73 Kânunusani 1932 e Hollivut mektupları Iktisadi buhranın sinema şehrindeki tesirleri Ikinci derecede artistlerin maaşları kesiliyor, yıldızlara zam yapılıyor! Haftalığı 35 bin dolara çıkarılan Censtance Bennett Hollivut 3 ( Hususi ) — Dünya- nın her tarafında hüküm süren iktisadi buhran Hollivutta da tesi- rini, göştermeğe başladı. Beş altı ay evveline kadar buhran pek hafifti, bunun için filim şirketleri stutyolarda lüzumsuz masrafları kaldırarak, dekorlar için verilen paradan iktisat ederek vaziyet- lerini muhafaza edebiliyorlardı. Fakat son zamanlarda buhran şiddetini arttırdı. Şirketler büyük masraflarla vücuda getirdikleri filimleri eski fiate satamıyorlar. Bundan başka Amerikada her büyük filim şirketinin büyük şehir- lerde müteaddit sinemaları vardır. Bu suretle filim şirketleri ayni zamanda sinemacılk da yaparlar ve çevirdikleri filimleri bu sine- malarda gösterirler. Son zaman- larda sineimalara gelen halk azal- mağa başlamıştır. Gelenler de daha ucuz yerlere rağbet ediyor- lar. Netice itibarile varidat aza- hyor. Bu vaziyet karşısında filim Şire ketleri memur ve artistlerin üc- retlerini oindirmeğe o başladılar. İptida figüranlara verilen para azaltıldı, sonra küçük artist- lerinki o indirildi, Onihayet sıra büyük artistlere geldi. Bir çok büyük artistler yeni mu- kavelelerinde geçen senelere nis- betle dörtte bir derecesinde az ücret almağı kabul etmişlerdir. Maamafih bir taraftan yeni artist- lerin ücretlerine yeniden zamlar yapılmıştır. Bunlar yerlerinin dol- durulması çok güç olanlardır. Constance Bennett bu cümle- Seçende evlenen bu ir, san- atkâr filim çevirdiği zaman haftada 35 bin dolar yani 75 bin lira ak- yor. Geçen ay çevirdiği bir filim için 150 bin dolar almıştır. Hak buki geçen sene bu artistin haf- talığı 15 bin dolardı. Bazı artistler bunu misal gös- tererek maaşlarının indirilmesini kabul etmemişler, hattâ zam ta- lep etmişlerdir. Fakat bu talep neticesiz kalmıştır. Son zaman- larda Amerikada çok şöbret ka- zanmış olan Clark Gable çalıştığı şirkete o müracaatle aldığı bin dolar (o haftalığı az bulduğunu bildirmiş, haftada (1500 dolar t.lep etmiştir. Filim şirketi buna kızarak haf- talığı 650 dolara indirmiştir. Clark “Gable iki gün stutyoya gitmemiş, nihayet araya giren dostlar şirketi ücreti indirmekte, artisti de fazla istemekten vaz- geçirmişler, bu suretle konturat imza edilmiştir. Greta Garbonun konturatı bir iki ay sonra bitecektir. Filim şirketi şimdiden bir parça tenzilât için kapı yapmak istemiş, birkaç defa buhrandan, masrafın çoklu- ğundan bahsetmiştir. Fakat Greta “ İsveçe ne günü vapur hareket ediyor? ,, diye sorunca hemen bu bahis kapatılmıştır. Ekser artistlerin (konturatları şubat sonunda bitecciğ için ihtilâflar, dedi kodular meydana çıkacaktır. * Sahne vazılarından Lchenk Greta Garbo'ya bir filim çevirtecektir, » Hollivutta, Vaşingtonun hayti hakkında bir filim çevrilmektedir. asıl o zaman Joseph sessiz Filimden bir sahne Bu hafta Elhamra ve Melek sinemalarında “Şen mülâzim,, filmi gösterilmektedir. Bu - filmi Moris Şövalye ile Klodet Kolber oyna- mışlardır. Mevzuu şudur: Niki is- minde genç bir mülâzim Viyana- nın umumi bahçesinde keman çalan bir kıza âşıktır. Kızın ismi Fren- si.. Birgün umumi bahçeye Kral ile genç kızı prenses Anna geli- yorlar.. Bu aralık Niki uzaktan Fren- siye göz kırpıyor. Fakat kral bunu kızına yapılıyor zannediyor. Niki'yi saraya çağrıyorlar. Anna genç zabitin affini istiyor. Niki de prensese hoş görünüp kendini affettirmek için onu mütemadiyen medhediyor, güzelliğinden bahs- edip duruyor. Bu sözler» üzerine fevkalâüe heyecana düşen Anna, Niki ile evlenmeğe karar veriyor. Derhal düğün yapılıyor. Neye uğradığını şaşıran genç zabit kralın damadı oluyor. Fakat Niki hâlâ kemancı Frensi ile buluşmaktadır. Bu