/ Tarih | El kitabı —Bogün Sinci sayıfada— 15 inci Yıl * Sayı : 5074 Şimdi kahve ve benzin ihtikârı mı? — Bogün #üncü Sayıfıda— © Çarşamba 24 ŞUBAT e inci ay) 1932 Sayısı 5 Kuruş Japonlar büyük hezimete uğradılar! Şeker fabrikalarının bugünkü | Bulgar Kıralı vazıyeti ga Şeker piyasasında görülen fi- at tereffülerinden bazı taraflar da Alpullu fabrikasının mes'ul tutulması, ve kontenjan usulünden istifade edilerek şeker ihtikâr Yapıldığının iddia edilmesi geçen sene aynı zamanda Alpullu fab- rikasının omüessislerinden olan sabık iktisat vekili Şakir beyin büyük millet meclisinde söyledi- ği bir sözü bize hatırlattı. Şim- di hatırladığımız söz şuydu. Şa- kir bey dediki: — Uşak şeker fabrikası ziyan *diyor. Bu ziyan şirketin tasfi- Yesini icap edecek dereceyi bul muştur. Fakat tasfiyeden sönra e yrı tabiidir sanayi ve maadin bankasiyle zi- raat bankası ve maliye vekâleti tarafından müşterek bir (Limited) şirketi teşkil edilerek fabrika bu şirkete devredilecek, Alpullu şe- ker fabrikası da memlekette ye- niden şeker fabrikâları tesis et- mek imtiyazıyla beraber bu şir- kete verilecek olursa milli iktı- sadiyatımız için çök hayırlı bir iş görülmüş olacaktır. Zira şimdi şeker için her sene harice giden yedi sekiz milyon lira memleket- te kalacaktır. ,, Şakir beyin bir imtiyaz mev- zup.babseden bu sözü meclisçe Mehmet Asım LAlt tarafı 2 inci sayıfamızda| tajyer Tıp talebesi Muhtelif hastahanelerde mütahas- sısların yanında çalışacaklar Sıhhiye vekili Dr. Refik Beyin muhtelif meseleler üzerinde Vakıt'a beyanatı e taj devresinde Burunan tıp ta-| mi sinin şehir (hastanelerindeki hay lassıslarn yanma verilmesi te nda son günlerde tıp fakül- en müderrisler meclisi tarafın - bir teşebbüs yapılmıştır. İş ehrimizde bulunan Sıhhat ve Pi muavenet vekili doktor Re la bey dün Dolmabâhçe sarayın- ba kabul ettiği bir muharririmize Magususta şu beyanatta bulun - Vapurcular ihtiyati Vapurcular mahkemeden Pu N Azısı 3 Lİ li üncü sayıfada “stemizin okuyucularına hizmeti M ilk mektep talebesinin kitaplarını 'etemiz hediye olarak verecektir #cular öğleden sonra toplan: © karar vermişlerdir. Resmimiz toplantı esnasında alınmış- — Tıp « fakültesi müdetrisler meelisi tarafmdan böyle bir arzu izhar edildiğini ve bir karara va- rılmak üzere olduğunu biliyorum. Bu şekil tahakkuk edecek olursa staj smıfında bulunan talebenin şehrin muhtelif hastanelerindeki mütahassıs beylerin servislerinde, bittabi gene tıp fakültesinin sene- lik olarak tanzim edeceği prog - rami dairesinde, çalışmalarını ben de terviç etmekten geri kalmam. Bu suretle hastanelerdeki müta »| hassıs arkadaşlarımızın mesaileri, bir taraftan müracaat eden has - taları tedavi ederken, diğer taraf- tan genç Lip neslini yetiştirmiye de yarıyacak şekilde tebarüz ede- cektir. Ve bundan mütahassısla- rımız da memnun (olacağından şüphem yoktur.,, Hastahaneler ihtiyaca kâfi değll — İstanbul şehri hastaneleri ihtiyaca kâfi midir? — Değildir. Şehrin umumi hıf- zıssıhha noktai nazarından ihtiya- Cını tatmin edecek teşkilât, se- neden seneye elimizdeki vesait nispetinde, tekmil edilmesine ça-| | Alttarafı. 