DÜNYADA OLUP BiTENLER Seato Sallanan birlik Batılı devletlerin Sovyetler o Birliği etrafında çevirdikleri kuşağın ilk iki halkasından -yani NATO ve CENTO dan- sonra, şimdi üçüncü halka ulan SEATO'da da çatlamalar başlamıştır. Aslında SEATO tıpkı eski Bağdat Pak- tı, yeni CENTO gibi talihsiz bir kuru- luştur. Nasıl, arap devletlerinin dışın- da kalmakla Bağdat Paktı Orta Do- guyu (o birleştireceğine (o parçalamışsa, SEATO da Hindistan ve Endonezyayı içine alamadığı için Uzak Doğuda sağ- lam bir savunma düzeni kuramamış- tır. Fakat ne var ki Birleşik Ameri- kanın Uzak Doğudaki çıkarları Orta Doğudakilerden çok daha fazladır ve Washington'lu yöneticiler, bu bakım- dan, SEATO'yu daha ciddiye almak- tadırlar. SEATO 'yu kötü biçimde sarsan ilk darbe Pakistandan gelmiştir. Bilindiği gibi, Birleşik Amerika Uzakdoğuda tir savunma düzeni kurmak istediği sı- rada Pakistanda Komünist Çinden a- şırı korku duyan ve Birleşik Amerika- dan da çok şeyler bekleyen bir yöne- tim vardı. Fakat Pakistan, o zaman- dan buyana, Birleşik Amerikadan um- duğunu bulabilmiş değildir. Washing- ton'lu yöneticiler Keşmir ğında Yeni Delhiyi - gücendirmekten dikkatle kaçındıkları gibi kesenin ağ- zını da (kendileriyle hiçbir anlaşma ba- ğı bulunmadığı halde Hindistana aç- maktadırlar. Öteyandan Komünist Çin, Pakistanm meselelerini daha anlayış- la karşılar görünmektedir. Böyle olun- ca, pakistanlı yöneticiler son günlerde Pekinle çok yakın bağlar kurmuş bu- lunmaktadırlar. SEATO'ya son günlerde indirilen ikinci darbe de Fransadan gelmiştir- Bu kuruluşun geçen yıl yaptığı Bakan- lar Konseyi toplantısında yayınlanan bildiriyi imzalamayan Fransa, şimdi de, önümüzdeki hafta Londrada yapı- lacak 1965 Bakanlar Konseyi toplan- tısına Dışişleri Bakanı Couve de Mur- ville'i göndermiyeceğini (o açıklamıştır. Paristen gelen haberlere bakılırsa, Fransa, bu toplantıya Bankongdaki Büyük Elçisi ve aynı zamanda SEATO daki devamlı temsilcisi (o Achille Cla- rac'ı gözlemci olarak yollamakla yeti- necekti General dayatınca.. Fransanın aldığı bu kararın nedeni, anlaşıldığına göre, Birleşik Ameri- kanın Vietnamda izlediği politikadır. AKİS, I MAYIS 1965 Bilindiği gibi, Başkan De Gaulle yal- nız Vietnamın değil, fakat bütün Gü- ney Doğu Asya ülkelerinin tarafsız yö netimler altına bırakılmasını istemek- tedir. Gerçi Başkan Johnson da son zamanda Güney Vietnamda tarafsız bir devlet kurulmasına taraftar olmuş tur ama, hala iki Vietnamın birleştiril- mesi konusunda General De Gaulle'- den ayrılmaktadır. Üstelik, (General De Gaulle Birleşik Amerikanın hava akınlarını hemen durdurmasını iste- mektedir Fransanın NATO içinde çıkardığı ayrılıklardan sonra şimdi SEATO için- de uzlaşmaz bir tutum takınması, elbette ki Birleşik Amerikada büyük Eyüb Han Çivi çakıyor bir hoşnutsuzluk yaratacaktır. Fakat General De Gaulle kendi bildiğinden şaşacak türden bir inşan değildir; üs- telik, üzerine gidildikçe daha da sert- leşmektedir. Bu bakımdan, Washing- ton'daki yöneticilerin (Batı birliğinin hiç değilse görüntüsünü kurtarmak i- çin bunu da sineye çekmekten başka çareleri yoktur. A.B.D. Diplomasiden çakanlar Birleşik oOAmerikada şimdiye kadar gelmiş geçmiş bütün başkanlar için- de en başarılı iç politikacı olarak be- liren Başkan Johnson, 1964 seçimlerini, kazanıp kendi etiketiyle (başkanlığa geçişinin yüzüncü gününde, dış politi- kadan fazla nasibi olmadığını bir kere daha ortaya koymuş bulunuyor. Nite- kim, geride bıraktığımız hafta içinde, Vietnam olaylarını ve yüklü bir iç po- litika programım bahane ederek, Was- hington'a gelecek (oyabancı devlet a- damlarından ziyaretlerini bir süre geri bırakmalarını istemiştir. Şu sırada Washington'a gitmesi bek- lenen yabancı devlet adamları Güney Kore Devlet Başkanı General Park,. Pakistan Devlet Başkanı Mareşal E- yüp h ve Hindistan Başbakanı Şastriydi. Alman haberlerden anlaşıl- dığına göre, General Parkın ziyareti- nin geri bırakılması söz konusu de- ğildir. O halde geriye kala kala iki ki- şi kalmaktadır ki bunların biri Eyüp Han, öteki de Şastridir. General Parkın ziyareti geri bıra- kılmamıştır. Çünkü Kore Devlet Baş- kanı Washington'a göre uslu bir ço- cuktur. Birleşik (oOAmerikanın sözünü dinleyerek, içeride büyük bir muhale- fetle karşılaşmak (opahasına da olsa, Japonya ile iyi münasebetler kurmaya . Güney Vietnama ikibin r mühendis, asker ve güvenlik kuvveti yollayarak Birleşik Amerika- 'nın yanında yer alan tek ülke Güney Kore olmuştur. Bütün bunlardan son- ra General Parkın yüzüne Washing- ton kapıları kapansaydı, bu, gerçekten ayıp olurdu Oysa Pakistan için aynı şeyi söyle- mek kolay değildir. Eyüp Han. Birle- şik Amerikanın tutumunu hiç gözönü- ne almadan Komünist Çinle yakın bağ- lar kurmuş, SEATO ve CENTO ile bağ- larını ogevşetmiştir. | İçine (Birleşik Amerikanın hiç hoşlanmadığı Endonez- yayı alacak yeni bir bölge anlaşması yapmak istediği söylenmektedir. Bü- tün bunlar yetmiyormuş gibi. Vietnam daki amerikan politikasını açıktan a- çığa tenkit etmek o cesaretini göster- miştir. Başkan Johnson'm Eyüp Hanın politikası karşısında tek yapabil- diği. Pakistan Devlet Başkanına Ame- rikanın kapılarını kapatmak olmuş- tur. İyi ama Johnson neden Şastriye de aynı şeyi yapmıştır? Bu soruya veri- i len cevaplar çeşitlidir. Bazılarına gö- re Johnson Hindistanın da Vietnam konusundaki tutumundan memnun de- ğildir. Şastri ısrarla. Kuzey vietnama yapılan amerikan hava akınlarının durdurulmasını istemektedir. Bazıları- 25