Sahife 2 Cenevrede Akşam (Baş tarafı birinci sabifede ) rıbtımında mükellef bir sarayı vardır. ( Bu saray küçük geldiği cihetle işin şan ve azametine lâyık, daha çok mubteşem yeni bir saray inşa ediliyor ). Cihan oimparatoru (o lakabına elhah elyak olan Haşmetlü Sir Eric Drummond hazretleri ( yeni Cemiyeti akvam kâtibi umumisi ) bu Leman sarayında icrayı hükü- met ederler. Maaşı, senede tam yüz bin sekiz yüz seksen İsviçre frangı, yeni 40 bin türk lirasından fazladır. (Ikamet ettiği villa, otomobil, hizmetçi, tesbin ve tenvir, ziyafet v. s. masrafları ayrıca Cemiyeti akvama aittir). Ne kazanç vergisi (o verir, ne buhran vergisi... Bu Haşmetlünun emrü idaresinde dünyanın muhtelif cins ve ırklarına mensup, esmer, sarışın, güzel çirkin daktilolar dahil olmak üzere 600 tebaa çalışır. Bu tebaai sadıkanm maaşları da, Cemiyeti akvamın şanına lâyık derecededir. Meselâ: Kâtibi umuminin dört muavini vardır, biri senede 93.971, diğer- leri yetmiş beşer bin İsviçre frangı alırlar. Ne iş gördüklerini, 'ne derece yorulduklarını kimse bil- mez. Bundan başka, Cemiyeti akva- mın daimi meclisinden (conseil) ve umumi heyetinden (assemblde) maada, şu daire ve şubeleri vardir : 1 — Siyasi şube, 2 — Iktisadi ve mali şube, 3 — Transit şubesi, 4 — Akalliyetler şubesi, 5 — Mandalar (alafranga mana- sında), 6 — Terki teslihat şabesi, 7 — Hıfzıssıbha şubesi, 8 — Afyon şubesi (en çok iş gören budur, çünkü bütün beynel- milel konferansları ak ve uyutmak için istimal edilir), 9 — Beynelmilel fikri teşriki 10 — Hukuk şubesi, 11 — Istihbarat şubesi (bütün saraylarda olduğu gibi, Leman sarayında da istihbarat şubesine çok ehemmiyet verilmiştir. Bu şubede 54 kişi çalışır, içinde her milletten envai türlü insanlar vardır) 12 — Kütüphane ve evrak | hazinesi. | Meselâ Cemiyeti akvam heyeti | umumiyesinin Obir toplanışında | (1930 bütçesine göre) 541.221 altın frank masraf olur. Meclis toplanırsa, 32.184 altın frank sokağa, yahut Leman gölüne atıldı demektir. “Terki (o teslihat ( konferasının toplanması, yalnız Cemiyeti ak- vama bu sene tam üç buçuk milyon İsviçre (ofrangina (mal olmuş! Bunun içinden 1.620.000 İrank sadece, her gün murah- haslara tevzi edilen evrak ve | vesaikin matbaa masrafıdır. Burada, Cemiyeti o akvamın bütün masraf Obütçesini fasıl fasıl , madde madde hülâsa etmek, bu para buhranı dev- rinde insana dehşet verir. Bu heyecandan, muhterem kariler, sizi siyanet etmek istedim. (Meslâ Beynelmilel iş bürosunda, ayrıca 411 memur çalışır. Orası da, Leman gölü sahilinde, müsrif ve muzzam başka bir saraydır. Oranın haşmetlüsu, zavallı Albert Thomas geçenlerde vefat ett. O da senede 90,000 altın frank alırdı. Onun için vârisleri pek çoktur...) Peki, bütün bu paraları Cemi- yeti akvama kim veriyor, Leman sarayının debdebe ve dârâtını hangi bitmez hazineler, hangi tükenmez define ve madenler temin ediyor? Gayet basit: Cemiyeti akvama dahil devletler... Cemiyeti akvamın 6 milyon 346.347 dolarlık masrafı 57 devlet arasında taksim edilmiştir. Nasıl mı, diyeceksiniz. Çok karışık, sırrını ancak haramilerin bildiği bir hesapla... Bu yekün 999 buçuk hisseye ayrılmıştır. Bir hisseye, bu suretle 6479 dolar isabet ediyor. Her feyezanlar vuku bulmuştur. taştığından Derbinin caddeleri ğinde birer dere şeklini almıştır. İngiliz lirası tahmin olunuyor. Yenişekerfabrikası Eskişehirliler fabrikanın