Sahife 6 Cenevrede “Akşam, Almanyanın terki tesliha — Akşam 24 Şubat 1932 hakkındaki teklifleri Almanya asgari sertlik içinde azami matalipte bulundu Cenevre 18 ( Başmuharririmiz- den) — Fransız kabinesinin düş- mesi, buraya tesir etti. İşler yavaşladı. Nutukların bu hafta behemehal bitinesi için öğleden sonraları da toplanılmasına karar verilmişken, dün, reis, bu kararın değiştiğini, ( eskisi gibi yalnız sabahları umumi celse olacağını tebliğ etti. Gazetecilerin büyük bir kısmı Parise hücum ettiler. Yeni fransız hükümeti teşekkül etmeden evel terki teslihat mese- esaslı münakaşası başla- lesinin miyacak. O zamana bin defa tekrar edilmiş lerden, artık tadını ve tazeliğini kaybetmiş fikirlerden (yapılma beğlik nutuklar devam edecek... Netekim, bu sabah, Haiti ada- sındaki hükümetin (meğer orada da müstakil bir devlet varmış) murahhası, siyah ırka mensup bir diplomat, temsil ettiği hükumetin küçüklüğü , nüfusunun azlığı, ehemmiyetinin hiçliği ile temamen maküsen mütenasip bir nutuk söyledi. Elindeki tomar tomar kâğıtları, samiine hiç merhamet etmeden, saatlerce okudu. Bereket versin bir makara çözülür gibi süratle okudu da, Haiti'nin terki teslihat ve cihan sulbu hakkındaki (o fikirlerini (o kimse anlayamadı... Bugünün mühimce hadisesi, Almanya murahhası M. Nadolni'- nin, konferansa bildirdiği alman teklifleri idi. Başvekil M. Brüning, Almanya namına yalnız umumi ve siyasi fikirlerden ibaret bir nutuk söylemiş ve Almanyanın, terki teslibat hakkındaki sarih tekliflerini ilerde yapacağını bil- dirmişti. M. Nadolni bu teklifleri bu sabahki celsede söyledi. M. Nadolni: “Almanyanın, Ver- say muahedesinde terki teslihata ait bütün ahkömı bir araya toplamakla iktifa ederek, bunları Almanya projesi olarak konferansa tevdi etmesi belki pek tabii bir hareket olurdu... Fakat bu konferansın müsbet bir neticeye varması için elimizden geldiği kadar çalışacağız, bundan dolayı başka bir yol tercih ettik..,, dedikten sonra Alman teklifinde müdir fikir olduğunu söyledi: Bunlardan biri: Hem taarruza yarayan, bem de sivil ehali için tehlike olan silâların ilgası; ikincisi de: Bütün teslihat anasırına şamil olmak üzere, silâhların müessir bir şekilde tenzili ve umumi surette kadar, söz- tahdididir. Almanlar şunları istiyorlar: 1 — Ağır topların ilgası. 2 — Tankların ilgası. 3 — Her nevi, deniz ve kara, askeri tayyarelerin men'i. 4 — Diğer milletler için bir tehdit teşkil (o edebilecek olan istihkâmların men'i. M. Nadolni bu ahkâmın, diğer devletler murahhasları tarafından © teklif edilen maddelere, kısmı azamı itibarile tetabuk ettiğini, ve bundan dolayı memnuniyetini bildirdi. Bunları itmam için: 1 — Gazların ve mikrop vası- tasile harbin memnuniyeti gibi, İ ii A a, Habeşistan murahhası konferansa girerken bunların istihzar ve istimali de menedilmeli, 2 — Tayyareler vasıtasile her nevi harp mevadının endahtı menedilmeli, Bunun için de sivil tayyarecilik- ten, her nevi askeri tesirlerin uzaklaştırılması, ve bu suretle, sivil tayyarelerin askeri hizmet- lerde ( kullanılması tehlikesinin önüne geçilmesi lâzımdır. Alman heyeti, sivil tayyarecilikte askeri tâlimlerin, askeri ve sivil tayyare- cilikler arasındaki münasebetlerin kaldırılmasını teklif ediyor. Fakat, eğer teslihat, cemiyeti akvam misakınin sekizinci madde si mucibince, milli emniyet ile kabili telif bir asgari hadde göre tahdit ve