Sahife 4 14 Haziran 1932 Para dolapları “ Kuranda şöyle buyurulmuştur : Cenabı hak bir işin olmasını murat edince sebeplerini yaratır. İnşaallah artık şevketlü Abdülme- cidi sani hazretleri tekrar hilâfeti tesis ederler de kendilerile bera- ber ölüm çanlarile kalkan Faransız muhabbeti tekrar yerini bulur. ,, Bu satırları damat Ferid'in şey- hülislâmı Mustafa Sabri yaz- mıyor, halifelik için cinler ve perilerle dertleşe dertleşe ölen Celâleddin Arif bey yazmıyor, sakallı Reşit veya şehzadei civan- baht Abit efendi yazmıyor. Bun- ları islâmların OGorgulofu Rene Valande yazıyor. (1| Rene Valande'yi artık tanıyor- sunuz. Echo de Paris'te “ Tür- kiyeye para mı? Türk efendiler, size on para bile yok! ,, diye bağıran meşhur adamdır. O adam- dır ki islâimların daima bir bris- tiyan devleti idaresinde kalmağa mahküm olduklarını yazmış, Su- riyeden fransız mandası kalkrnak, Suriye istiklâl alabilmek için oradaki islâmların henüz kemale ermediklerini söylemiş ve “ onlar ibare sökmek için uğraşacaklarına alfabeye başlasalar daha iyi olur... (2) Gibi nasihatlerde bulunarak Suriye istiklâlinin henüz alfabe- sine bile başlanmadığını anlatmak istemiştir. Rene Valande yazılarında daima bir maliye ve ya hariciye nazırı lisanı kullanılır. Türkiyeye para vermez, islâmlara istiklâl vermez, fakat ister ki bütün islâm memleketle- ketlerinde derin bir ( fransız muhabbeti hüküm sürsün. Nazır değildir, banger değildir, şeyhülislâm değildir, hattâ deli de dir, o bir siyasi avukattır. Kimin davasını ve kimin parasını alırsa onun dilile konuşur. Böyle olduğu içindir ki yazıları çok defa mantıksız” aldatıcı ve bazen de gülünçtür. Eski Fransız muhabbeti Abdül- mecitle beraber Türkiyeden ma- tem çanlarile koğulmuş! Yani Abdülmecit zamanına kadar fran- sız muhabbeti Ayasofya kadar, Çemberlitaş kadar, Galata kulesi kadar eski ve temelli imiş. Onun için olacak ki büyük harpte hilâfetin alt kapısını ilk defa çalan ve zorlıyan Fransız gemileri oldu. Aynı muhabbetle Ceneral Franchet- Desperey hilâfet sokaklarında Godfroy de Bonillon gibi dolaşmış ve İstanbuldan çıktıktan sonra islâmları oAyasofyaya doldurarak “ Kan ata binmiş bir salipçinin diz kapaklarına çıkıncaya kadar,, B| kestirmediğine, minarelere çan taklırmadığına eseflenmiştir. Yine ayni muhabbet dolayısile- dir ki tarihi, güzel Şam zelzeleye tutulmuş oObir islâm mezarlığı olmuştur. Yine dönmek üzere bu bahsı biraz keselim. * ... “Bir Ingiliz gazetesi hilâfetin Hindistan da tesis o olunacağını yazıyor. Cihan sulhü ve cihan selâmeti bilâfetin yeniden tesisiyle kuvvet bulabilir. Fakat Ganj ke- narlarında değil, Bosfor sahille- rinde Halifelik taçlı bir başa, ve hakiki cumhuriyet reisine yaraşır,,. Ya bu satırlar?... Bunlarda ne Abdülmecid'in, ne Zeynelabi- dinin ve ne de Kudüs müf- tüsünün (kaleminden damlamış değildir. Bunları hâlâ (eski dahi- liye nazırı) diye imza atan Paris'- teki 150 lik Mebmet Ali yazı- yor.