Eskişehirde yapılmasını istiyorlar Eskişehir 27 (Hususi) — Baş- vekil Ismet paşanın Rusya seya- hatinde sekiz (milyon dolarlık fabrika makinesi alınması için anlaşma husule geldiği malüm- dur. Alınacak makinelerden bir kısmile Eskişehir veya Sıvasta bir şeker (o fabrikası açılacağı haberi burada büyük bir alâka uyandırmıştır. Şehrimiz mahafilinde çok eski- denberi bir şeker fabrikası kurmak tasavvuru vardır. Fabrika Eşki- şehirde tesis! edilecek olursa bir çok noktalardan iyi olacaktır. Eskişehirde her sene bir buçuk milyon dönümlük arazi ekilmekte isede bu yalnız buğday ve arpa- ya inhisar eylemektedir. Fabrika burada tesis edilecek olursa pâncar tedarikinde hiç bir müşkülâta maruz kalınmıyacak ve Porsuk çayından çok istifadeler temin edilebilecektir. Aynı za- manda söylendiğine nazaran Uşak şekerlerinin maliyet fiatine nazaran göze gözükecek derecede fark bulunacaktır. Nakliyata gelince: Eskişehir bir merkez bulunması ve Ankara, | Istanbul, Balıkesir, Konya hatları- nın telâki noktası olması hasebile istihsal edilecek şekerlerin sevki- yatında hiç bir müşkülâta maruz kalınmayacaktır. Bu sebeple çifçilerimiz yalnız buğday ve arpa zeriyatına bak- mayacak pancar istihsaline baş- lıyacak ve düşkün olan buğday ve arpa fiatlarından mutazarrır olma- yacaklardır. Eskişehirlilerin şimdiki yegâne gayesi şeker fabrikasının burada kurulmasıdır. devlete (o nüfusuna , O mesahai sathiyesine , servetine, gelirine göre az veya çok hisse düşmüş.. Bir nevi zararlı piyango.. Meselâ en fazla hisse, İngiltereye isabet etmiştir. İngiltere, ubtesine isabet ettirilen 105 bisse hesabile, her sene Cemiyeti akvama 682.863 dolar verir. En az, yarım hisse olarak, Nikaragua hükümatine isabet ediyor: senede 3 bin dolar... Fransa 79 hisse ittibarile senevi 513 bin dolar, Almanya hakezâ, Arnavutluk bir hisse olarak 6 bin dolar, Yunanistan 7 hisse olarak 43.910 dolar verirler... Her devlet, borcunu her sene peşin veriyormuş. Borçlanan dev- letler çok... En başta Çin az kaldı Japonya vasıtasile idama mahküm oluyordu. Geçenlerde, derhal getirdi, Leman sarayının kasasına, borcuna mahsuben beş on kuruş yatırdı, şimdi, saray buddam ve ekâbiri tarafından biraz adam muamelesi görmeğe başladı. Yoksa, yalnız meclis değil, kâtipler, daktilolar ve kavaslar Japonyayı haklı görmeğe başla- mışlardı!. — Z H. Londra, 27 — İngilterede emsali görülmiyen Feyezan merkezi Derbi şehridir. Civardaki Dervent nehri 9 kadem derinli- Sellerin alıp götürdüğü eşyani kıymeti 400,000 anar — 28 Mayıs 1932 sahasinın Şehrin ortası Hükümet evlerin tahliyesini emretmiştir. Kayıklar ile ahali ve eşyası taşınıyor. Belediye dairesini istilâ eden sular bütün eşyası İngilterede feyezanlar Bir çok şehirler su altında kaldı, sokaklarda sandallarla geziliyor büyük bir göl halini almıştır. ve hatta şehremininin resmi alâmeti olan gerdanlığı bile kutusu ile birlikte alıp götürmüştür. Feyezanın bıraktığı gazlı tabaka dolayısile hum- mayi tifoidinin zuhur edeceğinden korkuluyor. Çanakkale harbi Eserde Gazi için: “Tarihte görülmemiş emsalsiz kumandan,, deniliyor Ingiltere harbiye nazareti tara- fından Çanakkale harbine dair bir eser neşredildiğini yazmıştık. Ingiliz gazetelerine nazaran “Ça- nakkale tarihi ,, ismindeki bu eserin bir yerinde Gazi Hz. nden şu yolda bahsedilmektedir. “Tek bir kumandan tarafından sarfedilen gayretin, ayrı