tenzil edilmezse, konfe- rans hakiki gayesine vasıl olmuş addedilemez. Hem kemiyet, hem keyfiyet itibarile bir terki teslihat lâzım- dır. Bu bususta Almanyanın tek- lifleri şunlardır: Evvelâ, mecburi hizmeti aske- riye lâğvedilmelidir. Eğer bu fikir tatbik edilmezse, muallem ibti- yatların makul bir şekilde nazarı dikkate alınması ve bu ihtiyatların umumi badde ithali lâzımdır. Saniyen, polis, jandarma ve bunlara mümasil teşkilâtın tahdidi ve bunların askeri gayelerde kullanılmasının menolunması. Salisen, cevaz. verilen teslibatın stok levazım dahil olduğu halde, tesbit edilecek azamiye göre, nevi ve miktar itibarile doğrudan doğruya tenzil ve tahdidi. Bahri teslihatla, Almanya, 10000 ton hacminden büyük harp gemi- lerinin ve 28likten büyük topların menedilmesini istiyor. Tayyare gemileri, tahtelbahirler memnu ve mülgadır. Bundan başka terki teslihatın beynelmilel ve müessir kontroluna, ve esliha ticaret ve imalinin dahi tahdit ve kontrol edilmesine talip- tir. Hattâ, harp silâhlarının mü- himmat ve harp malzemesinin ithal ve ihracının menini istiyor. M. Nadolni, bundan sonra kon- feransa iştirak ettiğini ve Cemiyeti Akvam âzasından olduğunu hatır- latarak, teslihat hususunda azadan her birine ayrı ayrı muamele edilmiyeceğini söyledi ve Macar murahhası M. Apoui'nin bir sözünü tekrar ederek “ sulh muahedeleri ahkâmındaki terki teslihat maddeleri yerine, yeniden bu konferansın yapacağı muahe- denin kaim olacağını,, söyledi: M. Nadolni nutkunu' şu sözler- le bitirdi: “Benden evelki hatip- lerden bazıları, bu konferansın bir sulh konferansı olmadığını söy- lediler. Bu görüşe iştirâk edemem. Bizim nazarımızda, bu, bir sulh konferansıdır, zira, bütün dünya, tarihin asla kaydetmediği en büyük buhran içinde sarsılırken sulhun en mühim temellerinden birini tesis ve temin etmek için toplanmıştır. ,, Almanyanın bu talepleri, kon- ferans muhitinde şu suretle hulâsa ediliyor: “ Asgari sertlik içinde azami matalip.,, Filhakika, M. Nadolni, Alman- yanın bu iddialarını meharetle, nezaketle arzetti. Konferans baş- lanğıcından beri, oâdet olan itilâfperver olisandan ayrılmadı. Bu konferansın akameti mesuli- yetini kim üzerine alabilir ? Hattâ M. Nadolni, bir adım daha attı: Alman murahhaslarının her yerde daima takip ettikleri usulü bozdu, nutkunu Fransızca söyledi. Almanyanın iddiaları - Alman- yanın şu veya bu talepleri tervic etmeyen bir itilâfı imza edemiye- ceği hakkındaki bir iki cümle müstesna - gayet (oyumuşak ve uzlaşmaya müsait telâkki ediliyor. Fakat, teslihatta müsavat iste- yen Alman teklifinin, bilhassa — Ankata ara mektupla rı t Yeni fındık nizamnamesi yakında neşredilecek Peynir ve afyon ihracatı hakkında da nizamnameler yapıldı Ankara, 22 ( Hususi) — Ticaret ofisi tarafından fındık, peynir ve afyon ihracatının omürakabesine dair hazırlanan nizamname proje- lerini, hükümet; mütalâasını almak maksadile âli iktisat meclisine tevdi etmişti, Meclis bu projeler üzerinde son içtimanda uzun tetkikat ve ehemmiyetli tadilât yapmıştı. Her üç proje şimdi devlet şurasına verilmiştir. Nizam- namelerin yakında şuraca tetki- katının ikmaline ve neşrine intizar olunabilir. Yeni fındık nizamnamesi meri- yete girince eski nizamname tabi- atile meriyetten kalkacaktır. Yeni nizamnamede eskisine (nispetle esaslı maddeler bulunacaktır. Ali iktisat meclisinin proje üzerinde yaptığı tadiller bilhassa