(4) Bu adamın ismini gördükten sonra yazıları hakkında izahat ve mütalâaya hacet var mıdır? Din ile, Türk vatanı ile hiç bir akrabalığı olmıyanların bunlardan bahsetmesini neye yorabilirsiniz? 17 teşrinisani 931 kânunusani 1932 , Histoire Gönerale La Republigue enchaine, 1 teşri- evvel 1931, Bu yazıları biraz aşağıda tabir | edeceğim. * .. Mustafa Kemal paşaya açık mektup “ Reisicumbur Hz. Türkiye'de Iran harsının halis birer merkezi olan tekkeleri kapattınız. Aman dikkat ediniz, bazen çok mahir operatörler bile ameliyatta yan- lışlık yaparlar. Bakınız Fenlandiya Sibirya, Türkistan ve bütün cenubi Türk mıntakaları hep Türk ve Tatar neslinden oldukları halde onları lisan ve tahsil birliği dağılmaktan kurtaramamıştır; hakiki birlik için din ve maneviyat lâzımdır. Insan bu milletlerin | asıllarına doğru çıkarken binlerce senelik bir hars ve bütün bir Iran hazinesi bulu” yor. Mesnevide deniyor ki: “Dervişlere doğru eğil, -ebedi hayatı dervişlerin gönlünde bula- caksın,, Siz bu saf, kanaatkâr adam- ları hükümet işlerine kabul etmi- yorsunuz. Ruhani şefleri koğuyor- sunuz. “Onlar yalnız döner ve mesnevi okurlar, başka bir şey yaptıkları yok, diyorsunuz. Nasıl yok! Bir çok seyyahlar onların döndüğünü görmek için Türkiyeye gelmiyorlar miydi ? Bunları kim yazıyor, dersiniz ? Mevlâna Celâleddin mi? Hacı Bektaş Veli mi? Şeyh Sait, Şeyh Esat veya bizzat Abdülmecit mi? Hayır.. Bu açık mektubun altında şu imza vardır : Lydie de Dyges, Iran tetkik cemiyeti âzasından. Bu hanım ne istiyor ? Tekkeler açılsın, hoy hoy temposuna ut, ney, tef sesleri karışsın, fesli ve külâhlı adamlar arasında yüzleri siyah perdelerle kapalı kadınlar dolaşsın.. Garbin monoton man- zaralarından bıkan zenginler bu tekke ve afyon sahneleriyle biraz eğlensinler ? Türkün bu manzarası onların çok işine gelir. Bir kitapta okumuştum : Çinliler Türklerin şimalden yap- tıkları akınlara meşhur duvarlarile de mani olamayınca tekke ve afyon gibi iki çare bulmuşlar, Türklerin aralarına sokulmuşlar, bir müddet sonra türk atlıları atı ve akını bırakarak tekke köşele- rinde ve pöstekiler üzerinde uyuk- lamağa başlamışlar, Çin de biraz nefes almış. Galiba, Lydie de Dyges de bunu istiyor. Hayır, Lydie de Dyges'in derviş, öd ve afyon kokan satırları altında Rene Valande'ın, Mehmet Ali'nin ve Mustafa Sabri'nin sesleri du- yuluyor. Onlar halife dedikçe altın yumurtlayan tavuğu bulmuş- lardır. Susamaz ve dillerini değiş- tiremezler. (1) * >. “Hilâfeti memleketimizden kal- dırmakla Kemalistler büyük bir hata işlediler. Islâmiyet beynel- milel büyük bir ailedir, Bütün müminler kardeştir. Anadolu harbi esnasında bütün islâmlar kalben Türklerle (o beraberdi. İslâmiyet ilerlemeğe ve medeniyete mani değildir. Ankara ise hep bolşevik usullerini tatbik ediyor. ,, Bu yazının altında müslüman ismine benzeyen bir imza var: Necati Rifat, Necati Rifatı size bir daha takdim edeyim: Balatlı yahudi Alber Hayon. Evet, yahudi olmakla beraber o kadar müslü- man, o kadar islâmiyete âşık ve hilâfetin o kadar kahraman bir