ayrı üç defa, yalnız bir harbin veyahut bütün harekâtı harbiyenin neticesi üzerine değil, bir milletin mukad- deratı üzerine bu derece müessir olduğu tarihte görülmemiştir.,, Gazi hazretleri kendilerine tak- dim edilen eseri memnuniyetle kabul etmişler ve harekât hakkın- da kitabın haritaları üzerinde ingiliz sefirine izahat vermişlerdir. Ferit bey Yeni Varşova sefirimiz geliyor Londra 27 — Varşova sefare- tine tayin edilen Ferit bey dün kral Georges Hz. ve prens de Galles tarafından kabul edilmiş, I we Ferit bay kendilerine arzı veda etmiştir. Ferit bey, bugün Ankaraya hare- ket etmiştir. Istasyonda kral tara- fından gönderilen teşrifat müdürü, nazırlar, bütün diğer sefirler ve döstları teşyie gelmişlerdi. Ferit bey şerefine dün hariciye nezare- tinde de bir veda ziyafeti veril- miştir. Georges Philippar Ilk kafile Marsilyaya vasıl oldu Marsilya, 27 (A.A) — Philippar vapuru Kazazedelerinden ilk kafi- leyi hâmil olarak buraya gelen Komorin gemisine istikbalcilerin çıkmasına müsaade edildiği zaman kazazedelerle ebeveyn ve dostla- rının karşılaşmaları çok hazin ve dokunaklı sahneler görülmesine | sebep olmuştur. Kazazedelerin beyanatından an- laşıldığına göre vapurda hiç bir suikast olmamıştır. Yangın esna- sında vaka mahallinde bir rus vapurunun bulunması butün yol- culara emniyet telkin etmiş ve kâffesi soğuk kanlılıklarını muha- faza eylemişlerdir. Tahliye ame- liyesi normal mıştır. Sovyet Rusyadaki mutehassıslar Moskova, 26 (A. A.) — Sovyet Rusyada kalan Türk mutahassıs- ları Gürcistan tarikile Tiflise vâsıl olmuşlardır. Türk misafirler Sovyet Kafkasyanın iktisadi ve harsi hayatı hakkında malümat alacaktır. bir şekilde yapıl- | Sıcaklar Bu senenin ilk deniz kazası dün oldu Iki günden beri havalar adam- akıllı ısındı, her tarafta yaz man- zarası başladı. Sıcaklar yüzünden plâjlara epice rağbet vardır. Dün Floryada ve diğer plâjlarda hayli kalabalık göze çarpıyordu. Deni- ze girenler de çoktur. Bu senenin ilk deniz kazası dün olmuştur: Yenimahallede Nişantaşı sokağında bakkal Mehmet efen- dinin çırağı Abdullah dün Göksu sarayı önünde yıkanmak üzere denize girmiş, suların cereyanına kapılarak (Oderhal boğulmuştur. Abdullahın cesedi bulunamamıştır. Izmirde sıcaklar İzmirde (o bilmum (manifatura tacirleri mevsim sıcakları dolayı- sile öğle tatili yapmağa ve mağa- zalarını saat on iki buçuktan on dört buçuğa kadar iki saat kapalı bulundurmağa karar vermişler ve bu kararlarını tatbike başlamış- lardır. Tavukçuluk ve Çiçekçilik sergisini 4000 kişi gezdi Tavukçuluk ve çiçekçilik sergisi dün pek kalabalık olmuştur. Ser- giyi akşama kadar 10000 kişi gezmiştir. İlk günü öğleden sonra da sergiyi gezenlerin mikdarı 4000 kişidir. Sergi için Reisicumhur hazret- leri 500 Başvekil 300 lira gön- dermişlerdir. Gazi hazretleri bu paranın sebzecilere, Başvekil de çiçekçilere tahsisi arzusunu izhar etmişlerdir. Halepte korku Valinin adarılarından ikisi hükümet avlusunda öldürüldü Halep, 27 (A.A.) — Vali Suphi Bereketin yakın adamlarından üç kişi, ikisi hükümet avlusunda ol- mak üzere öldürülmüşlerdir. Suphi Bereketle büyük memurlar korku içindedir. Suphi Bereketin evi şimdi 40 kişilik bir müfreze tarafından muhafaza edilmektedir. Vali mü- teaddit ölüm tehdidi mektupları almış ve bu hal karşısında istifa etmiş isede istifası Fransızlar tarafından kabul olunmamıştır. Halk, korku