23 Kânunusani 1932 AKŞAMDAN AKŞAMA Terbiye ve terbiyesizlik Merhum edip Ahmet Hikmet bey, “Yeğenim, isimli şaheser monoloğunda şark ve garp terbi- yesinin zâhiri tezatlarını ne güzel anlatır: Şarkta bir mabede, yahut bü- yük bir huzura girerken hürmet olsun diye serpuş başa giyilir, ayakkabı" çıkarılır. Garpta ayak- kabı çıkarılmaz, serpuş çıkarılır.— Şarkta zevce zevcin elini öper Garpta zevç zevcenin elini öper. — Şarkta pile; ön tarafa doğru kuşatılıp divan durulur. Garpta arka tarafa doğru kuşatılıp divan durulur. Ilb, ilb... Hulâsa, şark ve garp terbiyeleri, biribirlerine taban tabana zıt görünürler. Halbuki, şarkta da, garpta da, terbiyenin özü, esası kirdir: Karşındakini irgiltmemek, incitmemek... Amma, bu karşın- daki kim olursa olsun... Harp esnasında, Viyana'da, sefir Hüseyin Hilmi paşanın evine gitmiştim. Oğullarile ahbaptım. O gün, diğer ziyaretçiler de vardı. Hepsi almanca biliyorlar ve yirmi kişilik o meclisin muhaveresi al- manca cereyan ediyor. Misafirler arasında bulunan Habsburg hane- danına mensup bir ibtiyar pren- ses, benim Viyana'ya yeni geldiğimi ve almancayı henüz takip edemediğimi (o öğrenince, derhal işi Oöyle idare ettiki, bütün meclisi Fransızca konuş- turtmağa başladı. Habsburg hanedanına mensup kadının bu nezaketei, öz itibarile, bizim alaturka nezakete ne mu- vafıktır... Ve kalabalık yerlerde “ gasbıannek,, der gibi bağıra bağıra ecnebi dili konuşan genç- lerin, Türk müşterilere Fransızca hitap eden Bayoğlu tatlı su frenk- lerinin “alafranga terbiyesine,, ne attırl.. “Bütün yollar Romaya çıkar..,, diye meşhur bir söz vardır. Onun gibi, şark (terbiyesinde olsun, garp terbiyesinde olsün, zavahir- deki ayrılığa rağmen, bavatın birdir. Adabı muaşereti kitaptan ez- berlenmiş olarak değil de, hazm- edilmiş olarak bilen bir zate sormuşl: — Kuzum, efendim usule mu- vafık olması için portakalı bir ziyafet sofrasında nasıl yemeli? — Ne tarz yemeğe eliniz yat- kınsa o tarz yemeli! - cevabını vermiş. - Kabuklarını karpuz keser gibi, bıçakla çizdikten sonra, por- takalı elle soymak ve dilim dilim yemek caizdir. Çatalı batırıp kabuklarını derin derin soymak ve şekere batırıp yemek caizdir. Kabuklarile beraber ufki ufki keserek sonra kabuğu ayıklamak ve öyle yemek caizdir. Hulâsa, portakal birçok tarzlarda yenilir, Elverir ki, sizin benimsediğiniz, elinizi yatırabildiğiniz tarz olsun. Alafırangalıktır diye, acemisi bu- lunduğunuz tarzları tatbika kal- kışmak adabı muaşerete muhalif harekettir.! Yüzde beşler Belediye varidat getiren işlere girişecek Belediye varidatının yüzde beşi ileride yapılacak belediye bankası için ayrılmaktadır. Şimdiye kadar bu yüzde beşlerden 300 bin lira toplanmıştır. Belediye bu parayı hiç bir yere sarfetmemekte ve banka için biriktirmektedir. Hal- buki gene belediyenin yapacağı bir çok işler vardır. Belediye bunları elde tahsisat olmadığı için bir türlü yapamamaktadır. Bele- diye varidatı da günden güne azalmaktadır. Belediey bundan sonra yapa- cağı işlerin hem şehrin ihtiyaçla- rına uygun olmasını, hem de bu işlerden varidat gelmesini nazarı itibara alacacaktır. Bunun için belediye kendisine yeni varidat temin eden yeni bazı işlere giriş- mek niyetindedir. Bu maksatla yüzde beşlerin sarfı için vekâlet- ten müsaade isteyecektir. Kazalara karşı Tramvaya asılan çocuklar yakalanıyor Son günlerde gene tramvay arabalarının arkasına takılan ço- cukların miktarı (fazlalaşmıştır. Böyle hareket eden çocuklar hem tramvay ve hem de otomobil kazalarına sebebiyet vermektedir- ler. Tramvayın