Herkülüdür ki biz burada fesi ve peçeyi kaldırdığımız halde zan- nedersiniz ki o fransızlara bile cübbe ve çarşaf giydirmeğe çalı- Şan bir şeyhülislâmdır. Alber Hayon yerine Necati Rifat ismini kullanması da belki islâmiyet ve hilâfete olan aşkın- dan ileri gelmektedir. £ Fakat gariptir ki bu aşk kendisi Balatta ve hâlife yıldızda iken kendini göstermemiş , oAÂlber oHayon, (A) La Türguis Libre 1 Mayıs 1932 Ikan kupası maçları Atina, 13 (Hususi) — Balkan kupası maçları, 25 haziranda Belğratta başlıyor. Yunan futbol federasyonu, Yunan takımını Bel- grada götürmek için ikinci mevki bir o vağon karar vermiştir. Yunan milli takımının intihap ve teşkili bir tek seçiciye tevdi edilmiştir. Yunan milli takımının Belgrada gidip gelme masarifini karşılamak oiçin 18 haziranda büyük bir futbol maçi tertip edilecektir. Yunanistan'da otomobil yarışı Atina 13 (A,A.) — Elka tara- fından tertip edilen beynelmilel otomobil ( yarışlarının ( beşincisi dün Menidi - Parnes yolu üze- rinde yapılmıştır. Yarışın takip ettiği yol fevkalâde tehlikeli ve arızalı idi. Hareket noktası bu yolun 17 nci kilometresinde baş- lamış ve nihayet noktası da aynı yolun 27nci kilometresinde bit- miştir. Bu yarışa 4 kadın iştirak etmiş- tir. Bunlardan birisi, Mam Dalla hafifçe yaralanmıştır. Neticeler şunlardır : Yarış harici mükâfat: Elpa reisi M. Statatos 10 kilometre mesafeyi 9 dakika 45 saniyede. Birinci: Generalis, 9 dakika 46 saniye. Ikinci : Madam Elsa Haggiargiri, 9 dakika 55 saniye. Bir tavzih Hilâl spor klübünden: 10/6/1932 tarihinde (o Fenerbahçe stadında Fenerbahçe kulübü 3. ncü takı- miıyle kulübümüz 2. nci ve 3.ncü takımları muhteliti arasında ya- pılan hususi maç neticesinde 6-0 maglüp olduğumuz birinci takımı mıza atfen muteber gazetenizde yazılmış ise de oynıyan takım bi- rinci olmayıp ikinci ve üçüncü takımlarımız muhteliti olduğu gö- rülen lüzum üzerine tashihi key- fiyet edilmek üzere arzolu yaptığı hiyanetlerJden korkarak kaçtıktan, 150 liklerle birleştikten ve halifenin paralarına kavuştuk- tan sonra aşkı için dağları delen bir Ferhat ve içinden tutuşarak ağzından alevler püsküren bir Kerem olmuştur. Ne olursa olsun Alber Hayon hakiki (o isim ve ( hüviyetini brakmamıştır. Yalnız yazılariyle değil, bazı bankalara yaptığı gizli hizmetlerle ve Türk vatanına karşı irtikâp ettiği hiyanetlerle Türkiye musevilerini bizden ziyade müte- essir etmiş olan bu çifte Hayon- ları (1) bazen peçelerinin altından görmek Oo mümkündür. Meselâ Edmond Cahenin * Yahudi, hayır! Musevi! * isimli kitabını methe- derken imzasını Alber Hayon isimlerinin ilk harfleriyle yazarak ırkdaşlarına hoş görünmek zev- kinden kendini alamamıştır. Bunlara bir de Türkler yabancı olmıyan Alber Fua'yı ilâve oederseniz Abdülmecid'in zülfükarlı kahramanlarından bir kısmı meydana çıkmış olur: Rene Valande Lydie de Dyges, çifte Hayonlar, Alber Fua ve sonra kiralamağa Mehmet Ali. Çok tuhaf de- gil mi? Şu beş bhilâfetçiden biri Fransız, biri İngiliz, üçü Yahudi ve