23 Kânunusani 1932 Müayene kalktı Ihracat eşyası serbesçe çıkacak Gümrük muamelâtı daha sadeleştirilecek Ihracat eşyasının gümrüklerden çıkarken muayeneye tâbi tutulması birçok şikâyetlere sebebiyet ver- mişti, Gümrük ve inhisarlar Vekili Rana bey, perşembe günü An- karaya hareket etmezden evvel ibracat ofiliğsine giderek bu hususta müdür Cemal beyle uzun müddet görüşmüştür. Vekil bey diğer bazı meseleler hakkında da © izahat almıştır. ; Alınan malümata göre ihracat eşyasının muayenesi usulü kaldı- rılmıştır. Bu günden itibaren ibraç edilecek eşya muayeneye tâbi tutulmıyacaktır. Gümrük muame- lâtı umumiyetle daha sadeleştirile- cektir. Alman piyasası hakkınde bir rapor Berlin Türk ticaret odası, Ak man, piyasası hakkında alâkadar dairelere bir rapor göndermiştir. Bu raporda yılbaşı tatillerinden sonra ticari mugmelâtın arttığın- dan * bahsedilmektedir. o Ayni ra- porda fındık fiatlerinin düşmesi ibtimali olmadığı da kaydediliyor. Şeker yerine Manisada en iyi cinsten üzum hazırlandı Manisa, 22 (Hususi) — Bağcır- lar birliği şehrin ileri gelen bağ- cılarından topladığı âlâ cinsden üzümleri yerli bezden yapılmış ikişer kiloluk torbalara koyarak | Ankara, Samsun, Adana Mersin, Uşak, Eskişehir, Afyon' “gibi bü- | yük merkezlere sevketmek üzere- dir. Torbaların içineüzümün satı- şını çoğaltmak için izahnameler konacaktır. Meb'uslarımızdan Kâni beyin riyaseti “altında borsada yapılan bir içtimada dahile üzüm gönde- | rilmesi etrafında bazı kararlar verildiği gibi üzüm müstahsilleri kooperatifinin "nizamnamesinin ta- dilile ziraat bankasının nezareti altında yeniden faaliyete geçi mesi, doluya karşı sigorta mahi- yetinde tasvün sandığı teşkili meseleleri görüşülmüştür. Azılı iki şaki Gedikli ormanında itlâf edildi Kayserinin Pınarbaşından olup iki senedenberi gerek Kayseri havalisinde gerekse Kozan mınta- kasında şekavet yapan Ismail ve savor Hüseyin isimlerindeki eşha- sın Kozana tabi Gedikli köyünde olduğu anlaşması üzerine Kozan jandarması takibe çıkmıştı. Şakilerin orman içinde bir eve tahassun ettikleri görülmüş ve bir buçuk saat süren musademe sonunda her ikisi de öldürülmüş- tür. Şakilerde iki mavzerle bir bomba çıkmıştır. Trabzonda bir hakaret davası Trabzon 21 ( Hususi ) — Bir hakaret meselesinden dolayı Talât GÜ HABERLERİ Fındık ihracatı Talimatnamede değişiklik yapılması muhtemel Trabzon, Gireson, Ordu ticaret odaları fındık talimatnamesini tat- bikte müşkülât çektiklerinden şi- kâyet etmişlerdi. Ihracat ofisi raportörü Ibrahim B. bu münasebetle Trabzon, Gire- son, Orduya gitmiştir. Ibrahim bey ticaret odalarında alâkadar zevatla temas etmektedir. Ibrahim bey seyahati hakkında bir rapor hazırlayacaktır. Fındık talimatnamesinin bu ra- pora göre değişmek ihtimali vardır. Izmir rıhtım şirketi Izmir. 21 ( Hususi ) — Rıhtım şirketi tarafından gizlenen bazı vesikalar devlet teşkilâtı tarafın- dan bulunmuştur. Bunlar nafıa komiseri Hilmi beyle bir heyet tarafından şirketteki tetkik heye- tine teslim edilmiştir. Bunların içlerinde (hükümetin şirketteki hisse hakkını zarara sokan 970 bin liralık bir vesika oldığı da söylenmektedir. Belediye reisi Behçet Salih bey pazara Ankaraya gidiyor. Şirketin tamamen belediyeye devrine çalı- şacaktır. Bura matbuatı müttefi- kan ayni arzuyu göstermektedir, Şarlonun heykeli Son zamanlarda yapılan bazı evlere tezyinat maka- mında Şarlonun çamurdan hey- kelleri konuyor. Bu heykeller pek Almanyada mükemmel olmamakla beraber uzaktan Şarloya çok benziyor. Yeni moda Almanyada çok rağbet görmüştür. Resmimizde bir bina- daki büyük bir heykel görülüyor. Fransada işsizlik Büyük nafia işleri yapılacak Paris 22 (A. A.) — Vilâyet ve kazalar devletin hareketine imti- salen 1 Kânunuevvel 