şayanı nazardır. Meclis bir taraftan müs- tahsılı ve tüccarı korumuş, bir taraftan türk mahsulü ve mamu- lâtının haric piyasalarda ravacını temin gayetsile hareket etmiştir . Taze ve yeşil kabuklu olarak sarfedilen fındıklar yeni nizam- name hükümlerinden hariç tutul- muştur. Bu suretle turfanda ve mahdut bir müddet zafında meyva olarak istihlâk ve ihraç edilmekte olan taze ve yeşil kabuklu fındık- ların hariçteki sürümünün temini istihdaf olunmuştur. Sürmene, Vakfikebir ve Tire- bolunun fındık mıntakaları ile alâkasına ve ihracat muamelâtın- da şayanı dikkat rol oynamakta olmalarına binaen bu üç iskele- ninde ihracat iskeleleri meyanına ithali münasip gürülmüştür. Bun- dan mada ihraç iskelesi olmayan mahallerin fındık (o mahsulünün ibraç iskelererinin herhangi birin- de veya İstanbula sevkedilerek orada kontrol edilebileceği tas- rih olunmuştur. Ancak Istanbula bir ihraç iske- lesinden tahmil edilen mallar, nere mahsulü olursa olsun tahmil edildiği iskelede muayenesi lüzu- mu şart tutulmuştur. Nizamnamenin rutubet hakkın- daki hükmü de tadil edilmiş ve porojeye yeni şekil şöyle bir madde olarak tesbit olunmuştur: “Madde: Türkiyeden ihraç olu- nacak fındık temiz ve yabancı maddelerden ari ve iyi kurutulmuş olacaktır. Her sene memleketten çıkarılacak fındıkların oâözami rütubet derecelerinin ne olacağı iktisat vekâleti tarafından yapı- lacak fenni tetkikat ve tecrübe- lere istinaden tayin ve tesbit olunarak ihraç zamanından evel ticaret ve sanayi odalarına tebliğ edilecektir.,, Bir fındık partisindeki çürük, bozuk ve kusurlu fındıkların nis- beti yüzde bir buçuk olarak tesbit olunmuş ve nisbet mecmuu yüzde beşe iblâğ edilmiştir. Diğer taraf- tan nizamnameye iç fındıkların sandıkla da ihracının caiz oldu- ğuna dair fıkra ilâve olunmuştur. M. S. Toprak altında kalan amele bahri teslihata ait kısımları her | j halde fransizların ve ingilizlerin hoşuna gitti denilemez. Bundan başka, istihkâmların yıkılması, mecburi hizmeti askeriyenin ilgası gibi teklifler de Fransanın bey- nelmilel ordular teşkili gibi, gayrı kabili tatbik hayal addediliyor. ddii Irlanda intihabatının neticesi Londra 22 (A.A.) — Irlanda intihabatı ile bu intihabatın husule getirmesi muhtemel akisler, Londra matbuatını oldukç meşgul etmek- tedir. Morning Post gazetesi, Irlanda devletinin bir cumhuriyet haline gelmekle beraber şayni zamanda Demiryonllar teşkilâtı esasiye ka nunnnun menafiinden müstefit ola- bileceği mutaleasındadır. Daily Experess gazetesi diyor ki: M.de Valera intihabatta reylerin (o ekseriyetini (o toplamış olduğundan serbest devlet namına söz söylemek hakkını kazanmıştır. Bir mütalâa yörütmeden evvel M. de Valeranın siyasetini ve noktai nazarını izah ve tasrih etmesini beklemek içap eder. Son zamanlarda Avrupada maden kazaları çogalmıştır. Almanya, Fransa ve İngilterede muhtelif kömür madenlerinde çöküntüler olmuş, amele toprak altında kalmıştır. Bunları kurtarmak için çok güçlük çekilmiş, bazen günlerce uğraştıktan sonra ancak amelenin cesetlerine tesadüf edilmiştir. yada yeni bir alet icat edilmiştir. Bu sebeple son zamanlarda Alman- Bu alet toprak öltinda kalan maden amelesinin hayatta olup olmadıklarını göstermeğe yarıyor. Çok hassas olan bu aletle yapılan tecrübeler iyi netice vermiştir. Yeni alet sayesinde içinde sağ amele bulunan yerlerde haferiyat daha çabuk yapılacaktır. k 1 > eş