biri de... Bunlar ne istiyor? Kimin hesa- bına çalışıyor? Hangi para dola- bına koşulmuşlardır? Bu bahsi ayrı bir makale ile anlatacağım. AKŞAMDAN AKŞAMA Ediplerin teşebbüsü akim kalmasın! — Maarif vekili beyefendinin nazarı dikkatine — (Baş tarafı üçüncü sahifede ) lehinde yazılar var: Spor teşkilât- ları, devletten himaye gördükleri halde, bu, kâfi görülmüyor; sporcu fertler, açıktan açığa: — Yarı profesyonelliğe razıyım. Ayda iki yüz lira aylık kâfidirl.. - diye, gazetelere beyanatta bulu- nuyorlar, Ben, edebiyatçı arkadaşlarım arasında (o kimsenin (devletten sin&cure, ( mekel) talebinde bulunacağını ummuyorum. Lâkin, yukarıda bahsettiğim neviden bir edebiyat mecmuasının, eskiden “Yeni mecmua,,nın mazhar olduğu mikyasta, devlet himayesile çık- masına ihtiyaç vardır kanaatinde- yim. Esasen, bu tertip bir haftalık elbirliği mecmuası, ibtida hiçte pahalı olmayacak; bir müddet, sonra, - gazetecilik tecrübemize istinaden söylüyoruz! - Kimseye bar olmadan kendi kendiliğinden yaşayacak, hattâ kâr bile getire- cektir. Ferden sporculara yardım doğ- rudur diyemiyeceğiz! Fakat spora devletin yardım etmesi elbette doğrudur. Keza, onun gibi: Fer- den ediplere yardım edilmesini istemiyoruz; lâkin elbette, bir tek mecmuanın bile mevcut bulunma- dığı bu korkunç durgunluk devre- sinde edebiyatın yaşayabilmesi için memlekette hiç olmazsa bir “kırk ambar edebiyat mecmuası,, çıksın diye devlet (o himayesini istememiz muhiktir. Spora nasıl yardım olunuyorsa, fikriyata da edilsin. Ekmek fiatları Istanbul Belediyesinden : Hazi- ranın on dördüncü salı gününden itibaren ekmek dokuz buçuk fran- cala on üç kuruştur. Kadıköy Süreyya sinemasında Çarşamba ak- şamı Saat 22 de görülmemiş muazzam bir /programla, Ertuğrul Sadettinin Gala suvaresi Yerler şimdiden satılmaktadır. Jantzen kostümlerinin İkinci partisi tayyare ile BAKER mağazalarına Vürut etmiştir. Mıktarı mahdut olduğundan vaktile tedarik ediniz. Bugün de Diyorlarki... Edebiyat Anketleri Muharriri: Hikmet Feridun Neşreden : Remzi kütüphanesi Yakında çıkıyor Halkevi Temsil şubesinden: Tiyatro muhibbi, temaşa eseri muharriri, temaşa heveskâr ve sanatkârlarından arzu edenlerin şubeye âza kaydolunmak üzere her gün saat (17,5) tan sonra Gülhane bahçesi methalinde Alay köşkün- deki müdüriyete müracaatları. ingilterede tevellüdat Londra, 13 (A. A.) — Büyük Britanyanın bütün Avrupa arazi- sinde 1932 senesinin üç ayındaki tevellüdat 7451 den ibaret kal- mıştır. Bu miktar 1931 senesine kıyasen ve tevellüdat dairesinin ihdası tarihinden (beri 3 aylık müddetlerin en aşağı yüzdesini teşkil etmiş olan miktarıdır. İstanbul 13 Haziran 1932 (Akşam atları) İstikrazlar Tahvilât İst, dahili 93,50! Elektrik 5— Şark d. yolları — 3,—| Tramvay 43,25 D. Muvahhido o 47,—| Tünel im gümrükler 5,10 | Ruhtım 16,95 Baydi mahi 5,75) Anadolu 1 26,90 Bagdat. 4,50 - u 27,— T,askeriya — “Mümessil 21,85 Esham İş Bankası 9,20 | Terkon 25,75 Anadolu 15,80| Çimento Ar. o 9,— Reji 4,05 | Ünyondey. 