24 Teşrinisani 1931 Balkanlarda Yunan - Bulgar anlaşma teşebbüsü Sırplar bu ihtimalden memnun değil Belgrat 22 ( Hususi ) — Ureme gazetesi, Yunanistanla Bulgaristan Arasında bir itilâf akdi ihtimalini teessürle karşılıyor ve Bulgar başvekilinin Ankaraya seyahatini bu itilâfla alâkadar addederek diyor ki: — Türkiye hem yunanlıların, hem de bulgarların dostu olduğu cihetle, onları mağ çalı- şacaktır. Bunlar aralarında tica- ret mukaveleleri de aktedecek- lerdir. Sonra dostluk misakı im- zalanacaktır. Ibtimal ki M. Veni- zelosu Sofyayı ziyaret! eder gör- dükten sonra Belgradın da dostu olduğunu temin ederken görece- giz. (OVenizelosun siyaseti işte böyledir. Sofya, 22 (Hususi) — Moşa- nof kabinesi, Yunanistanla Bul- ğaristan arasında mevcut diğer muallâk meselelerin balline çalı- şacağını kral Borise tebliğ et- miştir. Bulğar baş vekili Yunan sefirile görüşmüşlür. Yunan sefiri hukümeti matbuasının doğrudan doğruya müzakereye girişmek hususundaki arzusunu tebliğ et- miştir. Bulğarları en ziyade alâka- dar eden nokta, muvakkat ma- hiyette kısa zürai (omahsulâtını yunanistana ihraç edebilmek için yunanistanla bir ticaret mukave- lesi akdetmektir. Vagon altında Bir dekovil vagonu devrildi 1 çocuk öldü Manisa, 22 ( Hususi) — Dere- köy istasyonunda dekovil vagon- larile oynamakta olan istasyon memuru Raşit efendinin 4 yaşm- daki kızı Nermin ile amele çavuşu Süleyman efendinin 4 yaşındaki oğlu Mahmut devrilen dekovil vagonunun altında kal- mışlar, küçük Mahmut derhal vefat etmiş ve Nermin ağır su- rette oyaralanmıştır. o Hadiseye Alaşehir müddei umumiliği vaz'i- yet etmiştir. Pamuk mütehassısı İzmirde Izmir, 23 — Iktisat vekâleti tarafından Türkiye pamukçuluğu hakkında o tetkikatta bulunmak üzere o Amerikadan celbolunan pamuk mütehassısı Mister Klark bir iki günden beri şehrimizde bulunmaktadır. Mister Klark tica- ret odasını ziyaret etmiş ve Ege mıntakası pamukçuluğu hakkında mufassal malümat almıştır. Kalpsiz kadın Üvey çocuğunun yüzünü çayır çayır yaktı Izmir 23 ( Hususi ) — Burada feci bir hadise oldu. Bir genç kadın Üvey çocuğunun yüzünü çayır çayır yakmıştır. Vakanmn sebebi şudur: Genç kadın uygunsuz bir ha- rekette bulunmuş, küçük çocuk bu bareketi babasına söylemiştir. Babası da, genç zevcesine bunun üzerine fena halde kızmıştır. Genç kadın ertesi günü kocası evden gidince çocuğun yüzünü yakmıştır. Bu feci hadise o mahallede nefretle karşılanmıştır. Keyfiyet zabıtaya haber veril miştir. Dün derhal takibata baş- lanmış, kadın derdest edilerek adliyeye verilmiştir. Buğday mahsulü Eskişehirde fiatlerin yükselmesi bekleniyor Eskişehir 22 (Hususi) — Burada buğday fiatlerinin (yükselmesi beklenilmektedir. Buradaki ga- zeteler buğday hakkında şunları yazıyorlar : Geçen hafta buğdayın kilesi yüz yirmi yedi kuruşa çıktığı halde cumartesi günündenberi tekrar fiatler düşmeğe başlamış ve bu- gün 112 kuruşa inmiştir. Evvelki tereffü, çok seri ok muştu, Bu itibarla, şimdi gördü- müz beş on kuruş farkı ehem- miyetli telâkki etmemek lâzımdır. Buğday fiatlerinin tedrici olarak yükselmesi ve hattâ 200 kuruşa kadar çıkması pek muhtemeldir. Çünkü, evvelemirde havalar kurak gitmektedir. Şimdiye kadar ne ekildise, kuru toprak üstüne ekilmiştir. İntaş hemen hiç) olmamıştır. Halbuki geçen sene bu vakitler, bütün tarlalarda bir çayırlık manzarası vardı. Zürra için üç yağmur devresi vardır. Sonbahar, zemheri ve ilk- bahar!. Sonbahar devresi en feyyaz devre olduğu halde kurak geç- miştir. Zemherinin karlı yağmurlu geçeceğini ise tahmine imkân yoktur. Bu şerait altında ilkba- harda ne kadar yağmur yağsada, bu seneki istihsal (o miktarını temine imkân kalmaz! Şark yıldızı pe — Leylâ hanım Hindistanın