hal prensesin nazarı dikkatini celbe- diyor ve Frensiyi saraya çağırı- yor. Frensi genç prensese her şeyi anlatıyor, ona Nikiye güzel görünmenin esrarını (o öğretiyor. Anna, Frensinin dediklerini harfi harfine yapıyor ve hakikaten ke- mancı kızın dediği çıkıyor, Niki karısını sevmeğe başlıyor. Ocak arkadaşları Bu hafta Majik sinemasında “ 6 numaralı ocak arkadaşları ,, filmi ogösterilmektedir. £ Filmin meuzuu şudur: Alman bududunda küçük bir Fransız köyü.. Kaspar, Wilder, Kaplan isminde üç Alman maden amelesi et almak için bu köye geliyorlar.. Üç arkadaş bu seya- hatten bilistifade köyde verilen bir baloya gidiyorlar. Bunlardan Wilder bir Fransız kızile danset- mek istiyor. Fakat kız bu teklifi reddediyor. Üç arkadaş kızın Alman oldukları için kendilerine fena muamele ettiğine zahip olu- yorlar, baloyu terkediyorlar. Aradan bir müddet geçiyor.. Bir Fransız maden kuyusunda büyük bir infilâk oluyor. Bir çok Fransız amelesi toprak altında kalıyor.. Üç arkadaş eğer ister- lerse fransızları kurtarabilecekler- dir. Fakat o geceki balodan sonra onlar da fransızlara kızmaktadırlar. | 3 arkadaş evvelâ katiyyen fransız amelelerini kurtarmak istemiyorlar. Fakat insaniyet galebe çalıyor. Hemen aşıyorlar. Kaza “olan: madene gelerek fransızları kortarıyorlar.,, | sonra hisleri hududu gi Berlin mekt Sahife 7 upları Eğlenceli bir dağ sporu filmi: Dağ sporcusu Dağ sporu yapmak istiyen ihtiyar bir çapkının başına gelenler Filmin yıldızı Maria Solvez Berlin, 8 (Hususi) — Maruf | Alman artistlerinden Otto walburg un “Dağ sporcısı,, ismile bi filim çevirdiğinden evvelce basetmiştini. Bu filim gösterilmeğe başlanmış | ve çok rağbet görmüştür. Filmin mevzuu kısaca şudur: | Başlıca bir fabrikatör ( Otto Valburg ) her sene evden şöyle bir kaçamak yaparek bir müddet genç kızlarla tatlı bir zaman ge- çirmeğe meraklıdır. Bunun için dağ| sporunu vesile ittihaz ediyor, güya | spor yapmak üzere Münihe gidiyor. Monihte kendisini bir tiyatro acentası diye tanıttığı için bera- ber hoşca vakıt geçireceği bir çok dansözler bulabiliyor. Bunlarla eğleniyor. İ Bu sırada genç bir muharrir, kızını (Maria Solvez ) seviyor ve evlenmek için fabrikatöre müra- caat ediyor. Fabrikatör bu mü- racaati reddediyor ve bu yüzden | işler karışıyor. Yaşlı çapkının karısı, her sene kocasının güya dağ sporu yapar- | ken gönderdiği heyecanlı mektup- ları toplamıştır. Bunları kocasının elli yaşına basması münasebetile | bir sürpriz yapmak için tabet yor. Halbuki bu mektuplar r dilen muharririn bir romanından kopye edilmiştir. Bunu gören delikanlı işi hafifçe çıtlatarak fabrikatörü bu defa | hakikaten dağ sporu yapmağa | mecbur ediyor. Koca cüsseile artık | | rülecek şeydir. hareket edemiyecek bale gelen kayın peder nihayet amana düşü- yor ve merbametsiz delikanlıya kızını vermeğe razı oluyor. Bu filimde Otta Valburg gö- Hiç bir korsaya sığmayn göbeğile dağlara, kaya- lara tırmanışı çok gülünçtür. Bu, tırmanış değil de bir nevi yuvar- lanmadır. Zorla damadı olmak isteyen gencin elinden yakasını sıyırmak için nasıl canla başla duvar gibi yamaçlara tırman- maya beyhude yere uğraş yor. Hakikâten neşe ile gülme- mek kabil değil, Çünkü bu sah- neler tamamen tabiidir. Tirol dağlarında çevrilmiştir. Merhametziz rejisör Otto Wal- burgu kakikaten kayalara urman- dırmıştır. Filmin bir çok sahneleri dağ manzaralarını ve sporlarını gösteriyor. Mario Solvez çok iyi dansöz | olmakla beraber, güzel de bir komedi yıldızıdır. Ufanın bu komedisi, gülmeden, neşelenmeden seyredilmesi müm- ün “ols yatı “bir RİA x Moris Şövalyenin Amerikaya seyahatinden sonra Pariste kalmış zevcesi İvenne Valide iyileş- mişi ve Hollivata gitmiştir. Xx İngilterede emri hayra dair bir filim hazırlanmaktadır. Bun- dan başl yapılmaktadır. a izciliğe dair de bir filin