21,90 Şir. hayriye 14,50| Şark dey. 2,75 Tramvay 4475 | Balya po Umumi sizorta (| 11,—| Şark m. ecza | 2,85 Bomonti 23,80 | Telefon 15,55 Çek fiatları (kap. -a. 16) Paris 1206 | Prağ 15,995 Londra 775,15 | Viyana 4,685 Nüyork 0,4745 | Madrit 3,7593 Milano 928 | Peşte 3,9425 Brüksel 3,4057 | Berlin 2,0098 Atina 71,7325 | Varşova 4,2325 Cinevre 24875 | Bükreş 78,84 Sofya 67,31 | Belgrat 27,40 Amsterdam (o 1,17325| Moskova (o 1086, Nukut (sat13) kuruş Kuruş 40 f. Fransız Işilin, Av. oo 25— Zisterlin 2 iş Sal 1 dolar ı er 30— 10 liret İda ve 1 Pengo A— 20 £, Belçika 10ley m 10 drahmi Sine işe 20 H.İsviçre 1 Çernoveç — 10 leva 3 Altın 932— 1 #lorin 1 Mecidiye 10 k Radyo 14 haziran salı akşamı 18 gramofon, 19,30 saz: Hafız Bürhan heyeti, 20,30 gramofonla opera, 21 saz: Hafiz Bürhan heyeti, 22 orkestra, program : 1 — Toska (Puçini). 2 — Röve d'Artiste (Vallestedi). Belgrat (429,8m.) — 20,60 konser, 21,30 Zağrepten nakil, 23,50 akşam konseri. Bükreş (394,2 m.) — 20 radyo orkestrası, 20,30 konferans, 20,45 şarkı, 21,10 orkestraya devam. Budapeşte (550,5m.) 20,30 konferans, 21 varyete, 22 müsahabe, 23 piyano konseri, 23,45 çingene mw &ikisİ. Berlin ( 419 m. ) — 21,45 senfonik konser, 23 radyo jurnal, Londra (355,3 m.) — 20,45 viyo- lensel konseri 21,45 dini ayin, orkestra konseri, 23,3ö dans musikisi, Paris (172ö m.) — 20,80 ingilizce ders, 21 radyo tiyatrosu, 21,40 şüun, 21,45 gramofon, 22,30 radyo konseri, Bela Rex orkestrası, |, Prağ ( 488,6m.).— 90,45 tıbbi kon- ferans, 21 Brünn'den nakil, 22 radyo orkestrası, 23,15 radyo jurnal, 23,20 gramofon. Roma (441,2 m.) — 21 giamefon, 21,42 muhtelif musiki, 22 komedi, 23 konser, 23,55 radyo jurnal. Varşova (14li m.) — 20din ayin Viyanadaki Saint Stephane klise- sinden nakil, 21,30 şüun, 21,45 hafif musiki konseri, 22,50 radyo jurnal, 23 dans musikisi. Viyana (517,2 m) — 21,25 Fanst operasından nakil, 23,50 çingene musi- kisi, 15 haziran çarşanba akşamı Belgrat (429,3 m.) — 20 gramofon 20,20 konferan 21 komedi, (21,45 keman konsei 15 gramofon, 22,55 radyo orkestrası konseri, 23,40 akşam konseri. Bükreş (991,2 m.) — 19,40 gramofon, 20,45 piyano konseri, 22 dans musikisi. Budapeşte ( 560,5 m.) — 20,30 siyasi konferans, 23 Çigan musikisi konseri, 23,10 radyo jurnal, 24 cazbant, Berlin (419 m) — 20,10 müzik, 20.4 xadyo jurnal, 21 Viyanadan nakil, 23 radyo jurnal, 23,15 dans musikisi, Londra (355,8 m.) — 21,90 orkestra, 22,45 gramofon, 23,35 dans musikisi, Paris (1725 m.) — 20 Alman edebiyatı hakkında konferans, 20,80 tıbbi musahabe, 21 edebi inşat, 21,40 moda haberleri, 21,45 radyo konseri. Prağ (488,6 m.) — 20 askeri muzika, 21,5 konser, 23 radyo jurnal, Varşova (1411 m) — 20,36 radyo Jurnal, 21 kitara refakatinde şarkı, 22,60 radyo jurnal, 23 dans musikisi, 28,25 fransızca konferans, 29,50 dans musikisi, Viyana (617,2m.) — 19,16 müsa- habe, 20,5 fransızca ders, 20,25 radyo 30 konferans, 21 sarkılı ve , 23 radyo Jurnal, 28,48 3 musikisi, jurnal, çalgılı k da