla cevap verir- dim. Maamafih hayatta zevk bir çok defalar tahassürlerin mahsu- lüdür. Pürüzsüz ve noksansız günleri hiç sevmem. Etrafımızda bize üzünt ve teessür veren hadiselerdir ki hayatı kaymetlen- dirir, Tevfik Fikret : “Hayatı bence teessürdür eyleyen isbat ,, “Taayyün eyleyemez nevm içinde rengi hayat » Ne kadar doğru irlikte: Fazla ikram gör yapılmasını Demiş Almanyada işsizlik Bir çok kimseler sokaklarda çalgı çalarak, şarkı söyliyerek para topluyor iyi olan bir kisim sokak çalğıçılığına başlamıştır. Bunlar sokaklarda, büyük evlerin önünde şarkı söyliyerek, çalgı galarak para topluyorlar. Resmimiz. de bu suretle çalgı çalan ve paz ra topliyan beş kişilik bir gurup İ görünüyor,