ve endişe içinde bu- lunmaktadır. Yakında çok mühim hadiseler vuku bulacağına ihtimal verilmektedir. Bir motör parçalandı Izmir, 26 — Rizeli Ömer kap- tanın idaresindeki Allah verdi namındaki motörü ( İstanbuldan izmire gelirken Karaburun civa- rında fırtınadan kayalara çarparak parçalanmıştı. Tayfalar yüzerek sahile çıkmaya muvaffak olmuşlar, Roma seyahatı (Baş tarafı birinci sahifede) Memleketlerimizin cografi ve ziyetlerine gayet iyi bir surette intibak etmekte: olan samimi ve müessir teşriki mesaimiz dahı şimdiden iftihar etmekte haklı olduğumuz neticeleri vermiştir. Bu dostluk münhasıran sulhü istihdaf etmekte olduğundan, Türk ve Italyan milletlerinin ve rejim- lerinin mütekabilen beslemekte oldukları itimada istinat etmekto bulunduğundan her iki taraf ta bundan müstefit olmuştur. Mütekabil anlaşma ve uzlaşma siyasetimizin, anlaşılmış olmasının neticesi yalnız deniz hudutlarımı- zın kat'i surette tesbiti gibi iki memleket arasında muallâk bir halde (o bulunnan meselelerin tesviyesi olmamış, belki Italya ve Türkiyenin mesul zimam- darlarına beynelmilel içtimalarda umumi refahı istibdaf eden bu gibi ameli gayeleri takip eden tezleri müdafaa etmek ve diğer taraftan Avrupada ve bilhassa Akdenizin şark havzasında bir sulh ve mükarenet (siyasetini tahakkuk sahasına isal eylemek imkân ve müsaadesini bahşeyle- miştir. Romayı ziyaretim, iki memleket arasında mevcut olan dostluk ve uzlaşma rabıtalarının salâbetini bir kere daha müşahede ve takdir etmeme vesile vermiştir. Bu seyahat, Faşist Italyanın bir kaç ay sonra 10 uncu yıl dönümü tesit edilecek olan bir rejimi şayanı dikkat bir nüfuzu nazar ve isabetle keşif ve tesis eden büyük reisinin akılâne ve basiretkârane idaresi altında mazhar olmuş olduğu terakkiyatı da görüp takdir etmeme müsaade bahşolmuştur. Dostluğumuzun Avrupanın ce- nubu şarkisindeki diğer devletler | içinde mesut bir misal teşkil et- - miş olduğunu ve gerek memleke- tinizin ve memleketimin bu dev- letlerle mümasil muahedeler ak- detmiş olduğunu ve bu muahede- lerin akitlerin mütekabil menfaat- lerine aynı derecede hadim bu- lunduğunu ve cihanın bu kısmın- da dostlukların tarsini ve sulhün temini babında kıymetli birer zaman teşkil etmekte olduğunu süküt ile geçiştiremem. Avrupada sulhün temininden ibaret olan büyük gayeye, gerek Italyan milletinin ve gerek Türk milletinin çok büyük bir kıymet vermekte (olduğunu görmekle bahtiyarım. Işte bu derin meserret hissi ile Italya kral ve kraliçesinin sıhha- tine ve zatı devletinizle Faşist hükümetinin saadetine kadehimi kaldırıyor, Italyan milletinin refa- hına ve Türk - Italyan dostluğu- nun şerefine içiyorum. Temps'in bir makalesi Paris 27 (A.A.) — Havas ajansı bildiriyor: Temps gazetesi başvekil Ismet paşa Hz. ve hariciye vekili Tevfik Rüştü beyefendinin Romayı ziyareti esnasında, Roma muhabiri mahsusu tarafından al- dığı bir telgrafı neşretmektedir. Bu telgrafta deniyor ki: Bu ziyaret yeknazarda büyük bir siyasi ehemmiyeti haiz görün- miyor. Çünkü, bu uzun zamandan beri mevcut bir vaziyetin tabii inkişafıdır. Fakat bilhassa bir nokta vardır ki, fikren dikkati celbetmesi lâzımdır, Şarkta bir iktisadi hareketin başında bulunan Jtalya, şarki Asyada daha kuvvetli bir mevki elde etmek istiyor. Bunun tahak- kuku, bu mıntakanın iktisat ve siyaset nizamında büyük bir tesir icra edebilir.