5 inci sayıfada) tedbir kararı aldılar ihtiyati tedbir kararı atmışlardır. rak Ankaraya bir heyet gönder- i Boris Hz. Geliyormu? Bulgar kıralı Boris Hz. nin An- karayı ziyaret edeceği evvelce mevzuu bahsedilmişti. Dün gece geç vakit duyduğumuz bir ha- bere göre bu seyahatin hazırlığı- na başlanmıştır. Kıral hazretleri- nin bir hafta sonra ve yahut Martın ilk haftasında şehrimize geleceği ve Ankaraya gideceği temin edilmektedir. yg Yarınki sayımız: 12 Sayfadır, meraklı, câzip yazılarla ... Mei Erman m Tül panii şa a Sinema, gençlik ve Akbaba sayfaları £ Darülfünun | Meselesi Ikinci makale yarınki sayımızda $| e A Akisler: Ustat Bir zamanlar, edebiyat öleminin yalnız Recni zade Ekrem beye verdiği bu rütpe, artık matbuat lehçesinde (Efendi, hazret, arizim, yahu) gibi teklifsiz bir kelime olmuştur. Şimdi, Babıâli dilinde, muharrir, muhbir, mursahhih, mürettip, dakti- lo, kahveci, garson, kadın, erkek, genç, ihtiyar, herkes (Üstat) tır. Üstat ne demek? Üstat, mesleğinde kemal derece sine varan kimse demektir. Yü-ü » yen, ilerliyen, ba gün dünden ve ya- rın bu günden yüksek eser yapmaya muktedir Kimseye üstat denmez. Üs- tat, inkişaf çağını geçirmiş, yapacı- Gini yapmış, hünerini göslermiş, va- İfesini bitirmiş, ömrü tamam olmuş a danun ismidir. Ustadın, ilim ve san'. at yolunda atacak adımı, söyliyecek sözü, gösterecek marifeti kalmamış- tır, Üstat, tırmandığı şöhret dağı sun tepesinde sayan, hatta ekseriya geçtiği yolu, sarsak adımlarla geri dönen adamdır. Ne gariptir ki, son günlerde, iki ves- sam arasında başlıyan bir kalem kav gasında, mlinakaşa mevzuunun mi - him bir kısmını bu (Üstat) payesi teş- kil ediyor: Ressam Sami bey: — Siz, diyor, bir zamanlar Dane üstat demez miydiniz? Ressam Namık İsmail bey reddedi. yor: — Asla!. Bu ki İddiayı okuduktan o sonra kendi kendime düşündüm: Dünyada ne İyi kalpli insanlar var! Yusuf Ziya lera ve iflas kanunu Ankar, 23 (Vakıtı — Adliye | encümeni icra ve iflâs kanunu- nun tadili ile bu günde meşgul olmuştur. Kanunun 50 madde. i sinin tetkiki bitirilmiştir. | Cehennem manzarası! | Japon hükümeti Çin kıt'âlarıdJaponları önlerine katarak sürmiye bâşladılar kuvvetlerini - iki misline çıkarmıya karar verdi Şanghaydan ve muhtelif mem - balardan gelen haberler uzak şark ta harbin bütün dehşetiyle devam! ettiğini bildirmektedir. Bu haber-| ler aynı zamanda harp sahasında vazıyetin mahsus derecede değiş tiğini, Çinlilerin mühim muzaf- feriyetler kazanarak (Japonları Sabık Ispanya kıralı on üçün- cü Alfons dün sabah şehrimize gelmiştir. e Kıralın bulunduğu, Mesajeri Maretim kumpanyası- nın, Teofil Gotye vapuru saat | püskürttüklerini ve bu sefer Ja“ yn ricate başladıklarını an « tıyorlar, Telgrafların (getirdikleri son haberlere göre vaazyet şudur: Japon kuvvetleri o bir duman perdesi himayesi altında Kiang — Vandaki Çin mevzilerina hü“ cum etmişler ve müthiş bir mitral“ İ yoz ateşi karşısında kalarak gerile mişlerdir. İkinci bir taartuz te“ şebbüsü de akim kalmıştır, Şang- hayda oturan bütün Japonlara şeh ri terketmiye hazır olmaları ilân (Lütfen sayfayı çeviriniz) I3Büncü Alfons şehrimizde ima mm yi Dün Gazimize hörmet ve tazimlerini arzetti Sabık kıral bir çok yerleri gezmiş, Tokatlıyanda Türk yemekleri ve Türk şarabı istemiştir İ Bir muharririmiz kralla nasıl konuştu? Sabık kral Alfons dünkü ziyaretleri esnasında yedi buçukta limanımıza girmiş» saat sekizde rıhtıma yanaşmıştır. Bu esnada gazeteciler de da- hil olduğu halde sayısı onu bul- Alttarafı 5 inci sayfada Tafsilât bir iki güne kadar! Çocuk velileri , çocuklarınızın kitap ihtiyacını siz düşünmeyiniz