müstakbel idaresini tayin ve müzakere için yuvarlak masa konferansının ikinci defa toplanması münasebetile Londra- da Konferans azalarına Şark usulünde eğlenceler tertip edil- mektedir. Bu eğlencelerde Leyla hanım isminde Şarklı bir kız fevkalâde şöhret bulmuştur. Bu kz Hindistann en asil ailelerinden birine (o mensuptur. Şimdiye kadar yüksek ailelerden hiç bir kızın profesiyonel dansöz olduğu görülmüş şey değildir. Leylâ hanımın Şarkın en parlak sanatkârı olacağı tahmin olunuyor. Sofyada bir maç Selânik, 23 ( Hususi ) — Dün burada Sofya muhtelitine Selânik muhtelii, 3-1 galip gelmiştir. Bu netice, atletizm mahafilinde hay- reti muciptir. Zira Sofya mubteli- | ti, bundan bir ay evel yunan | milli takımını Sofyada 2-1 yenmiş | olan bulgar milli (takımından | ibarettir. *Sofya muhteliti, salı günü, Atina muhtelitile karşıla- şacaktır. GÜNÜN HABERLERİ Kıbrıs meselesi İngilizler yeni tedbir alacaklar Lefkoşa hükümet dairesini kim yaktı? Lefkoşa 22 — Burada sükünet avdet etmiştir denilebilir. Vilâyet Dairesi Leymosun ko- miserinin evinin yakılması mese- lesi etrafında tahkikat yapılmak üzere adliye müdürü Sir H. Strong ve hukuk müşaviri Mr. Trastitten mürekkep iki kişilik bir heyet teşkil edilmiştir. Bu heyet Hükümet ricalinden bazılarını ve polis erkânından bir kısmını isticvap etmiş ve hadise gecelerinde ( vukabulan haraketler (hakkında Omalümat almıştır. Son gelen İngiltere gazeteleri Kıbrıs meselesini omevzubahset- mekte ve cereyan eden çirkin vakayil tahlil ederek Kıbrıs için yeni tedbirler alınması lüzumunu ileri sürmektedirler. Kıbrısta vaziyet Londra, 21 (Hususi ) — Deyli telgraf (o gazetesinin lefkoşadan vukubulan (istihbaratına göre, Larnakada vuku bulan nizamsız bir içitimada hazır bulunanlar, birer ay hapse ve onar sterlin cezayi nakdiye mahküm edilmiş- lerdir. Mahkümlar arasında rum peskaposu, Larnaka belediye reisi dört avukat ve iki tacir vardır. Gökten inen alev Lehistanın bir köyünde semavi hadise Varşova 20 — Yanoviec köylü ehalisi dün birdenbire Gökte bir alev sütunu peyda olduğunu ve bu sütunun köylerine yaklaştığını hayretle görmüşlerdir. Alev zemin ile temas ettiği zeman şiddetli bir iştial olmuştur. Dehşet içinde kalan ehali bu hadise karşısında dünyanın bat- mak üzere olduğuna hükmetmiş- lerdir. Köye giden bir çok müte- fenninler gökten inen cismin bir meteor olduğunu tespit etmiş- lerdir. Gökten inen alevi Allahın bir ihtar ve tehdidi mahiyetinde telâkki etmekte israr eden cahil köylülere bir metenin ne olduğunu anlatmak bir türlü kabil olma- mıştır. Izmir - Kasaba hattı Ankara 22 (Hususi) — Izmir - Kasaba oşimendöferleri (Oumumi müdür muavini Naci bey buraya gelmiştir. Naci bey şirket işleri hakkında nafıa vekâletile temas etmektedir. Naci bey yakında Izmire dönecektir. Alfons daima basit bir vatandaş kalacakmış Fontainebleu, 23 (A.A.)— Journal gazetesinin muhabiri mabsusu dün kiliseye gitmek üzre bulunan sabık Ispanya kralile görüşmüştür. Sabık kral kendisine sorulan suallere mukabil şu sözleri söylemiştir: “Basit bir vatandaş olmak ve o suretle kalmak kararını verdim. Kendi kendimi tabi tuttuğum bu karardan beni biç bir şey vaz geçirtemez. Büyük Fransız milletinin âlice- İ nabane muamelesile acılığı biraz tahaffüf eden menfa hayatımda benimle birlikte çocuklarımın yegâne dişüncemiz, ancak Ispanyol vatanına olan aşk ve muhabbetimizdir. ,, kraliçanm ve AKŞAM'ın tefrikası: No 44 Sahife $ 24 Teşrinisarâ 1931 KIVIRCIK PAŞA Büyük Milli Roman — Lâkin az kurnaz değilsiniz! Insanın zayif nok- talarını kolayca- cık buluyor sunuz. Bir tane içtikten sonra ne ehem- miyeti var, bir tane, iki tane daha içeyim; fa- kat beni bilmez- siniz. Ben görün- düğüm gibi hiç