arkasından gelen otomobiller ekseriya bu çocuklara çarpmaktadırlar. Bundan başka çoçukların arka- daki hortumu tutmelarında ayrı bir tehlike daha var; o da çocu- ğun cereyandan müteessir olma- sıdır. Seyrisefer memurları son zaman- larda teftişlerini ziyadeleştirmişler ve tramvaya asılan küçük yara- mazları yakalamağa başlamışlardır. Merkez memurları arasında değişiklik Polis merkez memurları arasında yeni bazı tebeddülât yapılması kararlaştırılmıştır .. Bu meyanda Eminönü merkez memuru Ahmet beyin terfian taşra polis müdür- lüklerinden birine, Adalar merkez memuru Ekrem beyin Eminönü merkezine nakilleri tekarrür et- miştir. Diğer merkez memurları arasındada tebeddülât yapılacaktır. nen bu s adapte debiliriz: Şapka çıkarmamak, karısına elini öptürmemek nevinden bir kaç zahiri şekil müstesna, alaturka terbiyede öğrendiklerimizi tatbikte devam edersek alafrangalığa da terbiye hususuna ŞEHİR HABERLERİ Sekiz dilenci Mahkeme bunların nafıa işlerinde kullanılmasına karar verdi Eminönü polis merkezi evelki gün polis omüteferrikasındanda bir kaç memur alarak kendi mıntakası dahilinde belli başlı sokakları dolaşmış ve buralarda dilenmekte olan 8 kişiyi yakala- mıştır. Bu 8 dilenci, haklarında tanzim olunan evraklarla beraber sulh hâkimliğine teslim edilmişledir. Sulh hâkimi bunların muhtelif müddetlerle nafia ve belediye iş- lerinde istihdam edilmelerine karar vermiştir. Darülfünun talebesi ve şark Demiryolları Darülfünun ve Âli mekteplerin 25 günlük sömester tatilinde aile- leri nezdine giden talebe için seyrisefain, devlet (demiryolları idareleri ve bir çok şirketler ten- zilât yapdıkları halde şark demir- yolları idaresinin buna yanaşma- dığından şikâyet ediliyor. Hukuk talebesinden bir zattan aldığımız bir mektupta bu hususta hükü- metin nazarı dikkati celbediliyor. Tatil müddetini geçirmek için memlekete gidecek talebeye elinde vesikası varken bu yolda güçlük göstermek doğru değildir. Buna meydan verilmemesi lâzımnır. Üfürükçülük! Seniye hanımin muhake- mesine başlanıyor Geçenlerde. Alemdar. polis merkezi o civarda üfürükçülük yapmakla maznunen Seniye hanım isminde bir kadını tevkif ederek adliyeye vermişti. Seniye hanım hakkında müstan- tiklik tahkikatı Oikmal edilmiş ve evrakıl inci ceza mahkemesi- ne verilmiştir. Tevkifi esnasında yapılan cürmü meşhudun şekli dolayısile dikkat muhakeme olacaktır. AKŞAM ABONE ücretleri şayanı Senelik 1400 kuruş (| 2700 kuruş 6ArLıxr 759 > 1460 > SAYLIK 400 » 300 » lAyLık 150 > ör» mey” Abone ücretleri odoğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku ruşluk pul göndermek lâzımdır. Ramazan 15 — Kasım: 77 5. İmsük Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E, 1228 26 712 94S 12 135 Va, 5,36 7,20 12,26 14,58 1714 1848 Mühüm nokta! Balıkçılara da sandalcılıktan imtihan lâzımmı? Belediye bir müddettenberi ka- yıkçı, sandalcı gibi küçük deniz vesaiti kullananları imtihana başla- mıştır. Bunlardan mesleğinde eh- liyeti görülenlere, şoförlere olduğu gibi birer ehliyetname verilecek- tir. Ehliyeti olmadığı anlaşılanlara da kayıkçılık ve, sandalcılık yaptı- rılmıyacaktır. Bu imtihanlarla polis altıncı şube müdürlüğü meşgul olmakta- dır. Imtihanlar yapılırken polis altıncı şube müdürlüğünün bir nokta nazarı dikkatini celbetmiştir: Balıkçıların da (o imtihan edilip edilmemesi keyfiyeti... Polis müdürlüğü balıkçıların da kayık ve sandal kullandıklarını düşünmüş ve belediyeden bunların imtihan edilip edilmiyeceklerini sormuştur. Belediye balıkçıların kanunen imtihan