1931 tarihin- den beri işsizliğin önüne geçmek maksadile çok mühim nafia işleri yapmak kararını vermişler ve bu maksatla 200 milyok franklık bir istikraz akit ve ihraç etmişlerdir. Bundan başka dahiliye nazırı da suların bırbirlerile birleştirilmesi ve nevahi yollarının inşasile meş- gul olacak 1500 nahiyeyi (275 milyon franklık tenzilâtlı rüsum itasını kabul eylemiştir. Cihan buhranına çare Cenevre 21 (A.A.) — Cemiyeti pekçilik Koza yetiştiren köylüye yardım Muhtaçlara dut fidanı tevzi edilecek Bursa 22 ( Hususi ) — Koza ye- tiştirecek zürra ve köylüye yardım için alâkadar daireler faaliyete başladılar. Koza borsası geçen sene olduğu gibi bu yıl da bin lira tahsisat ayırdı. Bununla dut fidanı satın alınıp muhtaç ve fa- kir kozacılara dağıtılacaktır. Vilâyet ziraat müdürlüğü de M. Kemalpaşa fidanlığından 3500 dut fidanı tevzi edecektir. Bursa ipekçilik enstitüsü, köylüyü koza yetiştir- meğe ve tarlaların etrafına dut fidanı dikmeğe teşvik için müte- madiyen telkinatta bulunuyor. Içtimalarına (başlıyan vilâyet umumi meclisinde ziraati teşvik ve himaye için zürraa yardım tahsisatının her yıldan ziyade tef- riki etrafında kuvvetli bir cereyan vardır. ödemişte bir çuval fabrikası açılıyor Ödemişte urgancılar kooperatifi bir çuval fabrikası tesisine teşeb- büs etmiştir. Kooperatif, fabrika- nın makinalarını sipariş etmiştir. Müthiş rakkam! Çinde dahili harbin sebep olduğu zayiat Nankin 21 — Çinde devam i eden dahili haplerin son seneler i zarfında bir çok insanların ölümü- ne ve müthiş hasarata sebep ol- duğu anlaşılmıştır. Yalnız son iki sene zarfında dahili harplerde 164,551 kişi ölmüştür. Bundan başka 946,000 kişi kaybolmuştur. 7,800 kişi rehine olarak götürül- müştür. Muharebelerde 310 bin ev tamamen tahrip edilmiştir. Hasa- ratın miktarı 500 milyon dolar tahmin ediliyor. Bu sene arpa ihracatı fazla Bu sene arpa ihracatımız fazla olmuştur. Cezayirde arpa mahsulü az yetiştiği için buradan ihracat yapılmamıştır. İzmir liman daire- sinin bir istatistiğine göre sekiz ay içinde muhtelif memleketlere 17 milyon kilo arpa ihraç edilmiş- tir, Tütün kongresi İktisat vekâleti bir tamim gönderdi Izmir 21 — 1 şubatta Ankarada toplancak olan tütüncüler kon- gresi hakkında iktisat vekâletin- den mıntaka ticaret müdürlüğüne dün bir emir gelmiştir, Bu emirde deniliyor ki : Tütün ziraatinin tahdit edilip edilmemesi, şayet edilecekse bu- nun ne şekilde yapılması lâzım- geleceği meselesi kongrede görü- şülecek başlıca mesaildendir. Ankarada toplanacak olan tü- tün kongresine İzmir iktisadi mıntakasını temsil etmek üzere iki murahhas bulunacaktır. Akhisar tütüncüler bankasının da kongreye bir murahhas gön- dermesi iktisat vekâletince muva- fık görülmüştür. Konyada vali muavinliği AKŞAM'ın tefrikası: No: 3 23 Kânunusanı 1932 ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : * ez / a YUZ iyiyi a ğ TARİ ERA, 7 e, e Eş DED) ig Tefrikamıza ait vesikalardan IDünkü ve evvelki günkü nüshalar mızın hulâSası:: Karanlık bir gece altı genç tibbiye mektebinin bodrumundan çıkarılarak sahile götürülüyor. Bunlardan beşi denize atılmak üzere sandalla bir vapura naklediliyor. (o Altıncısı son dakikada gelen bir emir üzerine geri getiriliyor, tekrar bodruma tıkılıyor. Burada sâf bir asker « Sen affolundun, bügün tebliğ edecekler» diyor. ) Kendi kendime (mümkün değil, mümkün değil!..) diyor, mülâzı- mın bu sözlerini, beni bir müddet için daha teselli niyetile söylediğini, bana biraz kalp kuvveti vermek istediğini zannediyor, müjdesine asla inanamıyordum. Kafam bir yandanda öteki, dün geceki beş zavallı gencle meşguldü: — Demek onları öldürdüler hal Nasıl kıydılar? Mülâzim anlatmağa başladı: — Cürümleri de az değilmiş, ne imiş