YURTTA OLUP BİTENLER mesi için bir sebep görmüyorum. Pet- rol Kânunu memleketimizi istismar etmiyor. Petrol Kanunu ile memleket hiç zarar etmemiştir çok şey kazan- mıştır..." Yabancı şirketlere yöneltilen ten- kitlere de kahramanca göğüs geren E- nerji Bakanı, petrol bulunduğu halde kapatılan kuyunun bahis konusu ol- madığını ileri sürdü ve "Ecnebi şir- ketlerin memleketimizi zarara sokmak ta oldukları varit değildir" diye inanç la tekrarladı. Tabii bu, yabancı şirketlerin bazı teşhis hataları yapmalarına yol açar, Bay Turgutun ve temsil ettiği fikirle- rin gücü hakkında onları yanıltır, tut- tukları iyi ve akıllı uzlaşma yolundan Kendilerini (o uzaklaştırırsa hiç şaşma- mak gerekecektir. Halbuki Türkiyede Bay Turgutun- kinden başka türlü gelişmeler cere- yan etmektedir. Üstelik Tarpeyen ka- yasının Kapitoldan uzak bulunmaması gibi Yüce Divan da Bakanlıklara bir kaç adım mesafededir. Bağriyanıklar Bu gelişmelerden biri TPAO çalışma- larında ve hedeflerinde cereyan et- mektedir. Eğer yeni Hükümet verilmiş karar- ları bozmazsa 5-6 yıla kadar mecmu kapasitesi iki milyon tona varan iki rafinerinin, yılda iki milyon ton ham petrol veren arama ve istihsal saha- larının,.; Petro-Kimya sanayiinin, 300 milyon lira değerindeki oOBoru Hattı İ -Meclisteki oOKanun kabul edilirse- kocaman bir satış teş- kilâtı haline gelecek olan Petrol Ofisin meydana getireceği (Obüyük kuvvetin neyine düşen bir noktaya uzattı. panın bulunduğu yerde bir kırmızı dâire ve dairenin merkezine doğru u- zanmış sarı ve ince bir dikdörtgen gö- rünüyordu. TPAO Genel Müdürü To- paloğlu AKİS muhabirine kırgın bir sesle şöyle dedi: "—, İşte bu kırmızı taranmış ver, yabancı şirketler gelmeden önce Sait Şahankaya ve diğer jeolog arkadaşla- rın modem ve yeni bir teoriyle keşfet- tikleri Siirt bölgesidir. Bu bağrımıza u- zanmış sarı diktörtgen de Mobil'in ruh sat sahası. Şelmoyu bu diktörtgenin i- çinde buldular. Petrol Kanunu bir böl- gede bir şirketin sekizden fazla ruhsat almasına mani olduğu için, burayı, bi- zim petrol bölgemizin içinde olmasına rağmen kapatamadık." Topaloğlu Petrol Kanunundan dert lidir. Devletin kendi şirketini, serma- 2 yesi devlet bütçesinin üç dört misli o- lan dev petrol şirketlerine (o karşı, kanun yüzünden, lâyıkiyie koruyama- dığını ifade etmektedir. Bu şirketler, çok petrol sahası kapatmak için şirket- ler yavrulamakta, sonra asıl kuyuları gene kendi ellerine almaktadırlar. TPAO Genel Müdürü AKİS muhabi- rinin "kanunun değiştirilmesi" hak- kındaki sorusuna şöyle cevap verdi: "-TPAO'ya arama ve ruhsat ko- laylıkları sağlanmalıdır. Bu sosyalizm, liberalizm veya başka bir izm müca- delesi değil. Bu, katiyen bir şâhıs me- selesi de değil. Bu, 30 milyonun dava- sıdır. Biz gelir geçeriz bir gün, gelen gene bu işte devam etsin isteriz... Topaloğlu, yabancı şirketlerin TPAO çok mütehassıs onun yakın ve hızlı çalışma temposuna alışık mesai arka- daşlarıdır. -AKİS'çi bayramda, Cumar- tesi ve Pazar günü uğradığında bu e- kibi çalışır bulmuştur. "TPAO desteklendiği takdirde, bu- gün bile Türkiyenin petrol meseleleri- ni halledecek durumdadır" diyen İh- san Topaloğlu, 1915'te -aynı zamanda Faruk Kardam ve Mehmet Turgutun memleketi olan- Kiliste doğmuştur. İlkokulu Kiliste, orta ve liseyi Galata- sarayda tamamlamış. 1936 yılında me- zun olarak Almanyada Berlin Teknik Üniversitesinde kimya öğrenimine baş- lamıştır. 1939'da harp başlayınca Zü- rih Teknik Üniversitesine nakletmiş- tir. Topaloğlu Zurihteki öğrencilik yıl Petrol işçileri bir kongrede Yerli malın yerli sahipleri için 1965'te, MTA için 1954 öncesinde yaptıkları gibi "iyi çalışmıyor, modern metodlardan anlamıyor" propagandası MN ifade etti ve şöyle dedi: Bugün şu ortaya çıkmıştır, ki, küçük imkânlı bir şirket olarak onlar- dan fazla yatırım ve çalışma yapıyo- ruz. Daha fazla imkân verilse daha fazla olur" TPAO Genel Müdürü, AKİS'çinin, Türklyenin petrol rezervleri ile ilgili sorusunu, n World Petrolium dergisinde çıkan bir rakamı naklede- rek ihtiyatla cevaplandırdı. Bu dergi- nin verdiği rakam 750 milyon varildir. Topaloğlu, daha ziyade ekip çalış- masında başarılı bir idarecidir, oOÖzer Derbil, Muammer Aksoy ve daha bir larında bir genç hukukçu ile, en bü- yük faydası bugünlerde ortaya çıkan bir arkadaşlık kurmuştur. Bu genç hu- kukçu Muammer o Aksoydur. 1941'de mühendis olan Topaloğlu. 1944'te dok- tora yapmış ve 1951'te MTA'ya girmiş tir. 1956da Ankara Çimento Sanayii Müdürlüğüne, 5 ay sonrada MTA U- mum Müdürlüğüne tayin olunmuştur. 1958'de Eıtibank Genel Müdürüne vekâ- let eden Topaloğlu 1960'da TPAO Ge- nel Müdürü olmuştur. Müessesesi yıl- da 75 milyon lira kâr etmektedir. Ev- lidir, üç çocuk sahibidir ve üç lisan bi- lir: almanca, fransızca, ingilizce Topaloğlu ve arkadaşlarının, destek lendikleri takdirde başardı sonuçlara gidebilecekleri, rakamlardan ve geliş- AKİS, I MAYIS 1965