edilmeleri caiz olup olmadığını tetkik etmektedir. Şayet ortada kanuni bir zaruret yoksa bunlar imtihan edilmiye- cektir. Şeker yerine Tatlılarda bal ve pekmez kullanılabilecek Tatlıların sakarin ile yapılmaları menedilmiş ve bunlarda beheme- hal şeker kullanılmasına karar verilmişti. Zabıtai belediye, bu karar üzerine sakarin kullanan şekerci ve tatlıcıları şiddetle takip elmektedirler. Ancak tatlıların pekmez ve bal gibi (omaddelerle yapılmasında mahzur görülmemiştir. Bu suretle belediye pekmez ve balın sürü- müne yardım etmiş olacaktır. Suiistimal ile maznun üç memur adliyede Seyrisefain idaresi levazım dai- resinde bir kömür alım satımı meselesinde vazifelerini suiistimal ederek alınan kömürü fazla gös- termek suretile 2000 lira almakla maznun 3 memur haklarında tah- kikat ikmal edilmiştir. Maznun memurlar adliyeye tes- lim edilmişlerdir. Müddeiumumilik evrakı istintak dairesine vermiştir, Kambiyo borsası meclisi intihabı Kambiyo borsasında idare mec- lisi ointihabatı (o bitmiştir. Idare meclisi riyasetine borsa acentesi Ferhat B. seçilmiştir. Zekât ve Fitrenizi Tayyare Cemiyetine | veriniz. Ne müdafaa ama! “Akşam,,da devam eden kadın- erkek münakaşasından ne garip neticeler çıkıyor.. Bakın : Nezihe Muhiddin hanım, yani kadınlar birliği müessisi erkekler birligine taraftar oluyor ve kılıbık- lar cemiyetine girmek istiyor.. Romanlarında kadın ruhunu ince- den inceye tetkik eden İzzet Melih bey: — Kadın müsrif değildir.. Se- nede tuvaleti için ancak 2100 lira barceder... Bu da ehemmiyetli bir para değildir.. diyor. > 929 güzeli Feriha Tevfik H. nikâh defterini imzalamadan beş dakika evel; — Ben kocama hiç yük olmam. bir mantoyu beş sene giyeriml. gibi ortaya aklın almayacağı bir tasarruf vecizesi atıyor. Bedia Muvahhit Hanım uzaktan başını sallayor: biribirinizi tanımıyorsunuz.. Sizin çoğunuzda kılbıklık irsidir ayul, Cemiyeti belediye azasından Şerefeddin Bey: — Biz erkekler topumuz klıbı- ğızl diye bağırıyor... i Kadın birliği reisi elini havaya kaldırıyor: — Hayır.. Hayırl.. Aslâ!.. Ben ortada bir tek kılıbık görmi- yorum... Adalı Avni bey: — Encümeni daimide hakkile kılıbık olmıyan bir tek âza var: Nakiye hanım.. : Burhan Cahit bey: — Kadın erkekten daha müs- riftir.. Erkeğin masrafı ne ki? İşte erkeğin bir senelik masrafı: Adet Eşya Vasati fiat (oYekün 4 Elbise 100 , 12 ipekli gömek 15 4 Iskarpin 15 4 Boyunbağı 5 2 Şapka 20 40 Çorap 5 12 Eldiven 5 1/2 Palto 200 e. Lira 1060 Görüyorsunuzya anlamak kabil değil: Acaba kılıbık mıyız?. Değil miyiz?.. Biz mi müsrifiz, yoksa on- lar mı?. Bir türlü kestiremiyeceğiz Hele dikkat edin erkek ve kadın nasıl müdafaa ediliyor?. Biri ka- dının müsrif olmadığını ileri sü- rerken ortaya bir rakkam atıyor: Senede 2100 lira.. öteki erkeğin muktesit olduğunu söylerken: — senede 4 çift çorap giyer.. Beşer liradan 200 diyor.! Allah bütün erkek ve kadın kullarını bu çeşit mmüdafaadan esirkesin amiiin!, Hikmet Feridun na ir dolandırıcı yakalandı Zabıta Necati efendi isminde birini tevkif etmiştir. Necati efendi, Üs- küdarda Neclâ H. isminde bir kadının dolandırıcılık suretile muh- telif zamanlarda parasını almakla maznundur. Maznun hakkında polis tahki- katı ikmal (edilerek (o adliyeye > Adabı muaşeret hususunda söyle- zıt düşmez! W.-N.) verilmiştir. - Amca Beye göre... * 2) a ye 4” KE TE A.B. —Şu adam ya bir sa mal A. B. — Hayır efendim, bana Alman, yahut bir Jtalyanl. — | — Çok bira mı içer? .. Yoksa makarna müptelâsı mı?.. mü Yahut opatates (düşkünü Diz bi orcu var; vermem, diyor!