değilim. Rakı ça- bucak başıma vuruyor, kendimi şaşırıyorum. Cemalciğin şere- fine de bir kadeh içildi. — Emin olun ki bana gücen- memeniz İçin içi- yorum. Paşa kaç kere teklif etti, ant verdi, yalvardı yakardı. Bir türlü ğ koyma- Yüzünü ekşitti: —Aman bu Allahın budalası da nereden dilimin ucuna geldi? Vallahi O inanmazsınız. Bu evde geldim geleli, gece gündüz, Alla- hım bir an evel canımı al, beni bu evden kurtar! diye dua ediyorum. — Cenabı hak arifi kül, adili mutlaktır ilâhi yavrum! Malül, mâtuh, ebleb, ecvef, müsin, çebin bir kimesne dururken ircii emri celilini sizin gibi meleğe mi irsal edecek ? Tövbe istiğfar et asla- nım | Şehri Çeşmicellâdı daha çoş- turmak ve kendine bendetmek için gene sözü Cemale getiriyor, bin türlü yalan bulup eski hu- kuktan, Cemalin yakışıklılığından, Cemale olan nüfuzundan bahsedi- yor, onun badem gözlerinin, kıv- rık bıyıklarının, sülün endamının hatırı için boyuna rakı veriyor, genç kadında artık tedbir ve müvazeneyi unutarak her uzat- tığını alıyor ve içiyordu. Ağır, sıcak bir son bahar ge- cesi idi. Çeşmi cellâdın yanakları al al olmuş, boynu, göğsü ter içinde kalmış, arkasındaki ince, yakası yırtık bluzla bile boram boram yanıyor,üstelik başı da dönüyordu. Pencerenin önüne geldi, alnını cama dayadı; şakakları zonk zonk atıyor, yüzünün harareti camı buğulandırıyordu. Hiç bir şey düşünmiyor, yalnız hava almak, serinlemek ihtiyacı duyuyordu. Sokağa karşı takayyüdü bile unutarak pencereyi açtı, kafesi kaldırdı. Her taraf karanlıktı, bir evde aydınlık yoktu. Ertesi gün bayram olduğu için bütün komşular çoktan yatmışlardı. Sofadaki saat alaturka yediyi çaldı. Vakit gece yarısını bile geçmişti. Çeşmicellât kendine (hâkim değildi. Bluzuda, şayak etekliği da çıkarıp fırlattı. Bir dekolte göm- lekle kaldı. Bir az serinlemek isteyor, yü- zünü, göğsünü, kollarını pencere- don dışarıya çıkarıyor, düşmeyim diye de kenara tutunuyordu. Hava okadar durgundu ki yaprak bile kımıldamayordu. Der- mansızlıktan bacakları kesildiği içm daha ziyade ayakta duramadı; mindere oturuverdi. İç gömleği omuzlarından aşa- ğıya kaymış, onu bile yerine çekemiyor, yarı çıplak bir halde olduğunu gözü görmiyordu. Müellifi: Sermet Muhtar Düşmiyeyim diye kenara tutunuyordu Keyfi yerinde olunca bir sani- ye ağzı kapanmak bilmeyen Şehri efendi, bu manzara karşısında dut yemiş bülbül misali susmuş, ağzının yerine iki gözünü açmış, hale nigerandı. Çeşmicellât, (gözleri Okapalı, sarhoş sarhoş söyleniyordu: — Başka hiç, hiç bir şey iste- miyorum, Yalnız ondan bir haber getiri Anladın ya.. Cemalden. o gaddar, yüreksiz Cemalden! Ge- tir de tek bir söz, tek bir kelime olsun, ben razıyım! Birde ne yaparsan yap, beni bu çehennem- den kurtar, Zebani'lerin elinden all Senin esirin olayım, cariyen olayım, köpeğin olayım; sana canımı vereyim, hayatımı vereyim; olmaz mı? . .» — Cümlemize feriza, Şevket- maâp efendimiz hazretlerinin ma- razii hümayünları dairesinde ifayı bizmet degil midir? — Hay hay! Amenna ve saddeknal —Hattâ uguru hümayunlarında fedayi can eylemek icap etmez mi? — Müşarülileyh te bu hakikatı bilirya, hem de rana bilir. Ney- lersin ki huy canın altındadır. — Sarapa hakikatı zikir ve ityan buyuruyorsunuz, mevlânal Koltuklardan birine kurulmuş olan uzun boylu,kırbıyıkk bir zat, yanında ki kara sakallıya, enfiye kutusunu uzatıyor. — Küllü kasirün fitne. Diyordu. (Devamı var ) anna aa Soğuk algınlığından içtinap | ediniz. Sızı hissettiğiniz mahalle Slo- | an's sürüldükte dahile nüfuz | ile kanı tahrik ve ağrıları tes- | kin eder. Şiddetli soğuklar ktan mütevellit oan's ile tedavi edilir. a, kulunç, siyatik ve bel ağrılarında Sloan's kul- lanınız. Sloamws Liniment — Ağrıları Keser