bilmiyorum amma cürmü meşhut halinde yakalanmışlar, ikrar da etmişler, hattâ heyeti hâkimeye avazları çıktığı kadar, Padişahımız: efendimiz aleyhinde bağırmışlar, çağırmışlar. Düşünüyorum : — Tıpkı benim gibi (Cürmü meşhut ve itiraf.. Yalnız benim bağırıp çağırmam yok.. Acaba bu noksan mı beni kurtardı ?.. Ne bileyim ben?.. Zaten affe henüz inanmıyorum ki.. Mülâzime sordum: — Peki bu zavallıları nasıl öl dürdüler? — Nasıl olacak, duyduğum sahih ise... Ve birdenbire bahse girmek istemiyerek : — Canım bırak bu lakırdıları.. — Ne olur, söyle, merak edi- yorum. Marmaraya mı attılar, astılar mı, kurşuna mı dizdiler?.. Mülâzim tuhaf bir cesaretle ve kendisinde ilk defa gördüğüm bir isyanla : — Sehpa göze batar, kurşun patlar, ses verir deniz, sakin ve ketumdur. Anladın mı? Başımı elem ve eza ile hafifçe salladım: — Anladım... Anladım... O, yirmi yaşlarındaki genç, çocuk kadar masum yüzlü genç gözümün önüne geldi. Saçları, sakalları birbirine karışmış öte- kileri düşündüm, onların anaları, babaları, kardeşleri, sevgilileri gözümün önüne geldi ve kendimi unuttum gayri ihtiyari boğazımı boşandı. Sekiz aydır çektiğim eza ve cefa bütün bünyemi sarsmıştı, mukavemet, metanet hassalarım kaybolmuştu. Fazla teessür beni ağlatıyordu. Genç mülâzim omzuma doku- narak: — Vallahi kardeşim, işte yemin ediyorum ki sen affolundun; bu- gün, biraz sonra göreceksin.. Hiç endişe etme, üzülme, yemin edi- yorum. Onun, korktuğumdan, kendim için ağladığımı zannettiğini fark- edince bütün isyan damarlarım umulmaz bir kuvvetle yeniden canlandı : — Hayır, hayır dedim, kendim için değil, onlar, o affedilmiyenler, o zavallılar için ağlıyorum. Genç mülâzimin buz gibi eli titriyen elimi tuttu: — Allah onlara rahmet etsin.. diye fısıldayarak çekildi ve yavaş yavaş bir gölge gibi uzaklaştı. Adını çoktan unutduğum bu geç mülâzim şimdi acaba nerededir? Şuracıkta kayıdedeyim ki o beş ölüm yalcusunu biç unutmadım, o günden beri her fırsatta onların akıbetini tahkik etmek istedim, fakat kimseden kat'i birşey öğ- renmek mümküu olamadı. Acaba hakikaten Marmaraya mı atılmış- lardı. Yoksa herhangi bir sem- te mi nefyedilmişler, veya Istan- bul hapishanelerinden birine mi kapatılmışlardı. Bugün bile aradan bu kadar zaman geçtiği halde bu hususta kat'i birşey bilemiyorum ve şimdi soruyorum: 1313 senesi ağustosunun|25 inci pazartesi gicesi bir saat kadar yol- daşlık — ettiğim ve Üsküdar kıyılarında ölü bir ışık altında ilk ve son defa biribirimizi gör- düğümüz bu istibdat ve saltanat mağduru (gençler sağmıdırlar, sağsalar nerededirler? » .. Locamda yalnız kalınca düşün- meğe başladımı — Acaba hakikaten beni affedecekler mi? Cürmümü hatırladım; İstan- buldaki gizli teşkilât münasip gördüğü zamanlar İstanbulluları harekete ve intibaha davet etmek ve bilhassa kuvvetini ihsas ederek Abdülhamidi ürkütmek için yaf- talar hazırlar ve biz muhtelif semtlere taksim edilmiş gençler geceleri bin şevk ve zevk ile bunları duvarlara yapıştırırdık. beyle Aşkı Naili bey arasındaki | paye, pedi komitesi — Konya,21(Hususi) — Konya vi- | sıkan bir. hıçkırık ile gözlerim ma. muhakemeye devam edildi. Muha- raporda bütün dünyada hüküm sü- | lâyetin vüsatine binaen Elâziz vi- Nörasteni, keme görülen lüzum üzerine | ren buhranın ortadan kaldırılması | lâyetindeki vali muavinliğinin bu- al pazartesi gününe kaldı. Muha- | için yegâne çarenin umumi mahiyette) raya nakli karkir olmuş ve vilâyet panik — kemeye gelen samiler Trabzonun | bir hal sureti bulmaktan ibaret | binasında tertibat alınmağa baş- N e benizsizlik icin yegâne deva kanl ihya eden En mwr* *- etibba tarafindan tertip edilmistir. SIROP NESMHTENS, PARIS en güzide sınıfına mensuptular. olduğunu beyan etmiştir. lanmışlır,